Kuveyt: Durra Gaz Sahası tamamen Suudi Arabistan ve Kuveyt’e aittir. İran bu konuda bir taraf değilhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3562201/kuveyt-durra-gaz-sahas%C4%B1-tamamen-suudi-arabistan-ve-kuveyt%E2%80%99e-aittir-i%CC%87ran-bu
Kuveyt: Durra Gaz Sahası tamamen Suudi Arabistan ve Kuveyt’e aittir. İran bu konuda bir taraf değil
Kuveyt / Mirza el-Huveyledi
TT
TT
Kuveyt: Durra Gaz Sahası tamamen Suudi Arabistan ve Kuveyt’e aittir. İran bu konuda bir taraf değil
Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır el-Muhammed es-Sabah, Fransız mevkidaşıyla düzenlediği basın toplantısı sırasında Durra Gaz Sahası’yla ilgili sözlerine açıklık getirerek, gaz sahasının tamamıyla Suudi Arabistan ve Kuveyt’e ait olduğunu ve İran’ın bu meselede bir taraf olmadığını belirtti.
Sabah, dün (salı) Fransız mevkidaşıyla düzenlediği ortak basın toplantısında “Durra Sahası Körfez’in konusu değil. Kuveyt, Suudi Arabistan ve İran’ın yer aldığı üçlü tarafın konusu ve inşallah bununla ilgili uzlaşmalar olacak” ifadelerini kullanmıştı.
Ancak Sabah daha sonra yaptığı yeni bir açıklamada basın toplantısındaki sözlerine açıklık getirdi. Sabah, “O sözlerden maksat Durra Sahası’nın paylaşımı değil, Kuveyt-İran-Suudi Arabistan arasındaki kıta sahanlığı sınırlarını çizme müzakereleriydi” ifadesini kullandı.
Kuveyt resmi haber ajansı KUNA’da yer alan habere göre Sabah, “Durra Sahası tamamıyla Kuveyt ve Suudi Arabistan’a aittir. İki devlet arasında imzalanan anlaşmalara göre bu sahanın kullanım ve işletme hakları yalnızca Kuveyt ve Suudi Arabistan’a aittir” dedi.
Kuveyt daha önce Durra Gaz Sahası’nın geliştirilmesine ilişkin Suudi Arabistan ile iş birliği belgesi imzalamıştı. Kuveyt Petrol Kurumu’ndan Pazartesi günü yapılan açıklamaya göre Durra Gaz Sahası’nda günlük 1 milyar metreküp gaz üretilmesi ve günlük 84 bin varil kondensat elde dilmesi bekleniyor.
İran: Yakında sondaj çalışmalarına başlanacak
İran Petrol Bakanı Cevad Uci, dün (Salı) yaptığı açıklamada, Durra Gaz Sahası’nda yakında sondaj çalışmalarının başlayacağını söyledi. Uci, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Durra ortak gaz sahasında bir arama kuyusu açılarak ve sismik tarama yapılarak kapsamlı çalışmalar tamamlandı. Bu sahada yakında temelleri atılarak sondaj çalışmalarına başlanacak. Ortak gaz sahalarının geliştirilmesi için müzakere ve iş birliği yapmak istememize rağmen tek taraflı adımlar söz konusu projeyi engelliyor” dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, Cumartesi günü Suudi Arabistan ve Kuveyt’in ortak Durra Gaz Sahası’yla ilgili ilan ettiği yeni anlaşmayla ilgili değerlendirmede bulundu. Hatipzade, “Durra Sahası İran, Kuveyt ve Suudi Arabistan ülkeleri arasında ortak bir sahadır. Sahanın bir kısmı İran ve Kuveyt arasında kapsamı belirlenmemiş sularda bulunuyor” dedi.
İran ‘Araş’ olarak isimlendirdiği Durra sahası üzerinde ilk kez hak iddia etmiyor. Nitekim İran 2015’te Ağustos ayının sonlarında yabancı şirketlere sahayı işletme teklifleri sundu. Ancak bu adım Kuveyt hükümeti tarafından reddedildi. Kuveyt Dışişleri Bakanlığı o dönem İran’ın Kuveyt Maslahatgüzarı Hasan Zerengar’ı çağırarak İran’ın sahayla ilgili attığı bu adıma ilişkin protesto notası vermişti. Suudi Arabistan ve Kuveyt 2016’da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne ortak bir mektup yazarak, İran’a ait askeri botların sahanın bulunduğu suların çevresinde sergilediği saldırgan davranışlardan ve tacizlerden duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyizhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5152032-veliaht-prens-muhammed-bin-selman-filistinin-%C3%A7ekti%C4%9Fi-ac%C4%B1lar-i%CC%87srail-sald%C4%B1rganl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1n
Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyiz
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırganlığının ‘feci yansımalarının’ sona erdirilmesi, masum sivillerin korunması ve uluslararası meşru kararlar çerçevesinde Filistin'in barış içinde yaşadığı yeni bir gerçekliğin oluşturulmasında uluslararası toplumun rolü olduğunu vurguladı. Veliaht Prens, Kral Selman bin Abdulaziz adına dün Mina Sarayı'nda Müslüman ülkelerin liderleri ve ileri gelenleri, Kral Selman’ın konukları, devlet yetkilileri, heyet başkanları ve bu yıl Hac farizasını yerine getiren hacılar için düzenlenen yıllık kabul töreni sırasında yaptığı konuşmada, “Filistin'deki kardeşlerimiz bu yılki Kurban Bayramı’nda da İsrail’in saldırganlığı nedeniyle acı çekmeye devam ediyor” dedi.
Muhammed bin Selman, salonda bulunan dinleyicilere hitaben “Kral Selman adına sizlerin ve dünyadaki tüm Müslümanların Kurban Bayramını kutlamaktan memnuniyet duyuyorum. Allah ülkemize, diğer Müslüman ülkelere ve dünyaya güvenlik ve istikrar ihsan etsin, hacıların haccını kabul etsin ve onları sağ salim ailelerine kavuştursun” ifadelerini kullandı.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman dün Mina'da Hac ibadeti çerçevesinde görevlendirilen ekiplerin liderleri ve başkanlarıyla da bir araya geldi (SPA)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yüce Allah bu ülkeyi Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin yanında hacılara ve umrecilere hizmet etme ayrıcalığıyla onurlandırdı. Suudi Arabistan da bu onuru önceliklenin en başına koydu. Tüm imkanlarını hacılara ve umrecilere hizmet etmeye ve onların ibadetlerini kolaylıkla yerine getirmelerini sağlamaya adayan Suudi Arabistan Allah’ın yardımı ve inayetiyle hacılara ve umrecilere hizmetin büyük sorumluluğu ve onurunun bilincinde olmaya devam edecektir.”
Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin yaptığı konuşmada, İslam'ın en önemli amaçlarından ve Haccın faydalarından birinin Müslümanların birliğini korumak, din kardeşliği bağlarını güçlendirmek, farklı mezhep, renk, ırk, dil ve ülkelerden Müslümanlar arasında sevgi, iş birliği ve muhabbeti teşvik etmek olduğunu söyledi.
Aynı zamanda Dünya Müslüman Birliği Genel Sekreteri Şeyh Muhammed Hüseyin yaptığı konuşmada, İslam'ın en önemli amaçlarından ve Haccın faydalarından birinin İslam milletinin birliğini korumak, din kardeşliği bağlarını güçlendirmek ve farklı mezhep, renk, cinsiyet, dil ve milletlerden Müslümanlar arasında sevgi, iş birliği ve muhabbeti teşvik ederek anlaşmazlıkları azaltmak, mesafeleri kapatmak, kalpleri kaynaştırmak, sözü birleştirmek ve din kardeşliğini sağlamak olduğunu söyledi.
Şeyh Hüseyin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suudi Arabistan, Müslümanların kalbinde yüksek bir konuma ulaşmış ve gerçek İslam dininin ılımlı boyutu ve sistematik ılımlılığıyla gerçek imajını yansıtan, uzlaşı, hoşgörü ve uyum kültürünü yaymaya ve kardeşlik ve dayanışma ruhuyla dolu umut verici bir ufukla geleceğe bakmaya çalışan bilge ve dengeli bir yaklaşımla Müslümanların saflarını birleştirmeye ve Müslüman ülkelerin ve halkların özlemlerini gerçekleştirmeye çalıştı.”
Veliaht Prens Muhammed bin Selman cumartesi günü Mina'da Hac ibadeti çerçevesinde görevlendirilen ekiplerin liderlerini ve başkanlarını kabul etti (SPA)
Şeyh Hüseyin, Filistin davasını destekleme ve savunmadaki tarihi duruşu ve Gazze Şeridi'ndeki soykırım vahşetini ve işgalci İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen yıkım ve dayatılan açlığı durdurmaya yönelik uluslararası çabalara liderlik etmesinin yanı sıra İslami, insani ve Arap değerleri ve ilkeleri temelinde bağımsız bir Filistin devletinin tanınması için uluslararası desteği harekete geçirmek üzere üstlendiği diğer büyük görevler nedeniyle Suudi Arabistan'a büyük takdir ve teşekkürlerini sunarak hem duygularını hem de her bir Arap ve Müslüman'ın duygularını dile getirdi.
Suriye Vakıflar Bakanı Şeyh Muhammed Ebu el-Hayr Şukri ise Hac işleri ofisleri başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada, hacılara sağlanan istisnai ve nitelikli ayrıcalıklar için Kral Selman’a ve Veliaht Prens'e şükranlarını ifade etti. Suriyeli Bakan konuşmasında, “Bu yılki hac sezonu, Suudi Arabistan’ın hacılara kolaylık sağlama konusundaki köklü yaklaşımının bir devamı niteliğinde olmasının yanında İslam dinine ve Müslümanlara hizmet etme konusundaki ebedi misyonunu ve bu ülkenin liderliğinin ve halkının Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin yanı sıra ziyaretçilerine de hizmet etme konusundaki tarihi onurunu somutlaştırıyor” ifadelerini kullandı.
Hacıların, hizmet sağlayıcılar arasındaki yüksek rekabetin yanı sıra en son elektronik sistemlere ve akıllı telefon uygulamalarına dayalı hizmet sisteminin kendilerine sağladığı büyük kolaylıklara tanık olduklarını, bunun da sağlanan hizmetlerin kalitesine olumlu yansıdığını ve hacıların yolculuklarının eşi benzeri görülmemiş bir şekilde iyileştirilmesine katkıda bulunduğunu belirten Şukri, “Altyapının kapsamlı ve sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi, akıllı hizmetlerin verilmesi ve kalabalık yönetiminde en son teknolojilerin kullanılması, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu’nun ve zamanından önce elde edilen etkisinin bir kanıtıdır” dedi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi dün Mina Sarayı’nda Maldiv ve Moritanya cumhurbaşkanlarını kabul etti (SPA)
Hacılara ve umrecilere hizmet vermekle görevli makamların hizmetlerini geliştirmek ve en yüksek standartlara çıkarmak için önceden yaptıkları planlamalardan ve daha önce eşi ve benzeri görülmemiş hazırlıklardan övgüyle bahseden Şeyh Muhammed Ebu el-Hayr, Hac ibadeti için görevlendirilen ekiplerin liderlerinin ve hacılara hizmet veren Suudi Arabistan kurumlarının bu büyük ibadetin maneviyatını bozan her türlü siyasi slogan ve yönelimden uzak bir şekilde organizasyon yapmayı ve hacıların güvenlik ve emniyetini sağlamayı amaçlayan yönetmelik ve talimatları uygulama çabalarını desteklediklerini vurguladı.
Bir diğer gelişmede Veliaht Prens Muhammed bin Selman cumartesi günü Mina Sarayı'ndaki Kraliyet Divanı'nda Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani ve Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu ile bir araya geldi.