UNICEF: Ekonomik kriz Lübnan’da sağlık hizmetlerini sekteye uğrattı

UNICEF: Lübnan'da kriz nedeniyle hamile kadın ölümleri üç katına çıktı

UNICEF: Ekonomik kriz Lübnan’da sağlık hizmetlerini sekteye uğrattı
TT

UNICEF: Ekonomik kriz Lübnan’da sağlık hizmetlerini sekteye uğrattı

UNICEF: Ekonomik kriz Lübnan’da sağlık hizmetlerini sekteye uğrattı

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Lübnan’da doktorların ve ebelerin ülkeyi terk ettiği üç yıldır devam eden ekonomik kriz döneminde hamilelikle ilgili komplikasyonlardan ölen kadın sayısının üç katına çıktığını açıkladı.
Kriz, özellikle Lübnan’daki Suriyeli mülteci çocukların sağlığını da etkiliyor.
UNICEF, mülteci çocukların üçte birinin Ekim 2021'e kadar sağlık hizmetlerine erişimi olmadığını söyledi. Ayrıca, değerlendirmeye alınan dört ilde mülteciler arasında 2020'nin ilk çeyreğinde 65 olan yeni doğan ölümleri üçüncü çeyrekte 137’ye çıktı. Veriler Lübnan’da doğumların ilk dört haftasında ölen çocukların sayısının önemli ölçüde arttığını gösterdi.
6 milyon nüfusa sahip Lübnan 1,5 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor.
UNICEF Lübnan Temsilcisi Ettie Higgins, “Aileler çoğu zaman çocukları için temel sağlık hizmetlerine erişemezken, kendini işine adamış birçok sağlık çalışanı krizin gölgesinde sağlık hizmetlerini sürdürmek için mücadele ediyor" ifadelerini kullandı.
UNICEF, özellikle kadın ve çocuk doktorlarının yaklaşık yüzde 40'ının, ebelerin de yüzde 30'unun ülkeyi terk ettiğini ve bunun da bölgenin sağlık koruma merkezi olarak kabul edilen ülkede sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürdüğünü ifade ediyor.
UNICEF yayınlanan son raporuna şu ifadeleri kullandı: “Lübnan hamile kadın ölümlerini büyük ölçüde azalttı. Ancak 2019'dan 2021'e geldiğimizde her 100 bin canlı doğumda ölüm oranları yüzde 13,7'den yüzde 37'ye yükseldi”.
Lübnan Ulusal Anne Güvenliği Komitesi Koordinatörü Faysal el-Fak, “2021’de Kovid-19 virüsünün Delta varyantı nedeniyle hamile  ölümlerinin büyük oranda arttığını ancak artışın arkasında ekonomik krizin de bir faktör olarak bulunduğunu” belirtti.
Fak, Reuters’e yaptığı açıklamada “Lübnan’daki ekonomik krizinin güçlü bir değişken olduğunu, annelerin doktora yeterince gidemeyebileceklerini ya da maliyeti nedeniyle gitmekten korkabileceklerini ve bunun annelerde doktora gidemeyecekleri hissini uyandırdığını” sözlerine ekledi.
UNICEF raporunda Lübnan para biriminin aşırı değer kaybetmesi nedeniyle ulaşım ve hizmet maliyetlerinin yükselmesinin, yakıt ve ilaçlara yönelik sübvansiyonların çoğunun kaldırılmasının sağlık hizmetlerini birçok kişi için karşılanamaz hale getirdiğini vurguladı.
Rapora göre ülkedeki çocukların aşılanma oranlarının düştüğünü ve yüz binlerce insanın kızamık ve zatürre gibi önlenebilir hastalıklara karşı savunmasız kaldığını da hatırlattı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24