İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Mahmud Abbaszade Mişkini dün yaptığı açıklamada, Tahran'ın nükleer tesislerindeki kamera kayıtlarını Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na (UAEA) teslim etmeyeceğini belirterek Viyana görüşmelerindeki uluslararası müfettişlerin, ‘tesislerdeki kamera verilerine’ erişimi konusunda henüz bir uzlaşı sağlamadığını kaydetti.
UAEA tarafından üye ülkelere ‘gizli koduyla’ gönderilen bir raporda, İran’ın Kerec'teki tüm santrifüj üreten araçları Natanz'a sevk ettiği ve Natanz Nükleer Tesisi’nde uranyum zenginleştirmede kullanılan santrifüjleri monte etmek için yeni bir atölye kurduğu belirtildi. UAEA, müfettişlerinin, bu alana salı günü ‘takip kameraları’ yerleştirdiğini ve ekipman üzerindeki mühürleri söktüklerini bildirdi. İran tarafı çarşamba günü, UAEA’ya yeni atölyede çalışmaların başladığını iletti.
Reuters’ın ulaştığı raporlara göre Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın salı gününden bu yana ‘santrifüjlerin monte edilmesi için kurulan yeni atölyedeki görüntülere’ ulaşamadı.
İddialarla ilgili açıklama yapan İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Mahmud Abbaszade Mişkini, UAEA’nın yerleştirdiği ‘gözetleme kameralarının’ kurumun tüzüğe uygun bir şekilde çalıştırıldığını söyledi. Mişkini, kameraların iki tür olduğunu, bir kısmının UAEA’nın tüzüğü ile ilgili olup diğer kısmının ise İran’ın ‘2015 nükleer anlaşması’ kapsamında yerleştirildiğini ve Viyana’da uzlaşı sağlanana kadar bu kameraların görüntülerinin paylaşımının yapılmayacağını belirtti.
İran, ABD’nin 2018’de ‘nükleer anlaşmadan’ tek taraflı olarak çekilmesinin ardından aşamalı olarak anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmeyi terk etmişti. İran, Şubat 2021’den bu yana UAEA’nın, hassas nükleer faaliyetleri gözetleyen ve ‘nükleer anlaşma’ kapsamında yerleştirilen kameraların görüntülerine ulaşımını engelliyor. Tahran yönetimi, görüntülere erişim izni vermek için Viyana’daki nükleer müzakerelerde bir anlaşmaya varılmasını şart koşuyor. İran ve ABD arasında dolaylı olarak yürütülen müzakereler, önce Rus engeline takılmış, ardından da İran’ın Devrim Muhafızları Ordusu’nun ABD’nin ‘terör listesinden’ çıkarılmasını talep etmesi nedeniyle aksamıştı.
Reuters’a göre İran, Kerec’deki santrifüj parçası üreten araçlarını Natanz Tesisileri’nin yanı sıra İsfahan’daki bir başka atölyeye taşıyacağını UAEA’ya bildirdi. Bunun üzerine UAEA bahsi geçen yeni bölgeye ‘gözetleme kameraları’ yerleştirdi. İran’ın yeni bir atölye kurması, Tahran’ın gelişmiş santrifüj üretme planları hakkında endişelere neden oldu.Zira bu yeni girişim, İran’ın gelişmiş santrifüj parçaları üretme kabiliyetinde önemli bir artışa işaret ediyor. İranlı parlamenterin açıklamaları, Viyana’daki ‘nükleer müzakerelerde’ UAEA’nın ‘nükleer faaliyetleri takibi’ noktasında teknik detaylar üzerinde henüz uzlaşılmadığı anlamına geliyor. Oysa müzakere tarafları, geride çözülmesi gereken bir ya da iki sorunun kaldığı yönünde açıklamalarda bulunmuştu.
Karşılıklı suçlamalar
Tahran ve Washington, Viyana’da henüz anlaşma sağlanamamasının sorumluluğunu birbirine yükledi. İran Dışişleri Bakanlığı, geçen hafta, ABD'nin Viyana müzakerelerinde ‘anlaşmaya varma iradesi’ konusundaki şüphelerini dile getirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, “Anlaşma hususunda gerçek bir irade göstermeyen ABD ile anlaşmaya varıp varmayacağımızı bilmiyoruz” dedi. İran Dini Lideri Ali Hamaney, söz konusu açıklamadan iki gün sonra Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin de hazır bulunduğu bir toplantıda, ‘müzakerelerin iyi gittiğini’ söyledi. Ancak saatler sonra Hamaney’in Twitter hesabından yayınlanan düzeltmede şu ifadeler yer aldı:
‘'Ülke diplomasisi iyi yönde ilerliyor. Nükleer müzakere heyeti, müzakerelerin gidişatı hakkında Cumhurbaşkanı ve Ulusal Güvenlik Yüksek Kurulu'nu bilgilendiriyor. Bu doğrultuda karar alarak ilerleniyor. Heyet şu ana kadar karşı tarafın abartılı taleplerine direnmiştir.”
İran nükleer müzakere heyetinin üyesi Muhammed Merendi, İran basınına yaptığı açıklamada “Müzakerelerin sonlarına doğru Amerikalıların davranışları ansızın değişti.Bu yüzden görüşmelere ara verildi” dedi. Hameney’in açıklamasını değerlendiren Merendi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Karşı taraf engeller oluşturarak kazanımlar elde edebileceğini düşünmemeli. Daha güçlü bir anlaşmaya varmak istiyorsak, karşı tarafın İran’ın güçlü olduğunu görmesini sağlayacak bir şekilde müzakere etmeliyiz. İran’ın ekonomisinin anlaşma olmadan da ayakta kalabileceğini göstermeliyiz.”
Merendi ABD’nin tavır değişikliğiyle ilgili de şunları söyledi:
“Müzakere yöntemi nedeniyle iç ve dış baskılar arttığı için Biden yönetimi cesaretini kaybetme noktasına geldi. Ukrayna savaşı nedeniyle ABD ve Avrupa’nın karşılaştığı sorunları göz önüne aldığımızda, müzakerelerin aksamasının İran’dan çok ABD’ye zarar verdiğini görürüz.”
İranlı yetkililerin, İran'ın yurt dışında dondurulmuş fonlarının 7 milyar dolarının yakın bir tarihte serbest bırakılacağı yönündeki açıklamaları, dolar karşısında değer kaybeden yerel para biriminde olumlu etkilere neden oldu. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, yabancı bir devlet heyetinin İran Merkez Bankası’nı ve Dışişleri Bakanlığını ziyaret ettiğini belirterek ‘İran’ın dondurulmuş fonlarının nasıl ve ne zaman serbest bırakılacağı üzerine prensipte anlaştıklarını’ söyledi. Ancak İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade de bu yönde ifadeler kuıllanmasından saatler sonra çelişkili bir açıklama yaparak konunun henüz belirsiz olduğunu belirtti. İRNA haber ajansı, denizaşırı fonlardaki 7 milyar doların, mahkum takası anlaşması çerçevesinde gerçekleştirileceğini iddia etti.
Diğer yandan ABD, İran'ın denizaşırı fonlarındaki 7 milyar doların serbest bırakılması için bir anlaşmaya varıldığı yönündeki iddiaları yalanladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, mahkumların serbest bırakılmasıyla ilgili görüşmelerin devam ettiğini, nükleer müzakerelerin de buna paralel yürütüldüğünü belirterek ABD'nin her iki görüşmeye ‘acil bir şekilde’ yaklaştığını belirtti.
Price, 2015 nükleer anlaşmasının canlandırılması hususunda uzlaşı sağlanana kadar ABD'nin tüm yaptırımlarının yürürlükte kalacağını ifade ederek herhangi bir meblağın serbest bırakılmasının söz konusu olmadığını vurguladığı açıklamasında “İran’ı ABD’li tutukluları sevdiklerine kavuşmaları için serbest bırakmaya davet ediyoruz.” ifadesini kullandı.