Birleşik Krallık’ın Sana Büyükelçisi Richard Oppenheim, Şarku'l Avsat'a konuştu:Ateşkesin başarısı gözlemcilerin değil, Yemenli tarafların elinde

Birleşik Krallık’ın Sana Büyükelçisi Richard Oppenheim. (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Birleşik Krallık’ın Sana Büyükelçisi Richard Oppenheim. (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
TT

Birleşik Krallık’ın Sana Büyükelçisi Richard Oppenheim, Şarku'l Avsat'a konuştu:Ateşkesin başarısı gözlemcilerin değil, Yemenli tarafların elinde

Birleşik Krallık’ın Sana Büyükelçisi Richard Oppenheim. (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Birleşik Krallık’ın Sana Büyükelçisi Richard Oppenheim. (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

Yemen’de krizin çözülmesine yönelik çabalar sürüyor. Ülkede önümüzdeki yaz barışın sağlanması yönünde Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde ciddi müzakerelerin yürütüleceği tahmininde bulunan Birleşik Krallık’ın Sana Büyükelçisi Richard Oppenheim, BM Özel Temsilcisi’nin uluslararası toplumun da desteğiyle bu müzakereler için yazılı bir çerçeve hazırlayacağını belirtti. Şarku'l Avsat'a konuşan Oppenheim, Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) Riyad'daki merkezinde düzenlenen ve bugün sona eren istişarelerin sonuçlarına dikkat çekerek gelecekte, BM Yemen Özel Temsilcisi’nin himayesindegerçekleşebilecek görüşmelerde istifade edilebileceğini vurguladı.  
İlan edilen ateşkesin kırılgan olduğunu söyleyen Oppenheim, taraflardan istikrar yönünde ileriye doğru adımlar atmalarını istedi. Aynı zamanda ateşkesin başarısının gözlemcilerin değil, Yemenli tarafların elinde olduğunun altını çizdi. Richard Oppenheim ayrıca ülkesinin Yemen meselesine çözüm getirecek her türlü diyalouu desteklediğini belirtti.   
Suudi Arabistan ile Husiler arasında varılacak herhangi bir anlaşmanın nihai bir siyasi çözümün temelini teşkil edeceğini kaydeden Büyükelçi, gelecekte yine KİK’in himayesinde, Husilerin de katılımıyla istişarelerin gerçekleşebileceğine dikkat çekti.
Birleşik Krallık’ın Sana Büyükelçisi Richard Oppenheim Yemen'deki sıkıntılı ekonomik durumdan müzakere sürecine, ateşkesin sağlanmasında Suudi Arabistan ile Umman'ın rolünden uluslararası arenada gösterilen çabalara kadar birçok başlıkta Şarku’l Avsat’ın sorularını yanıtladı:

-Yemenliler arasındaki istişarelerin ilk gününde siz de vardınız. Bu istişarelerin önemi nedir?
Öncelikle herkese hayırlı Ramazanlar dilerim. Ben bu istişarelerin Yemen'in karşılaştığı sıkıntılar ve çözümleri hakkında siyasi, ekonomi ve güvenlik ekseninde konuşmaları için tüm Yemenlilere iyi bir fırsat teşkil ettiğine inanıyorum. Şu ana kadar neticelerinden haberdar olmadık. Fakat bu istişarelerin iyi ve olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini biliyoruz. Bu girişim için KİK’e teşekkürlerimizi sunuyor, ateşkes ilanının istişareler için olumlu olduğunu düşünüyoruz.

-Son iki gündür Yemen Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile görüşüyorsunuz. Bu görüşmelerde söz konusu istişarelerin sonuçlarına da değindiniz mi?
Bu istişareler, Yemen hükümeti ve ülkedeki birçok (elbette hepsi değil) taraf için çeşitli alanlarda karşılaşılan sıkıntıları tartışmaları yönünde bir fırsat teşkil ediyor. Böylece Yemen içerisinden olması şartıyla çözüm fikirleri sunulabilir. Bu fikirlerden BM Yemen Özel Temsilcisi’nin himayesinde gelecekte gerçekleşebilecek görüşmelerde istifade edilebilir.

-Ateşkes ilanı Yemenliler için sevindirici bir haberdi. Bu sürecin önemini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ateşkes, taraflar için gerçek bir fırsat ve hassas bir gelişme. Ateşkesin devamı ve üzerinde mutabık kalınanların uluslararası toplumun desteğiyle uygulanmasının sorumluluğu ise tarafların elinde. Bizim açımızdan konuşmak gerekirse Başbakan ve Dışişleri Bakanı da bu gelişmeyi memnuniyetle karşıladı. Yemen halkının çıkarına olan her şeyi önemsiyoruz.

-Bazıları bunu denetleyecek mekanizmalar ve denetleyiciler olmadan nasıl ateşkes ilan edildiğini ve bu yönde nasıl başarılı olunacağını merak ediyor. Bu konudaki görüşlerininz nedir?
Bir sonraki aşamanın gözlem için fırsat teşkil edeceğini düşünüyorum. Ancak öncesinde tüm taraflarla kademeli olarak ileriye doğru adımlar atılmalı ve aralarında güven tesis edilmeli. İzleme uzun vadeli herhangi bir ateşkeste olması gereken bir başlıktır. Fakat en nihayetinde ateşkesin başarısı gözlemcilerin değil, Yemenli tarafların elinde.

-Son varılan ateşkeste Suudi Arabistan ve Umman’ın önemli rolleri vardı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizce bu harikulade bir gelişme. Suudiler ve Ummanlıların birlikte çalıştığını biliyoruz. Bu iş birliğinin bir sonraki aşamada da devam etmesi beklentisindeyiz. Zira artık teyit edilmesi gereken, kırılgan bir ateşkese sahibiz.

-Bunun yanısıra esir takası, geçişlerin açılması, Sana Havalimanı ve petrol türevleri hususlarında anlaşmalar da duyuruldu. Peki, siz tüm bu taahhütlerin uygulanması konusunda iyimser misiniz?
Bu anlaşmanın hayata geçirileceğini umut ediyoruz. Beklentimiz bu yönde. Esir takası olumlu bir adımdır. Taraflar arasında güvenin oluşmasını sağlar. Özel Temsilcilik Ofisi bu yönde yoğun çalışmalar yürütüyor. Tarafların da bu takas üzerine çalışmaları önemlidir.

-BM Temsilcisi bugün taraflarla başladığı görüşmelerin mayıs ayına kadar süreceğini duyurdu. Sizce Riyad'daki Yemen istişareleri ve ateşkes ilanının ardından Yemen'de kapsamlı bir siyasi sürecin başlamasına tanık olabilir miyiz?
Yemenli taraflar arasında görüşmenin her an gerçekleşebileceği düşüncesindeyim. Müzakerelerin BM himayesinde düzenlendiğini görebiliyoruz. Fakat BM Temsilcisi’nin taraflar ile görüşmesi için önvelikle zamana ihtiyacı var. Bu süreç sona erdiğinde temsilcilik uluslararası toplumun da desteğiyle, tüm taraflarla birlikte yazılı bir çerçeve oluşturacak. Ardından yaz aylarında Özel Temsilci’nin himayesinde ciddi siyasi müzakerelere şahit olabiliriz.

-Şimdiye kadar Suudi Arabistan müzakere konusunda ısrar ederken Husiler ise meşru yönetimi görmezden geliyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yemen sorununa çözüm getirecek her türlü diyalogu teşvik ediyoruz. Bu yönde Suudi Arabistan’ın her türden rolünün arkasındayız. Bence bu çok önemli. Suudi Arabistan ile Husiler arasındaki anlaşma, nihai siyasi çözümün temelini teşkil edebilir. Husiler, KİK’in himayesinde düzenlenen istişarelere katılabilir. Bu fırsatı değerlendirmek onların elinde. Gelecekte bölgede ya da başka herhangi bir yerde KİK’in veya şu an Sana’yı seyahat etme fırsatına sahip BM Özel Temsilcisi’nin himayesinde çeşitli fırsatlar olacak. Husiler de siyasi müzakerelerin bir parçası olmalı. Zira Yemen siyasi sahnesinde önemli bir yer teşkil ediyorlar.

-Husiler, BM Özel Temsilcisi’nin Sana’ya girişine onay verdi mi?
Beklentim bu yönde. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Temsilci, çözümün bir parçasıdır ve önemli bir siyasi taraf olan Husilerle doğrudan konuşmalıdır.

-Peki, Yemen'deki sıkıntılı ekonomik durumu nasıl görüyorsunuz? Durumu iyileştirme, para biriminin çöküşünü durdurma yönündeki mevcut çabalar neler?
Yemen savaşın başlamasından bu yana ekonomik açıdan oldukça kötü bir durumda. Uluslararası toplum Yemen'i ekonomik açıdan desteklemeli. Bu konuda tarihi bir role sahip olan KİK’in yapabileceklerini kısa süre içerisinde göreceğiz.

-Husiler aslında Yemen halkının bir parçası ancak İran'a alet oluyorlar. Sizce İran nüfuzundan ayrılıp Yemen dokusuna dönebilirler mi?
İran ile Husiler arasındaki ilişkileri biliyoruz. Husi grubunun geleceğinin İranlıların değil, kendi ellerinde olacağı günlerin geleceği beklentisindeyim. Bunu gelecekte Husilerin ve İran'ın davranışlarından göreceğiz. İran hükümetinin taraflar arasındaki bu anlaşmayı olumlu karşılamasından memnunum. Bu iyi bir gelişmedir. Ancak anlaşmanın uygulandığını görmeliyiz.

-Uluslararası toplum, Yemenliler siyasi bir anlaşmaya vardığı taktirde yeni bir karar çıkarmaya hazır mı? Tarafları barışa yöneltecek bu gibi bir karara bugün gerek görüyor musunuz?
Uluslararası toplumun ve tarafların güvenini kazanan, uluslararası toplumu temsil eden BM Özel Temsilcisi’nin yürüttüğü çabaların desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Kendisini, ofisini ve Yemen'de barışı sağlama çabalarını desteklememiz önemli. Bence bu, barışa doğru ilerleme yönünde nadir bulunan gerçek bir fırsat. BM Özel Temsilcisi’nin himayesinde, adım adım çalışmalıyız.



Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek için gösteri düzenledi

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
TT

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek için gösteri düzenledi

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)

İsrail ve Hamas arasında iki yıldan uzun süredir devam eden kanlı savaşın harap ettiği Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek olmak için dün Paris'te binlerce kişi gösteri düzenledi.

Organizatörlerin yaklaşık 50 bin, Paris polisinin ise yaklaşık 8 bin 400 kişi olduğunu tahmin ettiği kalabalık, "Gazze, Gazze, Paris seninle" ve "Paris'ten Gazze'ye direniş!" gibi sloganlar atarak yürüdü. Filistin bayrakları ve "Filistin, sessiz kalmayacağız" ve "Soykırımı durdurun" yazılı pankartlar taşıdılar.

Yürüyüşe, başta Boyun Eğmeyen Fransa Partisi lideri Jean-Luc Mélenchon olmak üzere birçok sol görüşlü siyasi isim katıldı.

Fransa-Filistin Dayanışma Derneği Başkanı Anne Tuyon, ateşkesin 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden yedi hafta sonra AFP'ye yaptığı açıklamada, "Henüz hiçbir şeyin yolunda olmadığını unutmamalıyız" dedi. Dernek, gösteriye çağrıda bulunan 80 STK, siyasi parti ve sendikadan biri.

frgt
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)

"Ateşkes sadece bir sis perdesi... İsrail bunu her gün ihlal ediyor, Gazze'ye insani yardımların girmesini engellemeye devam ediyor ve Gazze'deki altyapıyı ve evleri yıkmaya devam ediyor. Kalıcı bir ateşkes ve soykırımın sona ermesini talep ediyoruz."

ABD'nin arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasının şartları uyarınca, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nden "sarı hat"ın gerisine çekildi ve bu hat, İsrail'e bölgenin yüzde 50'sinden fazlasının kontrolünü hâlâ sağlıyor.

Ancak, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasının ardından patlak veren savaşta ateşkes son derece kırılgan olmaya devam ediyor.

Anne Tuyon, "İsrail'in uluslararası hukuka uymasını sağlamanın tek yolu yaptırımlar uygulanmasıdır" diyerek, işgal altındaki Batı Şeria'da yerleşimci şiddetinin "eşi benzeri görülmemiş boyutlara" ulaştığı "yerleşim faaliyetlerindeki şaşırtıcı hızlanma"yı kınadı.

Tam adını vermek istemeyen 72 yaşındaki Saliha, Gazze'deki "soykırıma" karşı düzenlenen bir yürüyüşe katılmak için geldiğini söyledi.

"Tüm insanlık çaresizce izliyor. Bu tam bir dokunulmazlık," diyerek, "İnsanların bunu görüp de hiçbir şey yapamaması son derece şok edici. Yapabileceğimiz tek şey seferber olmak" ifadelerini kullandı.

İsminin açıklanmasını istemeyen 42 yaşındaki Bertrand ise perşembe günü işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin'de İsrail polisi ve ordusunun ortak operasyonunda öldürülen iki adamın videolarının da kanıtladığı gibi, "katliam ve soykırımın devam ettiğini" söyledi. Birleşmiş Milletler, "bir başka yargısız infaz gibi görünen" olayın soruşturulması çağrısında bulundu.

Protestocular, ekonomik ve mali yaptırımların olmaması nedeniyle, "Sokaklarda ve seçilmiş yetkililer aracılığıyla baskı yapmaya devam etmeliyiz" diye düşünüyor.


İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
TT

İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalya'nın Riyad Büyükelçisi Carlo Baldocci, ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini derinleştirmeye hazır olduğunu ve bu hayati alanda yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedefleriyle tam uyum içinde olduğunu söyledi.

Büyükelçi Baldocci, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, şu an çeşitli İtalyan şirketlerin Suudi ortaklarıyla deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve gelişmiş gözetleme teknolojileri dahil olmak üzere çok çeşitli sistemler üzerinde iş birliği yaptığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin geçtiğimiz yıl el-Ula'da gerçekleştirdiği görüşme ve stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasının enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma sektörlerinde iş birliğinin hızla genişlemesine yol açtığını açıkça ifade etti.

Büyükelçinin açıklamaları, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun salı günü başkent Riyad'da 500'den fazla İtalyan şirketin katılımıyla iki ülke arasında sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklar kurmak amacıyla başlamasına eşlik etti.

El-Ula toplantısının meyveleri

İtalya’nın Riyad Büyükelçisi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin katılımıyla el-Ula'da imzalanan stratejik ortaklık anlaşmasının rekor sürede somut ilerlemeler sağladığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma alanlarında iş birliğinin hızla genişlediğini gördük. 10 milyar avronun üzerinde değere sahip anlaşmaların imzalanması, bu yeni aşamanın derinliğini ve ciddiyetini yansıtıyor. Daha da önemlisi, kurumlarımız arasındaki diyalog daha düzenli, yapılandırılmış ve ileriye dönük hale gelerek, uzun vadeli planlamaya imkan veren bir güven ortamı yarattı.”

cvf
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İtalya Başbakanı'nı geçtiğimiz yıl el-Ula'da ağırladı (SPA)

Savunma iş birliğinin derinleştirilmesi

Ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini, yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedeflerine tam olarak uygun şekilde artırmaya hazır olduğunu vurgulayan İtalya Büyükelçisi Baldocci, İtalyan şirketlerinin, İtalya'nın uluslararası alanda tanınan uzmanlığa sahip olduğu çok çeşitli sistemlerde Suudi Arabistan’dan muadilleriyle ortaklık kurduğunu belirtti. Söz konusu sistemler arasında deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve ileri gözetleme teknolojileri yer alıyor.

Bu bağlamda, iki ülkenin savunma bakanlıklarının iş birliğiyle Riyad'da düzenlenen İtalyan Sanayi Günleri, İtalyan yeteneklerini sergilemek ve pratik iş birliği biçimlerini tartışmak için önemli bir platform sağlayan Büyükelçi Baldocci, “Bu etkinlik, İtalyan şirketlerinin Krallık'taki kurumlar ve endüstri ile doğrudan iletişim kurmasına ve yerelleştirme, ortak eğitim ve endüstriyel gelişme gibi alanlarda fırsatları keşfetmesine olanak tanıdı. Temeller sağlam ve her iki taraf da bu iş birliğini zaman içinde güçlendirmeye kararlı” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu

İki ülke arasındaki ortaklığın güçlendirilmesinde bir sonraki adımın bu iş birliğinin sürekliliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Büyükelçi Baldocci, her iki tarafın da şu anda bakanlıklar, kurumlar ve özel sektör arasındaki koordinasyonu güçlendirmek için çalıştığını ve böylece büyük projelerin net yol haritaları ve ortak öncelikler doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için çaba gösterdiğini belirtti.

sdfgt
Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu, İtalya’dan 500'den fazla şirketin katılımıyla önümüzdeki salı günü başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalyan Büyükelçiye göre, Riyad'da 25 ve 26 Kasım tarihlerinde 500'den fazla İtalyan şirketini bir araya getirecek olan Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu, stratejik ortaklık hedefini sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklara, ortak yatırımlara ve daha derin kurumsal diyaloga dönüştürmeye yardımcı olacak önemli bir dönüm noktası olacak. Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun özel oturumlar ve doğrudan iş toplantıları aracılığıyla bu sektörlerin çoğuna odaklanarak somut ortaklıkları keşfetmek için benzeri görülmemiş bir platform sağlayacağını belirtti.

Vizyon 2030 fırsatları

Suudi Arabistan Vizyon 2030 projesinin İtalya’nın endüstriyel güçleriyle son derece uyumlu bir yatırım ortamı yarattığını belirten Büyükelçi Baldocci, altyapı ve mobilitenin en cazip sektörler arasında yer almaya devam ettiğini, İtalyan şirketlerinin şu anda büyük ölçekli kentsel gelişim projelerine, sürdürülebilir ulaşım çözümlerine ve inşaat işlerine katkıda bulunduğunu ve Vizyon ile bağlantılı stratejik projelerde ek fırsatların ortaya çıkacağını ifade etti.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji sektöründe, İtalyan grupların yenilenebilir enerji, hidrojen, şebeke modernizasyonu ve enerji verimliliği teknolojileri alanlarında faaliyet göstermesi ile iş birliği hızla genişliyor. Bu alanlar, Suudi Arabistan’ın temiz enerji gündemini hızlandırması açısından öncelikli. Suudi Arabistan’ın yeşil hidrojen konusunda küresel bir merkez olma hedefi, özellikle Avrupa pazarlarına tedarik sağlamak açısından ortak yatırımlar için en umut verici alanlardan birini oluşturuyor.”

xscdfrg
Suudi Arabistan ve İtalya hükümetleri arasında Stratejik Ortaklık Konseyi'nin kurulmasına ilişkin imza töreninden bir kare (SPA)

Suudi Arabistan’ın yapay zeka, siber güvenlik, yarı iletkenler, veri merkezleri ve akıllı şehir uygulamalarına yoğun yatırım yaptığı ileri teknolojilerden de bahseden İtalyan Büyükelçi, ülkesinin endüstriyel otomasyon, özel yazılım, ileri üretim ve dijital çözümler alanlarında bu öncelikleri tamamlayan rekabetçi yeteneklere sahip olduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin büyümesi

İki ülke arasındaki ticarette görülen güçlü artışın, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programı kapsamında geçirdiği dönüşüm ile İtalya’nın sanayisinin kapasiteleri arasındaki yapısal uyumu yansıttığını ifade eden Büyükelçi Baldocci, “İtalya'nın ihracatı, altyapı, enerji dönüşümü ve ileri teknolojiler alanındaki büyük yatırım döngüsünün etkisiyle, makine, ilaç, elektrikli ekipman ve özel endüstriyel bileşenler gibi neredeyse tüm başlıca kalemlerde büyüme kaydetti” dedi.

İtalyan Büyükelçi, ikinci faktörün İtalya'nın Ulusal İhracat Planı’nda Suudi Arabistan’ın öncelikli ülkeler arasında yer alması ve bu sayede İtalyan şirketlerinin Suudi pazarına daha verimli bir şekilde girmesine yardımcı olan tanıtım programları, kurumsal destek araçları ve ticari düzenlemeler başlatması olduğunu söyledi. Büyükelçi Baldocci, İtalyan ihracatının yüzde 28 gibi dikkat çekici bir artışla 6,2 milyar euroya ulaştığını hatırlattı.

Üçüncü faktörün ise iki ülke arasındaki iş ortamının iyileşmesi olduğunu ifade eden Büyükelçi Baldocci, “Kurumsal misyonların yoğunluğu, yatırımı kolaylaştırmak için yeni kanalların etkinleştirilmesi ve ekonomik kurumlar arasındaki yakın diyalog, engellerin azaltılmasına ve ticaret alışverişinin hızlanmasına katkıda bulundu” diye ekledi.


Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.