Önlemler, cumhurbaşkanlığı kararıyla 6 aylığına uzatıldı

Kuzey Sina’da eski bir güvenlik hamlesi sırasında Mısır ordusu üyeleri (Askeri sözcüsünün resmi sayfası)
Kuzey Sina’da eski bir güvenlik hamlesi sırasında Mısır ordusu üyeleri (Askeri sözcüsünün resmi sayfası)
TT

Önlemler, cumhurbaşkanlığı kararıyla 6 aylığına uzatıldı

Kuzey Sina’da eski bir güvenlik hamlesi sırasında Mısır ordusu üyeleri (Askeri sözcüsünün resmi sayfası)
Kuzey Sina’da eski bir güvenlik hamlesi sırasında Mısır ordusu üyeleri (Askeri sözcüsünün resmi sayfası)

Mısır makamları, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Sina Yarımadası’nın bazı bölgelerinde ‘güvenliği sağlamak ve tesisleri korumak’ amacıyla alınan güvenlik önlemlerinin uygulanmasını genişletme kararının uygulanmaya başladığını açıkladı. Buna göre önlemler, parlamentonun onayından sonra 6 ay daha uygulanmaya devam edecek.
Geçtiğimiz Mart ayının sonlarında Mısır Temsilciler Meclisi, Cumhurbaşkanı Sisi’nin Sina Yarımadası’nda ek tedbirler uygulanmasına ilişkin 2021 tarihli 442 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümlerini ülkenin resmi gazetesinde belirtilenler uyarınca 3 Nisan 2022 Pazar gününden itibaren 6 ay daha uzatma kararına destek verdi.
Sina’daki bölgelere uygulanan, sokağa çıkma, ikamet yasağı veya bazı bölgelerin tahliyesi gibi uygulamalar içeren ek önlemler, Sisi’nin 2014’ten bu yana Sina’ya ve 2017 yılından bu yana tüm ülkeye uygulanan olağanüstü halin uzatılmasını feshederek 24 Ekim’de yaptığı duyuruyla birlikte gelişti. Söz konusu önlemler için Mısır’ın bölgede bir güvenlik ve istikrar vahası haline gelmesi gerekçe gösterildi.
Yeni karar, Cumhurbaşkanı Sisi’nin 6 ay önce 4 Ekim’de aldığı kararın uygulanmasını genişleterek, Sina Yarımadası bölgesine ek önlemler getiriyor. Söz konusu bazı önlemler, ek tedbirlerin uygulandığı bölgelerde Savunma Bakanlığı’na yetki verilmesi dışında ‘sokağa çıkma, ikamet, belirli yerlere sık sık gitme yasağı ve bazı bölgelerin boşaltılması’ da dahil, olağanüstü hâl zamanında uygulanan tedbirlere benzer.
Mısır Cumhurbaşkanı’nın kararının ilk maddesinde, ‘bazı alanlarda sokağa çıkma yasağı, belirli alanlarda dolaşmanın kısıtlanması, bazı yerleri tahliye etme, ikameti yasaklama veya belirli yerleri ziyaret etmek için tarih belirleme, belirli iletişim araçlarının kullanılmasının yasaklanması, belirli materyallerin bulundurulmasının yasaklanması, motosikletlerin yasaklanması, okullarda eğitimin tamamen veya kısmen askıya alınması ve çift kullanımlı materyallerin dolaşımının yasaklanması’ kararı yer alıyor. İkinci madde ise Savunma Bakanı tarafından belirlenen alanlarda sokağa çıkma yasağı getirilmesini kapsıyor.
Silahlı kuvvetler ve sivil polis, üçüncü maddeye göre ‘güvenliği ve vatandaşların hayatlarını korumak için terör ve finansmanının tehlikeleri’ ile mücadele etmek amacıyla, yukarıda belirtilen önlemleri uygulamakla görevli. 25 Ocak 2011 olaylarının ardından Sina (özellikle de kuzey vilayeti), şiddet eylemlerine ve terör operasyonlarına tanık oldu. Temmuz 2013’te eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrilmesi sonrasında bu eylemler hızlı bir şekilde arttı. Daha sonra silahlı kuvvetler, polisle işbirliği dahilinde bölgedeki radikalizm yanlısı unsurlara karşı bir savaş başlatarak, yüzlercesini öldürdü.
Cumhurbaşkanı, Sina’da Ekim 2014’ten Ekim 2021’e kadar devam eden ve Kuzey Sina vilayetinin belirli alanlarını içeren bir olağanüstü hâl (OHAL) ilan etti. Bu bölgeler; uluslararası sınır hattı boyunca el-Avca’ya kadar ve el-Ariş’in batısından Helal Dağı’na kadar doğuda Tel Rafah, kuzeyde er-Ariş’in batısından deniz kıyısı boyunca Refah’taki uluslararası sınır hattına kadarki bölge, güneyde Helal Dağı’ndan uluslararası sınır hattındaki el-Acve’ye kadarki bölge. Gün içerisinde söz konusu bölgelerde belirli saatlerde sokağa çıkma yasağı uygulanırken yasak, üç ay süreyle yenilendi.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24