Neden Twitter Yönetim Kurulu, Elon Musk’ın platformu satın almasına karşı?

"Neler başardığını göz ardı edemezsiniz" diyerek teknoloji milyarderinin 46,5 milyar dolarlık teklifini savunanlar da var

Elon Musk'ın Twitter'ı satın alma macerasının nasıl sonlanacağı merakla bekleniyor (Reuters)
Elon Musk'ın Twitter'ı satın alma macerasının nasıl sonlanacağı merakla bekleniyor (Reuters)
TT

Neden Twitter Yönetim Kurulu, Elon Musk’ın platformu satın almasına karşı?

Elon Musk'ın Twitter'ı satın alma macerasının nasıl sonlanacağı merakla bekleniyor (Reuters)
Elon Musk'ın Twitter'ı satın alma macerasının nasıl sonlanacağı merakla bekleniyor (Reuters)

Milyarder iş insanı Elon Musk'ın Twitter'ı satın alma planı gündemden düşmüyor. Twitter'ın yönetim kuruluysa bu plana pek sıcak bakmıyor. Uzmanlar, sosyal medya devinin Musk'a karşı tavrını değerlendirdi.
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), 4 Nisan'da elektrikli otomobil şirketi Tesla'nın CEO'su Musk'ın 3 milyar dolarla Twitter'ın yüzde 9,2'lik hissesini satın aldığını duyurmuştu.
Bu gelişmenin ardından Twitter hisseleri yüzde 26 yükseliş kaydederken, Musk da platformun en büyük hissedarı haline gelmişti.
Musk daha sonra şirkete yaklaşık 43 milyar dolar değer biçmiş, şirketi hisse başına 54,20 dolardan satın almak için SEC'e bildirimde bulunmuştu.
Bunun üzerine de Twitter "zehirli hap" planını devreye sokmuştu. Firmaların çoğunluk hisselerini kaybetmemek için başvurduğu bir plan olan "zehirli hap", hissedarlara indirimli olarak ek hisse satın alma hakkı veriyor. Böylelikle firma yönetimi, şirketin tamamen satın alınmasını çok daha zorlaştırabiliyor.
Musk ise dün şirketi satın almak için toplamda 46,5 milyar dolarlık finansman sağladığını paylaşmıştı.

"Özünde otokrat"
Teknoloji piyasası analizi sağlayan Endpoint Technologies şirketinin kurucusu Roger Kay, Twitter'ın tavrına dair "Yönetim ve kurul yanlış bir şey olduğunu sezdi" dedi.
Kay, Musk'ın "özünde otokrat" olduğunu savunarak onun özgürlükçülüğünde radikal sağcı eğilimler olduğunu öne sürdü.
Teknoloji piyasasındaki gelişmelerle ve şirketlerle ilgili danışmanlık sağlayan Enderle Group'tan Rob Enderle ise Musk için "Bence umursamazca davranıyor. Zayıf dürtü kontrolü ve çok fazla para iyi bir kombinasyon değil" ifadelerini kullandı.

"Sağcı Twitter"
Milyarder iş insanı, internetteki içeriklerin denetimine dair tamamen müdahaleci olmayan bir yaklaşımı savunuyor.
Enderle, Musk'ın bu fikrine şüpheyle baktığını söyleyerek "Musk, Twitter'ı hiçbir denetimin olmadığı bir sosyal medya platformuna dönüştüreceğini söylüyor. Böyle şeyler daha önce de çıktı fakat başarılı olamadı. Troller bunları ele geçiriyor, çok saldırgan hale geliyorlar ve halkı platformdan soğutuyorlar" dedi.
Musk'ın "sağcı Twitter" inşa etmek istediğini savunan Enderle, bu platformların başarısızlığına örnek olarak eski ABD Başkanı Doland Trump'ın kendi sosyal medya platformu "Truth Social"ı ve Trump destekçilerinin "ifade özgürlüğü" hedefiyle kurduğu Parler'i gösterdi.
Uzay taşımacılığı şirketi SpaceX'in de CEO'luğunu yapan Musk'ın şirketin en büyük hissedarı haline gelmesinin ardından, ABD'de sağcı kesimler Musk'tan Trump'ı tekrar platforma getirmesini talep etmişti. Eski ABD Başkanı'nın hesabı, geçen sene 6 Ocak'ta yaşanan ABD Kongre baskını sırasında yaptığı paylaşımlar nedeniyle askıya alınmıştı.

"Denetleyicilerin baskısı artabilir"
Teknoloji piyasası analizleri yapan Creative Strategies'den Carolina Milanesi ise Twitter yönetim kurulunun, Musk'ın platformu satın almasıyla ABD'deki denetleme kurumlarının sosyal medya üzerindeki baskısının artmasına neden olabileceğini düşündüğünü söyledi.
Milanesi, "Twitter, Musk şirketi alırsa denetleyicilerin neler yapacağını düşünüyor olabilir. Twitter halihazırda fazlasıyla inceleme altına alındı. Musk platformu satın alırsa, bu daha da fazla artacak" ifadelerini kullandı.
Öte yandan risk yönetimi hizmeti sunan RiskSmith şirketinden Richard Smith ise Musk'ın Twitter'ı satın almasına olumsuz bakmadığını söyledi.
Smith, "Musk'ın neler başardığını göz ardı edemezsiniz. Bence Twitter'ı dönüştürebilir" dedi.

Independent Türkçe, AFP, New York Times, Business Insider



Dezenformasyonla mücadelede Fransa atağa geçti

Fransa Dışişleri Bakanlığı, önceki aylarda dezenformasyonla mücadele kampanyası başlattı (AFP)
Fransa Dışişleri Bakanlığı, önceki aylarda dezenformasyonla mücadele kampanyası başlattı (AFP)
TT

Dezenformasyonla mücadelede Fransa atağa geçti

Fransa Dışişleri Bakanlığı, önceki aylarda dezenformasyonla mücadele kampanyası başlattı (AFP)
Fransa Dışişleri Bakanlığı, önceki aylarda dezenformasyonla mücadele kampanyası başlattı (AFP)

Harcamaları azaltmaya çalışan Donald Trump yönetimi, ABD'nin diğer ülkelerin yürüttüğü dezenformasyon kampanyalarına karşı koyabileceği mekanizmaların önemli bir kısmını yok etti. 

Cumhuriyetçi Partililerin seslerini Rusya gibi dış güçlerin yükselttiğini iddia eden Joe Biden yönetiminin kendilerini sansürlediğini savunan Amerikalı muhafazakarlar da bu kararda etkili oldu. 

New York Times (NYT), Washington'ın geride bıraktığı boşluğu Fransa'nın doldurmaya çalıştığını bildiriyor. 

Paris yönetimi, dezenformasyonla mücadele ederken ifade özgürlüğünü de koruyacaklarını öne sürüyor. 

Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın dezenformasyon üzerine çalışan yöneticilerinden Eléonore Caroit, Amerikan gazetesine şöyle konuştu:

Dezenformasyonla mücadele son yıllarda çok yatırım yaptığımız bir konu. Ulusal güvenlikte egemenlik açısından karşılaştığımız tehlikelerin en büyüklerinden birinin dezenformasyon olduğu artık çok açık.

2024'teki Paris Olimpiyatları'nın güvenliği için ABD ve Fransa yakın çalışmıştı. NYT, Trump'ın Amerikan istihbarat örgütlerinin dezenformasyonla ilgili birimlerini küçültmesi ya da yok etmesi sonucunda ABD'nin diğer ülkelere de bu konuda yardım edemediğini aktarıyor. 

Paris çevresindeki camilerin önlerine domuz kafaları bırakılması gibi olayların peşine düşen Fransa yönetimiyse bunların çoğunun arkasında Rusya'nın olduğu kanısında. 

Caroit, dış güçlerin sosyal medyada bu tür olayların görünürlüğünü artırarak ülkelerini karıştırmaya çalıştığını iddia etti. 

Moskova, dünyanın farklı yerlerinde olduğu gibi Fransa'da da radikal sağı desteklemekle suçlanıyor. 

ABD'deki muhafazakarlar gibi Marine Le Pen'in Ulusal Birlik partisinin üyeleri de dezenformasyonla mücadele kisvesiyle sansürlendiklerini öne sürüyor. 

Fransa'nın Kremlin destekli Russia Today ve Sputnik'i yasaklaması, mutlak ifade özgürlüğünü savunanlardan tepki görüyor.

İlkokul çocuklarına medya okur yazarlığı eğitimi verdiklerini anlatan Caroit, sansür iddiaları hakkında şöyle konuştu:

Hiç kimsenin fikirlerini dile getirmesini engellemiyoruz ama halkın aldığı bilginin kaynağını bilmesini istiyoruz. Bunun seçimlere etkisi var. Yurttaşların ülkenin kurumlarını ve kendi temsilcilerini nasıl gördüğü üzerinde etkisi var. Bu mesele özellikle genç kuşaklar için son derece önemli.

Independent Türkçe, New York Times, AFP


Neandertallerin büyük burnuyla ilgili teori çürütüldü

Altamura Adamı, üzerini kaplayan kalsit nedeniyle yerinden çıkarılmadan inceleniyor (K.A.R.S.T. PRIN Projesi)
Altamura Adamı, üzerini kaplayan kalsit nedeniyle yerinden çıkarılmadan inceleniyor (K.A.R.S.T. PRIN Projesi)
TT

Neandertallerin büyük burnuyla ilgili teori çürütüldü

Altamura Adamı, üzerini kaplayan kalsit nedeniyle yerinden çıkarılmadan inceleniyor (K.A.R.S.T. PRIN Projesi)
Altamura Adamı, üzerini kaplayan kalsit nedeniyle yerinden çıkarılmadan inceleniyor (K.A.R.S.T. PRIN Projesi)

Bugüne kadar incelenen ilk Neandertal burun boşluğu fosili, soyu tükenen türün burnunun soğuk iklimlere adapte olmak üzere evrimleşmediğini gösterdi.

Modern insanın (Homo sapiens) en yakın akrabalarından Neandertaller hakkında süregelen tartışmalardan biri, onların büyük burunlarının işleviydi.

Yaklaşık 40 bin yıl önce soyu tükenen Neandertallerin, büyük burunlarına paralel şekilde, soğuk ve soğuk ve kuru ortamlara uyum sağlamak için büyük sinüslere sahip oldukları düşünülüyordu.

Bu özgün burun yapısının, havayı akciğerlere ulaşmadan önce ısıtıp nemlendirdiği varsayılıyordu.

Ancak burun içi kemikler zaman içinde bozunduğu için bugüne kadar Neandertallere ait bir burun boşluğu incelenememişti. Bu nedenle sözkonusu teori güçlü kanıtlarla desteklenemiyordu.

Perugia Üniversitesi'nden Costantino Buzi ve ekibi, son derece iyi korunmuş bir örneği inceleyerek bu teoriyi çürüttü.

Araştırmacılar 1993'te İtalya'nın güneyindeki Altamura kentinde keşfedilen ve bugüne kadarki en eksiksiz Neandertal iskeletlerinden biri olan "Altamura Adamı" fosilini inceledi.

İskelet kalın bir kalsit tabakasıyla kaplı olduğu için kemiklerine zarar vermemek adına Altamura Adamı bulunduğu yerden çıkarılmadan analiz edildi.

Bilim insanları endoskopik teknolojiden yararlanarak 130 bin ila 172 bin yıllık olduğu tahmin edilen örneğin dijital modelini oluşturdu. 

Bulguları hakemli dergi PNAS'te dün (17 Kasım) yayımlanan çalışmaya göre Neandertallerin iç burun yapıları eşsiz değildi ve modern insanlarınkiyle arasında ciddi bir fark yoktu.

Araştırmacılar bu insan türünün, kısa uzuvları ve tıknaz yapısıyla soğuğa adapte olduğunu ancak burunlarının bu dayanıklılıkta bir rol oynamadığını söylüyor.

Buzi, burun boşluğunun yapısının soğuk ortama uyumlu, geniş Neandertal yüzüyle tutarlı olduğunu söylüyor.

Araştırmacı "Basitçe söylemek gerekirse, burnun iç kısmına bakarak Neandertallerin soğuk iklime uyum sağlamak için kendi çözümlerini geliştirdiğini görebiliriz" diyerek ekliyor: 

Yani yüzleri, bizimkinden farklı bir modelle soğuğa adapte olmuştu.

Çalışmada yer almayan paleoantropolog Todd Rae ise türün büyük burnunun soğuk havayla ilgisi olmayabileceğini söylüyor.

Sussex Üniversitesi'nden Rae "Homo cinsinin tüm eski türleri geniş burunlu" diyerek ekliyor:

Çoğu Homo sapiens geniş burunlu; sadece türün çok küçük bir kısmını kapsayan Kuzey Avrupa/Arktik bölgesi insanları geniş burunlu değil.

Independent Türkçe, IFLScience, Live Science, PNAS


Cambridge Sözlüğü, 2025'in sözcüğünü seçti

YouTube yıldızı IShowSpeed'in, kendini "1 numaralı parasosyal" diye niteleyen saplantılı bir hayranını engellemesi üzerine bu kelimeyi sözlükte arayanların sayısında patlama yaşandı (AFP)
YouTube yıldızı IShowSpeed'in, kendini "1 numaralı parasosyal" diye niteleyen saplantılı bir hayranını engellemesi üzerine bu kelimeyi sözlükte arayanların sayısında patlama yaşandı (AFP)
TT

Cambridge Sözlüğü, 2025'in sözcüğünü seçti

YouTube yıldızı IShowSpeed'in, kendini "1 numaralı parasosyal" diye niteleyen saplantılı bir hayranını engellemesi üzerine bu kelimeyi sözlükte arayanların sayısında patlama yaşandı (AFP)
YouTube yıldızı IShowSpeed'in, kendini "1 numaralı parasosyal" diye niteleyen saplantılı bir hayranını engellemesi üzerine bu kelimeyi sözlükte arayanların sayısında patlama yaşandı (AFP)

Cambridge Üniversitesi Yayınları'nın İngilizce sözlüğü, bu yılın kelimesini "parasocial" olarak açıkladı. 

Türkçeye parasosyal diye çevrilen bu sözcük, insanların tanımadığı biriyle ya da yapay zekayla kurduğu ilişkiyi tarif ediyor. 

İlk olarak 1956'da Donald Horton ve Richard Wohl adlı sosyologlar tarafından oluşturulan bu kavram, televizyon izleyicilerinin ekranda gördüğü kişilerle kurduğu ilişkileri açıklamak için kullanılmıştı. 

Bilgisayar ve cep telefonlarının topluma yayılmasıyla birlikte sosyal medya fenomenleri ve internet karakterleri de bu ilişkilerin yaygınlığını ve önemini artırdı. 

Cambridge Dictionary'nin kelimeye verdiği örnek kullanımlardan biri, bu yıl NFL yıldızı Travis Kelce'yle nişanlandığını açıklayan ABD'li şarkıcı Taylor Swift'in hayranlarının, şahsen hiç tanımadıkları bu çifti canı gönülden tebrik etmesi oldu.

Lily Allen'ın son albümü West End Girl'de anlattığı ayrılık hikayesinin, Britanyalı şarkıcının "aşk hayatına yönelik parasosyal bir ilgi" doğurduğu da sözlük tarafından hatırlatıldı.

Parasosyalin 2025'in sözcüğü seçilmesinin bir diğer nedeniyse insanların ChatGPT gibi yapay zeka sohbet robotlarıyla kurdukları ilişkiye yönelik endişelerin artması.

Cambridge Dictionary yazarlarından Colin McIntosh, yayımladığı açıklamada bu kelimenin "2025'in ruhunu yakaladığını" söyledi:

Bir zamanların akademik terimi artık ana akıma girdi. Milyonlarca kişi parasosyal ilişkiler içinde, çok daha fazlası da bunların artışıyla ilgili.

Cambridge Üniversitesi'nde deneysel sosyal psikoloji dersleri veren Simone Schnall da "Pek çok kişinin sosyal medya fenomenleriyle yoğun ve sağlıksız parasosyal ilişkiler kurduğu bir döneme girdik. Bu, insanların parasosyal ilişkiler kurduğu kişileri tanıdığını düşündüğü, onlara güvendiği ve aşırıya kaçan bağlılık biçimleri geliştirdiği ancak tamamen tek taraflı bir durum" dedi.

Cambridge Dictionary bu sene dikkat çeken diğer kelimeleri de sıraladı. Bunlardan ikisi şöyle:

Slop: Genelde üretken yapay zeka teknolojisi kullanılarak oluşturulan, düşük kaliteli internet içeriğine deniyor.

Memeify: Bir olayı, görseli ya da kişiyi internet mimi haline getirmek.

Birleşik Krallık üniversitesinin sözlüğüne, bu yıl 6 bin kelime daha eklendi. Özellikle Z kuşağı şu sözcükleri yaygın kullanıyor:

Delulu: Gerçekle yüzleşmek yerine gerçek olmayan şeylere tutunmayı tercih etmek.

Skibidi: Havalı ya da kötü gibi farklı manalara gelebilen bu sözcük, espri amacıyla hiçbir anlam taşımadan da kullanılabiliyor.

Tradwife: Geleneksel "evli kadın" rolüne, yapılan ev işlerinin sosyal medyada paylaşılması da eklendi.

Independent Türkçe, BBC, CNN