Franciye’den Basil ile ‘yeni bir sayfa açma’ açıklaması

Hizbullah daha büyük bir güç toplamak için müttefiklerinin ihtilaf bataklığına dahil oluyor.

Milletvekili Strida Caca, Lübnan’ın kuzeyinde seçim çalışmaları gerçekleştirdi. (Lübnan Güçleri Partisi)
Milletvekili Strida Caca, Lübnan’ın kuzeyinde seçim çalışmaları gerçekleştirdi. (Lübnan Güçleri Partisi)
TT

Franciye’den Basil ile ‘yeni bir sayfa açma’ açıklaması

Milletvekili Strida Caca, Lübnan’ın kuzeyinde seçim çalışmaları gerçekleştirdi. (Lübnan Güçleri Partisi)
Milletvekili Strida Caca, Lübnan’ın kuzeyinde seçim çalışmaları gerçekleştirdi. (Lübnan Güçleri Partisi)

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın girişimiyle, Özgür Yurtsever Hareketi (ÖYH) Başkanı Cibran Basil ile Marada Hareketi lideri Süleyman Franciye cuma günü bir görüşme gerçekleştirdi. Franciye görüşmeyi, iki rakip hareketin ilişkilerinde ‘yeni bir sayfanın açılması’ olarak nitelendirirken milletvekili Strida Caca bu adımı Hizbullah’ın daha fazla güç toplamak için müttefiklerinin ‘ihtilaf bataklığına girmesi’ olarak değerlendirdi.  
Nasrallah, birbiri ile çatışan iki müttefikini cuma günü düzenlenen toplantıda bir araya getirmeyi başardı. Süleyman Franciye, Basil ile görüşmelerinin herhangi bir seçim ittifakından bağımsız olarak doğal bağlamında gerçekleştiğini söyledi. Lübnan resmi haber ajansına göre Franciye, “Yeni bir sayfa açmak üzerine konuştuk. Başka görüşmelerin organize edilmesini kararlaştırdık” dedi.
Görüşmenin Nasrallah’ın çağrısı doğrultusunda gerçekleştiğini belirten Franciye sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu çağrı Patrik hazretleri (Mar Beşara Butrus er-Rai) ya da Cumhurbaşkanı Mişel Avn tarafından gelseydi yine icabet ederdik. Uluslararası, bölgesel ve dahili olarak içinden geçtiğimiz bu hassas süreçte, diyalog ve çabaların birleştirilmesine bir alternatif bulunmamaktadır.”
Söz konusu görüşme, taraflar arasında uzun zamandan beri yapılan ilk görüşme olma özelliği taşıyor. İçişleri Bakanlığı aday listelerinin kabul süresinin sona erdiğini duyurmuştu. ÖYH ile Marada Hareketi herhangi bir seçim bölgesinde ittifaka girmedi. Taraflar Üçüncü Bölge’de birbirine karşı yarışıyor.  
Hizbullah'ın sözcüsü olarak bilinen el-Manar televizyonunun aktarımına göre Nasrallah’ın onayıyla yapılan görüşme, oldukça samimi bir ortamda gerçekleşti ve taraflar yeni bir başlangıç üzerinde uzlaştı. Manar Tv’deki yorumda, görüşmenin seçim başvurularının sonuçlanmasının ardından gerçekleşmesinin bir seçim ittifakına yönelik olmadığı ve ilkesel bir uzlaşı amacı taşıdığını gösterdiği ifade edildi.  
Diğer yandan Güçlü Cumhuriyet üyesi milletvekili Strida Caca, Hizbullah’ın ‘mümkün olan en büyük gücü toplamak için, imkansız bir görevi tamamlama’ girişiminde bulunduğunu söyledi. Kuzeyde seçim gezisi yürüten Caca sözleirni şöyle sürdürdü:
“Hizbullah’ın seçimlere katılım çağrısı adeta şeri bir mükellefiyete dönüştü. Çünkü seçimlerin kendisi için ne kadar önemli olduğunun farkında. Böylelikle ülkedeki siyasi kararlar üzerindeki egemenliğini sürdürebilecek, savaşa ve barışa karar verebilecek. Hizbullah’ın seçimlerde bu kadar hırslı olmasının nedeni meclisteki çoğunluğu elde ederek şimdiki gibi hükümetin oluşturulmasında ve cumhurbaşkanı seçiminde söz sahibi olmak istemesidir.”.
Hizbullah’ın bu seçimleri, 1992’de ilk kez girdiği parlamento seçimleri kadar önemsediğini belirten Caca şu ifadeleri kullandı:
“Hizbullah 2005’te hükümet aracılığıyla iktidara dahil olmasının ardından, bu kazanımı kaybetmek istemiyor. Bu nedenle karşıt cephelerde yer alan müttefiklerinin ittifak bataklığına dahil oluyor. Böylelikle mümkün olan en büyük güce ulaşmak istiyor.”
Franciye ve Basil cumhurbaşkanlığı için mücadele veriyorlar. Lübnan’ın kuzeyinde birbirine yakın bölgelerde olan bu ikili arasındaki görüş ayrılıkları, 2018 seçimlerinde birbirine karşı sert bir kampanya yürütmelerine neden olmuştu. 15 Mayıs'ta düzenlenmesi planlanan seçimlerde de rakip olarak yarışıyorlar.  



Riyad’daki zirvede “soykırım” kınanırken İsrail'in BM Genel Kurulu'na katılımının dondurulması için girişim başlatıldı

İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)
İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)
TT

Riyad’daki zirvede “soykırım” kınanırken İsrail'in BM Genel Kurulu'na katılımının dondurulması için girişim başlatıldı

İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)
İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da dün düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde, İsrail'in Gazze'de işlediği ‘soykırım suçları’ kınandı. Zirveye katılan liderlerin ‘İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu ve bağlı kuruluşlarındaki üyeliğinin dondurulması için uluslararası destek toplanması’ yönünde çalışmalara başlanması kararı aldıkları açıklandı.

Zirve sonrası yayımlanan ortak bildiride katılımcılar, Filistin’in BM’ye tam üyeliği için uluslararası destek toplama yönünde çalışma kararı aldılar. Tüm ülkeleri İsrail'e silah ve mühimmat ihracatını ya da transferini yasaklamaya çağıran katılımcılar, BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) İsrail'in bölgedeki barışı ve güvenliği tehdit eden yasadışı politikalarını durdurması için bağlayıcı bir karar alması çağrısında bulundular.

Ortak bildiride, İsrail’in Lübnan'a karşı ‘ısrarla sürdürdüğü saldırganlığı’ şiddetle kınanarak, derhal ateşkes çağrısında bulunuldu. İsrail ordusunu Gazze'de Hamas hareketine karşı yürüttüğü savaşında ‘soykırım’ yapmakla suçlayan ortak bildiri, özellikle Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki toplu mezarlar, işkence suçu, sahada gerçekleşen infazlar, zorla kaybetmeler, yağmalama ve etnik temizliğe atıfta bulunarak, Filistinlilere karşı işlenen ‘korkunç ve çarpıcı suçları’ kınadı.

Zirvede ‘Filistin halkına ve Filistin Devletine tam destek ve uluslararası koruma sağlanması, Filistin ulusal birliğinin sağlanması ve Gazze Şeridi de dâhil olmak üzere, işgal altındaki tüm Filistin toprakları üzerindeki sorumluluklarını etkin bir şekilde üstlenmesi ve Kudüs şehri de dâhil olmak üzere, Batı Şeria ile birleştirilmesi’ çağrısında bulunuldu. ‘Filistin Devleti’nin, ebedi başkenti olan işgal altında bulunan Doğu Kudüs üzerindeki tam egemenliğine’ olan bağlılığın bir kez daha vurgulandığı ortak bildiride, Mescid-i Aksa’nın ‘kırmızı çizgi’ olduğu vurgulandı.

İsrail'in ‘Kudüs şehrindeki İslam dininin ve Hıristiyanlığın kutsal mekânlarını hedef alan ve şehrin kimliğini değiştiren saldırgan uygulamalarını’ kınayan ortak bildiri, uluslararası toplumu, bu uygulamaları durdurması için İsrail'e baskı yapmaya çağırdı.