Dünya'ya hiç fark edilmeden yaklaşan asteroit, gözlemcileri ürküttü

Göktaşı saatte 61 bin kilometre hızla hareket ediyordu

2022 FD1 'yakın Dünya nesnesi' diye sınıflandırıldı (NASA)
2022 FD1 'yakın Dünya nesnesi' diye sınıflandırıldı (NASA)
TT

Dünya'ya hiç fark edilmeden yaklaşan asteroit, gözlemcileri ürküttü

2022 FD1 'yakın Dünya nesnesi' diye sınıflandırıldı (NASA)
2022 FD1 'yakın Dünya nesnesi' diye sınıflandırıldı (NASA)

Bilim insanları, Dünya’ya GPS uydularından bile fazla yaklaşan bir göktaşı tespit etti.
2022 FD1 adı verilen asteroidin ancak bu kadar yakındayken saptanabilmesi uzmanları alarma geçirdi.
Asteroidin gezegene 8 bin 700 kilometre kadar yaklaştığı bildirildi. GPS uyduları genellikle 20 bin kilometre kadar yüksekte konuşlandırılıyor.
Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) ise yüzeyden 400 kilometre yüksekte. Gökbilimciler, asteroidin istasyona ve içindeki astronotlara zarar verecek kadar yaklaşmadığı için şanslı hissettiklerini belirtiyor.
Gökbilimci Krisztián Sárneczky, 25 Mart 2022'de Dünya atmosferini sıyıran göktaşını duyuran ilk kişi oldu. Gökbilimci asteroidi Macaristan'daki Piszkéstető Gözlemevi'nde tespit etti.
Sárneczky onu gördüğünde, göktaşı Güney Pasifik Okyanusu’nun üzerinden geçiyordu.
Dünyanın farklı bölgelerinden bilim insanları da asteroidi saatte 61 bin kilometre hızla hareket ederken gözlemlemeyi başardı.
NASA’nın arşivine göre 2022 FD1, Dünya’nın bu denli yakınından geçen 13. göktaşı oldu.
Göktaşının hemen hemen bir buzdolabı büyüklüğünde olduğu tahmin ediliyor.
Önceki haftalarda Dünya atmosferine giren ve İzlanda üzerinde yanarak yok olan göktaşı da bu boyutlardaydı ve tıpkı 2022 FD1 gibi son anda tespit edilebilmişti.
İlginç şekilde o göktaşını ilk gözlemyen kişi de Sárneczky olmuştu. Asteoride 2022 EB5 adı verilmişti.
Bu tipteki asteroitlerin son anda tespit edilebilmesi ürkütücü. Zira gökbilimciler, Dünya’ya çarpabilecek ve canlılara zarar verebilecek bazı göktaşlarının da gezegene hiç fark edilmeden yaklaşabileceğini ifade ediyor.
Ayrıca, NASA her 10 ayda bir 2022 FD1 büyüklüğünde bir göktaşının Dünya’ya yaklaştığını belirtiyor. Bu nedenle 2022 FD1 ve 2022 EB5'nin sadece iki hafta arayla gözlemlenmesi de endişe yaratabilir.
Ancak bazı uzmanlar bunu giderek güçlendirilen gözlem araçlarının artık daha fazla göktaşını tespit edebildiğinin göstergesi olarak değerlendiriyor.
Bu da gelecekte, Dünya için tehdit oluşturabilecek göktaşlarının daha erken saptanabileceği anlamına geliyor.
Independent Türkçe, CNET, Forbes



3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
TT

3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Tayland'da keşfedilen yeni ve küçük bir salyangoz türüne, kabuğunda görülen tuhaf ve karmaşık geometrik desenler nedeniyle efsanevi ressam Pablo Picasso'nun adı verildi.

Sadece 3 milimetre büyüklüğündeki türe, kabuğundaki dikdörtgen açılı kıvrımlar nedeniyle Anauchen picasso adı verildi.

"'Normal' kabuk şekillerine sahip diğer salyangozların kübist bir yorumuna benzeyen" bu kıvrım örüntüleri, araştırmacıları salyangoza Picasso'nun adını vermeye sevk etti.

ZooKeys adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada bilim insanları, "Bu tür, Kübizm diye bilinen sanat akımını andıran, Pablo Picasso tarzında boyanmış yuvarlak kıvrımlara sahip bir Anauchen'e benziyor" diye yazdı.

Bilim insanları, kahverengi, konik kabuğunun derin bir birleşme noktasıyla ayrılmış 4,5-5 kıvrımdan oluştuğunu söylüyor.

Kabuğun spiralini kesen birkaç düzensiz aralıklı beyazımsı çizgi var.

Araştırmada Kamboçya, Myanmar, Laos, Tayland ve Vietnam'dan 46 yeni mikro salyangoz türünü tanımlanıyor.

Bunlar, kabuk boyutları 5 mm'den küçük olan ve çoğunlukla Güneydoğu Asya'da, eski Hindiçin, Endonezya ve Filipinler'in yanı sıra Çin'in bazı bölgelerinde bulunan küçük kara salyangozları.

Dağılımları daha batıya, Hindistan üzerinden Pakistan'a kadar uzanıyor ve çeşitlilikleri önemli ölçüde azalmış durumda.

Araştırmacılar ayrıca salyangozları genel kabuk şekli, kabuk yüzey dokusu ve duvar aralıklarının düzenine göre benzer gruplara ayırarak sınıflandırmak için yeni bir yöntem öneriyor.

Yeni türlerin birçoğu yakın zamanda toplanırken, diğerleri 1980'lerde biriktirilmiş olan Florida Doğa Tarihi Müzesi koleksiyonunda keşfedildi.

Bilim insanları, "Kabuklarının boyu 5 mm'den küçük olsa da bu salyangozlar gerçek birer güzellik! Kabukları olağanüstü bir karmaşıklık sergiliyor" diyor.

"Örneğin, açıklığı (kabuğun "açıklığı"), büyük olasılıkla yırtıcılara karşı yararlı olan çok sayıda diş benzeri bariyerle donatılmış" diye açıkladılar.

Yeni türlerin birçoğunun yukarı veya aşağı doğru dönen bir açıklığa sahip olduğu bulundu, bu da bazı türlerin kabuklarını ters taşıdığı anlamına geliyor.

Araştırmacılar, farklı salyangozları duvar açıklıkarına ve kabuktaki son kıvrımın yönüne göre ayırt edebildi.

Bilim insanları, 1980'lerde bazı salyangozların bulunduğu yerlerin ormansızlaşma ve kireçtaşı ocakları nedeniyle çoktan tahrip edilmiş olabileceği uyarısını yapıyor.

Çalışma, Güneydoğu Asya'da yerel olarak endemik kara salyangozlarının karşı karşıya kaldığı bu büyük tehditlerin altını çiziyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news/science