Tunus Cumhurbaşkanı Said, siyasi projesiyle ilgili bazı mesajlar verdi  

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)  
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)  
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said, siyasi projesiyle ilgili bazı mesajlar verdi  

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)  
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)  

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, vefatının 22. yılında Tunus'un ilk Cumhurbaşkanı Habib Burgiba'nın Monastir kentindeki anıt mezarı önünde düzenlenen anma törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Said burada yaptığı konuşmada, ‘e-istişare sonuçlarına dayanacak’ olan, ‘siyasi projelerine’ yönelik bazı mesajlar verdi. Parlamentoyu feshetme kararının gerekçesine değinen Said, “Temsilciler Meclisi ulusal birlikteliği ve istikrarı tehdit etmekteydi” dedi.
Seçim sisteminde değişikliğe gidileceğini belirten Cumhurbaşkanı Said, 2011’den beri süregelen ‘aday listelerine’ oy verilmesi yerine, doğrudan adaylara oy verilmesinin önünün açılacağını söyledi. Said, Aralık ayında yapılması planlanan parlamento seçimleriyle ilgili, “Seçim takvimi hazır, oylama bireysel olarak adaylar üzerine olacak” dedi. Said’in söz ettiği ‘seçim takviminin’ içeriğine yönelik belirsizlikler siyasi çevrelerde tartışmalara neden oldu. Cumhurbaşkanı’nın bu ifadeleri, daha önceki seçimleri yürüten ve denetleyen Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nda bir yapısal değişikliğe gidilebileceği yönünde yorumlandı.  
Cumhurbaşkanlığı öncülüğünde düzenlenmesi planlanan ‘ulusal diyalog’ sürecine de değinen Said, “Ulusal diyalog, milli örgüt ve kuruluşların katılımıyla başlamıştır, hırsızlar ve darbeciler dışındaki siyasi partilerin tümü de bu sürecin içinde yer almaktadır. Halkı bu süreçten dışlama yönünde birçok girişim olsa da halkın görüşlerine bağlı kalınacak olan diyalog başarılı olacaktır” dedi. Ancak gözlemciler, şu ana kadar herhangi bir siyasi parti liderinin Kartaca Sarayı’na çağrılmadığını aktardı. Bu durum, hangi partilerin ‘ulusal diyalog’ sürecine dahil edildiği konusunda merak uyandırdı.  

‘Bazı devlet kurumlarının temizlenmesi’ vurgusu
Cumhurbaşkanı Said, bazı devlet kurumlarının ‘temizlenmesinin bir zorunluluk olduğunu’ vurguladı.  
Sağlık, ulaşım, sosyal sigorta ve eğitim alanlarında, önceliğin kar ve zarar olmadığına değinen cumhurbaşkanı, kamu kurumlarının ‘suç şebekeleri’ ve yolsuzluktan arındırılması gerektiğini belirtti. 
Uluslararası Para Fonu (IMF) daha önce Tunus İşçi Sendikası’nın yeniden yapılandırılması yönünde talepte bulunmuştu. Cumhurbaşkanının, ‘devlet kurumları’ ifadesi İşçi Sendikası’na yönelik bir mesaj olarak yorumlandı. İşçi Sendikası Genel Sekreteri Nureddin Tabubi, “İşçilerin kazanımları kırmızı çizgidir ve kimsenin bu çizgiye dokunmasına izin vermeyiz” dedi.  
Öte yandan Yüksek Seçim Kurulu üyesi Muhammed Telili, 9 üyeli Yüksek Seçim Kurulu’nun görev süresi dolan 3 üyesinin değiştirileceğini söyledi. Bu üyeler arasında kurul başkanı Nebil Bafun da bulunuyor. Kurul üyelerinin daha önce parlamento tarafından atandığını hatırlatan Telili, parlamentonun yetkileri cumhurbaşkanında olduğu için atamanın da Cumhurbaşkanı Said tarafından gerçekleştirileceğini söyledi. Cumhurbaşkanının seçim kurulu üyelerini atamasının, bu kişilerin tarafsızlığıyla ilgili bir tartışma başlatacağına kesin gözüyle bakılıyor.  



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz