Mısır, bölgesel entegrasyonu desteklemek için Afrika ülkeleriyle çalışma taahhüdünde bulundu

Mısır’ın CEN-SAD Yürütme Konseyi toplantılarına katılımından bir görüntü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır’ın CEN-SAD Yürütme Konseyi toplantılarına katılımından bir görüntü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır, bölgesel entegrasyonu desteklemek için Afrika ülkeleriyle çalışma taahhüdünde bulundu

Mısır’ın CEN-SAD Yürütme Konseyi toplantılarına katılımından bir görüntü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır’ın CEN-SAD Yürütme Konseyi toplantılarına katılımından bir görüntü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır, Sahel-Sahra Devletleri Topluluğu (CEN-SAD) Yürütme Konseyi toplantılarına katılımı sırasında, bölgesel entegrasyonu desteklemek için Afrika ülkeleriyle çalışma taahhüdünde bulundu.
Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre 1 Nisan’da Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hamdi Sanad Loza, Fas’ın başkenti Rabat’ta düzenlenen CEN-SAD Yürütme Konseyi’nin 21. olağan toplantısına katıldı. Bakan yardımcısı, toplantıda yaptığı konuşmada Mısır’ın kıtadaki bölgesel entegrasyonu desteklemek için Afrika ülkelerinden gelen kardeşleriyle çalışmaya daimî şekilde bağlı olduğunu dile getirdi. Bu çerçevede Mısır’ın ‘Sahel ve Sahra Terörle Mücadele Merkezi’ni kurduğuna dikkati çeken yetkili, üye devletlerin kıta meselelerinde meclisin rolünü harekete geçirmek için ortak çaba sarf etmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Öte yandan Angola Dışişleri Bakanı Tete Antonio, Mısır’ın Afrika kıtasındaki barış ve istikrar çabalarını desteklemedeki öncü rolüne, Afrika Birliği (AfB) çatısı altında ortak Afrika eyleminin ilerlemesine yaptığı öncü katkıya ve yabancı sömürgeciliğinden kurtuluşları sırasında ve sonrasında Afrika ülkeleri ve halklarına yönelik tarihsel desteğine övgüde bulundu. Bakan Antonio, Mısır’ın bağımsızlığından önce ve sonra Angola’yı destekleyen liderlik pozisyonlarına, Angola ve Afrika kıtasındaki kalıcı desteğine dikkati çekti.
Angola Dışişleri Bakanı, ‘Diplomatik Araştırmalar Enstitüsü’ ve ‘Kahire Uluslararası Çatışmanın Çözümü, Barışı Koruma ve Barış İnşası Merkezi’, tarafından geçtiğimiz perşembe akşamı düzenlenen genişletilmiş bir toplantıya katılımı sırasında açıklamada bulundu. Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Angola Dışişleri Bakanı, ülkesinin çatışmadan sonra barışı inşa etme konusundaki deneyimden, Angola’nın Afrika’nın güney bölgesi, Büyük Göller bölgesi ve tüm Afrika kıtasındaki güvenlik ve istikrar sütunlarını sabitleştirmek için üstlendiği çabalardan bahsetti. Ayrıca Kahire Uluslararası Çatışmanın Çözümü, Barışı Koruma ve Barış İnşası Merkezi’nin faaliyetlerine dair takdirlerini dile getiren Dışişleri Bakanı Tete Antonio, “Bu, Mısır’ın Afrika’da barış ve istikrarı desteklemedeki önemli rolünün bir uzantısı olarak geliyor” dedi. Bakan, Asvan Forumu ile ortaklığı güçlendirmenin yanı sıra, merkez ile işbirliğini geliştirme, barışı koruma ve barış inşası alanındaki çeşitli deneyim ve faaliyetlerinden yararlanma arzusunu da dile getirdi.



Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
TT

Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın, bu yılın sonunda yapılması planlanan parlamento seçimleri yaklaşırken destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırma kararı, bölünmüş Şii evinde depreme neden oldu. Sadr'ın kararı hareketin seçim yarışına katılımını teyit etmese de özellikle Selahaddin ve Ninova gibi karışık bölgelerde diğer blokları hesaplarını gözden geçirmeye sevk etti.

Bir destekçisinin kayıtların güncellenmesinin amacına ilişkin sorusuna cevaben Sadr, nihai katılım kararından bağımsız olarak bu hamlenin ‘demokratik bir gereklilik’ olduğunu söyledi. Ancak kararın ardından yaşanan kitlesel hareketlilik -milyonlarca destekçisinin verilerini güncellemeye gitmesi- Sadr'ın gerçek niyeti hakkında soru işaretleri yarattı. Bu hamle bir yandan tabanının tepkisini ölçerken, diğer yandan da 2022'de siyasi süreçten çekilmesinin ardından parlamentoya olası bir dönüşün göstergesi olabilir.

Şii evi popülerlik sınavıyla karşı karşıya

Sadr'ın destekçilerini harekete geçirmesi, Kanun Devleti Koalisyonu (Nuri el-Maliki), Hikmet Hareketi (Ammar el-Hekim), Asaib Ehli’l Hak (Kays el-Hazali) ve Bedir Örgütü (Hadi el-Amiri) gibi en önemli rakip blokları içeren Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne doğrudan bir meydan okuma teşkil ediyor. İronik olan şu ki, görünürdeki ittifaklarına rağmen bu güçler ciddi iç bölünmelerden mustarip ve bu da onları Sadr'ın orta ve güney Irak'taki ve hatta karma bölgelerdeki popülaritesine karşı seçmen kaybetmeye açık hale getiriyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ise Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin bir parçası olmasına rağmen, birçok siyasi gözlemcinin gözünde bu güçler tarafından en çok zorlanan siyasi taraf.

Karşılıklı korkular

İsminin açıklanmasını istemeyen Iraklı bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a Sadr'ın kararının iki açıdan tehlikeli olduğunu söyledi. Birincisi, Sadr Hareketi (geçmişte olduğu gibi) parlamentoda çoğunluğu kazanırsa, Koordinasyon Çerçevesi hükümetinin kuruluşunda yer almamasına rağmen ekonomik kriz, dolar krizi ve maaşlar gibi başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenme baskısıyla karşı karşıya kalacak.

 Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)

Kaynak, “İkinci açı ise hükümetin nasıl kurulacağı; mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani müttefiklerinin başarısızlıklarından sorumlu tutulmasa bile, Sadr ve Sudani arasında gelecekte kurulacak herhangi bir ittifak, özellikle Sadr'ın karşı çıktığı ABD ile ilişkiler konusundaki vizyon farklılıkları nedeniyle sekteye uğrayabilir” dedi. Bu hamlenin yankıları Şii bileşenle sınırlı kalmayıp Sadr'ın nüfuzunun arttığı karma bölgelerdeki güç dengesinin değişmesinden korkan Sünni arenaya da uzanıyor. Gözlemcilere göre, görünürde Şii Koordinasyon Çerçevesi'ne bağlı olmasına rağmen çatışmalardan ‘en çok etkilenen taraf’ olan Sudani'nin akıbeti de merak konusu.

Kayıtların güncellenmesi Sadr'ın mutlaka seçimlere gireceği anlamına gelmese de bu hamle popüler zemini test etmek ve muhaliflerin kafasını karıştırmak için önleyici bir oyunu ortaya koyuyor. Bazı analizler Sadr'ın parlamentoya dönmesini desteklese de yönetimin sonuçlarına katlanmaya istekli olup olmadığı ve Şii evindeki bölünmelerin üstesinden gelme kabiliyetine ilişkin sorular tüm senaryolara açık olmaya devam ediyor.