Almanya Başbakanı: NATO’nun Rusya’da rejim değişikliği hedefi yok

Almanya Başbakanı Olaf Scholz (EPA)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz (EPA)
TT

Almanya Başbakanı: NATO’nun Rusya’da rejim değişikliği hedefi yok

Almanya Başbakanı Olaf Scholz (EPA)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz (EPA)

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Ukrayna’yı işgal etmeye başlamasına rağmen, NATO’nun Rusya’da rejim değişikliği gibi bir hedefi olmadığını vurguladı.
Scholz, devlet televizyonu ARD’ye yaptığı açıklamada, NATO veya ABD Başkanı Joe Biden’ın Rusya’da rejim değişikliği hedeflemediğini söyleyerek, “Beyaz Saray’da onunla uzun uzun konuşma şansım oldu ve bu konuları da tartıştık” dedi.
ABD Başkanı Biden, Cumartesi günü Polonya’nın başkenti Varşova’da yaptığı konuşmada, “Ukrayna’daki savaşın Putin’in büyük bir stratejik başarısızlığı olduğu artık kanıtlanmıştır” demişti.
Önümüzde uzun bir savaş olduğuna dikkat çeken Biden, Putin’e atıfta bulunarak, “Tanrı aşkına, bu adam iktidarda kalmamalı” ifadelerini kullanmıştı.
Varşova’da bir mülteci kabul merkezini ziyaret eden Biden ayrıca kendisine yöneltilen bir soruya yanıt verirken, Putin’i bir ‘kasap’ olarak nitelendirmişti.
Bunun ardından Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, “Başkan’ın söylemek istediği şey, Putin’in gücünü komşularında ya da bölgede göstermesine izin verilemeyeceği idi. Yoksa Putin’in Rusya’daki (siyasi) gücünden ya da bir rejim değişikliğinden bahsetmiyordu” ifadeleri yer almıştı.
Almanya Başbakanı, söz konusu açıklamasına şu ifadelerle devam etti;
“Demokrasinin, özgürlüğün ve hukukun her yerde bir geleceği var. Bence demokraside yaşamak, insan olarak sahip olduğumuz derin arzudur. Ancak bu özgürlük için mücadele etmek halkların ve ulusların görevidir.”
Devletlerin bütünlük ve egemenliğinin ihlal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Scholz, Almanya’dan Kiev’e yönelik silah sevkiyatlarıyla ilgili bir soruya ise, “Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Batı tarafından verilen silahlar Ukraynalıların büyük başarılar elde etmesine izin veriyor” diye yanıt verdi.



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais