Libya Ulusal Birlik Hükümeti petrol gelirlerinin idaresine ilişkin önerileri reddetti  

Libya Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Avn. (Şarku’l Avsat) 
Libya Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Avn. (Şarku’l Avsat) 
TT

Libya Ulusal Birlik Hükümeti petrol gelirlerinin idaresine ilişkin önerileri reddetti  

Libya Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Avn. (Şarku’l Avsat) 
Libya Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Avn. (Şarku’l Avsat) 

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Avn, Ulusal Birlik Hükümeti ile İstikrar Hükümeti arasındaki ihtilaflar çözülene kadar petrol gelirlerinin idaresiyle ilgili yeni bir mekanizma kurulması önerilerini reddetti.  
Avn, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Maalesef dışarıdan yapılan bu teklifler kendisine içeride alıcı buluyor. Dışarıdan bu tür teklifler yapılmasını egemenliğimize müdahale olarak değerlendiriyoruz. ABD, Avrupa ya da Birleşmiş Milletler’in (petrol gelirlerinin dağılımıyla ilgili yeni bir mekanizma oluşturulması) önerileri eğer çatışmanın önlenmesi veya petrol gelirlerinin herhangi bir tarafın eline geçmesinin önüne geçme amacı taşıyorsa, müdahil ülkeler bunu iç işlerimize karışmayarak gerçekleştirebilirler. Uluslararası taraflar Libyalıları karar merkezlerinden uzaklaştırmaya çalışmazsa bu sorun kendiliğinden çözülecektir. Çünkü petrol herhangi bir siyasi tarafın değil, tüm Libyalılarındır.” 
ABD'nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland, siyasi konularda bir uzlaşı sağlanana kadar petrol gelirlerinin idaresi için yeni bir mekanizma kurulmasını önermişti.  
Ulusal Petrol Şirketi başkanı Mustafa Sanallah’ın petrol gelirlerinden hükümete ödeme yapmayı dondurma niyetiyle ilgili haberlere değinen Bakan Abdullah Avn sözleirni şöyle sürdürdü:
“Şu ana kadar bu haberleri doğrulayan resmi bir açıklama ya da belge bulunmuyor. Eğer böyle bir şey doğruysa, Ulusal Petrol Şirketi yürütme erkiyle ilgili tartışmalara çekilmiş olacaktır. Buna ihtimal vermiyorum. Ancak böylesi bir durum yaşanırsa bu Libya halkının çıkarına olmayacaktır. Herkes, ülkemizin ana kaynağı olan Petrol Şirketi’nin siyasi tartışmaların dışında tutulmasına özen göstermelidir.”  
Avn, Rusya Ukrayna krizinin Libya petrol sektörü üzerindeki etkileriyle ilgili olarak da şu değerlendirmede bulundu:
“Bazıları Libya'nın Avrupa Kıtası’nın enerji ihtiyaçlarını karşılamak için alternatif bir kaynak olduğu yönünde sözler söylüyor. Bana göre bu sözlerin içi boştur ve gerçeklerle uyuşmamaktadır. Bu sözleri gündeme getirenler uluslararası çevrelerin gözüne girmeye çalışıyor olmalı. Libya’nın Avrupa’nın enerji açığını kapatabilmesi ya da küresel piyasalarda ciddi bir etki yaratabilmesi için çok daha fazla üretim yapması gerekiyor. Bunun için de bir süre önce keşfedilen bir dizi petrol ve gaz sahasının geliştirilmesi lazım. Büyük çaplı yatırımlarla çalışmalar başlasa dahi bu en az 3 ila 5 yıl alacaktır.” 
Avn açıklamasında Libya’nın üretimi ile Avrupa’nın ihtiyaçlarını da karşılaştırdı:
“Libya şu an günlük, çoğu yerel piyasada tüketilen yaklaşık 700 milyon metreküplük doğal gaz üretimini gerçekleştiriyor. Bu gazın çoğu elektrik santrallerinde kullanılıyor. Sadece İtalya’ya boru hattı aracılığıyla bunun 7 milyon metreküplük bölümünü ihraç ediyoruz. Rusya’dan gaz almayı keserlerse Avrupa günlük 7 ila 8 milon metreküp  gaza gereksinim duyacaktır.”  
Libya’nın halihazırda günde 1,2 milyon varil petrol ürettiğine değinen Avn, bunun 150 bin varilinin ülke içinde tüketildiğini, geri kalanın da ihraç edildiğini söyledi. Petrol ve gaz üretiminin arttırılması için ciddi anlamda yatırım gerektiğine dikkat çeken Avn konuya dair şunları söyledi:
“Sonunda uyandılar ve üretiminin artırılmasını talep ediyorlar. Oysa hükümetimiz ve Petrol Şirketi yapısal reformların gerçekleştirilmesi, petrol üretim tesislerinin iyileştirilmesi için, muhtemel finansman çalışmalarının da yer aldığı birçok öneride bulunmuştu. Ancak birileri bu önerileri engelledi.”
  Abdullah Avn son olarak, yürütme erki üzerindeki mücadelenin, Libya petrol sektörüne olan güveni zedeleyeceğini, üretimin durmasının tüm Libyalılar için bir felaket anlamına geleceğini söyledi.  
Libya Petrol ve Gaz Bakanı Abdullah Avn ile Ulusal Petrol Şirketi Başkanı Mustafa Sanallah’ın arasının açık olduğu biliniyor. En son ikili arasındaki tartışmalar Libya başsavcılığına kadar yansımıştı. Libya’da petrol sektörünün iyileştirilmesi ve aksayan tesislerin geliştirilmesi için 10 milyar dolara ihtiyaç olduğu tahmin ediliyor. Terör örgütü DEAŞ, kontrol sağladığı bölgelerdeki çok sayıda petrol tesisini tahrip etmişti.



Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.


Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
TT

Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)

Gazze Şeridi’nde halen tıkanmış durumda olan ateşkes anlaşmasını ilerletmek amacıyla arabulucuların temasları sürüyor. Kahire ve Ankara, anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin iki ayrı toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu görüşmeler, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde yeni bir ilerleme sağlanması amacıyla yapılan kapsamlı toplantının ardından gerçekleştirildi.

Mısır ve Türkiye’de yapılan bu yeni toplantıların, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlara göre, tıkanan anlaşmanın önündeki engelleri aşmaya yönelik girişimler niteliği taşıdığı belirtildi. Uzmanlar, İsrail’in ABD baskısı altında anlaşmanın ikinci aşamasına geçmeye itiraz etmeyebileceğini, ancak çekilmeler ve benzeri konulara ilişkin müzakereleri uzatarak uygulama sürecini aksatabileceğini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “Başbakanın talimatıyla, Esirler ve Kayıplar Koordinatörü Gal Hirsch, ordu, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve Mossad yetkililerinden oluşan bir heyetin başında Kahire’ye gitti” denildi.

İsrail heyeti, üst düzey yetkililer ve arabulucu ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşmelerde, Ran Gvili’nin cesedinin geri alınmasına yönelik çabalar ve bu sürecin ayrıntıları ele alındı.

Filistinli gruplar, 10 Ekim’de başlayan ateşkesin ilk aşamasından bu yana 20 İsrailli esiri sağ olarak, 27’sinin de cesedini teslim etti. Ran Gvili’nin cesedi ise henüz bulunamadı. Hamas, Gazze’deki büyük yıkım nedeniyle aramaların zaman alacağını belirtirken, İsrail anlaşmanın ikinci aşamasını başlatmaya yönelik müzakereleri, söz konusu cesedin teslim edilmesine bağlamış durumda.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak Hamas, yaptığı açıklamada, Halil el-Hayye başkanlığındaki bir heyetin Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştüğünü duyurdu. Açıklamada, söz konusu görüşmede ‘Gazze Şeridi’nde savaşı sona erdiren anlaşmanın uygulanma süreci ile sahadaki gelişmelerin’ ele alındığı ifade edildi.

Heyet, Gazze Şeridi’nde ‘İsrail’in süregelen hedef alma eylemleri ve tekrarlanan ihlallerine’ karşı uyarıda bulunarak, bunların ‘anlaşmanın ikinci aşamasına geçişi engellemeyi ve mevcut mutabakatları boşa çıkarmayı amaçladığını’ ifade etti.

Söz konusu iki temas, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde ateşkes anlaşmasının arabulucularını bir araya getiren toplantının ardından gerçekleşti. Toplantı sonrası yayımlanan ortak açıklamada, anlaşmanın uygulanmasına yönelik yolların ele alındığı bildirilmişti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, Kahire ve Ankara’daki görüşmelerin, anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak, engelleri somut biçimde aşmak ve Washington’u İsrail üzerinde baskıyı artırarak tıkanan ikinci aşamaya geçmeye zorlamak açısından kritik bir zamanda yapıldığını söyledi. Ukkaşe, son kalan ceset meselesinin ise Hamas ve İsrail’in karşılıklı kazanım elde etmeye çalıştığı bir oyuna benzediğini dile getirdi.

Ukkaşe’ye göre, kulislerde dile getirildiği üzere Hamas cesedin yerini biliyor, ancak arabulucuların ve zaman baskısının etkisiyle ikinci aşamaya girerken elinde bir pazarlık unsuru tutmak istediği için teslim etmiyor. İsrail ise bundan yararlanarak, çekilmelerle bağlantılı yeni taahhütler üstlenmeden ilk aşamayı sürdürmeye devam ediyor.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise bu toplantılarda, özellikle cesedin ciddi bir engel oluşturması nedeniyle mevcut boşlukların nasıl kapatılacağının ele alındığını belirtti. Mutava, Hamas’ın Türkiye’deki temaslarının silahsızlanma düzenlemeleri ve uluslararası güçlerin sahaya girişi gibi konulara odaklandığını, Ankara’nın bu süreçte rol üstlenmeyi ve Washington ile ilişkilerini güçlendirmeyi hedeflediğini ifade etti.

r
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki yıkılmış evlerin genel görünümü (AFP)

İsrail, anlaşmayı zorlaştıran tutumlarını sürdürmeye devam ediyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ülkesinin ‘Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğini’ söyledi. Şarku’l Avsat’ın Ynet internet sitesinden aktardığına göre Katz, yerleşimleri korumak amacıyla Gazze Şeridi içinde bir güvenlik kuşağı oluşturulacağını belirterek, Hamas’ın silah bırakması gerektiğini, aksi takdirde ‘İsrail’in bu görevi bizzat üstleneceğini’ ifade etti.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, salı akşamı Refah’ta patlayıcı infilakı sonucu bir İsrail subayının yaralanmasından Hamas’ı sorumlu tutmaya çalıştı ve ekim ayında yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ihlal edildiğini öne sürdü. Hamas ise patlamanın İsrail’in tamamen kontrolü altındaki bir bölgede meydana geldiğini, olayın ‘savaş kalıntılarından’ kaynaklanmış olabileceğini belirtti.

Netanyahu’nun Hamas’a yönelik suçlamaları, ABD’de Başkan Donald Trump ile yapması beklenen görüşmeden birkaç gün önce geldi. İsrail basınında yer alan haberlere göre Netanyahu, Trump’ı İsrail ile Hamas’ın kontrol alanları arasında kalıcı sınır olarak sarı hattın kabul edilmesine ikna etmeyi hedefliyor. Bu durumun, Gazze Şeridi’nin yüzde 58’inin İsrail tarafından işgal edilmesi anlamına geleceği ifade ediliyor.

Ukkaşe, İsrail’in Trump ile yapılacak görüşmenin ardından ikinci aşamaya geçilmesine karşı çıkmadığını açıklayabileceğini, ancak bunun teorik düzeyde kalacağını belirterek, uygulamada müzakere takvimini ve maddelerin hayata geçirilmesini uzatacağını, bu süreçte belirleyici unsurun ABD baskısı olacağını söyledi.

Mutava ise İsrail’in engelleyici tutumunu sürdüreceğini, Trump’ın da tüm sorunların tek seferde çözülemeyeceğinin farkında olduğunu dile getirdi. Mutava’ya göre, devam eden toplantılar engelleri aşamalı olarak çözmeyi amaçlıyor ve Trump, anlaşmanın çökmediğini göstermek için ikinci aşamanın gelecek ocak ayında başlatılmasını istiyor.


İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze Şeridi'nde iki Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı.

İsrail ordusu, iki "teröristin" Gazze'nin güneyindeki "sarı hat"ı geçerek İsrail güçlerine yaklaştığını belirtti.

Açıklamada, iki adamın "acil bir tehdit" oluşturduğu ve kimliklerinin tespit edilmesinin ardından "etkisiz hale getirildiği" belirtildi.

İsrail güçleri, Filistinli Hamas grubuyla 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkesin ardından Gazze Şeridi'ndeki sarı hattın gerisine çekildi.

Beton bloklar ve sarı işaretlerle belirlenen hat, Gazze Şeridi'nde yeni bir toprak bölünmesini temsil ediyor ve kıyı şeridine doğru 1,5 ila 6,5 ​​kilometre uzanıyor. Böylece İsrail, Gazze'nin alanının yarısından biraz fazlasını kontrol ediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyyal Zamir, geçtiğimiz günlerde Sarı Hat’ı Gazze Şeridi ile yeni sınır olarak ilan etti.

Ateşkese rağmen, Gazze'de ara sıra yaşanan olaylar can kayıplarına yol açmaya devam ederken, İsrail ordusu da Hamas liderlerini ve merkezlerini hedef almayı sürdürüyor.