Tunus’un Gabes kenti kıyılarında batan 750 ton yakıt yüklü geminin çevre felaketine yol açmasından endişe ediliyor

 Yakıt yüklü geminin battığı Gabes sahilinde bir sandalın yanında duran insanlar ve arkalarında bir askeri donanma gemisi görülüyor (Reuters)
Yakıt yüklü geminin battığı Gabes sahilinde bir sandalın yanında duran insanlar ve arkalarında bir askeri donanma gemisi görülüyor (Reuters)
TT

Tunus’un Gabes kenti kıyılarında batan 750 ton yakıt yüklü geminin çevre felaketine yol açmasından endişe ediliyor

 Yakıt yüklü geminin battığı Gabes sahilinde bir sandalın yanında duran insanlar ve arkalarında bir askeri donanma gemisi görülüyor (Reuters)
Yakıt yüklü geminin battığı Gabes sahilinde bir sandalın yanında duran insanlar ve arkalarında bir askeri donanma gemisi görülüyor (Reuters)

Tunus Cumhurbaşkanlığı, Tunus ‘Deniz Ordusu’na bağlı bir grup dalgıçtan oluşan ekibin Tunus’un güneydoğusundaki Gabes kenti kıyılarında batan yakıt yüklü tankerin durumunu incelemeyi tamamladığını ve hızlı müdahale gerektiren yerleri belirlediğini bildirdi. Cumhurbaşkanlığı yük gemisindeki yakıt tankı kapağının hâlâ sıkı bir şekilde kapalı olduğunu teyit etti.
Cumhurbaşkanlığı, gemideki yakıtı tahliye etme sürecinin, Gabes’teki hükümet makamlarının yanı sıra Çevre Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm merciler arasında kurulan ortak koordinasyonla yürütüldüğünü kaydetti.
Bu açıklamalar, gemi mürettebatının büyük sigorta şirketlerinden tazminat almak için gemiyi kasıtlı bir şekilde terk ettiği ve geminin batmasına göz yumduğu yönündeki yerel iddiaların dile getirildiği bir dönemde geldi.
Eski Devlet Mülkleri Bakanı Mebruk Kurşid, yaptığı değerlendirmede, “Bu bir haydut gemisi. Ön incelemeler geminin kargo taşıma belgesine sahip olmadığını gösterdi. Görünüşe göre sahte belgelerle yolculuk yapıyordu. Bir Afrika ülkesinin bayrağıyla denize açılmış sonra bunu başka bir Afrika ülkesinin bayrağıyla değiştirmiş. Kanıtlar bu geminin yakıt kaçakçılığı yaptığını söylüyor. Gemi batırıldı ve ondan kurtuldular. Çünkü artık kaçakçılık için elverişli değildi. Sorumluluğun bir parçası da yasal belgeleri olmayan bu haydut gemisine bölgesel sularına girmesine izin veren Tunus makamlarına aittir” ifadelerini kullandı.
Tunus Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasında, 750 ton dizel yakıt yükle batan geminin yakınlarında deniz suyunun yüzeyinde gözlemlenen lekelerin, gemi batmadan önceki son saatlerde motorlardan çıkan sınırlı miktardaki benzinin etkisi olduğu belirtildi.
Birkaç ülkenin Tunus makamlarıyla iletişime geçerek herhangi bir çevre felaketinin meydana gelmemesi için yardım eli uzatma ve ihtiyaç duyduğu ekipmanları göndermeye hazır olduğunu ifade ettiği belirtilen açıklamada, bu olayın kontrol altına alınması için ‘Deniz Ordusu’ öncülüğünde tüm ilgili mercilerle daimi koordinasyon kurulduğu kaydedildi.
İtalya, Tunus’un olayla ilgili çabalarını desteklemek için iki muharebe gemisi, uçak ve bir su altı drone’unu görevlendirdiğini aktardı. İtalya resmi haber ajansına ANSA’da yer alan haberde, İtalyan ordusunun söz konusu ekipmanı herhangi bir petrol sızıntısını tespit etmek ve izlemek için kullandığı belirtildi.
Habere göre, Tunus’un doğu kıyılarındaki olay yerine hareket eden gemilerden birinde, İtalya Deniz Kuvvetleri bünyesindeki Özel Kuvvetler’den oluşan bir ekip yer alıyor. Gabes sahillerine 11.2 kilometre uzaklıkta 15 metre derinlikte batan geminin durumuyla ilgili inceleme yapacak olan İtalyan gemisinde bir adet su altı drone’u bulunuyor. Haberde herhangi bir petrol sızıntısını tespit edebilen ve izleyebilen devriye helikopteri ile bir geminin de hazırda bekletildiği bildirildi.
Tunus yetkili makamları, Gürcistanlı kaptan, 4 Türk ve 2 Azeri’nin yer aldığı 7 kişilik mürettebatın tahliye edildiğini duyurdu. Mürettebat hastanedeki kontrollerinin ardından bir otele yerleştirildi.



Mezhep çatışmalarının Suriye'den Lübnan'a yayılmasını önlemek için siyasi ve dini girişimler

Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)
Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)
TT

Mezhep çatışmalarının Suriye'den Lübnan'a yayılmasını önlemek için siyasi ve dini girişimler

Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)
Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)

Özellikle Dürzilerin çoğunlukta olduğu bölgelerde bazı güvenlik olaylarının kaydedilmesinin ardından, Suriye'deki mezhep çatışmalarının Lübnan'a sıçramasını önlemek için çeşitli siyasi, güvenlik ve dini düzeylerde çabalar sarf ediliyor.

Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Joseph Avn Cuma günü Yüksek Savunma Konseyi'ne başkanlık ederken Lübnan'daki iç istikrar ortamını ve Suriyeli mülteci krizini olumsuz etkileyebilecek her türlü yansımanın kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı.

Dağ yolu üzerindeki Şabaniye kasabasında bulunan caminin imamı Şeyh Hüseyin Hamza'nın bir grup gencin saldırısına uğraması bölgede gerginliğe yol açmış, olayların büyümemesi için en üst düzeyde temaslarda bulunulmuş ve tüm taraflar çekişmenin içine çekilmek istemediklerini vurgulamışlardır. Sonuç olarak, İstihbarat Müdürlüğü bir dizi izleme ve takip operasyonunun yanı sıra diğer ordu birimlerinin desteğiyle baskınlar gerçekleştirmiş, bunun sonucunda olaya karışan iki vatandaş (J.A.) ve (B.A.) gözaltına alınmış ve haklarında yetkili yargının gözetiminde soruşturma başlatılmıştır. Ordu Komutanlığı yaptığı açıklamada vatandaşları ülkemizin içinden geçmekte olduğu hassas süreçte sorumlu davranmaya ve iç barışa zarar verebilecek eylemlerin içine dahil olmamaya çağırdı.

Dürzi Şeyhliği: Güvenlik ve istikrarı ihlal eden her türlü suçlunun himayesi kaldırılsın

Bu olayın ardından Dürzi Şeyhliği tarafından yapılan açıklamada Şabaniye yolunda ailesinin yanında bulunan Şeyh Hamza'nın, eylemleriyle her şeyden önce dağı, halkını ve ahlaki, sosyal ve dini değerlerini rencide eden bir grup genç tarafından teşhir ve taciz edilmesini kınadığı belirtilerek gerekçesi ne olursa olsun güvenlik ve istikrarı bozacak her türlü eylemin karşısında olunduğu ifade edildi. Grup, Suriye'deki olayların başlangıcından bu yana ilan ettiği ister yol keserek ister yakın bağlarımız ve birlikte yaşadığımız onurlu Sünni toplumdan ya da bölgelerimizdeki Suriyeli mültecilerden herhangi birine saldırarak olsun, her türlü kanun dışı uygulamayı reddettiğini bir kez daha ifade etti.

Olayı yorumlayan Şeyh Hamza, başına gelenlerin Lübnan'daki onurlu Dürzi toplumunu temsil etmeyen bireysel bir fitne eylemi olduğunu vurguladı.

Gelecek Hareketi ise yaptığı açıklamada Şeyh Hamza'ya yönelik olayın takipçisi olduğunu ve Lübnan Cumhuriyeti Başmüftüsü Şeyh Abdulatif Deryan, İlerici Sosyalist Parti liderliği, bölge liderleri, tepkileri kontrol altına almakla görevli güvenlik, askeri ve adli kurumlar ve Lübnan Demokrat Partisi ile temas halinde olduğunu duyurdu... Temaslarda saldırganların tutuklanmasına ve fitnenin önlenmesine yönelik tüm çabalar övüldü ve tüm mezheplerden insanların her zaman iç barışını korumak ve ortak bir arada yaşama bağlarını güçlendirmek için bir araya geldiği bir bölgede tepkilerin içine çekilmekten kaçınılması vurgulandı.