Kahire, Cop27 hazırlıkları için Dünya Bankası ile iş birliği yapacak

Mısır Çevre Bakanı Dr. Yasmine Fuad ve Dünya Bankası Kalkınma Politikaları Genel Müdürü Mari Pangestu’nun görüşmesinden bir kare (Mısır Hükümeti)
Mısır Çevre Bakanı Dr. Yasmine Fuad ve Dünya Bankası Kalkınma Politikaları Genel Müdürü Mari Pangestu’nun görüşmesinden bir kare (Mısır Hükümeti)
TT

Kahire, Cop27 hazırlıkları için Dünya Bankası ile iş birliği yapacak

Mısır Çevre Bakanı Dr. Yasmine Fuad ve Dünya Bankası Kalkınma Politikaları Genel Müdürü Mari Pangestu’nun görüşmesinden bir kare (Mısır Hükümeti)
Mısır Çevre Bakanı Dr. Yasmine Fuad ve Dünya Bankası Kalkınma Politikaları Genel Müdürü Mari Pangestu’nun görüşmesinden bir kare (Mısır Hükümeti)

Mısırlı bakanlar, Dünya Bankası yetkilileri ile iş birliği mekanizmalarını ele almak için görüştü. Görüşme, bu yılın sonlarına doğru Mısır’ın Şarm eş-Şeyh şehrinde düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP27) için planlama, çevre ve su alanlarında hazırlanılması çerçevesinde gerçekleşti.
Mısır Çevre Bakanı Dr. Yasmine Fuad, yaklaşan iklim konferansının gündemini destekleyecek iş birliği mekanizmalarını görüşmek üzere Dünya Bankası Kalkınma Politikaları Genel Müdürü Mari Pangestu ile görüştü. Görüşmede, iklim konferansında gündeme getirilecek en önemli konu ve girişimlerin yanı sıra Dünya Bankası’nın Mısır’ın da dahil olmak üzere birçok ülkede hazırladığı, iklim ve kalkınma raporunun hazırlanmasına yönelik son gelişmeler de ele alındı. Ayrıca, Mısır Çevre Bakanı Fuad, Dünya Bankası’nın Mısır’a çevre konusunda ve çevre konusunu kalkınma sürecine dahil etme çabalarına verdiği desteğe övgüde bulundu. Mısır’ın, iklim değişikliğinin etkileri ile mücadele kapsamındaki proje ve programlar için farklı bölgelerden başarı hikayelerinin sunulmasını ve iklim eylemini hızlandırmak üzere gerekli adımların uygulamaya koyulmasını amaçlayan iklim konferansı COP27’ye ev sahipliği yapmasını destekleyecek iş birliğini memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Çevre Bakanı, COP27’nin iklim değişikliğinin etkilerine karşı mücadeleye katılımı teşvik etmek için gerçek deneyimler sunduğunu ayrıca planların hayata geçirilmesine nasıl başlanacağına dair entegre bir resim sunmak amacıyla, finansman konusu, iklim değişikliğine uyum boyutları, ülkelerin ulusal katkılarının güncel hali, istenen hedefler ve gerçek deneyimleri bir araya getirdiğini belirtti.
Pangestu ise Mısır’ın, çevre ve iklim değişikliği konusunu kalkınma sürecine dahil etmeye yönelik çabalarının yanı sıra çevre ve iklim değişikliği alanında başlattığı çeşitli girişimlerine övgüde bulundu.
Planlama kapsamında, Dünya Bankası Pangestu, küresel gelişmelere ayak uydurmak için yürütülen Mısır 2030 Vizyonu ve modernizasyon sürecini ele almak için Mısır Planlama ve Ekonomik Kalkınma Bakanı Hala es-Said ile görüştü. Bakan Hala es-Said, bakanlığın çevresel konuları, sürdürülebilirliği ve iklim değişikliğini, ulusal çeşitli planlamalara ve stratejilere dahil etme konusundaki kararlılığını dile getirdi. Said iklim değişiklikleri ile uyum sağlanmasının Mısır devleti için büyük bir öncelik haline geldiğini ayrıca yeşil bir ekonomiye geçişi desteklemeyi ve yapısal reform programının kalbindeki doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını amaçlayan politikaların benimsendiğini vurguladı.
Su konusunda, Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Dr. Muhammed Abdulati, Dünya Bankası baş tarım ekonomisti Eti Zad ile görüştü. İki taraf görüşme sırasında, iklim değişikliğini azaltıcı tedbirler kapsamında, geleneksel yakıt kaynaklarına bağımlılığı ve emisyonları azaltmak amacıyla, güneş enerjisinin sulama projelerinde kullanımının yaygınlaştırılması ve yeraltı sularının çıkarılması ile eş zamanlı olarak, suyun yeniden kullanılmasına ve suyun tuzdan arındırılmasına yönelik projeleri ele aldılar.
Abdulati iklim değişikliği konusunun şu anda dünyanın yüzleştiği en önemli konulardan biri olduğunu, bu durumun su sektörünü, COP27 konferansı etkinlikleri kapsamında ele alınacak iklim değişikliğinden olumsuz etkilenen sektörlerin en başına koyduğunu belirtti.



"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
TT

"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)

Savaşın bitmesinin ertesi günü hakkında Arap Birliği ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin bir anlaşmazlık patlak verdi. “Birlik’ten üst düzey bir yetkili ’Filistin halkının çıkarının (Hamas'ın) Şerit'teki sahneyi terk etmesini gerektirdiğini” düşünürken, hareket bunu şiddetle reddetti; iki eski diplomat ise Şarku’l Avsat'a “bunun ifadelerin ve açıklamaların yorumlanmasına ilişkin bir anlaşmazlık olduğunu ve Arap pozisyonunu ya da Gazze'nin geleceğine ilişkin devam eden müzakereleri etkileyecek şekilde genişlemeyeceğini” vurguladı.

Birkaç gün önce Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Hüsam Zeki, Mısır'da yerel bir televizyon kanalında “Filistin'in çıkarları (Hamas'ın) sahneyi terk etmesini gerektiriyor” dedi.

Ancak Hamas sözcüsü Hazım Kasım dün bir açıklama yaparak, hareketin Zeki'nin açıklamalarına “şaşırdığını” söyledi ve “(Hamas) Gazze Şeridi'nin yönetimine ilişkin siyasi ve idari yaklaşımların formüle edilmesinde, özellikle Mısır'daki kardeşlerimizle yapılan çok sayıda diyalogda, ulusal uzlaşı hükümeti kurulmasının kabul edilmesi ve Mısır'ın (Toplumsal Destek Komitesi) önerisinin tamamen kabul edilmesi de dâhil olmak üzere azami esneklik göstermiştir” dedi.

Hamas sözcüsü, “hareketin, ulusal uzlaşı çerçevesinde ve işgal ya da ABD'nin her türlü müdahalesinden uzak bir şekilde, savaştan sonra Gazze Şeridi'ndeki durumla ilgili tüm kararlarının merkezine Filistin halkının üstün çıkarlarını koymaya devam edeceğini” vurguladı.

Arap Birliği'ni, “bu tutumu desteklemeye ve Arap ulusal güvenlik sistemini tehdit edecek herhangi bir projenin geçmesine izin vermemeye” çağırdı.

 Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)

“Şarku’l Avsat” dün Arap Birliği ve Hamas'tan resmi yorum istedi, ancak yanıt alamadı.

Mısır'ın eski Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Moataz Ahmedin, “Hamas'ın tepkisinin doğal olduğunu ve savaştan sonra Gazze'de yönetime tutunmayacağını, direniş hakkından vazgeçmeyeceğini defalarca ifade eden tutumuyla tutarlı olduğunu” söyledi ve “yönetime katılmamanın Gazze'yi terk etmek anlamına gelmediğini” ifade etti.

Ahmedin, Hamas'ın “Hüsam Zeki'nin açıklamasını Arap Birliği'nin İsrail-Amerikan planına ve talebine, yani hareketi ortadan kaldırmaya ve Gazze'deki varlığına son vermeye yönelik bir yanıt olarak anlamış olabileceğini” belirtti.

Ahmedin, “Donald Trump'ın gelişinden önce ateşkese varılan Arap ve hatta Amerikan önerisinin Hamas'ın Gazze'den çıkarılmasına atıfta bulunmadığını, sadece Gazze Şeridi'nde bir rolü olmamasından bahsettiğini, şimdi ise İsrail'in bunu değiştirmek istediğini ve Hamas'ın ortadan kaldırılmasını ve Gazze'deki varlığına son verilmesini talep ettiğini” vurguladı.

İsrail, ABD ve Avrupalı taraflar Hamas'ın Gazze Şeridi'nde gelecekte bir rolü olmayacağı konusunda ısrar ederken, Arap tarafların da desteklediği ateşkes anlaşması, İsrail ve ABD'nin sürekli uymama ya da uygulamama tehditleriyle karşı karşıya, bu da arabuluculara ateşkesin kalıcılığını destekleme konusunda çifte sorumluluk yüklüyor.

Daha önce Gazze'deki ateşkes müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan Mısırlı bir kaynak, Kahire Haber Kanalı'na yaptığı açıklamada, “(Hamas'ın) üç aşamalı ateşkes anlaşmasına bağlılığını ve bir sonraki aşamada Şerit'in yönetimine katılmayacağını teyit ettiğini” belirterek, “Şerit'in rahatlatılması ve yeniden inşası sürecini denetleyecek geçici bir komite oluşturmak için Mısır’ın yoğun temasları olduğunu” bildirdi.

​​​​​​​Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)

Hamas sözcüsü Abdüllatif el-Kanu daha önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, hareketin Mısır ve Katar'daki arabuluculara Gazze Şeridi'nin yönetimine katılmadan herhangi bir öneriyi kabul etmeyeceğini söylediğini doğruladı.

Bu arada Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Büyükelçi Rakha Ahmed Hassan, “Hüsam Zeki'nin açıklaması talihsiz, çünkü Hamas'ın Gazze'den çıkması konusunda ortak bir Arap pozisyonu yok ve ortak pozisyon Hamas'ın yönetime katılmaması gerektiği yönünde” dedi.

Ahmed Hassan, “Herkes, bir buçuk yıldan uzun süredir mücadele eden bir harekete ‘Gazze'den derhal çıkın’ demenin ne mantıklı ne de gerçekçi olduğunu anlıyor: Bu nedenle Mısır, grupların onayı ile onların katılımı olmadan oluşturulan Toplumsal Destek Komitesi önerisini sundu” dedi. İsrail'in talep ettiği şeyin Hamas'ın Gazze'den çıkması olduğunu ve bunu ateşkes anlaşmasının uygulanmasını engellemek için bir bahane olarak kullandığını vurgulayan Hasan, “Hamas'ın sahneden çekilmesi, grupların hiçbir rolünün olmadığı birleşik bir Filistin devletinin kurulmasıyla kolaylıkla sağlanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Hassan, Hamas'ın tepkisinin “ateşkes anlaşmasında yer almayan bir konuyla ilgili olduğu için doğal olduğunu” vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu, ateşkesin uygulanmasına yönelik müzakereleri genişletmeyecek ya da etkilemeyecek bir Arap anlaşmazlığıdır.”