Hizbullah ve Emel Hareketi’nden seçimlere katılma çağrısı: Oy vermek cihat gibidir

Hizbullah’ın seçim mitingi (Şarku’l Avsat)
Hizbullah’ın seçim mitingi (Şarku’l Avsat)
TT

Hizbullah ve Emel Hareketi’nden seçimlere katılma çağrısı: Oy vermek cihat gibidir

Hizbullah’ın seçim mitingi (Şarku’l Avsat)
Hizbullah’ın seçim mitingi (Şarku’l Avsat)

Hizbullah ve Emel Hareketi yetkilileri, seçmenleri oy vermeye teşvik etmek için yaptıkları konuşmalarda seçim mücadelesini ‘bölgesel bir çatışmaya’ benzeterek, “Oy vermek cihat gibidir” ve “İbadet fırsatıdır” dedi.
Meclis Başkanı ve Şii Emel Hareketi lideri Nebih Berri, seçimleri Taif Anlaşması’ndan bu yana ‘en önemli ve en riskli seçimlerden biri’ olarak nitelendirerek, dış müdahalelere dikkat çekti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Hizbullah karşıtı Profesör Dr. Mona Fayad, seçimlerin Şii taraflar için ‘ölüm ve kalım’ anlamına geldiğini dile getirerek, “Önümüzdeki otuz yıl boyunca ülkeyi elinde tutacak bir meclis çoğunluğu elde etmek için çaba sarf ediyorlar. Bu söylemleri kullanmaları, Lübnan’daki herkesin muzdarip olduğu krizin ışığında, halkın ruh halindeki bir değişiklikten korkmalarından kaynaklanıyor” dedi.
Emel Hareketi’nden milletvekili Hani Kobeysi, parlamento seçimlerinde oy kullanmanın ‘Lübnan direnişini ve tüm komploculara karşı birliğini korumak için temel bir cihat meselesi’ olduğunu söyledi.
Hizbullah Siyasi Konsey Başkanı İbrahim Emin es-Sayed ise, “Seçimler siyasi bir fırsattır. Aynı şekilde tıpkı camide namaz kıldığınız gibi, Recep, Şaban ve Ramazan’da oruç tuttuğunuz gibi bir ibadet fırsatıdır. Oy kullanmalısınız” diyerek seçimlere katılma çağrısında bulundu.
Dr. Fayad, Hizbullah ve Emel Hareketi tarafından benimsenen yöntemler ve baskıların yeni olmadığını söyleyerek, hiçbir partinin çoğunluğu elde edemeyeceğine dair meydan okumanın devam ettiğini vurguladı.
Seçim mücadelesinin ‘bölgesel bir çatışmaya’ ve ‘iç efendilerle yüzleşmeye’ benzetilmesine değinen Dr. Fayad, “Rakibine karşı kimse onlar gibi silah kullanmadı. Dolayısıyla yaptıkları propaganda ve yalandan başka bir şey değil” dedi.
Hizbullah ve Emel Hareketi’nin liderleri dün güney bölgesinde bir toplantı düzenledi.
Görüşmede seçimler, özellikle Lübnan’da ‘seçim rüşvetine’ dönüşen sosyal yardım açısından önemli bir odak noktası oldu.
Taraflar tarafından yapılan açıklamada, “Toplantıda, ülkeyi etkileyen mali kriz karşısında insanlarımızın üzerindeki yükleri hafifletmek için onaylanmış prosedürler ve programların yanı sıra yaklaşan parlamento seçimleri için son hazırlıklar ele alındı” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, İran’ın elektrik sorununu çözme teklifinin kabul edilmesi talep edilirken, halkın istikrar, egemenlik ve özgürlüğünün garantisi olan Hizbullah ile Emel Hareketi arasındaki ittifakın derinliğine vurgu yapıldı.
Hizbullah ile Emel Hareketi, Lübnan’ın geleceğini şekillendirmedeki önemi ve düşmanları caydırmak ve tüm komplolarını yıkmak için bu seçimlere aktif ve yoğun katılım çağrısında bulundu.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24