Ürdün’deki tarım krizinin ardında İsrail’e ihracat mı var?

Ürdün’de sebze fiyatlarının yükselmesinin arka planında sebzelerin İsrail'e ihracatı mı var? Hükümet bunu ulusal bir çıkar ve çiftçilerin gelirinde bir iyileşme kaydetmek olarak görüyor

Ürdünlüler geçtiğimiz iki hafta boyunca, ülkedeki sebze fiyatlarındaki rekor artıştan şikayet ediyor (Independent Arabia- Salah Mulkavi)
Ürdünlüler geçtiğimiz iki hafta boyunca, ülkedeki sebze fiyatlarındaki rekor artıştan şikayet ediyor (Independent Arabia- Salah Mulkavi)
TT

Ürdün’deki tarım krizinin ardında İsrail’e ihracat mı var?

Ürdünlüler geçtiğimiz iki hafta boyunca, ülkedeki sebze fiyatlarındaki rekor artıştan şikayet ediyor (Independent Arabia- Salah Mulkavi)
Ürdünlüler geçtiğimiz iki hafta boyunca, ülkedeki sebze fiyatlarındaki rekor artıştan şikayet ediyor (Independent Arabia- Salah Mulkavi)

Tarık Dilovani
Ürdünlü bazı milletvekilleri, ülkedeki sebze fiyatlarının İsrail'e büyük miktarlarda sebze ihraç edilmesinden sonra keskin bir şekilde artmasından hükümeti sorumlu tuttular. Söz konusu vekiller Ürdün’ün İsrail ile ilişkilerini, özellikle enerji, su ve tarım gibi sektörlerde genişlettiğini, ancak bu gelişen ilişkilerin Ürdün'ün egemenliğini tehdit ettiği suçlamasında bulundular.
Ürdünlüler, geçtiğimiz iki hafta boyunca ülkede sebze fiyatlarında Ramazan ayının girmesiyle yaşanan rekor artıştan şikayetçi. Ürdün pazarındaki sebzelerin çoğu lükse dönüştü ve artık pek çok Ürdünlünün ulaşabileceği yerde değiller.
Fiyat artışının küresel olarak yaşandığı şeklinde bir gerekçe öne süren hükümet, piyasaları denetlemek için bir çalışma başlattı. Hükümet başta sebze olmak üzere çok sayıda emtia için fiyat tavanları belirledi, ancak bu krize çare olmadı.

İsrail pazarının tazmin edilmesi
Ürdünlü milletvekili Ahmed el-Katavne, hükümeti sebze üretimindeki düşüşte İsrail pazarını Ürdün pahasına tazmin etmekle suçladı. Hükümetin İsrail ile ilişkilerini genişlettiğini ve gelişen bu ilişkilerin Ürdün'ün egemenliğini tehdit ettiğini söyleyen Katavne, “Koronavirüs nedeniyle yaşanan küresel gıda krizi ve Rusya-Ukrayna savaşı ışığında Ürdün hükümetinin İsrail'e sebze ihraç etmesi akıl alır gibi mi?” dedi.
Ürdün Tarım Bakanı Halid el-Hanifat, Ürdün Parlamentosu çatısı altında İsrail'e sebze ihracatı ve bu ihracatın miktarındaki artışla ilgili şunları söyledi: “Tel Aviv'e sebze ihracatı, Ürdün'ün yüksek çıkarları ve Ürdün vatandaşının geçim kaynağının iyileştirilmesi kapsamında geldi.”
Tarım Bakanı, imzaladığı herhangi bir anlaşmayı veya İsrail tarafı ile yaptığı görüşme tutanaklarını meclise sunmadı. Bunun Ürdün'deki bazı sebze türlerinin fiyatlarında artışa neden olduğu tahmin ediliyor.

Ulusal çıkar
Öte yandan Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Tarım Bakanı Halid Hanifat, Ürdün'ün İsrail'e yaptığı sebze ihracatının yerel pazardaki fiyatları artırmada etkisi olduğu iddiasını yalanladı.
Hükümetin bu ihracatı ulusal çıkarlara öncelik vermek, tarımsal ihracatı artırmak, pazarlama yerleri oluşturmak ve çiftçilerin gelirlerini iyileştirmek için kabul ettiğini söyleyen Hanifat, ayrıca bir kısmı Filistin tarafına gitmesine rağmen, İsrail tarafına yapılan ihracatın en düşük seviyelere düştüğüne dikkat çekti.
Tarım Bakanlığı, Ürdün'ün İsrail'e yaptığı toplam sebze ihracatının, Krallık dışına ayda ihraç edilen 12 bin 500 tondan, bin 300 tonluk bölüm olduğunu belirtti. Ürdün'ün geçen yıl İsrail ile Ürdün tarım ürünlerinde İsrail pazarına öncelik verme konusunda anlaşmaya varması dikkat çekicidir.
Tarım Bakanlığı Medya Sözcüsü Lawrence Mecali'ye göre, söz konusu dönemde Ürdün'ün İsrail tarafına yaptığı ihracat hacmi 50 bin tonun üzerine çıktı. Ancak Ürdün Tarım Bakanı'nın krallığın İsrail'e sebze ihracatında daha yüksek çıkarın olduğuna ilişkin konuşması sosyal medya platformlarında büyük eleştirilerle karşılandı.
Gözlemciler Ürdün sebzelerinin İsrail topraklarında fiyatların düşmesine katkıda bulunduğunu ifade etti. Bu, İsrailliler için sorununun çözülmesine katkıda bulundu, ancak Ürdün pazarında bir sorun yarattı. Bu durum, Ürdün'ün İsrail'e yönelik tüm tutumlarına karşı popüler bir eleştiri alması bağlamında ortaya çıktı.

Mütevazı sayılar
Tarım Bakanlığı rakamları meclis suçlamalarını yalanlıyor. Başkentteki merkez pazar olarak Amman, günde dört bin tondan fazla sebze ve meyveyi barındıramıyor. İsrail'e ihraç edilenlerin hacmi ise sadece bin 500 tonu geçmiyor.
Bakanlık, reel fiyat artışının, üretimdeki düşüş ve kış mevsiminde sebze ve meyveleri vuran don dalgaları nedeniyle gerçekleştiğini söylüyor.
Ürdün Vadisi Çiftçiler Birliği, Ürdün'de sebze fiyatlarının yüksek olmasının nedeninin İsrail'e yapılan tarımsal ihracat olduğu iddiasını reddediyor. Birlik, Ürdün'ün sebze ve meyve ihracat rakamlarının yerel tüketici için bir tehdit oluşturmadığını iddia ediyor.
Ürdün, tüketici ve komşu pazarların ihtiyaçlarını karşılayan bir üretim fazlasına sahiptir. Birlik, Ürdün'ün dünyadaki 60'tan fazla ülkeye sebze ve meyve ihraç ettiğini; İsrail'e yaptığı sebze ihracatının ise çok az olduğunu açıkladı.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.