Abbas: İsrail'in su kaynaklarımızı yağmalamasına sessiz kalamayız

Batı Şeria’daki sakinler Mekorot Şirketi’nden su satın alıyor
Batı Şeria’daki sakinler Mekorot Şirketi’nden su satın alıyor
TT

Abbas: İsrail'in su kaynaklarımızı yağmalamasına sessiz kalamayız

Batı Şeria’daki sakinler Mekorot Şirketi’nden su satın alıyor
Batı Şeria’daki sakinler Mekorot Şirketi’nden su satın alıyor

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin su kaynaklarının, “neredeyse tamamen gizli ve tehlikeli İsrail yağmalaması” konusunda sessiz kalmanın mümkün olmadığını söyledi.
Abbas Dünya Su günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, ulusları toplumun su haklarını geri kazanmaları konusunda kendilerini desteklemeleri gerektiğini belirterek, bu yılki “Yeraltı suyu görünmez, ancak etkisi her yerde görülebilir” temasına adanmaya dikkat çekti.
Filistin Yönetimi'nin kuruluşundan bu yana İsrail, Filistinliler için her yaz kriz yaratan su kaynaklarını kontrol ediyor. Filistin Devlet Başkanı, “Tüm zor koşullara ve İsrail engellerine rağmen, planlarımızı uygulamamızı engellemeyeceklerini, yaşam ve kalkınmanın temeli olarak kurulmasına yol açan bağımsız bir su sistemi inşa etmek için geliştirme sürecini sürdüreceğiz. Başkenti Kudüs olan devletimiz kurulana dek daha fazla projeyi destekleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Abbas, Dünya Su Günü'nün herkesin bu değerli kaynağa ilgi duyması ve yeryüzündeki tatlı su bolluğunu tehdit eden ciddi sorunlara çözümler hakkında ciddi şekilde düşünülmesi adına  önemli bir fırsat olduğunu düşünüyor. Açıklamasında on milyonlarca insanın hayatını tehdit eden su sorununa değinen Abbas, Filistinlilerin mustarip olduğu ve “İsrail’in ihlallerinde ısrarı sonucunda her geçen gün daha da şiddetlenen su işgali sorununa adil çözümler getirmenin ve çözüm üretmenin öneminin gözden kaçırılmaması” gerektiğine vurgu yaptı. Abbas, su kaynaklarının yağmalanması ve Filistinlilere su sağlanmasına yönelik çabaların engellenmemesi gerektiğine dikkat çekti. Abbas ayrıca, İsrail’in tüm uluslararası yasa ve sözleşmelerle güvence altına alınan temel bir insan hakkı olan suyun, vatandaşlara ulaştırmaya yönelik tüm çabaları engellediğini bildirdi.
Abbas, İsrail'i yerin altındaki ve üstündeki su kaynaklarını kontrol etmekle mi suçluyor?
Filistin Devlet Başkanı, İsrail’in şimdiye kadar ki toprak ve sulardaki işgal hırslarının yasadışı genişlemenin temeli olduğunu söyledi. Filistin Merkezi İstatistik Bürosu ve Su Kurumu tarafından yapılan ortak basın açıklamasında, İsrail işgalinin Filistinlilerin yüzde 85'inden fazlasını ele geçirmesi sonucunda, Filistinlilerin kişi başına ortalama su tüketiminin, Dünya Sağlık Örgütü'nün standartlarına göre dünya çapında önerilen minimum günlük 100 litreden daha az olduğunu aktardı. Açıklamada, Filistinlilerin kişi başına düşen ortalama su tüketimin 84,2 olduğunu, bu ortalamanın Batı Şeria’da 82,4 litre, Gazze Şeridi’nde ise 86,6 litre olduğu vurgulanarak, Gazze Şeridi’ndeki yüksek su kirlilik oranı hesaba katıldığında kişi başına düşen tatlı su payının günde 26,8 litre olduğu kaydedildi.
İsrail önlemleri, Filistinlilerin doğal kaynaklardan yararlanmalarını sınırlıyor.  Özellikle su ve evsel kullanımı Tel Aviv merkezli Mekorot İsrail Ulusal Su Şirketi’nden su alınarak açık giderilmeye çalışılıyor. Evsel kullanım için satın alınan su miktarı 2020 yılında 90,3 milyon metreküpe ulaştı. Bu 53,3 milyon metreküpü Filistin kaynaklarından akan su olmak üzere 448,4 milyon m3 olan mevcut su miktarının yüzde 20'sini oluşturmakta. 299.1 milyon m3 yeraltı kuyularından akan su ise mevcut suyun yüzde 1’ini oluştururken, 5,7 milyon metreküp  su ise tuzdan arındırılan içme suyu. Açıklamalara göre, Gazze Şeridi’ndeki kıyı havzasından 2020 yılında çıkarılan su miktarı 190,5 milyon metreküp. Bu miktar su rezervlerinin deniz seviyesinin altında 19 metreye düşmeye neden olan  yıllık 50 ila 60 milyon metreküpü  aşılmaması adına çok büyük bir rakam.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.