Filistin-İsrail görüşmesi hapishanelerdeki açlık grevini durdurdu

Filistin Yönetimi’nden Şeyh’in İsrail İç Güvenlik Bakanı ile görüşmesi krizin çözülmesinin başlangıcı oldu

İşgal hapishanelerinde 40. yılını dolduran Kerim Yunus’un annesi, oğlunun serbest bırakılmasını bekliyor (WAFA)
İşgal hapishanelerinde 40. yılını dolduran Kerim Yunus’un annesi, oğlunun serbest bırakılmasını bekliyor (WAFA)
TT

Filistin-İsrail görüşmesi hapishanelerdeki açlık grevini durdurdu

İşgal hapishanelerinde 40. yılını dolduran Kerim Yunus’un annesi, oğlunun serbest bırakılmasını bekliyor (WAFA)
İşgal hapishanelerinde 40. yılını dolduran Kerim Yunus’un annesi, oğlunun serbest bırakılmasını bekliyor (WAFA)

İsrail İç Güvenlik Bakanı Omer Bar Lev ülkenin güneyinde bulunan Beerşeva’da (Bir’us Seba) 4 İsraillinin öldürülmesinden kısa bir süre sonra Filistin Sivil İşler Bakanı Hüseyin eş-Şeyh ile bir araya geldi. Toplantıda Filistinli esirlerin bugün (Cuma) İsrail hapishanelerinde başlatacağı açlık grevi ele alındı. Dün (Perşembe) geç saatlerde, esirlerin cezaevi liderleri ile İsrail Hapishaneleri İdaresi arasında bir anlaşmaya varılmasının ardından açlık grevi iptal edildi.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN), İsrailli yetkili ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın ardından Filistin’in ikinci adamı olan Hüseyin eş-Şeyh’i bir araya getiren toplantının, olayın meydana gelmesinden yarım saat sonra, Tel Aviv’de gerçekleştirildiğini aktardı. Hüseyin eş-Şeyh toplantısının başlangıcında Beerşeba’daki olay karşısında şok olduğunu ve kınadığını belirtmesinin ardından Ramazan’da gerginliğin tırmanmasına engel olma yollarının yanı sıra Filistinli mahkumlar dosyası görüşüldü. Diğer yandan, Şeyh’in olayı kınaması halka açık bir bildiri şekilde gelmedi ve Filistin Yönetimi konu ile ilgi herhangi bir açıklama yapmaktan kaçındı. Filistinli bir televizyon kanalının, olayın failini yücelten ve ‘şehit’ olarak nitelendiren bir paylaşımı sonradan kaldırıldı.
Yaklaşık bir saat süren toplantı, taraflar arasında ortak bir menfaat çevresinde Ramazan ayı hazırlıklarını görüşmek ve herhangi bir gerilimi önlemek amacıyla önceden ayarlanmıştı, ancak toplantı, Bar Lev’in olay sonrasında Başbakan ve Emniyet Genel Müdürü ile gerçekleştirdiği görüşmeler nedeniyle yaklaşık 20 dakikalık bir gecikmeyle başladı.
İsrail, Filistin Devlet Başkanı’na resmi Filistin televizyonunun Facebook sayfasında olayın failini destekleyen paylaşıma yönelik şikayetini dile getirdi. Filistinli yetkililer, Filistin televizyonundaki yetkili kişiden memnuniyetsizliklerini dile getirdi. Daha sonrasında kanaldan yazının kaldırılmasını talep edildi ve yayınlanmasından birkaç saat sonra paylaşım kaldırıldı.
İsrailli yetkililer olayı kullanarak, Avrupalı ​​yetkililere “Bu paylaşım, Filistin Yönetimi’nin teröre verdiği desteğin bir örneğidir. Bu durum, güvenlik tehdidi oluşturan mahkumlara maaş verilmesinde de kendisini gösteriyor. İsrail’in söz konusu maaşlara denk gelen miktarı Filistin vergi fonlarından kesmesinin nedeni de budur” açıklamasında bulundu.
Şeyh ve Bar Lev toplantısında, mahkumlar konusu da ele alındı. İsrail, bugün başlanması planlanan grevin, Ramazan’dan önce dışarıdaki gerilimi körükleyecek olması sebebiyle İsrail hapishanelerinde gerginliğin tırmanmasını önlemek için yetkili makamlardan müdahalede bulunmasını istemişti. Şeyh bu konuda, İsrail İç Güvenlik Bakanı’ndan krizi dindirmek için mahkumların taleplerinin yerine getirilmesini istemiş, İsrailli Bakan da bazılarının yerine getirileceğine yönelik söz vermişti.
Mevcut durumda, hapishanelerin yönetiminden sorumlu olan Bar Lev’in esirlerin taleplerine fiilen yanıt verdiği ve yerine getirdiği görülüyor. İsrail hapishanelerindeki mahkumlar bu bağlamda dün akşam, bugün başlayacak olan açlık grevini askıya alma kararı aldı.
Mahkumlar Yüksek Ulusal Acil Durum Komitesi tarafından yapılan bir açıklamada “Hapishaneler İdaresine karşı bu mücadeleyi, yıllardır sağlayamadığımız ulusal çaplı bir birlik olarak verdik. Bu durumun, Hapishaneler İdaresi’nin tek taraflı ve birliğimiz içindeki gruplardan herhangi birini dışlayacak bir karar alamamasında önemli bir rolü oldu. Zira birliğimizi bozmaya çalıştılar ancak acınası bir şekilde başarısız oldular” ifadelerine yer verildi.
Fetih Hareketi mensubu olan tutsaklar tarafından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a gönderilen bir mektupta “Haklarımızı ve meşru taleplerimizi desteklemek için gösterdiğiniz çabalar ve önderlik için teşekkür ederiz” ifadelerine yer verildi. Filistinli Mahkum İşleri Heyeti Başkanı Kadri Ebubekir, Abbas ve Şeyh’in çabalarının hapishanelerin önceki hallerine geri dönmesi ve işgal güçlerinin hapishanelerin yönetimini tekeline almasına izin verilmemesi konusunda açık bir etkisi olduğunu açıkladı.
Tüm gruplardan oluşan bir komite olan, Esirler Yüksek Ulusal Acil Durum Komitesi bazı meşru taleplerinin yerine getirilmesi amacıyla daha önce yaptığı bir açıklamada işgale ait Hapishaneler İdaresine baskı yapmak için 25 Mart’ta açlık grevine başlanılacağını duyurmuştu. İsrail hapishanelerinde bulunan Filistinli esirler, son yıllarda uygulanan ve geçtiğimiz Eylül ayında Gilboa Hapishanesi’nden mahkumların firar etmesinin ardından iyice artan tüm toplu cezaların kaldırılmasını talep ediyor. Talepler arasında, hasta mahkumların tutukluluk koşullarına yönelik bazı talepler ve gerekli tedavilerinin sağlanması, kadın mahkumların yaşam koşullarının iyileştirilmesi, son yıllarda önceki yıllara göre dikkat çekici bir şekilde artan hücre hapsi cezasına son verilmesinin yanı sıra kantin şartları ile ilgili talepler ve bazı temel ihtiyaçların sağlanması konuları da yer alıyor.
Bu taleplerden hangilerinin yerine getirileceği henüz açıklanmadı.



Hizbullah yavaş yavaş savaşa yeni silahlar katıyor

Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
TT

Hizbullah yavaş yavaş savaşa yeni silahlar katıyor

Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)

Hizbullah, İsrail'le yıllardır süren ve bir ay önce tüm Lübnan'ı kapsayacak şekilde genişleyerek yoğunlaşan savaş sahasına silahlarını birer birer sokuyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz günlerde “(Hizbullah'ın) Güney Litani bölgesinde yüzlerce tünel ve sığınak kazdığını ve İsrail güçlerinin burada bir miktar modern Rus silahı bulduğunu” açıkladı.

Bu açıklama, ABD'de yayınlanan Washington Post gazetesinin İsrailli yetkililere dayandırdığı, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılar sırasında, Rus ve Çin yapımı tanksavar silahlarının bulunduğu haberinden saatler sonra geldi.

Askeri uzmanlar Hizbullah'ın silahlarını, özellikle de füzelerini kullanma konusundaki isteksizliğini birden fazla faktöre bağlıyor: Bunlardan ilki, İsrail'in iletişim araçlarını bombalayarak ve genel sekreterine suikast düzenleyerek Lübnan'ın tüm bölgelerine, özellikle de Hizbullah'ın etkisi ve kontrolü altındaki bölgelere karşı yürüttüğü yoğun hava savaşında kullandığı sürpriz unsurudur. İkincisi, İsrail'in silah depolarının büyük bir kısmını imha etmesinin yanı sıra, zamanında oraya ulaşamaması ve bu durumun Hizbullah'ta, Tel Aviv'in kendisine giden tüm ikmalleri kesme niyeti göz önüne alındığında, savaşın uzun olacağı ve tüm füzelerin aynı anda kullanılmasının uygun olmayacağı kanaatine yol açmasıdır.

Tanksavar silahları

Askeri ve stratejik Uzman Tuğgeneral Hasan Jouni, "Netanyahu'nun bahsettiği modern Rus silahlarını ve söylediklerinin doğruluğunu belirlemenin mümkün olmadığını, özellikle de Hizbullah'ın kullanmadan önce benzer bir silahı ortaya çıkarmayacağı" görüşünde. Rusya ve Çin'de geliştirilen tanklar için hafif silahların modern olup olmaması fark etmediğinden büyük bir önem taşımıyor. Uzun menzilli füzeler Hizbullah’ın elinde ama İsrail'in girdiği bölgede değil.”

Sürpriz oyun

Jouni, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada "Hizbullah'ın sürprizler oyununda, silahların ve bunların kullanımının kademeli olarak tespit edilmesinde ustalaştığına" inanıyor ve şuna dikkat çekiyor: "Son zamanlarda Golani üssünü vuran ve çok sayıda ölüme yol açan saldırı İsrail askerleri arasında meydana gelen yaralanmalar, hedefleme doğruluğu, zamanlama ve etki açısından öncekilerden farklıydı. Bu nedenle Hizbullah'ın kullanmaya başladıkları modern insansız hava araçları neslindendir.”

“Füzelere gelince, Hizbullah, savaşın uzun olduğunu bildiği için bunları kademeli olarak kullanıyor ve son zamanlarda 100 kilometre menzilli ve 100 kilogram patlayıcı başlık taşıyan Nasr 1 füzesini kullandı ve daha uzağa giden, varlığın tüm noktalarına ulaşan füzelere sahip” dedi.

Couni, "Dengeyi değiştiren silahlardan söz edemeyiz, bunun yerine grubun, iki ülkedeki eşitsiz nüfuza bakılmaksızın, Lübnan'da kaybedilen güvenlik ile İsrail'de kaybedilen güvenlik arasındaki denklemi istikrara kavuşturma çabasından söz edebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

Füzelerin kademeli kullanımı

Gazze'de savaşın başladığı Ekim 2023'ten bu yana Hizbullah'ın İsrail'e ateşlediği füzeler arasında, patlayıcı yükü 300 ile 500 kilogram arasında değişen "Katyuşa" ve "Burkan" füzeleri yer alıyordu.

Hizbullah, geçen Eylül ayı sonuna kadar balistik füzelerini Tel Aviv'deki Mossad karargâhını bombalamak için kullanmadı; bunun sorumlusunun "çağrı cihazları ve radyo cihazlarının katliamına ilave olarak liderlerinin suikastı olduğunu" belirtti.

İsrail Ordu Radyosu geçtiğimiz günlerde Hizbullah'ın balistik füze kullanımını yoğunlaştırmaya başladığını ve son zamanlarda Rusya'da üretilen taşınabilir tanksavar füzeleri "Kornet" ile "Fadi 1" ve "Fadi 2" füzelerini birden fazla kez kullandığını belirtti. Bunlar, "noktasız alan bombalamasında" kullanılan taktiksel "yerden yüzeye" füzelerdir.

Ayrıca İsrail insansız hava araçlarını düşürmek için İran yapımı uçaksavar karadan havaya füzelere de başvurdu.

Hizbullah, en az iki olayda İsrail savaş uçaklarına karşı yaklaşık 90.000 feet yükseklikteki hedeflere ulaşabilen radar güdümlü füze kullandı ve onları geri çekilmeye zorladı.

Füze cephaneliği

İsrail'deki araştırma merkezlerine göre Hizbullah 150.000 ila 200.000 arasında normal balistik ve güdümlü olmayan füzeye sahiptir; bunlar 150 kilometreye kadar menzile sahip kısa, orta ve uzun menzilli füzelerdir. Ayrıca 10,000 hassas balistik füzeye ve İsraillilerin 75 olarak tahmin ettiği Yakhont karadan denize hassas füzeleri bulunmaktadır. Husiler tarafından kullanılanlar gibi sürat teknelerine sahiptir. Sayıları muhtemelen on binleri bulan çok sayıda insansız hava aracına sahip olduğunu da unutmamak gerekir.

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) tahminlerine göre Hizbullah'ın elinde yaklaşık 150.000 roket ve füze bulunuyor.