Japon gökbilimci: Uzaylıların inşa ettiği solucan deliklerini çoktan gözlemlemiş olabiliriz

Bazı bilim insanları, gelişkin bir uzaylı uygarlığının, evrende uzak mesafeleri kestirme yoldan katedebilmek için solucan deliklerinden oluşan bir ulaşım ağı inşa etmiş olabileceğini ileri sürüyor

Solucan delikleri, Albert Einstein ve ABD’li-İsrailli fizikçi Nathan Rosen tarafından kuramlaştırıldı (Unsplash)
Solucan delikleri, Albert Einstein ve ABD’li-İsrailli fizikçi Nathan Rosen tarafından kuramlaştırıldı (Unsplash)
TT

Japon gökbilimci: Uzaylıların inşa ettiği solucan deliklerini çoktan gözlemlemiş olabiliriz

Solucan delikleri, Albert Einstein ve ABD’li-İsrailli fizikçi Nathan Rosen tarafından kuramlaştırıldı (Unsplash)
Solucan delikleri, Albert Einstein ve ABD’li-İsrailli fizikçi Nathan Rosen tarafından kuramlaştırıldı (Unsplash)

Japonya'daki Nagoya Üniversitesi'nden Astrofizikçi Fumio Abe, gelişkin bir uzaylı medeniyetinin oluşturduğu solucan deliklerine dair kanıtların daha önce elde edilmiş olabileceğini öne sürdü.
Prof. Dr. Abe, göre solucan deliklerinin varlığının, eski verilerin yeniden taranmasıyla doğrulanabileceğini ifade etti. Zira astrofizikçiye göre teleskoplar aracılığıyla elde edilmiş bu kanıtlar, eldeki büyük veri denizinde kaybolmuş olabilir.
Bilimkurguda sık rastlanan solucan delikleri, astronomi camiasının da popüler tartışma konularından biri.
Bazı bilim insanları, gelişkin bir uzaylı uygarlığının, evrende uzak mesafeleri kestirme yoldan katedebilmek için solucan deliklerinden oluşan bir ulaşım ağı inşa etmiş olabileceğini ileri sürüyor.

Solucan delikleri nedir?
Albert Einstein ve ABD'li-İsrailli fizikçi Nathan Rosen tarafından kuramlaştırılan solucan deliği, uzay-zamanda iki uzak nokta arasında seyahat etmeyi kolaylaştırabilecek teorik bir kısayol.
Solucan delikleri şimdiye dek hiç gözlemlenmedi ve bunların var olamayacağına dair de birçok teori mevcut. Ancak Einstein'ın Genel Görelilik Teorisi'yle uyumlu oldukları için fizikçiler arasındaki en önemli tartışma konularından olmayı sürdürüyor.
Öte yandan, teoriyi destekleyen bilim insanları bile bir solucan deliğinin son derece istikrarsız olacağını ve oluştuğu andan hemen sonra kapanarak içine giren nesnenin öteki uçtan çıkışına izin vermeyeceğini tahmin ediyor.
Bu deliklerin açık tutulması ve içerisinden uzay araçlarıyla geçilebilecek kadar istikrarlı hale getirilmesi muazzam bir enerji ve teknoloji gerektiriyor.

Bunları gözlemlemek mümkün
Uzmanlara göre solucan deliğinin iki ucunu da açık tutmak için bir galaksideki yıldızların kayda değer bir bölümünün yaydığı enerjiye eşdeğer bir güce sahip "malzemelere" ihtiyaç var.
Bu ilk bakışta çok zor görünse de, olası bir solucan deliğinin gözlemlenmesi ve tespit edilebilmesini de mümkün kılabilir. Uzaylılar bir solucan deliği ağı oluşturduysa, bunun yarattığı kütle çekim kuvveti mikro mercekleme yöntemiyle tespit edilebilir.
Bu yöntem, araştırılan gök cisminin bir gözlem aracı ve uzak bir yıldız arasında hizalandığı durumda işlevli oluyor. Çünkü bu sırada kütle çekim kuvveti, yıldızın ışığını kısa süreliğine artırıyor ve normalde hiç ışık yaymayan nesnenin gözlemlenmesine olanak tanıyor.
Prof. Dr. Abe'ye göre bu nesne bir solucan deliğiyse yıldızın parlama ve solma modeli de belirgin şekilde farklı oluyor. Yani nesnenin solucan deliği olup olmadığını tahmin etmek mümkün hale geliyor.
Astrofizikçi, geçmişte elde edilmiş ve arşivlenmiş verilerde solucan deliklerinin izinin sürülebileceğini belirtiyor. Science Focus'a konuşan bilim insanı, konuyla ilgili şu ifadeleri kullanıyor:
"Solucan deliklerinin yarıçapları 10 ila 100 milyon kilometre arasındaysa, bu delik galaksimize bağlıysa ve sıradan yıldızlar kadar yaygınsa geçmiş verileri yeniden analiz ederek bunları keşfedebiliriz."
 
Independent Türkçe, Science Focus, Futurism



Sovyetler'den kalma uydu Dünya'ya meteor gibi çarpabilir

Sovyet Venera projesine özel posta pulu (Wikimedia Commons)
Sovyet Venera projesine özel posta pulu (Wikimedia Commons)
TT

Sovyetler'den kalma uydu Dünya'ya meteor gibi çarpabilir

Sovyet Venera projesine özel posta pulu (Wikimedia Commons)
Sovyet Venera projesine özel posta pulu (Wikimedia Commons)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Bir uydu takipçisi, Venüs'e iniş yapabilecek dayanıklılıkta tasarlanan yarım tonluk Sovyet uzay sondasının iki hafta içinde Dünya'ya geri döneceği ve meteor gibi "sert düşebileceği" uyarısında bulundu.

1972'de fırlatılan uzay aracı hiçbir zaman Dünya'nın yörüngesini geçemedi ve kalıntıları 50 yılı aşkın süredir gezegenin etrafında dönüyor.

Sonda, 10 Mayıs civarında alevler içinde Dünya'ya geri düşmeye başlayacak.

Hollandalı uydu takipçisi Marco Langbroek blog yazısında, "Bundan yaklaşık 2 hafta sonra, alışılmadık bir kontrolsüz yeniden giriş gerçekleşecek: Başarısız bir Sovyet Venera görevinden 53 yıllık iniş kapsülü Dünya yörüngesinde sıkışıp kaldı" dedi.

Uzay sondasının yeniden giriş sırasında yanma ihtimali az da olsa var ancak Venüs'e inişe dayanmak üzere inşa edildiği için bu pek olası görünmüyor.

Delft Teknoloji Üniversitesi'nde uzay durumsal farkındalığı dersi veren Dr. Langbroek, "Bu, Venüs atmosferinden geçerken hayatta kalmak üzere tasarlanmış bir iniş aracı olduğundan, Dünya atmosferine yeniden girişte ve çarpışmada sağlam kalması mümkün" dedi.

Uzay aracı paraşütle donatılmış olsa da bu paraşüt çalışır durumda olmayabilir.

Dr. Langbroek, Popular Science'a "Eğer yeniden girişten sağ çıkarsa, sertçe düşecektir" diye konuştu.

Dr. Langbroek, yaklaşık 1 metre genişliğinde ve 500 kg'ın biraz altında ağırlığa sahip sondanın atmosfere yeniden girebileceğini ve saatte yaklaşık 250 km hızla Dünya'ya çarpabileceğini, bunun da meteor çarpmasına benzer riskler oluşturduğunu söyledi.

Casus uydu, meteor ve asteroitleri izleyen öğretim görevlisi, "Söz konusu riskler özellikle yüksek olmasa da sıfır da değil" dedi.

Düşen sondanın ne zaman ve nereye çarpabileceği belirsizliğini koruyor.

Dr. Langbroek, "51,7 derecelik yörünge eğimiyle, yeniden giriş 52 Kuzey ve 52 Güney enlemleri arasında herhangi bir yerde gerçekleşebilir" dedi.

Bu, Birleşik Krallık kadar kuzeyden Yeni Zelanda kadar güneye herhangi bir yer olabilir.

Gök cismi takipçisi, "Mevcut modellememize göre yeniden giriş, aşağı yukarı 10 Mayıs civarında gerçekleşecek" dedi.

Geçen birkaç ay boyunca, model sürekli 9-10 Mayıs 2025'ten civarında yeniden girişe işaret ediyor.

İzleyiciler daha fazla veri toplamak ve ne zaman ve nereye çarpabileceğini belirlemek için uzay sondasını gözlemlemeyi sürdürüyor.

Dr. Langbroek, "Yeniden giriş tarihindeki belirsizlik, gerçek yeniden girişe yaklaştıkça azalacak ancak o gün bile belirsiz oranı hâlâ yüksek olacak" dedi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space