Amerika'ya giden ilk insanların Game of Thrones'takine benzer dev bir buz duvarıyla engellendiği keşfedildi

Duvarın yüksekliğinin 900 metreye ulaştığı tespit edildi

Game Of Thrones'daki ünlü duvarın aksine bu yapı, doğal yollarla oluşmuş, buzdan bir zırhtı (HBO)
Game Of Thrones'daki ünlü duvarın aksine bu yapı, doğal yollarla oluşmuş, buzdan bir zırhtı (HBO)
TT

Amerika'ya giden ilk insanların Game of Thrones'takine benzer dev bir buz duvarıyla engellendiği keşfedildi

Game Of Thrones'daki ünlü duvarın aksine bu yapı, doğal yollarla oluşmuş, buzdan bir zırhtı (HBO)
Game Of Thrones'daki ünlü duvarın aksine bu yapı, doğal yollarla oluşmuş, buzdan bir zırhtı (HBO)

Yeni bir araştırmaya göre, Amerika kıtasına göç eden ilk insanlar yaklaşık 900 metrelik dev bir buz duvarıyla karşılaştı. 
Bulgular, Amerika kıtasındaki ilk insanların Pasifik kıyısında teknelerle yolculuk ettiğini gösteriyor. Zira bu dev duvarın Asya'yı Amerika'ya bağlayan kara üzerinden girişi engellediği düşünülüyor.

Karadan mı, sudan mı geldiler?
İnsanların Kuzey Amerika'ya gelişine dair iki ana teori mevcuttu. İlki, bir zamanlar Asya'yı Kuzey Amerika'ya bağlayan Beringia adlı bir kara kütlesi üzerinden geldiklerini, ikincisiyse Asya'dan küçük deniz taşıtlarıyla Pasifik kıyısı boyunca seyahat ettiklerini ileri sürüyordu.
Arkeologlar, 13 bin 400 yıl öncesine dayanan taş aletlere dayanarak, Clovis diye bilinen kadim kültüre mensup insanların Asya'dan Amerika'ya ilk göç edenler olduğunu düşünüyordu. 'Buzsuz koridor' diye adlandırılan kara kütlesiyle ilgili çalışmalar, Clovis halkının bu yolu kullanmış olabileceğini gösteriyordu.
Ancak daha sonra tespit edilen ayak izleri ve taş eserler, ilk insanların yaklaşık 23 bin yıl önce New Mexico'ya ve 26 bin 500 yıl önce Orta Meksika'ya geldiğini göstermişti. Ve New Mexico ve Orta Meksika'ya giden insanların bu kara kütlesini kullanması mümkün görünmüyordu.

Buzsuz koridor ne zaman açıldı?
Hakemli bilimsel dergi PNAS’ta yayımlanan araştırmada, buzsuz koridorun ne zaman açıldığı belirlenmeye çalışıldı. Kara kütlesinin var olduğu düşünülen bölgede 1200 kilometre boyunca uzanan 6 konumdan alınan 64 jeolojik örnek incelendi.
Oregon Eyalet Üniversitesi'nden Jorie Clark’ın liderliğindeki araştırma ekibi, koridorun yaklaşık 13 bin 800 yıl önce açıldığını ortaya koydu.
Clark, "Artık buzsuz koridorun Amerika'nın ilk insanları için açık ve uygun olmadığına dair sağlam bir kanıtımız var" diye konuştu.
Ekip üyesi Louise Guillaume, araştırma tekniklerini, "Kozmojenik nüklid maruziyet tarihlemesi diye bilinen bir yöntem kullandık" diye açıkladı:
"Bu, örneğin bir buzul geri çekildikten ve kayaçları geride bıraktıktan sonra, bize kayaların Dünya yüzeyinde ne kadar süre kaldığını söyleyen bir kayaç saatidir."
Ekip ayrıca, bölgedeki buz tabakalarının 900 metre yüksekliğe kadar ulaşabileceğini tespit etti.
Popüler HBO dizisi Game Of Thrones’daki dev duvarı andıran bu tabakalar, insanların söz konusu bölgede yolculuk etmesini olanaksız kılıyor.
Öte yandan araştırmacılar, insanların tarihin hiçbir döneminde bu koridoru kullanmadığını söylemiyor. Bulgular sadece ilk göçmen dalgası için geçerli.
Imperial College London'da görev alan, araştırmanın ortak yazarı Dr. Dylan Rood, "Buzsuz koridor seçeneğini eledik" ifadelerini kullandı:
"Bu araştırma, insanlar kıtaya ilk geldiğinde koridorun bir göç yolu olarak kullanılamayacağını açıkça ortaya koyuyor."
Independent Türkçe, Livescience, Daily Mail



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science