Filistin Otoritesi ve Ortodoks Patrikhanesi, Kutsal Kabir Kilisesi’ne yönelik kısıtlamalara tepki gösterdi

Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi Patriği 3. Theophilos, Paskalya haftasında Kudüs’teki Kutsal Kabir Kilisesi’ndeki ayini yönetti. (Reuters)
Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi Patriği 3. Theophilos, Paskalya haftasında Kudüs’teki Kutsal Kabir Kilisesi’ndeki ayini yönetti. (Reuters)
TT

Filistin Otoritesi ve Ortodoks Patrikhanesi, Kutsal Kabir Kilisesi’ne yönelik kısıtlamalara tepki gösterdi

Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi Patriği 3. Theophilos, Paskalya haftasında Kudüs’teki Kutsal Kabir Kilisesi’ndeki ayini yönetti. (Reuters)
Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi Patriği 3. Theophilos, Paskalya haftasında Kudüs’teki Kutsal Kabir Kilisesi’ndeki ayini yönetti. (Reuters)

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail’in Hristiyanların Kutsal Kabir Kilisesi’ne girişine sayı kısıtlaması getirme kararının tehlikesine ilişkin uyarıda bulundu. Rudeyne açıklamasında şunları söyledi:
 “Bu karar, İsrail’in Kudüs şehrine ve kutsallarına karşı, tüm insani ve dini değerleri hiçe sayan gerilimi artırıcı politikasının devamıdır. İslam-Hıristiyan varlığı üzerindeki bu kısıtlama, Filistin halkına, Kudüs’e ve kutsallarına karşı bir savaş niteliğindedir. Aynı zamanda Kudüs’teki tarihi statükonun da bir diğer ihlalidir.”
İsrail’in kutsal mekanlara yönelik tüm uygulamalarına karşı olunduğunu ve kınandığını, ayrıca söz konusu adımların yasaadışı olduğunu vurgulayan Rudeyne, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve BM Genel Kurulu kararları kapsamında, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devletini tanıyan uluslararası hukukun da ihlal edildiğini belirtti. Rudeyne, Filistin liderliğinin uluslararası taraflara, İsrail’in Kudüs’ün kutsallarını ve ibadet özgürlüğünü etkileyen bu ihlallerini durdurmaya yönelik sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısında bulunduğunu kaydetti.
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Rudeyne’nin açıklamaları, işgal altındaki Kudüs’teki İsrail Yüksek Mahkemesi’nin Kutsal Kabir Kilisesi’ne Kutsal Cumartesi günü 4 bin kişinin gitmesine izin verme kararının ardından geldi. Mahkeme daha önce kişi sayısını bin 500 olarak sınırlamıştı. Bunun öncesinde de Ortodoks Kilisesi, kurumları ve önemli isimleri, İsrail’in Kutsal Kabir Kilisesi’ndeki Kutsal Cumartesi kutlamalarına katılacak Hıristiyanların sayısının bin kişi olarak kısıtlanmasına yönelik kararın kaldırılması için bir dilekçe sunmuş, mahkeme de kişi sayısını bin 500’e çıkarmıştı.
Yeni karara göre, Kutsal Cumartesi gününe 4 bin kişinin katılmasına ve etkinliklere katılmak isteyen herkesin Eski Şehir’e girmesine izin verildi. Mahkeme bu kararı ile dilekçe verenlerin taleplerini kabul ettiğini duyurdu. Ancak dilekçeyi sunanlar, katılımcı sayısını 4 bine çıkarmayı başarmış olsalar bile sayı sınırlamasını ve polise kontrol noktalarını tutma ve yolları kapatma hakkı verilmesini reddettiklerini vurguladılar.
Avukatlar, cumartesi gününden önce başka bir karar daha alınmasını beklediklerini duyurdular. Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi Patriği 3. Theophilos, İsrail makamlarının işgal altındaki Kudüs kentindeki Kutsal Kabir Kilisesi’nde ibadet edenlerin sayısını sınırlama kararının ve on binlerce Hristiyan’ın dini ayinlerini özgürce yerine getirmeleri için yasalar ve uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınan haklarını kullanmaları engellenmesinin herhangi bir açıklaması olmadığını söyledi. Theophilos açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Karar, dünyadaki Hristiyanlara yönelik olumsuz bir mesaj olarak görülüyor. İbadet özgürlüğü konusundaki duruşumuz, Müslüman kardeşlerimiz için de geçerli olan ilkeli bir duruştur. Bu günlerde Tapınak Dağı ve çevresinde meydana gelen şiddet olayları bizi endişelendiriyor ve adaleti sağlamak için daha fazla çalışmaya yöneltiyor.”



Netanyahu: Hamas'ı yok ettikten sonra İran'a yanıt vereceğiz ve Hizbullah'ı yok edeceğiz

TT

Netanyahu: Hamas'ı yok ettikten sonra İran'a yanıt vereceğiz ve Hizbullah'ı yok edeceğiz

Netanyahu: Hamas'ı yok ettikten sonra İran'a yanıt vereceğiz ve Hizbullah'ı yok edeceğiz

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün (Cumartesi) akşam İsrail medya kanalları tarafından yayınlanan video mesajında ülkesinin İran'a karşılık vermeye kararlı olduğunu ve bunu yapacağını söyledi.

Açıklama, dünya İran'ın geçtiğimiz salı günü gerçekleştirdiği füze saldırısına İsrail'in vereceği yanıtı beklerken geldi. İran, İsrail'in Beyrut ve Tahran'da Hizbullah ve Hamas liderlerini öldürdüğü saldırılara karşılık olarak İsrail'e yaklaşık 200 füze fırlattı.

Netanyahu, “Dünyadaki hiçbir ülke İran'ın saldırısını kabul etmeyeceği gibi İsrail de kabul etmeyecektir. Tarihin en büyük saldırılarından birinde bize yüzlerce füze fırlattılar. İran bize saldırdıktan sonra kendimizi savunma hakkımız var” ifadelerini kullandı.

‘Gazze Şeridi, Lübnan, Yemen, Suriye ve Irak'tan gelen tüm saldırıların arkasında İran'ın olduğunu’ kaydeden Netanyahu, “Buna bir son vereceğiz... İran'ın tüm tehditlerine karşı koyacağız” dedi.

Netanyahu, Lübnan cephesindeki savaşla ilgili olarak da şunları söyledi: “Kuzey cephesindeki güç dengesini değiştireceğime söz verdim ve şu anda yaptığımız da bu. Kuzeyde askeri bir çözüm gerekliydi.”

Netanyahu sözlerini şöyle sürdürdü: “Hasan Nasrallah ve Hizbullah liderliğini ortadan kaldırdık, füze sistemlerinin büyük bir bölümünü yok ettik ve güçlerimiz şu anda sınırlarımıza yakın Hizbullah tünelleri tehdidini ortadan kaldırıyor.”

Netanyahu, önceki dönemde Hamas’ın Gazze Şeridi'ndeki kabiliyetlerinin yok edilmesine odaklanıldığını ve şimdi İsrail'in güçlerini kuzey cephesine yönlendirdiğini açıkladı. Hamas'ın bir yıl önce İsrail'e yönelik eşi benzeri görülmemiş saldırısına atıfta bulunan Netanyahu, İsrail'in şu anda gerçekleştirdiği saldırıların ‘7 Ekim katliamından daha büyük bir katliamı önlediğini’ söyledi.

Netanyahu, o tarihten bu yana Gazze Şeridi'ndeki esirlerin evlerine geri getirilmesi konusundaki kararlılığını vurguladı.

Netanyahu ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İsrail'e silah tedarikini durdurma çağrısını da kınadı. Netanyahu, “İsrail, İran'ın başını çektiği barbar güçlerle savaşırken, tüm medeni uluslar İsrail'in yanında durmalıdır. Ancak Macron ve diğer Batılı liderler şimdi İsrail'e silah ambargosu uygulanması çağrısında bulunuyor. Bundan utanmaları gerekir” dedi.

İsrail Başbakanı, “İran Hizbullah'a, Husilere, Hamas'a ve diğer vekil güçlerine silah ambargosu uyguluyor mu? Elbette hayır. Bu gruplar Tahran tarafından destekleniyor ve İsrail'e karşı sözde ‘direniş eksenini’ oluşturuyor” şeklinde konuştu.

Netanyahu “Bu terörizm ekseni birleşmiş durumda. Ancak bu terör eksenine karşı çıkması gereken ülkeler İsrail'e silah tedarikini durdurma çağrısı yapıyor. Ne kadar utanç verici” dedi.

İsrail'in onların desteği olmadan da kazanacağını vurgulayan Netanyahu sözlerini şöyle noktaladı: “Ancak onların utancı savaş kazanıldıktan sonra da devam edecek. İçiniz rahat olsun, İsrail bizim için ve dünyada barış ve güvenlik için savaşı kazanana kadar savaşacak.”