Yanlış hesaplamalar ve silah sistemi

Yanlış hesaplamalar ve silah sistemi
TT

Yanlış hesaplamalar ve silah sistemi

Yanlış hesaplamalar ve silah sistemi

ABD’liler, 2003 yılında Irak’ı direnişle karşılaşmadan işgal ettiler. Eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, gösteriler başladıktan sonra dönemin Genelkurmay Başkanı'nın ‘direniş’ kelimesini bile kullanmasını yasakladı.
Rumsfeld, Afganistan'da da yeni bir savaş yöntemi denedi. Buna ek olarak CIA’nın yerel halkla iş birliğine dayalı sürekli hava desteğiyle ‘Taliban’ rejimini devirdi.
Her iki durumda da ABD’liler, sayı ve teçhizat bakımından dünya düzeninin lideri ve koruyucusu olarak itibarının zedelenmesiyle bedelini çok pahalıya ödedi. Peki sebepleri neydi?
Bunun, işgal sonrasında misyon için yeterli sayının tahsis edilmemiş olması, bölgenin kültürüne yeterince aşina olunmaması da dahil olmak üzere birçok sebebi var. Meseleyi basitleştirip ve doğrusal (linear) düşünme, savaşın neden olduğu sisin (Fog of War) görmezden gelinerek sırlarının çözülmesi genellikle zor olması ve deneme yanılma yoluyla dersler çıkarmak da oldukça pahalıya mal olmasına neden oldu.
Örneğin Rumsfeld ve Afganistan'ın işgalini planlayanlar, onun bir imparatorluk mezarlığı olduğunu bilmiyor muydu?
Ancak ABD’nin başarısızlığının en önemli sebebinin karşı tarafın benimsediği muharebe sistemi olduğu söylenebilir. Basit bir deyişle söyleyecek olursak dövüş yöntemi ve silah sistemi.
2006 Temmuz savaşında, Lübnan Hizbullah’ı şu sistemi benimsedi: İçeriyi saldırmak için sürekli olarak İsrail'e roketler fırlatmak. Lübnan, bu sistemi kullanarak geleneksel ve gerilla savaşı arasında coğrafi mekân ve zamanı dönüştürerek ortaya koyduğu hibrit savaş ile İsrail Ordusu’nun can kaybı başta olmak üzere ağır kayıplar vermesine neden oldu.
İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler ise Weapon silah sistemini benimsedi. Esneklik, hareket kabiliyeti ve yüksek manevra kabiliyeti sağlayan kablosuz sürüş ile çarpışmaya hazırlanan tankın önünü açan uçak. Ancak askeri doktrin ile silah sistemi arasında büyük bir fark var. Peki bu fark nedir?
Askeri doktrin, düşmanla savaşmanın ve yenmenin en iyi yoludur. Doktrin üç önemli temele dayanmaktadır: Örgütlenme, silahlanma ve kuvvetlerin eğitimi. Burada yukarıda bahsettiğimiz silah sisteminin rolü ortaya çıkıyor.

Ukrayna tüm bunların neresinde?
Clausewitz, savaşı, durum değiştikçe değişen bir bukalemun olarak gördü.
Rus savaşı, Ukrayna'da bir şekilde başladı ve şimdi tamamen farklı bir şeye dönüştü. Rusya'nın hedefi, bir yıldırım savaşıydı. Fakat bu, kanlı ve yıkıcı bir şehir savaşına dönüştü.
Bu savaş, güç dengelerindeki büyük dengesizlik nedeniyle Ukrayna ordusunun istediği savaşın, daha doğrusu Rus ordusunu içine çekmek istediği savaşın amaçlarına hizmet eden bir silah sistemi üretti. Peki, bu sistem nedir?
Bu sistemin dört boyutu bulunuyor:
1-Askerler ve gerek kadın gerek erkek Ukraynalı gönüllüler.
2-Javelin & Nlaw anti-zırh füzesi. Javelin füzesi 2 bin 500 metreye kadar uzun mesafeler için kullanılırken Nlaw, 20 metre ile 800 metre arasındaki en kısa mesafeyi kapsıyor. Bu gelişmiş füzelerin hedefi, Rus çarpışma kuvveti olan tankları vurmaktır.
3-Alçaktan uçan helikopterlere ve uçaklara yönelik düzeltilmiş bir Stinger uçaksavar füzesi. Bu füze Rus sistemine çarpmayı tamamlayarak uçağın ilerleyen tanka doğrudan ateş desteği vermesini engelliyor.
4- Keşif İHA’ları: bunların amacı keşif yapmak, bilgi toplamak, Rus ordusunun arka hatlarına, tedarik yollarına ve hatta komuta merkezlerine saldırmaktır. ABD Başkanı kısa süre önce Ukrayna'ya 100 Switchblade verdi. Bu, önemli bir değişim. Peki neden? Bu, intihar uçağı olarak kabul ediliyor. Sahip olduğu parçalanma ışını, yanındaki kişiyi öldürmeden aracı kullananı öldürme imkanı tanıyor. 10 kilometrelik bir mesafeye sahip olan bu taktik silahı, 15 dakika uçabiliyor. Bu insansız hava aracı, Ukrayna’da devam eden savaşı yansıtıyor.

*Bu analiz, Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı

Ukrayna savaşındaki jeopolitik gerçekler

Putin'in Ukrayna'daki ‘iyimser stratejisinin’ kusurları

Dünya’nın jeopolitik pusulası nereyi gösteriyor?

Ukrayna caydırıcılık ve zorlama arasında



‘Anlaşma ustası’ Trump, Alaska'da Putin ile yapacağı zirvede en büyük sınavıyla karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump, 16 Temmuz 2018'de Helsinki'de Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya geldi. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, 16 Temmuz 2018'de Helsinki'de Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya geldi. (AFP)
TT

‘Anlaşma ustası’ Trump, Alaska'da Putin ile yapacağı zirvede en büyük sınavıyla karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump, 16 Temmuz 2018'de Helsinki'de Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya geldi. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, 16 Temmuz 2018'de Helsinki'de Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya geldi. (AFP)

İngiliz gazetesi Financial Times, ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim kampanyası sırasında Ukrayna savaşını çözme sözü verdikten sonra, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile ABD'nin Alaska eyaletinde düzenlediği zirvede kritik bir anla karşı karşıya olduğunu yazdı.

Gazete, Trump'ın kendisine ‘anlaşma ustası’ unvanını takmayı sevdiğini de bildirdi. Trump dün, yüksek riskli Alaska Zirvesi’nin bu iddiayı hızla kanıtlayacağını kabul ederek, “Herkesin tutumunu göreceğiz; bunu ilk iki, üç, dört veya beş dakika içinde anlayacağım. Toplantı kötü geçerse, çok çabuk bitecek. İyi geçerse, yakın gelecekte barışa kavuşacağız” ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı ile yapılacak toplantı, Trump için hem uluslararası hem de yerel düzeyde kritik bir görüşme olacak. Trump defalarca, 2022'de başkan olsaydı savaşın asla çıkmayacağını ve savaşı sona erdirebilecek tek kişinin kendisi olduğunu iddia etti.

Trump’ın Ukrayna'da bir uzlaşma sağlama konusundaki artan çabaları, bu taahhüdün geçen yıl Beyaz Saray'a adaylık yarışında yaptığı neredeyse tüm seçim konuşmalarının bir parçası olması gerçeğiyle açıklanabilir.

Amerikan Katolik Üniversitesi’nde tarih profesörü olan Michael Kimmage, “Trump bir şekilde vaatlerini yerine getiriyor ve diplomasi alanında büyük bir başarı elde ettiğini düşünüyor” dedi.

Trump aynı zamanda küresel bir barış elçisi olduğunu da kanıtlamak istiyor. Ancak 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşen en büyük kara işgalini sona erdiremezse bu iddia geçerliliğini yitirecek.

Trump'ın ikinci döneminin başında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'ye yönelttiği tüm öfkeye rağmen, Putin şu anda bir anlaşmaya varılmasının önündeki engel olarak duruyor. ABD Başkanı, Kremlin'i ateşkes kabul etmeye ikna etmek için mücadele ediyor.

Trump, Moskova'nın ateşkes kabul etmemesi halinde ek yaptırımlar uygulayacağını, Hindistan'ın Rus petrolü satın almasını cezalandırmak için Hindistan'dan gelen ithalatlara gümrük vergisi koyacağını ve Kremlin'i sivil hedeflere saldırdığı için kınadığını açıkladı.

ty6u7
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Ancak Trump, ateşkes için belirlediği son tarih yaklaşırken aniden tutumunu değiştirdi ve Zelenskiy veya diğer Avrupalı liderleri davet etmeden Putin'i ABD topraklarında ağırlamayı teklif etti. Bu da Trump'ın önereceği herhangi bir anlaşmanın Moskova'ya karşı çok dostane olacağı ve Kiev ile ABD'nin Avrupa'daki birçok müttefiki tarafından kabul edilmeyeceği endişelerini yeniden canlandırdı.

ABD'nin eski NATO Daimî Temsilcisi Nicholas Burns, “Trump'ın son haftalarda Ukrayna'ya yönelip Rusya'dan uzaklaşması önemli ve çok memnuniyet vericiydi, ancak bu dönüşümün cuma günü de devam etmesi gerekiyor” dedi.

Zirve öncesinde Trump ve yönetiminin üst düzey yetkilileri gerginliği azaltmaya çalıştı. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bunun ‘açıkça fikir alışverişi için yapılan bir toplantı’ olduğunu söyledi ve başkanın ‘Putin'i gözlemleyerek bir değerlendirme yapması’ gerektiğini ifade etti.

Bu hafta bir radyo programında konuşan Rubio şunları söyledi: “İnsanlar şunu anlamalı... Başkan Trump için bu toplantı bir taviz değil.”

Trump, daha önemli bir Putin toplantısı için ‘yolu hazırlamak’ istediğini söyledi. Söz konusu toplantıya Zelenskiy ve muhtemelen diğer Avrupalı liderler de katılacak.

Ancak Trump yine de Putin ile şiddetli bir anlaşmazlık ya da Moskova ile Beyaz Saray'ı zayıf gösterecek aşırı uzlaşmacı bir anlaşma yoluyla başarısızlık izlenimi vermekten kaçınmak isteyecek.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü'nden Luke Coffey, “Trump bu konunun ülke içinde nasıl algılanacağının tamamen farkında. Trump gözlerini açık tutmalı ve bazı kesin kırmızı çizgiler çizmeli” şeklinde konuştu.

Trump'ın Putin ile daha önceki görüşmelerdeki sicili, Kremlin'in Trump'ı alt edip taleplerini kabul ettireceği yönündeki endişeleri artırıyor.

Brookings Enstitüsü'nden Georgetown Üniversitesi profesörü Angela Stent, Putin'in ‘eski bir KGB ajanı ve judo şampiyonu olduğunu, altı veya yedi ABD başkanıyla çalışma konusunda geniş deneyime sahip olduğunu ve Trump ile nasıl başa çıkılacağını bildiğini’ söyledi. Stent, “Bunun tersi için aynı şeyin geçerli olduğunu sanmıyorum” dedi.

Son günlerde Trump, Alaska Zirvesi konusunda Avrupalı ve Ukraynalı liderleri rahatlatmak için yardımcısı J.D. Vance'i kullandı.

Ancak Beyaz Saray, herhangi bir barış anlaşmasının ardından Ukrayna'ya güçlü güvenlik garantileri vermeye hazır olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklama yapmadı. Trump yönetimi, ateşkesin Kiev'in aleyhine ve Moskova'nın lehine toprak takası üzerine kurulup kurulmayacağı konusunda da bir açıklama yapmadı ki bu öneri Putin tarafından Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'a geçen hafta yapılan görüşmelerde sunulmuştu.

Beyaz Saray yetkilileri zirvenin Ukrayna'daki ateşkes üzerinde odaklanacağını söylerken, Rusya zirvenin ekonomik iş birliği ve silahlanmanın sınırlandırılmasını da kapsayabileceğini ima etti. Bu konular aracılığıyla Trump, Putin'e bazı yeni teşvikler sunmaya yönelebilir.

Burns, “Bu toplantıyı düzenlemenin tek doğru yolunun, masaya tek bir konuyu getirmek olduğunu düşünüyorum. Bu konu da Ukrayna'nın geleceği ve Rusya'nın Ukrayna konusunda vereceği tavizler; Ukrayna'nın Rusya'ya vereceği tavizler değil” ifadelerini kullandı.

Stent, “Trump'ın Rusya ve Ukrayna ile görüşmelerde tereddüt etmesi, her iki tarafı da şaşırtmak için kullandığı bir taktik olabilir” dedi.

Ancak ABD Başkanı ile Rus mevkidaşı arasındaki önemli toplantı öncesinde, bu strateji Kiev ve Avrupa'nın çoğunu gergin bir durumda bıraktı.

sdfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AFP)

Halen iyimser olan Trump şu ifadeleri kullandı: “Başkan Putin'in barışı sağlayacağına inanıyorum. Başkan Zelenskiy'nin barışı sağlayacağına inanıyorum. İkisinin anlaşıp anlaşamayacağını göreceğiz. Eğer anlaşabilirlerse bu harika olacak.”

Trump, “Son altı ayda altı savaşı çözdüm ve bununla gurur duyuyorum. Bunların en kolayının bu savaş olacağını düşünmüştüm. Ama aslında en zoru bu oldu” dedi.