Ölümü Bekleme Odası: İran'daki mahkumlar tıbbi bakımdan mahrum kalma riskiyle karşı karşıya

Geçtiğimiz yaz Ali'nin Adaleti adlı hacker grubu tarafından İran cezaevleri kameralarının hacklenmesiyle yayınlanan videodan bir görüntü
Geçtiğimiz yaz Ali'nin Adaleti adlı hacker grubu tarafından İran cezaevleri kameralarının hacklenmesiyle yayınlanan videodan bir görüntü
TT

Ölümü Bekleme Odası: İran'daki mahkumlar tıbbi bakımdan mahrum kalma riskiyle karşı karşıya

Geçtiğimiz yaz Ali'nin Adaleti adlı hacker grubu tarafından İran cezaevleri kameralarının hacklenmesiyle yayınlanan videodan bir görüntü
Geçtiğimiz yaz Ali'nin Adaleti adlı hacker grubu tarafından İran cezaevleri kameralarının hacklenmesiyle yayınlanan videodan bir görüntü

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) İran'ı, mahkumların tıbbi bakımını kasten  yapmamakla suçlayarak, 2010'dan bu yana tedavi eksikliği nedeniyle ölen mahkum sayısının 96’ya ulaştığını açıkladı.
Amnesty, “Ölümü Bekleme Odası” başlıklı ayrıntılı raporunda, yaşam hakkı ihlallerine dikkati çekerek, ölümcül davranış biçiminin, mahkumların acil hastane tedavisi almalarını engellemeyi veya geciktirmeyi, tutukluluk süreleri boyunca yeterli tıbbi bakımdan mahrum bırakmayı içerdiğini bildirdi. Örgüt, bu durum sebebiyle mahkumları sağlık sorunlarını daha da kötüleştiğini ve hasta mahkumlara daha fazla acı ve ıstırap vererek nihayetinde önlenebilir ölümlerle sonuçlandığını vurguladı.
Raporda, mahkumlara yönelik işkence ve diğer kötü muamele biçimleriyle diğer ihlallerin, insan yaşamının kutsallığını ve mahpusların doğuştan gelen haysiyetini pek umursamayan İran cezaevlerinde yerleşik bir kültürden kaynaklandığı ve bu ihlallerin meydana gelmesinin, hesap verebilirlik veya gözetim olmaksızın hapishane yetkililerine verilen yetkiler tarafından kolaylaştırıldığı kaydedildi. Ayrıca, İran'daki birçok hapishanede işlenen insan hakları ihlallerinin gerçek boyutunun kamuoyundan saklandığı bildirildi.
Ocak 2010'dan bu yana İran'da gözaltında tutulan 92 erkek ve dört kadının ölümlerini çevreleyen koşulları incelediğini açıklayan Uluslararası Af Örgütü, koşulların örgüt tarafından belgelendiğini ya da bağımsız insan hakları grupları tarafından rapor edildiğini aktardı.
Bahsi geçen kişilerden 64’ünün çoğunluğu hücrelerinde öldü. 26 kişi ise kasıtlı gecikmeler sebebiyle hastanede hayatını kaybetti. Durumu kritik olan mahkumların hücre, disiplin koğuşları veya tecrit bölümlerine nakledildiği 6 vaka kaydedildi. En az 11 mahkum, tutuklama sırasında veya gözaltındayken belirli kazalardan kaynaklanan ciddi travmatik yaralanmaları tedavi etmek için yeterli sağlık hizmetinden yoksun bırakıldıktan sonra hayatını kaybetti.
Uluslararası Af Örgütü, bahsi geçen vakaların “münhasır değil, yalnızca gösterge niteliğinde örnekler” olduğunu ve gözaltındaki gerçek ölüm sayısının muhtemelen çok daha yüksek olacağını belirtiyor. İzlenen vakalar ülke genelinde 18 ilde 30 cezaevini kapsıyor.
Kurbanlar arasında, geçtiğimiz Ocak ayında Kovid-19’a yakalandıktan sonra hayatını kaybeden İranlı şair ve yönetmen Bektaş Abten ile Avustralya ve İran çifte vatandaşlığına sahip 82 yaşındaki Şükrülllah Cebali de bulunuyor.
Örgüt, sağlık hizmetlerinin kasıtlı olarak reddedilmesi nedeniyle bu tür ölümlerin yargısız infaz anlamına geldiğini düşünürken, hesap verebilirliğin olmaması İran'daki sistemik cezasızlığın bir başka örneğini temsil ediyor.
Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Direktör Yardımcısı Diana Eltahawy, İranlı yetkililerin insan hayatını korkunç bir şekilde göz ardı etmesinin, İran hapishanelerini, tedavi edilebilir hastalıkların trajik bir şekilde ölümcül hale geldiği hasta mahkumlar için bir ölüm bekleme odasına dönüştürdüğünü” söyledi.
Eltahawy, sağlık hizmetlerinin kasıtlı olarak reddedilmesi nedeniyle gözaltında yaşanan ölümlerin, keyfi olarak yaşamdan yoksun bırakma anlamına geldiğini ve bunun da uluslararası hukuka göre ciddi bir insan hakları ihlali olduğunu ifade etti.
Uluslararası Af Örgütü’ne göre, ölüm oranı özellikle çok sayıda etnik azınlık mensubunun baskıya maruz kaldığı cezaevlerinde yüksek. Gözaltında kaydedilen 96 ölüm vakasından 22'si, mahkumların çoğunun Kürt ve Türk-Azeri azınlığa ait olduğu Batı Azerbaycan eyaletindeki Urmiye şehrindeki hapishanede meydana geldi. İran'daki baskıcı Beluc azınlığa ait olduğu Sistan ve Belucistan eyaletindeki Zahedan kentindeki ana hapishanede on üç ölüm meydana geldi.
Uluslararası Af Örgütü'nün yayınladığı listede tutukluların isimleri ve ölüm sebepleri yer aldı.
Raporda ayrıca şüpheli koşullar altında ölen kişilerin ailelerinin "özellikle yasal tazminat talep ettiklerinde güvenlik ve istihbarat görevlilerinin elinde çeşitli taciz ve yıldırma biçimlerine" maruz kaldıkları da belirtildi.



İran Reisi ve beraberindekilerin yasını tutacak

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
TT

İran Reisi ve beraberindekilerin yasını tutacak

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekilerin dün (Pazar) öğleden sonra helikopterlerinin düşmesi sonucu hayatlarını kaybettikleri açıklandı. Bu açıklamadan birkaç saat sonra, Tahran'daki resmi makamlar bugün Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı düzeyindeki yetki devrini düzenlemek üzere pratik adımlar atmaya başladı. Söz konusu gelişmeler yaşanırken İranlı bir yetkili, Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin naaşları için yarın Tebriz kentinde cenaze töreni düzenleneceğini duyurdu.

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir’i Cumhurbaşkanlığı görevlerini yerine getirmesi için atadı. Hamaney, “Anayasa'nın 131’inci maddesi uyarınca, Muhammed Muhbir yürütme makamının başkanlığını üstlendi" dedi. Hamaney, yürürlükteki yasalara göre, en fazla 50 gün içinde yeni cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması için yasama ve yargı organlarının başkanlarıyla birlikte çalışılması gerektiğine işaret etti.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına göre, Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından İran Bakanlar Kurulu bugün (pazartesi) Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri Kani'yi Dışişleri Bakan Vekili olarak atadı.

Hamaney'in beş günlük yas ilan etmesinin ardından İranlı bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin cenaze törenlerinin yarın İran'ın kuzeybatısındaki Doğu Azerbaycan eyaletinin başkenti Tebriz'de yapılacağını duyurdu.

IRNA'nın aktardığına göre eyaletin Siyasi İşler, Seçimler ve Ulusal Daireler Genel Müdürü Hasan Hakikiyan, cenazelerin Verzigan bölgesinde bulunduğunu ve şu anda Tebriz'e nakledilmekte olduğunu belirtti.

İran devlet televizyonu bugün ülkenin üç hükümet kanadının (yasama, yürütme ve yargı) başkanlarının Muhbir'in yürütme organını temsil ettiği olağanüstü bir toplantı düzenlediğini bildirdi. Muhbir toplantıda, “Verilen görevi yerine getirme konusunda Cumhurbaşkanı Reisi'nin yolundan şaşmadan gideceğiz” ifadesini kullandı.

İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi bugün yaptığı açıklamada ülkenin dış politika yörüngesinin Hamaney'in rehberliğinde ‘tüm canlılığıyla’ devam edeceğini bildirdi.