İsrail’deki siyasi dengesizlik iktidar krizi doğurdu

Fotoğraf (AP_Arşiv)
Fotoğraf (AP_Arşiv)
TT

İsrail’deki siyasi dengesizlik iktidar krizi doğurdu

Fotoğraf (AP_Arşiv)
Fotoğraf (AP_Arşiv)

İktidar koalisyonunun Knesset (parlamento) Bloğu Başkanı Idit Silman'ın istifası, İsrail siyasi sahnesindeki tuhaflıklara ışık tutuyor. Bennett'in liderliğini yaptığı radikal sağcı Yamina partisinden milletvekili Silman, hükümetin sağ kanat fikirlerinden sürekli olarak geri adım atmasına artık dayanamadığını vurgulamıştı. Ancak bu gelişme, sağda kesimdeki durumu iyileştirmek yerine daha kötü bir hale getirecek.
Nitekim Silman, başında kendi partisinin bulunduğu bu hükümetin ve ideolojik akımının düşme riskini artırarak ona zarar vereceğini biliyor. İstifasının, ekonomik ve siyasi kaos yolunda teşkil edeceği tüm zararlarla birlikte üç yıl içinde beşinci kez seçim düzenlenmesi olasılığını artıracağının da farkında. Yeni bir seçim düzenlendiği taktirde koalisyon anlaşması gereğince Bennett'in istifa edeceğini, yerine liberal merkezi akım lideri Yair Lapid'in geçeceğini elbette ki biliyor. Böylece iktidarı acımasız rakibine devretmiş olması, sağ kesime asla hizmet etmiyor.
Fakat İsrail’de siyaset bu şekilde işliyor. Bu gibi garip davranışlar İsrailliler için şaşırtıcı değil. Silman'ın attığı bu adım da ‘siyasette sabiteler yoktur’ ilkesine dayalı bir yaklaşımın parçası niteliğinde. Mevcut durumda İsrail'deki iktidar krizinin sona ermediği, aslında yenilendiği anlaşılıyor.
Birkaç ay önce milletvekili Amichai Chikli de Yamina Partisi’nden muhalefete geçiş yapmıştı. Böylece daha savunmasız bir hale gelmiş olan Bennett hükümetinin 120 sandalyeli parlamentoda artık 60 sandalyesi var. Rakibi de aynı sayıda sandalyeye sahip. Bu nedenle herhangi bir istifa hükümetin çökmesine yol açabilir. Peki daha kendi içindeki birliği koruyamayan bir parti, devleti nasıl koruyabilir? Anketlere göre İsraillilerin yalnızca yüzde 10'u Bennett’in iktidara uygun bir adam olduğunu düşünürken muhalefet lideri Binyamin Netanyahu ise yüzde 52 oranında destek görüyor.
Ancak Bennett, şu anda karşı karşıya olduğu duruma rağmen, dayanıklılığı hakkında iyimser mesajlar gönderiyor. Bugün iktidarda kalmasını sağlayacak birçok seçenek var. Ancak İsrail'i hükümet krizlerinden kurtarmak işe yaramaz.
Bu yöndeki ilk seçenek 60 sandalyeli mevcut koalisyonunu olduğu gibi tutmak. Ancak koalisyon İslami Hareket’in yanı sıra radikal sağdan radikal sola 8 farklı parti ile garip bir şekilde kurulduğu için bu hususta peki çok sorun ile karşılaşılabilir. Bir yandan onun ve partisindekilerin istediği, diğer yandan koalisyondaki ortaklarının istediği yasaları çıkarmakta ciddi sıkıntılar var. Zirâ Bennett ve partisindekilerin çıkarmak istediği yasalar ve diğerlerininkiler farklılık gösteriyor. Bennett’ın partisi diğer bir milletvekili Nir Orbach’ı da kaybedebilir. Aşırı sağ aktivistler dün Orbach’ın evinin önünde protesto düzenleyerek aslında dönmesini, “terörizmi destekleyen sol hükümetten” çekilmesini talep etti. Nitekim Silman da bu tür baskı ve tehditlere maruz kalmış, polise bu yöndeki tacizlerle ilgili onlarca şikayette bulunmuştu. Dolayısıyla bu sorunun üzerine durulması gerekiyor.
İkinci seçenek ise Bennett'ın dinci partileri koalisyona dahil etmeyi başarması yönünde. Bu Bennett için ideal çözüm olabilir. Zirâ kendisi ve diğer bakanlar dini partilerle sürekli temas içerisinde bulunuyor. Genel bütçe onaylandığı dönemde bu partileri Netanyahu'dan ayırmayı başarmışlardı.
Üçüncü seçenekte bugün parlamentoda 54 sandalyeye sahip Netanyahu'nun yeni bir koalisyon kurmayı başarma olasılığı yer alıyor. Ancak Eymen Avde başkanlığındaki Ortak Arap Listesi Bloğu, radikal sağın dahil olduğu veya Netanyahu başkanlığındaki bir hükümeti desteklemiyor. Savunma Bakanı Benny Gantz liderliğindeki Mavi - Beyaz İttifakı (Kahol Lavan) ise Netanyahu için bu amaca hizmet edebilir. Ancak böyle bir durumda Netanyahu, başbakanlıktan feragat etmek zorunda kalacak.
Netanyahu Gantz'a böyle bir öneri sunmuş, kendisini dönem süresince başbakan olarak kabul edeceğini söylemişti. Başbakan olmak istemediği için teklifi reddeden Gantz ise Netanyahu’nun imzaladığı hiçbir anlaşmaya artık güvenmiyor. Likud ve dini partilerden müttefikleri, özellikle de Bennett ve bazı bakanlarla anlaşmazlık içinde olduğu bilinen Gantz'ın fikrini değiştirme olasılığı üzerine duruyor.
Diğer yandan dördüncü seçeneğe bakıldığında hükümet söz konusu ikileme bir çözüm bulamadığı için düşebilir, böylece bir başka seçime gidilebilir. Böyle bir durumda seçimlerden sonra yeni bir hükümet kurulana dek Lapid başbakanlık görevini devralacak. Ancak siyasi krize çözüm bulunmasını sağlayacak sonuçlar vaat etmeyen anketler, Netanyahu başkanlığında seçimlere girildiği taktirde Likud'un yükselişe geçeceğini gösteriyor. Ancak hükümet kuramayacak, mevcut koalisyon ise 6 ila 9 sandalye kaybedecek. Böylece partilerin ittifaklarını bozmaları veya altıncı ya da yedinci seçimlere gitmeleri gerekecek.
Dolayısıyla sağ kalacak olan iktidar krizi, bu yönde bir çözüm sunan herkese çifte atacak. Diğer yandan İran ve vekillerine karşı savaş gibi stratejik nitelikte savaşlar yönetilmesi veyahut İbrahim Anlaşmaları’nın pekiştirilip artırılması, silahlı operasyonlara karşı çıkılması ise hükümetin uzun süre dayanmasını sağlayabilir.



Üç Senaryo… Pakistan Hindistan'ın savaş uçaklarını nasıl düşürdü?

Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
TT

Üç Senaryo… Pakistan Hindistan'ın savaş uçaklarını nasıl düşürdü?

Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)

Hindistan'ın kuzeyindeki Akalia Kalan köyü sakinleri 7 Mayıs günü erken saatlerde art arda gelen patlama sesleri üzerine yataklarından fırladılar. Dışarı çıktıklarında bir alev topunun başlarının üzerinden geçerek yakındaki bir tarlaya düştüğünü gördüler. Enkazın bir savaş uçağı olduğu açıkça görülebiliyordu. İki Hintli pilot daha önce uçaktan fırlatılmış ve yakındaki tarlalarda yaralı olarak bulunmuşlardı.

Şarku’l Avsat’ın The Economist'ten aktardığına göre Hindistan henüz resmi olarak doğrulamadı ama bu uçak mayıs ayında Pakistan'la dört gün süren çatışmalar sırasında kaybolan savaş uçaklarından biriydi.

Hindistan hükümeti Pakistan'ın, üçü yeni Fransız Rafale jetleri olmak üzere altı savaş uçağını düşürdüğü iddiasına şüpheyle yaklaşıyor. Ancak yabancı askeri yetkililer, en az biri Rafale olmak üzere beş Hint uçağının imha edildiğine inanıyor. Hintli askeri yetkililer rakamları doğrulamayı reddederken, bazı uçakların kaybolduğunu kabul ediyorlar.

Söz konusu itiraflar, Çin'in Pakistan'ın en büyük silah tedarikçisi olması nedeniyle önemli. Bu, gelişmiş Çin savaş uçakları ve füzelerinin Batılı ve Rus muadillerine karşı kullanıldığı ilk çatışmaydı. ABD ve müttefikleri, Çin'in Tayvan'a karşı olası bir savaşta aynı silahların birçoğunu kullanabileceği için bu konuyla yakından ilgileniyor.

İlk raporlar belirleyici faktörün Pakistan-Çin yapımı J-10 savaş uçakları ve PL-15 havadan havaya füzelerinin üstünlüğü olduğunu gösteriyordu. Hindistan onları hafife almış gibi görünüyor.

Ayrıca Çin, Pakistan'a gerçek zamanlı erken uyarı ve hedefleme verileri sağlayarak dengeyi değiştirmiş olabilir.

Ancak savaşın ilerleyen safhalarında Hindistan'ın elde ettiği başarı göz önüne alındığında, belki de en büyük sorun Hindistan'ın o ilk gece savaş uçaklarını nasıl kullandığıdır. En son ve en tartışmalı değişimlerden biri haziran ayında, Hindistan medyasının Hindistan'ın Cakarta'daki Savunma Ataşesi Yüzbaşı Shiv Kumar'ın ay başında bir seminerde yaptığı konuşmanın kaydını yayınlamasıyla yaşandı.

Kumar, Hindistan'ın bazı uçaklarını kaybettiğini, çünkü siyasi liderliğinin hava kuvvetlerine Pakistan'ın hava savunma sistemlerini vurmamalarını emrettiğini söyledi. Bunun yerine ilk gün sadece militan mevzilerini hedef aldılar. Kumar, “Kayıptan sonra taktiklerimizi değiştirdik ve askeri tesislerine yöneldik” dedi.

Bu gelişme, Hindistan Genelkurmay Başkanı Anil Chauhan'ın mayıs ayı sonunda bir televizyon röportajında Hindistan'ın çatışmanın ilk gecesinde ‘taktiksel hatalar’ nedeniyle bazı uçaklarını kaybettiğini itiraf etmesinin ardından geldi.

Chauhan, Hindistan'ın iki gün sonra hatalarını düzelttiğini ve tüm savaş uçaklarının yeniden uçmasına izin vererek Pakistan'daki hedefleri uzaktan vurduğunu kaydetti. Hindistan çatışmanın ilerleyen safhalarında füzelerinin Pakistan'ın hava savunmasını aşması ve bazı askeri üslerini vurmasıyla daha büyük başarılar elde etti.

Yabancı yetkililer arasındaki bir teoriye göre Hindistan ilk gün Rafale savaş uçaklarını uzun menzilli Meteor havadan havaya füzelerle donatmadı. Muhtemelen Pakistan savaş uçaklarının ulaşamayacağını ya da Pakistan'ın ilk tepkisinin daha az şiddetli olacağını düşündü.

Bir başka neden de Hindistan'ın savaş uçaklarının Pakistan'ın yeni silahlarından korunmak için uygun elektronik karıştırma ekipmanına, güncellenmiş yazılıma ya da ilgili verilere sahip olmamasıdır.

Üçüncü ve daha geniş bir açıklama ise Hindistan'ın, Pakistan'ın Hint planlarını nasıl tespit edebileceğini, verileri savaş uçaklarına nasıl aktarabileceğini ve füzeleri hedeflerine nasıl yönlendirebileceğini anlamak için gereken ‘görev verilerinden’ yoksun olmasıdır.

Ancak Yüzbaşı Kumar'ın öne sürdüğü gibi savaş uçakları siyasi liderlerin sadece militanları vurma emri nedeniyle tehlikeye girdiyse, sorumluluk daha çok Narendra Modi hükümetine aittir.

Rafale'nin Fransız üreticisi Dassault, İsveçli Saab, Boeing ve Lockheed Martin ile birlikte Hindistan'ın silah anlaşmalarındaki başlıca rakibi. Ancak bazı Hintli askeri figürler Rafale'nin son çatışmada iyi performans göstermediğine dikkat çekti. Diğerleri ise Dassault'nun Rafale'nin kaynak kodunu paylaşmakta isteksiz davranarak Hindistan'ın uçağı kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirmesini engellediğinden şikayetçi.

Anlaşmazlıktan bu yana Çinli diplomatların Rafale'yi diğer potansiyel alıcılara küçümsediği ve onları bunun yerine Çinli savaş uçakları almaya çağırdığı bildiriliyor.

Dassault yöneticileri, Mısır, Endonezya, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de dahil olmak üzere Rafale uçağı satın alan ülkelerin yanı sıra gelecekteki potansiyel müşterilere güven vermek istiyor.

Dassault Aviation Yönetim Kurulu Başkanı Eric Trappier, Pakistan'ın üç Rafale jetini düşürdüğü iddialarını “Kesinlikle doğru değil” diyerek reddetti.

Trappier, bir Fransız dergisine verdiği ve 11 Haziran'da yayınlanan röportajda, “Tüm ayrıntılar bilindiğinde, gerçek birçok kişiyi şaşırtabilir” ifadesini kullandı. Trappier ayrıca, Rafale'in ‘Çin'in şu anda sunduğu her şeyden çok daha iyi’ olduğunu söyledi.

Fransız hükümeti de bir Rafale'in savaşta ilk kez kaybedilmesi konusunda açıklama yapması için baskı altında. Fransız parlamentosunun bir üyesi olan Marc Chavanne, mayıs ayı sonunda hükümete yazılı bir soru önergesi sunarak Hint Rafale jetlerindeki Spectra elektronik harp sisteminin Pakistan yapımı PL-15 havadan havaya füzeleri tespit edemediği ya da karıştıramadığı yönündeki endişelerini dile getirmişti.