Koşmayı kendi kendine öğrenen robot çita, hız rekoru kırdı

MIT’nin geliştirdiği robot, simülasyonlarda 100 günlük deneyim biriktirdi

Mini Cheeta, ortalama bir insandan daha hızlı koşuyor (MIT)
Mini Cheeta, ortalama bir insandan daha hızlı koşuyor (MIT)
TT

Koşmayı kendi kendine öğrenen robot çita, hız rekoru kırdı

Mini Cheeta, ortalama bir insandan daha hızlı koşuyor (MIT)
Mini Cheeta, ortalama bir insandan daha hızlı koşuyor (MIT)

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün (MIT) geliştirdiği 4 ayaklı robot, yapay zeka destekli simülasyonlar aracılığıyla koşmayı öğrendi.
Mini Cheetah (Mini Çita) adı verilen robot, simülasyonlar sayesinde hiç olmadığı kadar hızlı hareket etti ve kendi hız rekoruna ulaştı.
Bu simülasyonlarda sadece üç saatlik eğitime tabi tutulan robot, bu süre zarfında çeşitli arazilerde 100 günlük sanal eğitim deneyimi biriktiriyor. Bu da robotun aynı zamanda çok hızlı öğrendiği anlamına geliyor.
New Atlas’ın aktardığına göre, pekiştirmeli öğrenme sistemi diye nitelenen bu sürecin ardından Mini Cheetah, saatte yaklaşık 14 kilometre hızla, ortalama bir insandan daha hızlı hareket edebilir hale geldi.
Öte yandan, Mini Cheeta robotlar aleminin en hızlı 4 ayaklı makinesi değil. MIT'nin Olasılıksız Yapay Zeka Laboratuvarı ve Ulusal Bilim Vakfı'nın Yapay Zeka ve Temel Etkileşimler Enstitüsü’nde geliştirilen daha büyük bir robot, 2012’de saatte yaklaşık 45 kilometre hıza ulaşmayı başarmıştı.
Ancak uzmanlar, mini çitanın o robottan çok daha çevik olduğunu ve yeni yaklaşım sayesinde çok daha hızlı öğrendiğini vurguladı.
Bu yaklaşım sayesinde robotlar, hareket etme kapasitelerini daha önce bizzat yer almadıkları çeşitli arazi tiplerine göre uyarlayabilecek. Bu da robotların gerçek dünyadaki kullanım olanaklarını geliştirecek.
MIT araştırmacılarına göre yeni yaklaşım sadece robotlara koşmayı öğretmekle ilgili de değil. Örneğin taşımacılıkta kullanılan robotlar daha önce fiziksel olarak dokunmadıkları binlerce farklı nesneyi güvenle tutarak başka bir noktaya taşıyabilir.
Bunun yanı sıra otonom drone’lar da deneme yanılma yoluyla öğrenmeleri için simülasyonlara tabi tutulabilir. Bu sayede hava araçları, sert havalarda nasıl uçacaklarını öğrenebilir.
Robotların geliştirilmesinde görev alan MIT araştırmacılar Gabriel Margolis ve Ge Yang’ın ortak açıklamasında, "Laboratuvarımızda bu paradigmayı, birçok farklı nesneyi tutup manipüle edebilen el şeklindeki robotlar da dahil olmak üzere, diğer robotik sistemlere uygulamaya başladık" ifadeleri yer aldı:
“Birçok farklı beceriye sahip bir robot inşa etmenin pratik yolu, robota ne yapacağını söylemek ve nasıl yapacağını kendisinin bulmasına izin vermektir. Sistemimiz buna örnek.”
Independent Türkçe, New Atlas, Gizmodo



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news