Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, ülkedeki siyasi tıkanıklığın devam etmesinin sonuçlarına karşı uyardı

Irak’ta yeni hükümetin kurulacağını açıklayan Halbusi’ye ‘cumhurbaşkanı seçiminin gecikmesi’ suçlamasıyla dava açıldı.

Berhem Salih Bedir Örgütü’nün kuruluş yıldönümü kutlamasında konuşuyor (INA)
Berhem Salih Bedir Örgütü’nün kuruluş yıldönümü kutlamasında konuşuyor (INA)
TT

Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, ülkedeki siyasi tıkanıklığın devam etmesinin sonuçlarına karşı uyardı

Berhem Salih Bedir Örgütü’nün kuruluş yıldönümü kutlamasında konuşuyor (INA)
Berhem Salih Bedir Örgütü’nün kuruluş yıldönümü kutlamasında konuşuyor (INA)

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih ve Başbakan Mustafa el-Kazımi, ülkedeki siyasi tıkanıklığın sürmesine karşı uyardı. Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ise yeni hükümetin yakında kurulacağını açıkladı.
Salih, Kazımi ve Halbusi, Hadi el-Amiri’nin liderliğindeki Bedir Örgütü’nün kuruluş yıldönümü törenine katıldı. Törene katılanlar arasında Irak’ın eski Başbakanı Haydar el-İbadi ve Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim de bulunuyor.
Salih, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Seçimlerin düzenlenmesinin üzerinden 5 ay geçmesinin ardından yeni hükümetin kurulması ve anayasal kazanımların yerine getirilmesiyle ilgili siyasi tıkanıklık, endişe verici ve kabul edilemez bir hale geldi ve eğer devam ederse ülkeyi tehlikeli labirentlere sürükleyecektir. Iraklıların, güçlerini tüketecek ve varlıklarını zayıflatacak iç çatışmalarla meşgul olmasını isteyenler var. Iraklıların bunu kabul etmesi mümkün değil. Sivil bir devlet haklarından taviz vermeyecekler. Bağımsız ve egemen Irak, Iraklıların çıkarını ve ulusal projelerinin temelini temsil ediyor. Halkın ve onun ulusal güçlerinin siyasi ve toplumsal istikrarı gerçekleştirmek için bir çözüm olmasını istedikleri erken seçimler, görmezden gelinemeyecek engellere takıldı. Komplike bölgesel ve uluslararası değişimlerin olduğu bu koşullarda söz birliği yaparak ve yüksek ulusal çıkarları önceleyerek bu engelleri aşmak mümkün. Ülkenin güvenliği, yönetim sisteminde çatlak oluşturan koşulların ve faktörlerin birikmesiyle oluşan hataların düzeltilmesi için ciddi bir duruş sergilemeyi ve Iraklıların gerçek manada tam egemen bir devleti inşa etmesine imkan sağlayacak yeni bir siyasi sözleşme yoluyla bozulma noktalarının iyileştirilmesi ve düzeltilmesinin zorunluluğunu kabul etmeyi gerektirir. Anayasal kazanımların belirlenen sürelerde yerine getirilmemesi, tehlikeli ve kabul edilemez bir olgudur. Bu durum, iki yıldır Cumhurbaşkanlığı’nda krizleri çözmek yerine derinleştiren, mesafeleri yakınlaştırmak yerine uzaklaştıran anayasa maddelerinde değişiklik yapılmasına acil ihtiyaç olduğu konusundaki değerlendirmemizi doğruluyor. Siyasi atılım devlet inşasıyla ilgili ulusal projeyi tehdit edecek ihtilafa dönüşmemelidir. Tüm fraksiyonlar anlaşmazlıkları çözmeli, gençlerimizin ümitlerini ve otoritenin meşruiyet kaynağı olan halkın güvenini tazelemelidir. Iraklılara, krizleri aşabilecek güçte kurumlara sahip tam egemen bir devlet inşa etmelerine gerçek anlamda imkan sağlayacak yeni bir siyasi sözleşme yapılmalıdır.”

Meclis Başkanı Halbusi: Kardeş, dost ve komşu ülkelerle sorunları sıfırlamalıyız
Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, törende yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Devletin temellerini ve kurumlarını güçlendirmeye çalışmak için hepimiz birlikte çabalamalıyız. Devlete ve devletin Irak’ın bütün bileşenlerinden ve vilayetlerinden halkımızın tüm evlatlarının koruyucusu olacağına inandığımızı vurguluyoruz. Yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde zorluklardan geçiyoruz. Dünyanın tanık olduğu küresel krizin sorunları ve gıda güvenliği ile ekonomiye olan yansımaları herkesin malumu. Kardeş, dost ve komşu ülkelerle olan krizler sıfırlanmalıdır. Irak bu sorunları çözmeye devam etmeye ve kardeşleri ile komşularına kapılarını açmaya hazır. Herkes şu anda uzlaşmaya ve krizleri sıfırlamaya hazır. Bunun için siyasi bir iradeye, devletin anayasal kazanımlarının tamamlanmasına ve Meclis’te düzenli olarak çalışmaya devam etmemize ihtiyaç var.”

Başbakan Kazımi: Güveni yeniden tesis etmeliyiz
Parlamento seçimlerinin düzenlenmesinin üzerinden aylar geçmesine rağmen yeni Federal hükümeti kurmada meydana gelen başarısızlık nedeniyle Irak’ın siyasi bir krizden geçtiğini kabul ettiğini söyleyen Başbakan Kazımi, “Çözümler bulmak için çalışıyoruz. Maalesef bazen de engeller ve siyasi tıkanıklık yaratmak için çabalıyoruz. Halk hayatı aksatan siyasi tıkanıklığın sonuçlarının geleceğinden endişeli. Halkımız mevcut sisteme, gerçek demokrasiye, iktidardaki ve devletteki barışçıl değişime inanmaktadır. Ülkede siyasi bir kriz var. Anayasal anlaşmazlıkların ve devlet yönetiminde karmaşanın olduğunu itiraf etmeliyiz. Siyasi çözüme geçmeden önce güveni yeniden tesis etmeyi ve buna zemin hazırlayacak ortamlar yaratmalıyız. Siyasi güçler birbirlerini vatan, din ve mezhep aidiyetleri konusunda hainlikle suçlamaya son vermeli. Irak kaosa, diktatörlüğe ve çatışmalara bir kez daha geri dönmeyecek” diye konuştu.
Hadi el-Amiri: Gerçekçi çözümler ortaya koymak için kapsamlı bir gözden geçirme süreci gerekiyor.
Bedir Örgütü Genel Sekreteri Hadi el-Amiri, törendeki konuşmasında, “Irak, içinden çıkmak için gerçekçi çözümler gerektiren istisnai koşullardan geçiyor. Zira siyasi tıkanıklık durumuna son verilmeli. Devlet inşasında arzu edilen başarı gerçekleşmedi. Aramıza sokulmak istenen düşmanların planlarına karşı temkinli olmalıyız. Tüm vilayetlerdeki vatandaşlarımızın yaşadığı istisnai geçim şartları, tüm sorunlara çözüm sunabilecek güçlü bir hükümet kurma noktasında bize büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Aksi takdirde hepimiz kaybedeceğiz, içimizde kazanan olmayacak. Gerçekçi çözümler ortaya koymak için kapsamlı bir gözden geçirme süreci, hataları kabul etmeyi ve onlardan vazgeçmeyi gerektirir.

Meclis’e dava
Öte yandan Irak Komünist Partisi ile Irak Ümmet Partisi, cumhurbaşkanı seçimindeki gecikme sebebiyle Meclis hakkında Federal Yüksek Mahkeme’ye şikayet başvurusunda bulundu. İki partinin mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde, “Irak Anayasası’nın 72. Maddesi Meclis’i ilk meclis oturum tarihinden itibaren yeni cumhurbaşkanını 30 güne ulaşan anayasal süre içinde seçmekle yükümlü tuttu ve ilk meclis oturumunun üzerinden birkaç ay geçmesine rağmen bu gerçekleşmedi. Anayasa’da yer alan ve görevlerine başlamadan önce Meclis üyelerinin üzerinde okuduğu yemin metni, milletvekilinin dürüst ve tarafsız bir şekilde yasaları uygulamaya bağlı kalacağını ifade ediyor. Bu, Meclis’in bağlı kalmadığı bir şey” ifadelerine yer verildi.



Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Medya raporları, İsrail'in Güney Sudan ile Filistinlileri bu ülkeye yerleştirmek için görüşmeler yaptığını ortaya koydu. Diğer yandan Mısır'ın tutumu ve İsrail'in Gazzelileri nakletme planını engellemedeki rolü hakkında sorular ortaya atıldı. Cuba'nın bu konuda İsrail tarafıyla herhangi bir görüşme yaptığını yalanlamasına rağmen, ‘Mısır'ın Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı yaptığı’ haberleri çıktı.

Mısır, Filistinlileri Gazze Şeridi’nden, ister kendi topraklarına ister başka bir ülkeye olsun, yerinden etme girişimlerini ‘Filistin meselesinin tasfiyesi’ olarak değerlendirerek resmi ve tekrarlı bir şekilde reddettiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi olasılığını görüşmek üzere görüşmeler yapıldı. Bunun İsrail'in Gazze Şeridi'nden toplu göçü kolaylaştırmak için daha geniş çaplı çabalarının bir parçası olduğu bildirildi.

Ancak Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanladı. Bakanlık tarafından çarşamba akşamı yapılan açıklamada, “Cuba, Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi için İsrail ile görüşmeler yaptığına dair son medya haberlerini kesin olarak yalanlıyor. Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok; Güney Sudan'ın resmi tutumunu ve politikasını yansıtmıyor” ifadeleri yer aldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze nüfusunun büyük bir kısmını ‘gönüllü göç’ olarak nitelendirdiği bir şekilde başka ülkelere yerleştirmek istediğini söylemişti. Netanyahu salı akşamı yaptığı açıklamada, “Savaş hukukuna göre, nüfusun ayrılmasına izin vermek doğru olur” dedi.

Güney Sudan'ın tutumunu memnuniyetle karşılayan Filistin Devlet Başkanlığı, dün yaptığı açıklamada, ‘Cuba'nın İsrail işgal makamlarının yürüttüğü soykırım, açlık ve yerinden etme girişimlerine örtülü olarak katılmamasını’ övdü.

İsrail medyası, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini başka ülkelere nakletmek için diğer ülkelere teklifler sunduğunu belirtti. İsrail Kanal 12 televizyonu, Netanyahu hükümetinin ‘Endonezya, Somali, Uganda, Güney Sudan ve Libya’ olmak üzere 5 ülkeyle, Gazze Şeridi'nden sürülecek Filistinlileri kabul etmeleri için görüşmeler yaptığını bildirdi.

AP, Mısırlı yetkililerin ‘İsrail'in Filistinlileri kabul edecek bir ülke bulma çabalarından, Güney Sudan ile yaptığı temaslar da dahil olmak üzere, aylardır haberdar olduklarını’ söylediğini aktardı. Yetkililer, ‘Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı uyguladıklarını’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi Üyesi Büyükelçi Salah Halime, Mısır'ın İsrail'in Filistinlileri yerleştirmek için bahsettiği ülkelerle temas halinde olduğunu düşünüyor. Halime, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kahire, temaslarıyla Filistinlileri yerinden etme girişimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Arap, İslam ve Avrupa ülkelerinin bunu reddettiğini vurgulamayı hedefliyor” dedi.

Halime sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistinlileri yerinden etme çağrıları Arap ve uluslararası kamuoyu tarafından reddediliyor. Buna rağmen İsrail bu çağrılarda ısrar ediyor. Kahire, bu önlemleri reddetmek için diplomatik temaslarını yoğunlaştırıyor. İsrail hükümetinin son uygulamaları, Filistin meselesini ortadan kaldırarak, sözde ‘Büyük İsrail’ hayalini gerçekleştirmek amacıyla yapılıyor.”

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, geçtiğimiz temmuz ayında Güney Sudanlı mevkidaşı Monday Simaya Kumba'dan bir telefon aldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, görüşmede ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yolları’ ele alındı.

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Mısır'ın Filistinlilerin yerinden edilmesini reddeden tutumu, diğer ülkelerin tutumlarına müdahale etmek anlamına gelmez. Mısır'ın bu konudaki tutumu sabit ve açıktır. Filistin meselesini korumak için bunun gerçekleşmemesi konusunda uyarıda bulunur, ancak diğer ülkelere kendi tutumunu dayatmaz” ifadelerini kullandı.

Fehmi'ye göre İsrail, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden yerinden edilmesini kabul ettirmek için bazı Afrika ve Arap ülkelerindeki kriz ve çatışmalardan yararlanmaya çalışıyor. Fehmi, “Uluslararası toplumun yerinden edilme çağrılarını reddeden tutumu göz önüne alındığında, bu hamleler İsrail'in planının başarıya ulaşacağı anlamına gelmiyor” dedi.

Filistinlilerin Güney Sudan'a yerleştirilmesi konusunda tartışmalar, Güney Sudan Dışişleri Bakanı'nın geçen hafta İsrailli mevkidaşının daveti üzerine Tel Aviv'i ziyaret etmesinin ardından başladı. Güney Sudan medyası ise İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Sharren Haskel'in Cuba'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirerek iki taraf arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi için yollar aradığını bildirdi.