Batı Şeria'da İsrail ateşi sonucu bir Filistinli kadın hayatını kaybetti

Fotoğraf: AA_Arşiv
Fotoğraf: AA_Arşiv
TT

Batı Şeria'da İsrail ateşi sonucu bir Filistinli kadın hayatını kaybetti

Fotoğraf: AA_Arşiv
Fotoğraf: AA_Arşiv

İşgal altındaki Batı Şeria'da daha önce İsrail askerleri tarafından açılan ateş sonucu ağır yaralanan Filistinli kadının yaşamını yitirdiği bildirildi.
Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail işgal kuvvetlerinin geçen hafta açtığı ateş sonucu yaralanan Filistin kadın Hanan Mahmud Hadur'un tedavi sürecinde vefat ettiği kaydedildi.
Hadur'un, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin kentinin doğu kesimindeki Fakua beldesinden olduğu belirtildi.
Fanatik Yahudilerin ve Yahudi yerleşimcilerin Hamursuz (Pesah) Bayramı nedeniyle Mescid-i Aksa'ya baskın çağrıları yapması, Doğu Kudüs ve Mescid-i Aksa'da son günlerde gerginliğin tırmanmasına neden oldu.
Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre, son gelen ölüm haberiyle Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ay başından bu yana öldürdüğü Filistinli sayısı 19'a yükseldi.



Mikati: Lübnan'da İran vesayetini kabul etmiyoruz

Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
TT

Mikati: Lübnan'da İran vesayetini kabul etmiyoruz

Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf'ın Lübnan ordusunun ülkenin güneyinde konuşlandırılmasına ilişkin 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanması konusunda Tahran'ın Fransa ile müzakereye hazır olduğu yönündeki açıklamasını şaşkınlıkla karşıladığını ifade etti.

Mikati yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İran Dışişleri Bakanı ve Şura Meclisi Başkanı'na Lübnan'a yaptıkları son ziyaretler sırasında Lübnan'ın durumunu anlamaları gerektiğini, özellikle de Lübnan'ın eşi benzeri görülmemiş bir İsrail saldırısına maruz kaldığını ve ateşkes konusunda İsrail'e baskı yapılması için Fransa da dahil olmak üzere Lübnan'ın tüm dostlarıyla birlikte çalıştığımızı bildirdiğimiz göz önünde bulundurulduğunda, Lübnan'ın içişlerine açık bir müdahale ve Lübnan üzerinde kabul edilemez bir vesayet kurma girişimi teşkil eden bu tutum karşısında şaşkınlığa uğradık.”

1701 sayılı uluslararası kararın uygulanmasının müzakere edilmesi konusunun Lübnan devleti tarafından ele alındığını ifade eden

Mikati, herkesin bu yönde destek vermesi ve tüm ulusal ve egemen mülahazalarla reddedilen yeni yetkiler dayatmaya çalışmaması gerektiğini vurguladı.

Mikati, Dışişleri Bakanı Abdullah Bouhabib'den Beyrut'taki İran Büyükelçiliği maslahatgüzarını çağırarak Kalibaf'ın sözlerini sormasını ve maslahatgüzarı Lübnan'ın bu konudaki tutumu hakkında bilgilendirmesini istedi.