Maruni ‘şahinler’ Lübnan’ın kuzeyindeki seçim bölgesinde yarışacak

Lübnan’da parlamento seçimlerine 100’den fazla ‘aday listesi’ katılacak. (Lübnan haber ajansı)
Lübnan’da parlamento seçimlerine 100’den fazla ‘aday listesi’ katılacak. (Lübnan haber ajansı)
TT

Maruni ‘şahinler’ Lübnan’ın kuzeyindeki seçim bölgesinde yarışacak

Lübnan’da parlamento seçimlerine 100’den fazla ‘aday listesi’ katılacak. (Lübnan haber ajansı)
Lübnan’da parlamento seçimlerine 100’den fazla ‘aday listesi’ katılacak. (Lübnan haber ajansı)

Lübnan'ın kuzeyindeki Üçüncü Seçim Bölgesi’nde (Batrun, Kura, Zagarta) üç cumhurbaşkanı adayının başkanlığındaki ‘aday listeleri’ yarışacak. Lübnan Güçleri Partisi Başkanı Samir Caca, Marada Hareketi Partisi Başkanı Süleyman Franciye ve Özgür Yurtsever Hareketi lideri Cibran Basil, Üçüncü Seçim Bölgesi’ndeki milletvekili koltuklarını kazanmak için mücadele ediyorlar. Bu bölgede Ketaib Partisi de dört aday listesini destekleyerek seçimlere katılıyor. Ayrıca ‘Kuzeyimiz’ adlı bir ittifak da bağımsız olarak seçimlerde yer alıyor. Sivil Hareket de ayrı bir listeyle seçim rekabetine giriyor.
Lübnan’ın kuzeyindeki Üçüncü Seçim Bölgesi, Hristiyan seçmenlerin ağırlıkta olduğu bir bölge olarak biliniyor ve buradan 10 Hristiyan milletvekili seçiliyor (7 Maruni ve 3 Ortodoks). Her ne kadar bu bölgeden Hristiyan milletvekilleri seçilecek olsa da Müslümanların, özellikle Sünnilerin oyu da belirleyici olabiliyor. Bu bölgede yaşayan Sünniler, bir öncekin seçimin aksine seçimlere geniş katılım sergileyecek olursa hangi listenin kazanacağına önemli bir etkide bulunabilirler. Bununla birlikte Sünnilerin oturduğu mahallelerde seçimlere yönelik herhangi bir hazırlık göze çarpmıyor. Sünni mahallelerde asılan herhangi bir pankart ya da duvarlarda aday posterleri yer almıyor. Sünnilerin ağırlıkta olduğu Beyrut’taki İkinci Seçim Bölgesinde de durum pek farklı değil. Özellikle Müstakbel Hareketi’nin seçimlere katılmama kararının Sünni seçmenleri oy vermekten soğutmuş olabileceği değerlendiriliyor. Beyrut’un bu bölgesinde, sadece ‘Beyrut Kalbimizde’ aday listesinde yer alan milletvekili adayı Fuad Mahzumi’nin posterlerine rastlayabiliyorsunuz. Görünen o ki Mahzumi rakiplerinden önce davranıp mahalleleri kendi posterleriyle donatmayı başarmış. Beyarite bölgesinde oturan Sünniler de Beyrut, kuzey ve Beka bölgelerindeki Sünniler gibi seçimlere kayıtsız görünüyor. Seçim günü yaklaştığında bu kayıtsızlık devam edecek mi yoksa Sünniler de sandığa gidecek mi bu durum belirsizliğini koruyor. Sünnilerin bu seçime önceki seçimlere oranla daha az ilgi göstereceğine kesin gözüyle bakılıyor ancak oranların ne olacağı kestirilemiyor.
Kuzeydeki Üçüncü Seçim Bölgesi’ne dönecek olursak; Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi bu bölgede ikiye bölünmüş durumda. Esad Hardan, Marada Hareketi adayı Selim Saade’yi desteklerken Rebi Benat, Özgür Yurtsever Hareketi adayı Velid el-Azar'a destek veriyor. Eski milletvekillerinden Samir Saade, Ketaib Partisi’nin Mecd Butrus Harb’i aday olarak desteklemesini protesto ederek ‘aday listesinden’ ayrıldı. Seçmen nezdinde önemli ağırlığı olan Seade’nin, seçimlerde hangi tarafı destekleyeceği henüz bilinmiyor. Ancak Lübnan Güçleri Partisi, Ketaib’ten ayrılarak oluştuğu için Seade’nin desteğinin bu yönde olacağı tahmin ediliyor. Süleyman franciye bu bölgede önemli bir başarı göstererek bağımsız adaylar Mulhim Cibran Tavk ve Ruvey İsa el-Huri'yi Marada listelerinde aday olmaya ikna etti. Bu isimler bir önceki seçimlerde Lübnan Güçleri listesinden aday olmuştu. Lübnan Güçleri ise karşı hamlede bulunarak eski hasımları Marada Hareketi’nin geçmişteki güçlü adayı Selim Kerem’i kendi listesinden aday gösterdi. Her ne kadar bu bölgedeki Sünni seçmen şu ana kadar seçimlere kayıtsız kalsa da durumun değişmesi dengeleri altüst edebilir. Sünnilerin oy sandıklarına ilgi göstermesinin Franciye’nin listesine olumlu etkisi olacağı tahmin ediliyor. Müstakbel Hareketi ile çekişme yaşayan Lübnan Güçleri’ne de bir kısım oy desteği verilebilir. Üçüncü Seçim Bölgesinde binlerce Sünni seçmen bulunuyor. Bu seçim bölgesindeki Şii seçmenlerin sayısı ise oldukça düşük. Şiilerin Batrun’da Cibran Basil’i, Kure’de ise Marada Hareketi’nin adaylarını desteklemesi öngörülüyor. Tabii bu konuda belirleyici olan Şii İkilisi Hizbullah ve Emel’in alacakları karar olacaktır. Emel Hareketi genel olarak Cibran Basil’i destekliyor. Hizbullah ve Emel Batı Beka ve Babeda’da ortak adaylar üzerinde uzlaşabilmiş, Baalbek ve Hermel’de ise bu uzlaşı mümkün olmamıştı.
Özetle Üçüncü Seçim Bölgesi’nde, Hristiyan cumhurbaşkanlığı adayları parlamentoda daha fazla koltuk elde edebilmek için kıran kırana bir savaş yürütecek. Buradaki galibiyetin cumhurbaşkanlığı seçimini de etkileyebileceği yönünde değerlendirmeler var. Diğer yandan bazı uluslararası çevreler, yeni cumhurbaşkanının ‘Maruni şahinleri’ dışında biri olacağı yönünde yorumlarda bulunuyor. Kuzeyde, asıl rekabetin Semir Caca ve Süleyman Franciye arasında yaşanması bekleniyor. Cibran Basil’in ‘aday listesi’ ise rakiplerine kıyasla daha sönük kalıyor. Bu üç adayın da nispeten belirleyici olan Sünni oylarını kazanmak için girişimlerde bulunacağı öngörülüyor. Sivil Hareket’in sürpriz yaparak bir sandalye kazanabileceği tahmin ediliyor. Sivil Hareket içinde yer alıp bölgede ağırlığı olan eski Milletvekili Ferid Mekari ise hareketin tarafsız kalması gerektiğini savunuyor.



Lübnan halkı elektrik krizinin çözümünü buldu: Güneş enerjisi

Beyrut’un doğusunda bulunan Lübnan Elektrik Şirketi’nin çevresindeki güneş panelleri (AFP)
Beyrut’un doğusunda bulunan Lübnan Elektrik Şirketi’nin çevresindeki güneş panelleri (AFP)
TT

Lübnan halkı elektrik krizinin çözümünü buldu: Güneş enerjisi

Beyrut’un doğusunda bulunan Lübnan Elektrik Şirketi’nin çevresindeki güneş panelleri (AFP)
Beyrut’un doğusunda bulunan Lübnan Elektrik Şirketi’nin çevresindeki güneş panelleri (AFP)

Lübnanlı Vesim, güneş enerjisine dayanan bir elektrik üretim sistemi kurduğu 2021 yazından beri cep telefonu dükkanındaki elektrik aboneliğine gerek duymuyor. Yeni sistem, paralel şebekeye ihtiyacını ortadan kaldırdı ve devlet elektriğine olan bağımlılığını azalttı. Şarku’l Avsat’a konuşan Vesim, iki yıl önce elektrik şebekesinin tamamen hizmet dışı kalmasına yol açan krizin “kendilerini alternatif bulmaya ittiğini” ve artık “elektriğin geliş saatleri ile hiç ilgilenmediğini” söyledi.

Güneş enerjisi, 2021 yazında gittikçe kötüleşen elektrik kesintileriyle yaşanan daimi bir krizin ardından Lübnanlıların başvurduğu en büyük alternatif oldu. O dönem elektrik kesintilerine akaryakıt sıkıntısının da eşlik etmesi paralel ağın jeneratörlerinin kapanmasına yol açtı. Lübnanlılar aylarca karanlıkta yaşadı. Daha sonra 2021 sonbaharında akaryakıtın ve 2022 sonbaharında yaklaşık 50 kat artan elektriğin dolar üzerinden fiyatlandırılmasının ardından ülke toparlanmaya başladı. Bu, Enerji Bakanlığı’nın Lübnan bölgelerine göre şu anda günlük beş saatten fazla elektrik vermeye devam etmesini sağladı.

Kriz olmasaydı Vesim, güneş enerjisi sistemini kurmayı düşünmezdi. Vesim “Yılın bu zamanında devletin elektrik sayacını tamamen kapatıyorum. Kışın ise buna birkaç saat ihtiyacım oluyor” dedi. Böylece Vesim, enerji tüketim faturasını düşürmüş ve elektrik fiyatlarının yükselmesi ışığında ekstra bir tasarruf sağlamış oluyor.

Lübnanlılar, 15 yıl önce elektrik arzındaki düşüş ve ciddi bir karne olgusunun yayılmasından bu yana enerji için alternatifler aramaya alıştılar. O zamanlar mahalle ve kasabalardaki elektrik jeneratörlerinin sağladığı paralel şebeke, karneye karşı pratik bir alternatifti ve elektrik kesintisi anında Lübnan halkının enerji ihtiyacını karşılıyordu. Ancak bu, 2021’den önce yardımcı bir unsur görevi görüyordu. Devletin elektrik şebekesi, neredeyse tamamen hizmet dışı kaldı; çünkü hükümet Lübnan Elektrik Şirketi’ne fon vermeyi reddetti ve bu durum Enerji Bakanlığı’nın elektrik ücretlerine zam yapmasına neden oldu.

Artık elektrik faturaları, kamu çalışanlarının gücünü aştığı ve çoğu kamu çalışanının aylık gelirinin yaklaşık yüzde 20’sine denk geldiği için Lübnan halkı, elektrik faturalarının yükselmesinden şikayet etse de, elektrik tedarikinin yeniden başlaması, Lübnanlılara, devletin elektrik şirketine göre kat be kat fiyatlandırma yapan jeneratör ağlarını kullanmayı bırakma imkanı sağladı. Lübnan Elektrik Şirketi’nde bir kilovat saatin fiyatı tüketim ölçeğine göre 0,10 ile 0,27 dolar arasında değişirken, paralel şebekede bir kilovat saatin fiyatı 0,45 ile 0,70 dolar arasında değişiyor. Ancak yeni olan şu ki, son dönemde jeneratör aboneliklerinin artması devlet şebekelerinin tedariğindeki eksiği kapattı.

Bu gerçek karşısında birçok kişi güneş enerjisi ile elektrik üretme seçeneğine başvurdu. Lübnan bakanlıklarındaki uzmanlara ve yetkililere göre, bu sisteme başvuran Lübnanlıların oranı nüfusun yüzde 40’ından fazlasına tekabül ediyor. Bu da bölgedeki en temiz enerji üretme oranını ortaya çıkarıyor. Ancak bu alternatife yönelmenin arkasında çevreci bir yaklaşımdan ziyade bir ‘ihtiyaç durumu’ söz konusu. Belediyeler kapsamında kırsal kesimde binaların büyük bir kısmına ve su çıkarma tesislerinin yakınlarına sulama ve içme suyu temini amacıyla kurulan enerji panelleri görülürken, uluslararası destek, kuyulardan su çıkarmak ve bunu insanlara ulaştırmak için güneş enerjisine dayalı üretim istasyonlarının teminine yardımcı oldu.

fdvfgfr
Lübnan evlerinin çatılarını kaplayan güneş panelleri (Merkeziyye Haber Ajansı)

‘Pratik bir alternatif’ olarak nitelendirilen bu durum, ülkede elektrik enerjisi sağlama yarışını da beraberinde getirdi. Jeneratör sahipleri bazı mahallelerde günde 16 saate varan elektrik enerjisi sağlarken, Enerji Bakanlığı, başta Irak’tan olmak üzere finansman kaynakları ve ertelenmiş krediler sağlayarak elektrik üretimini artırmayı hedefliyor.

Lübnan Enerji ve Su Kaynakları Bakanı Velid Fayyad, cuma günü Irak Petrol Bakanı Hayyan Abdulgani ile Lübnan’a petrol türevleri sağlamak için bir mutabakat zaptı imzaladı. Anlaşma, Lübnan’a Irak akaryakıtı sağlama anlaşmasının süresini uzatmayı ve miktarı yükseltmeyi hedefliyo. Ayrıca, Lübnan’da elektrik üretim tesislerinin işletilmesi için uygun petrol türevleri ile değiştirmek üzere Lübnan’a yeterli miktarda ham petrol tedariki için yeni bir ticari anlaşma da imzalandı.

Yeni anlaşma, Lübnan’a yılda 2 milyon ton ham petrol sağlanmasını öngörüyor. Bu miktar, Enerji Bakanlığı tarafından elektrik üretim tesislerinin durumuna göre değiştirilecek. Miktarın yılda 1 milyondan 2 milyon tona çıkması, akaryakıt üretim istasyonlarından günde 10 saatten fazla elektrik tedariki sağlanması anlamına geliyor.