Irak: Mukteda es-Sadr Şii cephedeki siyasi rakiplerine hükümeti kurmaları için 40 gün süre tanıdı

Sünni Egemenlik İttifakı ve KDP, Sadr Hareketi ile olan ortaklığına bağlı kalmaya devam ediyor.

Mukteda es-Sadr (INA) Bağdat / Şarku’l Avsat
Mukteda es-Sadr (INA) Bağdat / Şarku’l Avsat
TT

Irak: Mukteda es-Sadr Şii cephedeki siyasi rakiplerine hükümeti kurmaları için 40 gün süre tanıdı

Mukteda es-Sadr (INA) Bağdat / Şarku’l Avsat
Mukteda es-Sadr (INA) Bağdat / Şarku’l Avsat

Irak’ta Sadr Hareketi ve Vatanı Kurtarma İttifakı lideri Mukteda es-Sadr, Şii cephedeki rakiplerine yani Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki siyasi parti ve gruplara yeni bir hükümet kurmaları için Ramazan ayının ilk gününden başlayarak Şevval ayının 9’una kadar 40 gün süre tanıması şaşkınlık yarattı.
Sadr’ın bu sürprizi, Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve Hamis el-Hancer liderliğindeki Sünni Egemenlik İttifakı, Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Sadr Hareketi’nden oluşan Vatanı Kurtarma İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayları Reber Ahmed’i meclisten geçirme girişiminin üçüncü kez başarısız olmasının ardından geldi. Irak Meclisi’nin üç kez yeni cumhurbaşkanını seçmesini engelleyen sebep, Yüksek Federal Mahkeme’nin Anayasa’da ilgili madde üzerinde yaptığı içtihat sonucu cumhurbaşkanı seçim oturumunun düzenlenebilmesi için Meclis’teki milletvekillerin üçte ikisinin oturuma katılma şartının sağlanamamasıydı. Sadr Hareketi, söz konusu şartın yerine getirilmesini engellediği için basında ‘engelleyici üçte bir’ ismiyle anılan Şii Koordinasyon Grubu ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) milletvekilleri ile bağımsız milletvekillerini kendi tarafına çekmeye çalışsa da ‘engelleyici üçte bir’ tarafı cumhurbaşkanı seçim oturumunda üçte iki çoğunluğun katılımını engelleme gücüne sahip olduğunu ispat etti. Yüksek Federal Mahkeme Irak Meclisi’ne 6 Mart’tan başlayarak 6 Nisan’a kadar cumhurbaşkanını seçmesi için imkan tanırken, Sadr’ın rakiplerine tanıdığı 40 günlük süre Anayasa’nın belirlediği sürelerin aşılması anlamına gelir. Anayasa’nın belirlediği sürelerin aşılması ise Federal Mahkeme’yi seçim sonuçlarını iptal etme, Meclis’i feshetme ve ardından yeni erken seçim kararı almaya sevk edebilir.
Sadr önceki akşam (perşembe) Twitter hesabından paylaştığı mesajda, ‘eşi benzeri görülmemiş bir başarı’ elde ettiğini belirterek, en büyük Şii blok veya koalisyonu kurmayı ve en büyük ulusal bloku (Vatanı Kurtarma İttifakı) oluşturmayı başaran ilk kişi olduğunu söyledi. Sadr, mesajında, “Herkes tarafından kabul gören bir başbakan adayı gösterdim. Ondan vazgeçmeyeceğim. Alemlerin Rabbine hamd olsun. Bu koalisyonların canını çok sıktım. Engellediler ve hâlâ engelliyorlar. Irak, hükümetsiz kalmasın; güvenlik, ekonomik ve hizmet durumları kötüye gitmesin diye ‘engelleyici üçte bir’e ulusal çoğunluk hükümetini kurması için Ramazan’ın 1’inci gününden Şevval ayının 9’uncu gününe kadar Sadr Hareketi olmadan tüm bloklarla müzakere etme fırsatı veriyorum” ifadesini kullandı.
Sadr’ın tanıdığı bu fırsat tüm hesapların birbirine karışmasına yol açtı. Görünüşe göre Sadr’ın bu adımı, Vatanı Kurtarma İttifakı içinde cumhurbaşkanı seçimi sorunun çözümü ve en büyük meclis bloku üzerinde uzlaşma konularında yeniden müzakereler yapılmasını gerektiriyor. Mukteda es-Sadr, liderlik ettiği Sadr Hareketi’nin hâlâ ‘en büyük meclis bloku’ olduğunda ısrar etmesine rağmen eldeki veriler Sadr’ın rakiplerine çağrıda bulunduğu hükümet kurma müzakerelerin -özellikle taraflar arasında ciddi anlaşmazlıkların olduğu böyle bir dönemde- Şevval ayının 9’undan sonrasında bile uzlaşmayla sonuçlanmayacağına işaret ediyor.
Vatanı Kurtarma İttifakı çatısı altındaki Sünni Egemenlik İttifakı ile KDP, yayınladıkları ortak yazılı açıklamada, Sadr ile yaptıkları ittifaka bağlı olduklarını ilan etti. Sadr Hareketi ile olan ortaklığın devam ettiği vurgulanan açıklamada, Mukteda es-Sadr'ın Irak halkının çetrefilli sorunlarını çözmeye çalışacak güçlü bir hükümetin kurulmasını hızlandırma girişiminden' övgüyle söz edildi. İki taraf, “(üç grubun) ortaklığı olmadan güçlü bir hükümet kurma ihtimalinin bulunmamasından ötürü Sadr Hareketi ile olan ortaklıklarına bağlı olduklarını” ve aynı zamanda Iraklıların beklediği bir ümit olan Vatanı Kurtarma İttifakı’na olan bağlılıklarını vurguladılar.
Sünni Egemenlik İttifakı ve KDP, ortak açıklamada, ülkeyi güvenli bir karaya ulaştırmak ve ayrıca Şii cephenin Sadr Hareketi’nin başbakanlık için ilan ettiği aday üzerinde uzlaşmasını ve ülkenin gerçekliğiyle uyuşan ve bileşenler ile siyasi güçlerin desteğini kazanacak bir hükümet programı ve yöntemi sunmasını sağlamak amacıyla dış müdahalelerden uzak bir şekilde tüm taraflarla yapıcı ulusal diyalog yürütmek için gayret gösterdiklerini kaydetti.



Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Medya raporları, İsrail'in Güney Sudan ile Filistinlileri bu ülkeye yerleştirmek için görüşmeler yaptığını ortaya koydu. Diğer yandan Mısır'ın tutumu ve İsrail'in Gazzelileri nakletme planını engellemedeki rolü hakkında sorular ortaya atıldı. Cuba'nın bu konuda İsrail tarafıyla herhangi bir görüşme yaptığını yalanlamasına rağmen, ‘Mısır'ın Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı yaptığı’ haberleri çıktı.

Mısır, Filistinlileri Gazze Şeridi’nden, ister kendi topraklarına ister başka bir ülkeye olsun, yerinden etme girişimlerini ‘Filistin meselesinin tasfiyesi’ olarak değerlendirerek resmi ve tekrarlı bir şekilde reddettiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi olasılığını görüşmek üzere görüşmeler yapıldı. Bunun İsrail'in Gazze Şeridi'nden toplu göçü kolaylaştırmak için daha geniş çaplı çabalarının bir parçası olduğu bildirildi.

Ancak Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanladı. Bakanlık tarafından çarşamba akşamı yapılan açıklamada, “Cuba, Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi için İsrail ile görüşmeler yaptığına dair son medya haberlerini kesin olarak yalanlıyor. Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok; Güney Sudan'ın resmi tutumunu ve politikasını yansıtmıyor” ifadeleri yer aldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze nüfusunun büyük bir kısmını ‘gönüllü göç’ olarak nitelendirdiği bir şekilde başka ülkelere yerleştirmek istediğini söylemişti. Netanyahu salı akşamı yaptığı açıklamada, “Savaş hukukuna göre, nüfusun ayrılmasına izin vermek doğru olur” dedi.

Güney Sudan'ın tutumunu memnuniyetle karşılayan Filistin Devlet Başkanlığı, dün yaptığı açıklamada, ‘Cuba'nın İsrail işgal makamlarının yürüttüğü soykırım, açlık ve yerinden etme girişimlerine örtülü olarak katılmamasını’ övdü.

İsrail medyası, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini başka ülkelere nakletmek için diğer ülkelere teklifler sunduğunu belirtti. İsrail Kanal 12 televizyonu, Netanyahu hükümetinin ‘Endonezya, Somali, Uganda, Güney Sudan ve Libya’ olmak üzere 5 ülkeyle, Gazze Şeridi'nden sürülecek Filistinlileri kabul etmeleri için görüşmeler yaptığını bildirdi.

AP, Mısırlı yetkililerin ‘İsrail'in Filistinlileri kabul edecek bir ülke bulma çabalarından, Güney Sudan ile yaptığı temaslar da dahil olmak üzere, aylardır haberdar olduklarını’ söylediğini aktardı. Yetkililer, ‘Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı uyguladıklarını’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi Üyesi Büyükelçi Salah Halime, Mısır'ın İsrail'in Filistinlileri yerleştirmek için bahsettiği ülkelerle temas halinde olduğunu düşünüyor. Halime, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kahire, temaslarıyla Filistinlileri yerinden etme girişimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Arap, İslam ve Avrupa ülkelerinin bunu reddettiğini vurgulamayı hedefliyor” dedi.

Halime sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistinlileri yerinden etme çağrıları Arap ve uluslararası kamuoyu tarafından reddediliyor. Buna rağmen İsrail bu çağrılarda ısrar ediyor. Kahire, bu önlemleri reddetmek için diplomatik temaslarını yoğunlaştırıyor. İsrail hükümetinin son uygulamaları, Filistin meselesini ortadan kaldırarak, sözde ‘Büyük İsrail’ hayalini gerçekleştirmek amacıyla yapılıyor.”

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, geçtiğimiz temmuz ayında Güney Sudanlı mevkidaşı Monday Simaya Kumba'dan bir telefon aldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, görüşmede ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yolları’ ele alındı.

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Mısır'ın Filistinlilerin yerinden edilmesini reddeden tutumu, diğer ülkelerin tutumlarına müdahale etmek anlamına gelmez. Mısır'ın bu konudaki tutumu sabit ve açıktır. Filistin meselesini korumak için bunun gerçekleşmemesi konusunda uyarıda bulunur, ancak diğer ülkelere kendi tutumunu dayatmaz” ifadelerini kullandı.

Fehmi'ye göre İsrail, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden yerinden edilmesini kabul ettirmek için bazı Afrika ve Arap ülkelerindeki kriz ve çatışmalardan yararlanmaya çalışıyor. Fehmi, “Uluslararası toplumun yerinden edilme çağrılarını reddeden tutumu göz önüne alındığında, bu hamleler İsrail'in planının başarıya ulaşacağı anlamına gelmiyor” dedi.

Filistinlilerin Güney Sudan'a yerleştirilmesi konusunda tartışmalar, Güney Sudan Dışişleri Bakanı'nın geçen hafta İsrailli mevkidaşının daveti üzerine Tel Aviv'i ziyaret etmesinin ardından başladı. Güney Sudan medyası ise İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Sharren Haskel'in Cuba'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirerek iki taraf arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi için yollar aradığını bildirdi.