Yeni bilimsel araştırma flörtteki en itici 11 özelliği ortaya koydu

İstenmeyen özellikler yüzünden erkeklerin soğuma olasılığı kadınlara göre daha düşük

Kadınlar çekici olmayan flört taktikleri karşısında erkeklerden daha duyarlı (Pexels)
Kadınlar çekici olmayan flört taktikleri karşısında erkeklerden daha duyarlı (Pexels)
TT

Yeni bilimsel araştırma flörtteki en itici 11 özelliği ortaya koydu

Kadınlar çekici olmayan flört taktikleri karşısında erkeklerden daha duyarlı (Pexels)
Kadınlar çekici olmayan flört taktikleri karşısında erkeklerden daha duyarlı (Pexels)

Yeni araştırma, flört söz konusuysa kötü hijyen, birden fazla kişiye ilgi duyma ve kaba sözcükler kullanmanın en büyük cayma nedenleri arasında olduğunu ortaya çıkardı.
Kıbrıs'taki Lefkoşa Üniversitesi'nden araştırmacılar, potansiyel partnerlerin daha az çekici görünmesine neden olan eylemleri ve özellikleri belirlemek için yola çıkarak sıkça rastlanan 11 istenmeyen nitelik buldu.
Personality and Individual Differences akademik dergisinde yayımlanan iki bölümlü, küçük ölçekli çalışmanın anketine 946 yetişkin katıldı.
The Independent'ta yer alan habere göre 212 katılımcıdan oluşan ilk gruptan kendilerini potansiyel romantik partneriyle birlikte bir senaryoda hayal edip kötü izlenim bırakacak davranış ve nitelikleri listelemeleri istendi.
Narsisizm sergilemek, mizah yoksunluğu ve kötü kişisel hijyen de dahil toplam 69 davranış kaydedildi.
Daha sonra 734 başka yetişkinden, karşılarındaki kişiyi ne kadar nahoş gösterdiğine göre bu niteliklerin sıralanması istendi.
Saptanan en itici davranışlar yılışık bir yaklaşım sergilemek, kötü hijyen, özel ilgi göstermemek ve farklı görüşlere sahip olmaktı.
Bunu kaba kelimeler kullanma, zeka eksikliği algısı, narsisizm ve kötü mizah duygusu ya da kendine güvenin az olması takip ediyordu.
Çoğu katılımcının işaret ettiği diğer özellikler ise fazla yakına gelmek ve onay almadan dokunmak gibi aşırı ilgi göstermek, düşük fiziksel çekicilik ve cimrilikti.
Araştırmacılar, tüm cayma nedenlerinde erkeklerin soğuma olasılığının kadınlara kıyasla daha düşük olduğunu ortaya çıkarırken, iş fiziksel çekiciliğe geldiğinde durum değişiyor.
Genel olarak kadınlar ve daha yaşlı katılımcılar, erkek ve daha genç katılımcılara kıyasla davranışlara daha duyarlıydı.
Çalışmanın yazarları, bunun çocukların yetiştirilmesi söz konusu olduğunda kadınların ebeveyn yükünün daha büyük bir kısmını taşımak zorunda kalmasının, "bu yüzden de eş seçiminde hata yaparlarsa erkeklerden daha büyük bir riskle karşı karşıya kalacaklarının" sonucu olabileceğini öne sürdü.
Araştırmada "Dolayısıyla, kadınlar erkeklerden daha seçici ve riskten kaçınır olacak şekilde evrildi, ki bu da caydıran durumlara karşı daha yüksek duyarlılık olarak yansıyor" dendi.
Yaş da sonuçlar üzerinde önemli bir etkiye sahipti: Daha yaşlı katılımcılar, istenmeyen özelliklerden daha gençlere kıyasla daha fazla etkileniyor.
Araştırmacılar, farklı partnerlerle daha fazla ilişki deneyimi edinmek isteme eğilimi daha çok olduğu için daha genç kişilerin "daha düşük standartlara" sahip olabileceğini öne sürdü.
Araştırmacılar, "Standartlarını düşürerek aslında flörtte caydıran özelliklere karşı daha az duyarlı hale geliyorlar" ifadelerini kullandı.
Çalışma, "Öte yandan, insanlar yaşlanıp daha fazla ilişki deneyimi edindikçe uzun vadeli partnerler bulmakla daha çok ilgileniyor ve bu nedenle de daha yüksek eş arama standartları oluyor, hal böyle olunca da flörtte caydıran özelliklere karşı daha duyarlı hale geliyorlar" diye belirtirken, bu hipotezi test etmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu da eklendi.



500 yıllık İnka saç teli tarihi varsayımları nasıl değiştirdi?

İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)
İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)
TT

500 yıllık İnka saç teli tarihi varsayımları nasıl değiştirdi?

İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)
İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)

İnkalara ait bir astronomik gereçte bulunan saç teli, imparatorlukta kayıt tutmanın sadece seçkin kişiler değil, sıradan halk arasında da yaygın olduğunu gösteriyor.

Hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan bu bulgu, Ortaçağ uygarlığındaki sayısal okuryazarlık hakkında bilinenleri değiştiriyor.

İnkalar kayıtları, özellikle de sayısal bilgileri tutmak için khipu adı verilen ve düğümlü ipten yapılan gereçler kullanıyordu.

Bu gereçler, üzerine çok sayıda sarkan iplerin bağlandığı ana bir kordondan oluşuyor ve düğümler, konumları ve renkleri aracılığıyla bilgi kodlanıyordu.

Bazen bir khipu'nun üzerinde, yaratıcısını belirtmek için "imza" niteliğinde bırakılmış insan saçı bulunabiliyor.

cvfgbtyh
Peru'da yer alan Jucul'daki hipu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)

Araştırmacılar "Eskiden And Dağları'nda saç, geldiği kişiyi temsil eden ve ritüel açıdan güçlü kabul edilen bir şeydi" diye açıklıyor.

Bugüne kadar, İspanyol sömürgesi dönemine ait belgeler yalnızca erkek elitlerin khipu yaptığını ima ediyordu.

"Khipu okuryazarlığı"nın, kayıt tutmakla görevli bürokratlar dışında yaygın olmadığı düşünülüyordu.

Araştırmacılar, "Özellikle İspanyol sömürge tarihçelerine dayanarak, khipu'ların sadece bürokrasideki erkek elitler tarafından yapıldığı düşünülüyor" diye yazıyor.

19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında khipu'nun Andlı işçiler, köylüler ve kadın köylüler arasında bile üretildiği belgeleniyor.

Ancak 15. yüzyıldan kalma bir khipu'ya yaratıcısı tarafından işlenen insan saçı üzerinde yapılan son analiz, o dönemde bile düşük rütbeli İnkaların khipu yapıp kullandığını gösteriyor.

Sözkonusu khipu, çok az belgeyle birlikte bir Alman müzayedesinde bulundu ve daha sonra 1498'e tarihlendi.

Araştırmacılar, ana kordonun yaklaşık 104 santimetre uzunluğunda, katlanmış ve bükülmüş insan saçından yapıldığını ve yaklaşık 8 yıllık saç uzamasına denk geldiğini söylüyor.

Bilim insanları kimyasal analizdeki gelişmelerden yararlanarak saç örneğinden karbon, nitrojen ve kükürt gibi farklı elementlerin seviyelerini aynı anda ölçtü.

Bu gereci yapan kişinin bürokratların et ve mısır içeren beslenme biçimi yerine, sıradan halkın yumru kökler ve yeşilliklerden oluşan beslenme düzenini izlediğini tespit ettiler.

Oksijen ve hidrojen değerlerini ölçen daha ayrıntılı analizler, halkın alt kesiminden gelen bu kişinin muhtemelen günümüzde Peru'nun güneyi veya Şili'nin kuzeyinde yer alan bölgede yaşadığını ortaya çıkardı.

Bilim insanları şöyle yazıyor: 

Önceki varsayımların aksine, belli ki İnka İmparatorluğu'ndaki halk da İnka tarzı khipu'lar üretmiş.

Çalışmanın sonuçları, kadınların da bu kayıt sistemlerini yaptığını gösteren, yakın zamandaki diğer bulguları da doğruluyor ve khipu okuryazarlığının sadece erkek elitlerin alanı olduğu fikrine meydan okuyor.

Araştırmacılar, "İnka İmparatorluğu'nda khipu okuryazarlığı, şimdiye kadar düşünülenden daha kapsayıcı ve yaygın olabilir" sonucuna varıyor.

Independent Türkçe