1986'da yazılan Sovyet distopyası günümüz Rusyası ve Putin hakkında neleri doğru bildi?

Kitabın yazarı 2017'de, "Bir dahaki sefere ütopya yazacağım" demişti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin romandaki Genialissimo'yla fiziksel olmasa da karakter olarak bir dizi benzerliğe sahip (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin romandaki Genialissimo'yla fiziksel olmasa da karakter olarak bir dizi benzerliğe sahip (AFP)
TT

1986'da yazılan Sovyet distopyası günümüz Rusyası ve Putin hakkında neleri doğru bildi?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin romandaki Genialissimo'yla fiziksel olmasa da karakter olarak bir dizi benzerliğe sahip (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin romandaki Genialissimo'yla fiziksel olmasa da karakter olarak bir dizi benzerliğe sahip (AFP)

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından 5 yıl önce Rus yazar Vladimir Voynoviç ülkesini gelecekte nelerin beklediğine dair bir roman yazdı. 
Voynoviç distopik romanında KGB'de yetişen, gücünü artırmak için savaşı bir araç olarak kullanan, eski meslektaşlarını nüfuzlu pozisyonlara getiren ve Rusya'yı onlarca yıl yöneten bir devlet başkanı tasavvur etti. 
Bir başka deyişle Voynoviç, başbakan olmadan 13 yıl önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geleceğini tahmin etti. 
Moskova 2042 adlı roman gelecek yüzyıla yolculuk yapan bir yazar hakkında distopik bir hiciv hikayesi. 

Rusya'yı onlarca yıl boyunca tek bir lider yönetiyor
Hikayenin kahramanı Vitaly Nikitiç Kartsev, 1982'de Lufthansa'nın uzay uçuşunda yerini alır ve uçuş sırasında bolca votka içer. Sonrasında 2042'ye ulaşır. 
Geleceğin teknolojisinde hayret edecek çok az şey bulur ve "Bu tür şeylere ilgi duyanlar bilimkurgu okumalı" der.
Bununla birlikte Voynoviç'in zihin dünyasında Sovyetler Birliği güçlenmeye devam eder. 
Yazar bu açıdan yanılmış olsa da Rusya'da uzun süre görev yapacak devlet başkanı konusunda haklı çıkar. Genialissimo olarak bilinen lider romanda, "muazzam bir siyasi figür, tüm insanlığın dostu, doğanın dönüştürücüsü ve çok yönlü bir deha" diye tasvir edilir. 
Kartsev'i 2042'de karşılayan bir kişi coşkulu bir şekilde ondan şöyle bahseder:
"Genialissimo aynı zamanda partimizin genel sekreteri generalissimo askeri rütbesine sahip ve dahası herkesten ayrı."
Liderin fiziksel görünümüyse belli belirsiz şekilde tanımlanıyor. Kartsen, Genialissimo'nun bir portresinde 'kendinden memnun biçimde gözlerini kıstığını' söylüyor. 
Putin'i hatırlatacak şekilde Genialissimo'nun üstsüz at bindiğine yönelik betimlemeler yer almasa da liderin eylemleri Rusya Devlet Başkanı'nınkiyle benzerlikler taşıyor. 

Yaşlı bürokratlar yönetimi elinde tutuyor
İlk olarak Genialissimo'nun ülkesinde yaşlı bir elit yönetimi elinde tutuyor. 
Kartsev, yolculuğunu ideolojisinin dayanıklılığına dair kanıt toplamak için geleceğe seyahat eden Münihli bir solcuyla yapıyor. Kartsev'in arkadaşı, "Komünizmde herkes genç, yakışıklı, sağlıklı ve birbirine aşık" diyor. 
Bu nedenle Kartsev gelecekteki Rusya'yı yaşlı Genialissimo ve onun yaşlanmış büroklarının yönettiğini öğrenince şaşırıyor. 

Kitap 424 sayda (Wikipedia)

Romandaki tasviri andırır biçimde Putin devlet başkanlığını devraldığında 47 yaşındaydı. Ancak 2021'de 84 yaşına basacağı 2036'ya kadar görevde kalmasına olanak tanıyan anayasal değişiklik için bastırdı. 

Genialissimo da Putin gibi bir süre Almanya da yaşıyor
Genialissimo ve Putin arasındaki tek benzerlik bu değil. Uzun yıllar Almanya'da görev yapan eski bir KGB subayı olan Genialissimo hükümetinde istihbarat servisindeki arkadaşlarına yer veriyor. Birlikte 'sınıfsız ve sistemsiz bir komünist toplumu' yöneten, gizli polisle iç içe geçmiş bir iktidar partisi kuruyorlar. 
Putin de Berlin Duvarı'nın yıkılışına kadar 1980'lerin ortasında Doğu Almanya'da yaşamıştı. Genialissimo gibi eski arkadaşlarını o da yüksek makamlara getirdi. Petrol devi Rosneft'in CEO'su Igor Seçin bunlardan biri. Seçin, Rus istihbarat servisi FSB'nin enerji sektöründeki eli olarak biliniyor. Eski Rusya Savunma Bakanı Sergey Ivanov ve Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev de bu isimler arasında. 

Distopik romanda kilise çok kuvvetli 
Voynoviç kilisenin de gücünü artıracağını tahmin etmişti. Romanda inanmayanlara Hz.İsa'nın Stalin, Lenin ve Genialissimo'nun öncüllerinden biri olduğu söyleniyor. 
Tıpkı Genialissimo gibi Putin de hakimiyetini güçlendirmek, eşcinselliğin ve boşanmanın yayılmasını önlemek için dine başvurdu. 

Voynoviç, Batı medyasında "Putin'in tahmin eden yazar" olarak anılıyor (Foto illüstrasyon: Kelly Caminero/The Daily Beast)
Bununla birlikte Genialissimo da Putin gibi büyük yatırımlar yapmıştı. Pandora Belgeleri, Putin'in paravan şirketler aracılığıyla Monako'daki lüks emlak alımlarıyla bağlantılı olduğunu ortaya çıkarmıştı.
Voynovich 2017'de şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bir dahaki sefere bir ütopya yazacağım. İnsanlar yazdığım tüm kötü şeylerin gerçekleştiğini söylüyor, bu yüzden iyi bir şeyler yazacağım."
Voynoviç'in babası o henüz 4 yaşındayken Stalin yönetimindeki Büyük Temizlik kapsamında tutuklanmıştı.
Bununla birlikte 1970'lerde Voynoviç'in Er Ivan Chonkin'in Hayatı ve Olağanüstü Maceraları adlı kitabı yasaklanmış ve yazar sürgüne zorlanmıştı. Voynoviç, Mikhail Gorbaçov döneminde ülkesine geri dönmüştü.
Independent Türkçe, The Washington Post



Anket: 10 İngiliz’den 4'ü Müslüman göçmenlerin ülkeleri üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşünüyor

Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 10 Müslümandan 7'si işyerlerinde İslamofobik uygulamalara maruz kalıyor. (Sosyal medya)
Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 10 Müslümandan 7'si işyerlerinde İslamofobik uygulamalara maruz kalıyor. (Sosyal medya)
TT

Anket: 10 İngiliz’den 4'ü Müslüman göçmenlerin ülkeleri üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşünüyor

Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 10 Müslümandan 7'si işyerlerinde İslamofobik uygulamalara maruz kalıyor. (Sosyal medya)
Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 10 Müslümandan 7'si işyerlerinde İslamofobik uygulamalara maruz kalıyor. (Sosyal medya)

Bir kamuoyu araştırması, her 10 İngiliz’den 4'ünün Müslüman göçmenlerin Birleşik Krallık üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşündüğünü ve yarısından fazlasının İslam'ın İngiliz değerleriyle bağdaşmadığına inandığını ortaya koydu.

Birleşik Krallık'taki bir imam, bu sonuçları ‘derinden endişe verici’ olarak nitelendirerek, Birleşik Krallık'ta ‘Müslümanlara karşı yüksek düzeyde düşmanlık duyguları’ olduğunu gösterdiğini söyledi.

Anket, bir İslamcı grup tarafından, bu hafta Hampshire'da düzenlenen ve 40 bin kişinin katılması beklenen, Birleşik Krallık'ın en büyük İslam konferansı olarak nitelendirilen toplantı öncesinde yaptırıldı.

Organizatörler, bu yılki konferansın ‘İslam'a şüpheyle yaklaşanlara ve dinle ilgili herhangi bir sorusu olanlara kapılarını açtığını’ belirterek, Birleşik Krallık'taki iki reformist İngilizin din hakkında daha fazla bilgi almak için konferansa katılmasının planlandığını belirtti.

Yougov Enstitüsü, temmuz ortasında Birleşik Krallık'ta 2 bin 130 yetişkinle bir anket yaptı ve katılımcılara, farklı dinlere mensup göçmen gruplarının genel olarak Birleşik Krallık üzerinde olumlu mu yoksa olumsuz mu bir etkisi olduğunu düşündüklerini sordu.

Ankete katılanların yüzde 41'i Müslüman göçmenlerin olumsuz bir etkisi olduğunu söylerken, diğer gruplar için bu oran çok daha düşüktü. Yaklaşık yüzde 15'i Hindu göçmenler, yüzde 14'ü Sih göçmenler, yüzde 13'ü Yahudi göçmenler ve yüzde 7'si Hıristiyan göçmenler hakkında aynı şekilde düşündüğünü belirtti.

Diğer yandan katılımcıların neredeyse dörtte biri (yüzde 24) Müslüman göçmenlerin Birleşik Krallık üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyor ve bu oran diğer dinlere göre daha düşük.

Bu katılımcıların yaklaşık yüzde 53'ü İslam'ın İngiliz değerleriyle bağdaşmadığını düşünürken, yüzde 25'i bağdaştığını ve yüzde 22'si bilmediğini belirtmiş.