Ramazan sofraları geleneksel Arabistan mutfağını canlandırıyor

Ramazan sofraları geleneksel Arabistan mutfağını canlandırıyor
TT

Ramazan sofraları geleneksel Arabistan mutfağını canlandırıyor

Ramazan sofraları geleneksel Arabistan mutfağını canlandırıyor

Suudi Arabistan'da Ramazan iftar ve sahur sofraları, yemek çeşitleri açısından büyük bir çeşitliliğe tanık oluyor. Bunun nedeni, ülkedeki zengin kültürel çeşitlilikten kaynaklanıyor. Bu yemekler arasında yer alan makbus, fetita, serid ve hamia yemekleri her bölgenin gelenek ve görenekleriyle ilişkili oldukça önemsenen dikkat çeken yemeklerdendir.
Suudilerin sofraları genellikle her bölgenin kendine has ve diğer bölgelerden ayrışan özel kültürel motifleriyle ilişkilendirilir. Suudiler iklim ve yaşam koşullarına göre değişiklik gösteren bu yiyecekleri yemeye ve lezzetli tadını almaya heveslidirler.
Ülkenin orta bölgelerinde genellikle Margug, Mataziz, Kors Agil ve daha başka popüler halk yemekler genellikle Necd iftar sofralarında muhakkak bulunuyor.
Ceriş veya Heris, yüzlerce yıl öncesine dayanan en eski yemeklerden biridir. Geleneksel Suudi Ceriş yemeği, pirinç, soğan, baharat, et ve et suyu ile haşlanmış dövülmemiş buğdaydan yapılır.


Kabuğu çıkarılmış tane ve harissa karışımı olan popüler Temen yemeği (Was)

Kuzey bölgesinde hurma, tereyağı, yoğurt, tandır ekmeği ve sac ekmeğine talep giderek artıyor ve hepsi insanlar için hala özel bir yer tutuyor. Mübarek Ramazan ayında yöre halkı arasında popüler yemeklerin değiş tokuşu, yöreye miras kalan geleneklerden biridir.
Özellikle mübarek aylarda öne çıkan sosyal dayanışma ortamı içerisinde yöre kadınlarının hazırladığı yemekler çeşitlilik göstermektedir. Aileler arasındaki iletişimi, şefkati ve sevgiyi en iyi şekilde sunarak somutlaştıran yemekler, bağların güçlenmesine katkıda bulunur.

Batı bölgesinin yemekleri çok çeşitlidir. Zira Ramazan ayında yaygın olarak her evde bulunan fasulye, bakla, mento, formoza, ma'sub, mercimek çorbası ve diğer özel yiyecekler Hicaz sofrasından eksik olmayan yemeklerdendir. Hicaz sofralarında, iftar ve sahur arasında yediği bir nevi atıştırmalıklar (süzme yoğurt, zeytin ve şerik) olarak değerlendirilen ve teravih namazından sonra yaşlıların ve küçüklerin ramazan ayı boyunca yedikleri hafif yemek tabağının da yer aldığına da dikkat çekmek gerekir.
Aynı şekilde Ramazan ayında semtin sakinleri tarafından yatsı namazından başlayarak gece yarısından sonrasına kadar ciğer ve haşlanmış buğday satılıyor.
Doğu bölgesinin sofrası, hasavi pirinci, kanad, karides pilavı, pastırma ve yulaf lapası gibi bölgenin ünlü deniz ürünleri yemeklerinden yoksun değildir. Ayrıca musgaa, sago, habisa, kavare, yufka, haree,  balalit, mehlebiye ve yulaf lapası gibi yiyeceklerde bölge halkının vazgeçilmezleri arasında.
Çok sayıda yiyecek ve tatlıya ek olarak, Güney Suudi mutfağını onu popüler hale getiren ve birçok özelliği ile ünlü, çevre ile yakından ilişkili yemeklerle dolu güneydeki Ramazan sofrasının yiyecekleri sadece güney bölgelerinde değil, Suudi Arabistan’ın farklı bölgelerinde de birçok kişinin favorisi haline geldi. Güneydeki Ramazan sofralarında ayrıca ragş, vafd, et suyu, marag, mursa, karışık balık, mufalt ve taze sütle karıştırılıp hurma ile sıcak servis edilen un olan maşguse ile yörede bilinen popüler yemeklerden biri olan ve ramazan sofralarında dikkat çekici bir varlığa tanıklık eden haniz de yer alıyor.



Türk Şef, Michelin telefonunu dolandırıcı zannetti

İstanbul’daki Rumelihisarı İskele Restoranı Şefi Nuri Soysal (AFP)
İstanbul’daki Rumelihisarı İskele Restoranı Şefi Nuri Soysal (AFP)
TT

Türk Şef, Michelin telefonunu dolandırıcı zannetti

İstanbul’daki Rumelihisarı İskele Restoranı Şefi Nuri Soysal (AFP)
İstanbul’daki Rumelihisarı İskele Restoranı Şefi Nuri Soysal (AFP)

Türk Şef Nuri Soysal, restoranının Michelin Rehberi’ne dahil edilmesi üzerine kendisini ödül törenine davet etmek için telefon üzerinden iletişim kurmaya çalışan yetkiliyi dolandırıcı zannetti.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Şef Soysal, Türkiye’den Michelin Rehberi’ne dahil edilen 53 restoran arasında kendi restoranının da olduğunu televizyon izlerken öğrendi.
Rumelihisarı İskele Restoranı’nın Şefi Soysal, “Gerçekten çok güzel bir ortamı kaçırdım” dedi.  İşletme, İstanbul’un Boğaziçi kıyısındaki balıkçı restoranlarından biri.
1900 yılında Edouard ve Andre Michelin kardeşler tarafından kurulan Michelin Rehberi yetkilileri, AFP’ye Soysal’ın restoran rehberine dahil olduğunu doğruladı.
Michelin Rehberi yetkilileri, kimliklerini ve mesleklerini gizleyerek Soysal’ın 30 yıldır bir süreyle işlettiği restoranı ziyaret etti ve rehberin hazırlanması için çalıştı.
Sosyal, “Canlı lüfer mi palamut mu yediler, hiçbir bilgimiz yok. Lezzetlerimizi beğenmişler. Bu bizim için onur verici bir şey oldu" dedi. Birkaç gün boyunca Şef Soysal, üzerinde Michelin yazılı yeni beyaz önlüğü giydi. Soysal, şimdi Michelin yıldızı kazanmak istediğini belirterek “Menüme yeni yemekler ekleyeceğim. Umarım yetkililer, yine bilgimiz dışında bizleri ziyaret ederler” dedi.