BAE Devlet Başkanı Danışmanı, Türkiye ile ilişkileri konusunda istekli olduklarını söyledi

BAE Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayid Al Nahyan'ın Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, bölge ülkeleri arasında daha fazla iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu ve ülkesinin Türkiye ile ilişkileri konusunda istekli olduğunu belirtti.

AA
AA
TT

BAE Devlet Başkanı Danışmanı, Türkiye ile ilişkileri konusunda istekli olduklarını söyledi

AA
AA

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) resmi ajansı WAM'da yer alan habere göre, BAE Devlet Başkanı'nın Danışmanı Karkaş, başkent Abu Dabi'de "BAE Perspektifinden Değişen Dünyamızda Güvenlik ve İstikrar" temalı konferansta konuşma yaptı.
Ülkesinin, Türkiye, İran ve Arap ülkeleri ile ilişkileri konusunda istekli olduğunu söyleyen Karkaş, komşusu İran'ı işaret ederek, "BAE, komşu bir ülkeye zarar veren bir üs olmayacak." dedi.
Karkaş, "BAE, her zaman İran ile olan farklılıklarını siyaset ve diplomasi yoluyla çözmeye ve bu farklılıkların boyutunu azaltmaya çalışacak." ifadelerini kullandı.
İstikrar ve refah gündemi inşa etmenin tüm bölge ülkelerinin çıkarına olduğunu dile getiren Karkaş, "Türkiye ve İran dahil olmak üzere bölge ülkeleri arasında iş birliği ve diyalog için bölgesel platformlara duyulan ihtiyaca" vurgu yaptı.
Karkaşayrıca, BAE'nin, Türkiye ve Suudi Arabistan'dan sonra Orta Doğu'nun üçüncü büyük ekonomisi ve 10 milyonluk nüfusu, 430 milyar dolarlık GSYİH'si ile dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olduğunu ifade etti.

BAE-Türkiye ilişkileri
Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid'in Kasım 2021'de Türkiye'yi ziyaret etmesinin ardından iki ülke ilişkilerinde önemli ilerleme kaydedilmişti.
BAE Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Sani ez-Zuyudi, 13 Ocak'ta, ülkesinin Türkiye ile ticaret hacmini iki veya üç katına çıkarmayı hedeflediğini belirtmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da şubat ayında 10 yıl aradan sonra ilk kez BAE'ye resmi ziyaret düzenlemişti.
Türkiye'nin Körfez bölgesindeki en büyük ticaret ortağı olan BAE, Türkiye'deki doğrudan yatırımlar açısından da Körfez bölgesinde ikinci sırada yer alıyor.



Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
TT

Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari bugün yaptığı açıklamada Hamas liderlerinin Doha'dan ayrıldığını doğrularken, ‘Hamas’ın Katar'ın başkentindeki siyasi bürosunun kalıcı olarak kapatılmadığını’ da bildirdi.

El-Ensari Doha'da düzenlediği basın toplantısında, “Hamas müzakere ekibinin bir parçası olan liderler şu anda Doha'da değiller ve bildiğiniz gibi çeşitli başkentler arasında hareket ediyorlar (...) Doha'daki Hamas ofisi arabuluculuk süreci için kuruldu. Arabuluculuk süreci olmadığında, ofisin kendisinin de bir işlevi olmadığı açıktır. Şayet Hamas ofisini kapatma kararı alınırsa, bunu bu platformdan duyacaksınız” ifadelerini kullandı.

(foto altı) Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı Filistinli savaşçılar, 19 Temmuz 2023. (Reuters)

Daha önce Doha, Hamas ve İsrail arasındaki arabuluculuk faaliyetlerinin askıya alındığını duyurmuş, Katar Dışişleri Bakanlığı da bu kararı ‘ciddiyetsizlik ve şantajın reddedilmesi sonucunda’ aldıklarını açıklamıştı. Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından o dönemde yapılan resmî açıklamalara göre, bu çabalar müzakerelerin son turunda bir anlaşmaya varılamaması üzerine askıya alındı.

El-Ensari, Katar'ın arabuluculuk çabalarına ancak Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve insani acılara son vermek için gerekli ciddiyet gösterildiğinde yeniden başlayacağını açıkladı. El-Ensari ayrıca, Katar'ın arabuluculuğunun şantaja maruz kalmasını kabul etmeyeceğini de vurguladı.

Mısır, Katar ve ABD aylardır İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması ve iki taraf arasında esir ve mahkûmların takas edilmesi için dolaylı müzakereler yürütüyordu. Son anlaşmaya varma çabaları, İsrail'in kendi koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle anlaşmayı reddetmesi, 6 Mayıs'ta Refah'a askeri bir operasyon başlatması ve ertesi gün Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına almasının ardından durdu.