Kuveyt’ten Ukrayna'da ateşkes çağrısı

Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır el- Muhammed es- Sabah ve Rusya’nın Kuveyt Büyükelçisi Nikolay Makarov (KUNA)
Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır el- Muhammed es- Sabah ve Rusya’nın Kuveyt Büyükelçisi Nikolay Makarov (KUNA)
TT

Kuveyt’ten Ukrayna'da ateşkes çağrısı

Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır el- Muhammed es- Sabah ve Rusya’nın Kuveyt Büyükelçisi Nikolay Makarov (KUNA)
Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır el- Muhammed es- Sabah ve Rusya’nın Kuveyt Büyükelçisi Nikolay Makarov (KUNA)

Kuveyt, uluslararası hukuk ilkelerine ve Birleşmiş Milletler maddelerine bağlı kalarak Ukrayna’da yaşanan krizin son bulmasının önemini vurgu yaptı. Yapılan açıklamada devletlerin, uluslararası olarak kabul görmüş ülke sınırlarına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiği belirtildi.
Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır el- Muhammed es- Sabah, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin ve çeşitli ülkelerin büyükelçileri ile Dışişleri Bakanlığı Genel Merkezi’nde yaptığı toplantıda Ukrayna’da yaşanan gelişmeleri ele aldı.
Bakan Ahmed Nasır el- Muhammed, Kuveyt’in uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler maddelerine bağlı kalarak, ülkeler arası yaşanan ihtilafların ve Ukrayna’da yaşanan krizin barışçıl yollarla son bulması için uluslararası çabaları desteklemenin önemini dikkat çekildi. 
Bakan Ahmed Nasır el- Muhammed, Rusya’nın Kuveyt Büyükelçisi Nikolay Makarovile bir araya geldi. Görüşmede Ukrayna’da yaşanan gelişmeler ele alındı.
Şarku’l Avsat’ın Kuveyt resmi ajansı KUNA'dan aktardığı habere göre, Bakan Ahmed Nasır, görüşmede, yaşanan çatışmaların uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler maddelerine uygun bir şekilde çözülmesi ve devletlerin egemenliğine ve bağımsızlığına saygı duyulması gerektiğini belirtti.
Bakan Ahmed Nasır, yaşanan krize barışçıl bir çözüm bulunması için ateşkes yapılması ve yaşanan çatışmaların son bulmasına ilişkin uluslararası çabaların desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Yapılan açıklamada uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler maddelerine uygun olarak anlaşmazlıkların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiği kaydedildi.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.