Viyana’daki görüşmelerde görüntü paylaşımına ilişkin anlaşmaya varılamadı

İranlı müzakere heyetinin bir üyesine göre Biden yönetimi son anda karar değiştirdi.

İran Devrim Muhafızları destekçileri Tahran’da gösteri düzenlediler. (Reuters)
İran Devrim Muhafızları destekçileri Tahran’da gösteri düzenlediler. (Reuters)
TT

Viyana’daki görüşmelerde görüntü paylaşımına ilişkin anlaşmaya varılamadı

İran Devrim Muhafızları destekçileri Tahran’da gösteri düzenlediler. (Reuters)
İran Devrim Muhafızları destekçileri Tahran’da gösteri düzenlediler. (Reuters)

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Mahmud Abbaszade Mişkini dün yaptığı açıklamada, Tahran'ın nükleer tesislerindeki kamera kayıtlarını Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na (UAEA) teslim etmeyeceğini belirterek Viyana görüşmelerindeki uluslararası müfettişlerin, ‘tesislerdeki kamera verilerine’ erişimi konusunda henüz bir uzlaşı sağlamadığını kaydetti. 
UAEA tarafından üye ülkelere ‘gizli koduyla’ gönderilen bir raporda, İran’ın Kerec'teki tüm santrifüj üreten araçları Natanz'a sevk ettiği ve Natanz Nükleer Tesisi’nde uranyum zenginleştirmede kullanılan santrifüjleri monte etmek için yeni bir atölye kurduğu belirtildi. UAEA, müfettişlerinin, bu alana salı günü ‘takip kameraları’ yerleştirdiğini ve ekipman üzerindeki mühürleri söktüklerini bildirdi. İran tarafı çarşamba günü, UAEA’ya yeni atölyede çalışmaların başladığını iletti.
Reuters’ın ulaştığı raporlara göre Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın salı gününden bu yana ‘santrifüjlerin monte edilmesi için kurulan yeni atölyedeki görüntülere’ ulaşamadı.
İddialarla ilgili açıklama yapan İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Mahmud Abbaszade Mişkini, UAEA’nın yerleştirdiği ‘gözetleme kameralarının’ kurumun tüzüğe uygun bir şekilde çalıştırıldığını söyledi. Mişkini, kameraların iki tür olduğunu, bir kısmının UAEA’nın tüzüğü ile ilgili olup diğer kısmının ise İran’ın ‘2015 nükleer anlaşması’ kapsamında yerleştirildiğini ve Viyana’da uzlaşı sağlanana kadar bu kameraların görüntülerinin paylaşımının yapılmayacağını belirtti.  
İran, ABD’nin 2018’de ‘nükleer anlaşmadan’ tek taraflı olarak çekilmesinin ardından aşamalı olarak anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmeyi terk etmişti. İran, Şubat 2021’den bu yana UAEA’nın, hassas nükleer faaliyetleri gözetleyen ve ‘nükleer anlaşma’ kapsamında yerleştirilen kameraların görüntülerine ulaşımını engelliyor. Tahran yönetimi, görüntülere erişim izni vermek için Viyana’daki nükleer müzakerelerde bir anlaşmaya varılmasını şart koşuyor. İran ve ABD arasında dolaylı olarak yürütülen müzakereler, önce Rus engeline takılmış, ardından da İran’ın Devrim Muhafızları Ordusu’nun ABD’nin ‘terör listesinden’ çıkarılmasını talep etmesi nedeniyle aksamıştı.  
Reuters’a göre İran, Kerec’deki santrifüj parçası üreten araçlarını Natanz Tesisileri’nin yanı sıra İsfahan’daki bir başka atölyeye taşıyacağını UAEA’ya bildirdi. Bunun üzerine UAEA bahsi geçen yeni bölgeye ‘gözetleme kameraları’ yerleştirdi. İran’ın yeni bir atölye kurması, Tahran’ın gelişmiş santrifüj üretme planları hakkında endişelere neden oldu.Zira bu yeni girişim, İran’ın gelişmiş santrifüj parçaları üretme kabiliyetinde önemli bir artışa işaret ediyor. İranlı parlamenterin açıklamaları, Viyana’daki ‘nükleer müzakerelerde’ UAEA’nın ‘nükleer faaliyetleri takibi’ noktasında teknik detaylar üzerinde henüz uzlaşılmadığı anlamına geliyor. Oysa müzakere tarafları, geride çözülmesi gereken bir ya da iki sorunun kaldığı yönünde açıklamalarda bulunmuştu.  

Karşılıklı suçlamalar 
Tahran ve Washington, Viyana’da henüz anlaşma sağlanamamasının sorumluluğunu birbirine yükledi. İran Dışişleri Bakanlığı, geçen hafta, ABD'nin Viyana müzakerelerinde ‘anlaşmaya varma iradesi’ konusundaki şüphelerini dile getirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, “Anlaşma hususunda gerçek bir irade göstermeyen ABD ile anlaşmaya varıp varmayacağımızı bilmiyoruz” dedi. İran Dini Lideri Ali Hamaney, söz konusu açıklamadan iki gün sonra Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin de hazır bulunduğu bir toplantıda, ‘müzakerelerin iyi gittiğini’ söyledi. Ancak saatler sonra Hamaney’in Twitter hesabından yayınlanan düzeltmede şu ifadeler yer aldı:
‘'Ülke diplomasisi iyi yönde ilerliyor. Nükleer müzakere heyeti, müzakerelerin gidişatı hakkında Cumhurbaşkanı ve Ulusal Güvenlik Yüksek Kurulu'nu bilgilendiriyor. Bu doğrultuda karar alarak ilerleniyor. Heyet şu ana kadar karşı tarafın abartılı taleplerine direnmiştir.”  
İran nükleer müzakere heyetinin üyesi Muhammed Merendi, İran basınına yaptığı açıklamada “Müzakerelerin sonlarına doğru Amerikalıların davranışları ansızın değişti.Bu yüzden görüşmelere ara verildi” dedi. Hameney’in açıklamasını değerlendiren Merendi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Karşı taraf engeller oluşturarak kazanımlar elde edebileceğini düşünmemeli. Daha güçlü bir anlaşmaya varmak istiyorsak, karşı tarafın İran’ın güçlü olduğunu görmesini sağlayacak bir şekilde müzakere etmeliyiz. İran’ın ekonomisinin anlaşma olmadan da ayakta kalabileceğini göstermeliyiz.” 
Merendi ABD’nin tavır değişikliğiyle ilgili de şunları söyledi:
“Müzakere yöntemi nedeniyle iç ve dış baskılar arttığı için Biden yönetimi cesaretini kaybetme noktasına geldi. Ukrayna savaşı nedeniyle ABD ve Avrupa’nın karşılaştığı sorunları göz önüne aldığımızda, müzakerelerin aksamasının İran’dan çok ABD’ye zarar verdiğini görürüz.”  
İranlı yetkililerin, İran'ın yurt dışında dondurulmuş fonlarının 7 milyar dolarının yakın bir tarihte serbest bırakılacağı yönündeki açıklamaları, dolar karşısında değer kaybeden yerel para biriminde olumlu etkilere neden oldu. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, yabancı bir devlet heyetinin İran Merkez Bankası’nı ve Dışişleri Bakanlığını ziyaret ettiğini belirterek ‘İran’ın dondurulmuş fonlarının nasıl ve ne zaman serbest bırakılacağı üzerine prensipte anlaştıklarını’ söyledi. Ancak İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade de bu yönde ifadeler kuıllanmasından saatler sonra çelişkili bir açıklama yaparak konunun henüz belirsiz olduğunu belirtti. İRNA haber ajansı, denizaşırı fonlardaki 7 milyar doların, mahkum takası anlaşması çerçevesinde gerçekleştirileceğini iddia etti.  
Diğer yandan ABD, İran'ın denizaşırı fonlarındaki 7 milyar doların serbest bırakılması için bir anlaşmaya varıldığı yönündeki iddiaları yalanladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, mahkumların serbest bırakılmasıyla ilgili görüşmelerin devam ettiğini, nükleer müzakerelerin de buna paralel yürütüldüğünü belirterek ABD'nin her iki görüşmeye ‘acil bir şekilde’ yaklaştığını belirtti.
Price, 2015 nükleer anlaşmasının canlandırılması hususunda uzlaşı sağlanana kadar ABD'nin tüm yaptırımlarının yürürlükte kalacağını ifade ederek herhangi bir meblağın serbest bırakılmasının söz konusu olmadığını vurguladığı açıklamasında “İran’ı ABD’li tutukluları sevdiklerine kavuşmaları için serbest bırakmaya davet ediyoruz.” ifadesini kullandı.  



Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.