Irak bağımsız milletvekilleri cumhurbaşkanı seçim oturumunda kilit rol üstlenecek

16 Mart’ta Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan Şehit Anıtı’nı ziyaret eden Iraklılar (AP)
16 Mart’ta Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan Şehit Anıtı’nı ziyaret eden Iraklılar (AP)
TT

Irak bağımsız milletvekilleri cumhurbaşkanı seçim oturumunda kilit rol üstlenecek

16 Mart’ta Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan Şehit Anıtı’nı ziyaret eden Iraklılar (AP)
16 Mart’ta Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan Şehit Anıtı’nı ziyaret eden Iraklılar (AP)

Irak bağımsız milletvekilleri cumartesi günü yapılması beklenen cumhurbaşkanı seçim oturumunda kilit rol alacaklar. Bağımsız vekiller henüz net bir taraf seçmiş değiller.
Irak’ta yaklaşık son yirmi yıldır ülke kararları üzerinde söz sahibi olan geleneksel siyasi parti ve gruplar arasındaki bölünme ve çatışma hali, son seçimde en az 40 milletvekiliyle meclise giren bağımsız bloklardan ve gruplardan tamamen bağımsız değerlendirilemez. Büyük partilerin birkaç aydır cumhurbaşkanlığı makamı üzerinde birbirlerine ‘horozlanması’ ve bu makamla ilgili karmaşıklıklar, bağımsız milletvekillerinin birlikte hareket etmeleri halinde adaylardan birinin elini güçlendirme noktasında kilit rol üstlenebilir.
Büyük parti ve gruplar, cumartesi günü mecliste cumhurbaşkanı seçim oturumunun düzenlenmesi için gereken üçte iki çoğunluk oyunu garanti edememesi üzerine bağımsız milletvekilleri kendi tarafına çekmek ve kendi adaylarına oy vermelerini sağlamak için ikna çabalarına başladı.
Bağımsız vekillerin beklediği ilk çağrı, son seçimde 72 sandalye elde ederek birinci sıraya yerleşen Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’dan geldi. Sadr iki gün önce yaptığı açıklamada bağımsız vekillerden ‘cumhurbaşkanı oylama oturumunu desteklemelerini’ talep etti. Sadr Hareketi’nin ‘bağımsızları kazanma’ çabasının aynısını siyasi rakibi Şii Koordinasyon Grubu da gösteriyor. Buradan hareketle bağımsı vekiller artık kendilerini, terazide taraflardan birinin kefesinin daha ağır basmasını sağlayacak ‘abra’ olarak nitelendiriyorlar. Zira seçimi kazanan partiler arasında bir rekabet atmosferi hakim.
Bağımsızlar büyük partilerin karmaşık iktidar kavgasında oynayacakları rolün öneminin farkındalar. Nitekim son iki gündür bağımsız vekillerden yapılan açıklamalar da bunu destekliyor. Iraklı bağımsız Milletvekili Sacid Salim, Mukteda es-Sadr’ın bağımsızları kendi ittifakına katılma çağrısına sert bir dille yanıt verdi. Salim, “Bir reform programı görmüyoruz ve güvenmiyoruz. Buna ek olarak Sadr Hareketi Irak’ta 2003’ten şimdiye kadarki krizlerin, işsizliğin, yoksulluğun ve yolsuzluğun tüm nedenlerinden hâlâ sorumludur” ifadesini kullandı. Salim, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, “Pozisyonlarımız, toplumun ve Sadr Hareketi ile Koordinasyon Grubu’nun çatışmasının zarar verdiği ötekileştirilmişlerin çıkarlarını gözeten siyasi önceliklere sahip. Meclis oturumuna geleceğiz çünkü gerçek bir milletvekilinin çalışması çağrılara veya tweet’lere icabet ederek değil, Meclis çatısı altında olur. Geleceğiz çünkü insanların hayatları ve çıkarları, bir sonraki hükümetin şeklinden ve taraflarından bağımsız olarak gözetilme daha layıktır” diye yazdı.
Bağımsız vekillerin siyasi gelişmelerin gidişatını etkileme gücü olduğu hususunda güven verici asıl gelişme dün (çarşamba) yaşandı. Bağımsız Milletvekili Basim Haşan, yaptığı açıklamada, “Solda sıfır olmayacağız. Değerinden daha azıyla yetinmek, kendi değerini bilmeyenler için bir hazinedir. Bağımsızların hak ettiği şey, kapalı kapılar ardındaki rekabet ve kota masalarından düşen kırıntıları toplamak değil, hükümeti yönetmektir. Hâlâ tüm partilere irademizi dayatabileceğimize inanıyorum. Çünkü biz, bir tarafın kefesini diğerine ağır basacak olan abrayız. Hükümeti kurmak için gereken tüm anahtarla falancanın veya filancanın değil, bizim elimizde. Bu şans kısa ömürlü bir borçtur. Bağımsız vekillerin ülkeyi eski ve başarısız kota döngüsünden çıkarma fırsatı var. Hesap hatası yapılırsa veya tarafsız olma bahanesiyle kendi değerimizi sıfıra indirirsek bu fırsat yitip gidebilir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan İmtidad Hareketi Genel Sekreteri Ala er-Rikabi, önceki gün yaptığı açıklamada, Hareket milletvekillerinin cumartesi günkü cumhurbaşkanı seçim oturumuna katılma konusundaki tutumunu yineledi. Ekim 2019’daki protestoların içinden doğan İmtidad Hareketi son seçimde Meclis’te 9 sandalye kazandı. Rikabi, bir televizyon programında yaptığı konuşmada, “Anayasal görev, Anayasa’nın belirlediği sürelere bağlı kalmaktır. Zira cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili süreleri aştık. Birbiriyle çatışan partiler klasik yöntemlerle hâlâ çatışıyor. Bağımsızlara hak ettikleri kıymet verilmedi. İttifakımızda gösterici katillerinden ve gençlerin kaybolmasından hesap sorulması başta olmak üzere Irak halkının ne istediğinin özetini temsil eden bir talep paketi sunduk. Ayrıca 13 noktadan oluşan bir girişim sundu. Kim bu talepleri gerçekleştirmeyi taahhüt ederse ona kapımız açıktır” diye konuştu.
Kurdukları ittifakın cumartesi günkü oturuma katılacağını ve toplantı yeter sayısını engellemeyeceklerini söyleyen Rikabi, “Çünkü biz Anayasa’ya saygı duyuyoruz. Biz, abra olduğumuzdan dolayı bağımsızlar üçte iki çoğunluğu engellemeyecek. Cumhurbaşkanını geçirecek üçlü bir ittifak da olmayacak. Bu nedenle kitlelerin beklentilerini karşılamalı ve ciddi diyaloglara girmeye çalışmalıyız” dedi.



Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün yaptığı açıklamada hükümetin HDK ile ordu arasında yaşanan ‘yıkıcı savaşı sona erdirmeyi amaçlayan tüm yapıcı çabalara açık’ olduğunu söyledi.

Reuters'ın haberine göre Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Joe Biden'ın çatışan taraflara müzakerelere yeniden başlamaları için yaptığı çağrıya verdiği yanıtta “Halkımızın acılarını hafifletecek ve Sudan'ı güvenlik, istikrar, hukukun üstünlüğü ve demokratik güç devri yoluna sokacak barışçıl bir çözüm aramak için tüm uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Başkan Biden dün çatışan tarafları, 2023 nisanından bu yana devam eden ve on binlerce insanın ölümüne ve ülkenin kıtlığın eşiğine gelmesine neden olan savaşı sona erdirmek üzere müzakerelere yeniden başlamaya çağırdı. Biden, Sudan’ın batısındaki Darfur’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmaların yeniden başlamasından günler sonra yaptığı açıklamada, “Sudanlıların çektiği acıların sorumluluğunu taşıyan çatışan tarafları (Sudan ordusu ve HDK) güçlerini geri çekmeye, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmaya ve bu savaşı sona erdirmek için müzakerelere yeniden katılmaya çağırıyorum” dedi.

Cumartesi günü, HDK'nın ülkenin güneybatısındaki el-Faşir’in kontrolünü ele geçirmek için saldırı başlatmasıyla şehirde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

El-Faşir, geçtiğimiz mayıs ayından bu yana kuşatma altına almış olmasına rağmen HDK’nın ele geçiremediği Darfur eyaletinin beş şehrinden sadece biri.

Biden yaptığı açıklamada kuşatmanın son zamanlarda ‘yoğunlaştırılmış bir saldırıya’ dönüşmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Biden, savaşın başlamasından bu yana sivillere yönelik zulümlere atıfta bulundu.

Darfur Valisi Minni Minawi, geçtiğimiz hafta ordunun HDK tarafından el-Faşir'e yapılan ‘büyük bir saldırıyı’ püskürttüğünü ve HDK'nın ilerleyerek kentteki askeri mevzileri ele geçirdiğini açıkladı. Sudan, geçtiğimiz yıl nisan ayından bu yana Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında devam eden bir savaşa sahne oluyor.

ABD Başkanı, salı günü yaptığı açıklamada, Sudan’daki savaşın ‘dünyanın en kötü insani krizlerinden birini’ yarattığı uyarısında bulunarak yaklaşık ‘10 milyon insanın’ yerinden edildiğini söyledi.

ABD, 14 Ağustos'ta Sudan’a insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve ateşkesin sağlanması için İsviçre'de müzakereler başlattı.

Müzakereler, başladıktan yaklaşık on gün sonra ateşkes konusunda bir anlaşma sağlanamadan sona erdi. Ancak çatışan taraflar iki önemli koridor üzerinden güvenli ve hiçbir engelleme olmadan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamayı taahhüt etti.

ABD'nin Sudanlı sivillere iki yıl içinde toplam 1,6 milyar dolarlık yardımda bulunduğunu hatırlatan Biden, “Açıkça söylemeliyim ki ABD, özgürlük, barış ve adaleti hak eden Sudan halkına olan bağlılığından vazgeçmeyecek. Çatışmanın tüm taraflarına şiddete son vermeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı, her iki tarafın da Sudan'ın tüm bölgelerine insani yardımların herhangi bir engelleme olmadan ulaştırılmasına derhal izin vermesi gerektiğinin altını çizdi.