Ukrayna, Blinken ve Austin’e ağır silah talebini iletti

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın geçtiğimiz hafta Ukrayna Başbakanı Denis Şmıgal ile Washington’da gerçekleştirdiği görüşmeden bir kare (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın geçtiğimiz hafta Ukrayna Başbakanı Denis Şmıgal ile Washington’da gerçekleştirdiği görüşmeden bir kare (AFP)
TT

Ukrayna, Blinken ve Austin’e ağır silah talebini iletti

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın geçtiğimiz hafta Ukrayna Başbakanı Denis Şmıgal ile Washington’da gerçekleştirdiği görüşmeden bir kare (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın geçtiğimiz hafta Ukrayna Başbakanı Denis Şmıgal ile Washington’da gerçekleştirdiği görüşmeden bir kare (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin Kiev'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüştü. Kiev, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşa karşı koymak için ABD’den ağır silahlar talep etti. ABD'li yetkililer, Ukrayna'ya 700 milyon dolarlık ek askeri yardım yapılacağını açıkladı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ülkesinin zor zamanların üstesinden geleceğini söyledi. Zelenskiy dün, ülkenin doğusunda dini bayramların çatışmalarla gölgelendiği bir dönemde başkent Kiev’in bin yıllık geçmişe sahip Aziz Sofya (Aya Sofya) Katedrali’nde Paskalya Bayramı için yaptığı dokunaklı konuşmada, ABD'li yetkililerin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in iki ay önce ülkenin işgali emrini vermesinden bu yana yapılacak en yüksek düzeyli ziyareti gerçekleştireceklerini açıkladı.
Beyaz Saray, Blinken ve Austin'in Ukrayna ziyaretini teyit etmezken Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı (Pentagon) yorum yapmaktan kaçındı. Bakan Blinken, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Ukrayna'daki Ortodoks Hıristiyanların Başkan Putin'in acımasız saldırganlığı savaşı karşısındaki direnişinden ilham aldık. Onları desteklemeye devam ediyoruz. Bugün (dün) onların ve herkesin Paskalya Bayramı’nı ve barışın hızla dönüşünü kutlamalarını diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Ukrayna savunmasının, Rusya'yı, Kiev ve çevresinden çekilmeye zorlamasının ardından Moskova, ülkenin doğusundaki Donetsk ve Luhansk'in yer aldığı Donbas bölgesi ve ülkenin güneyine odaklanmış durumda. Başkent Kiev’de hayatın bir şekilde normale dönmesiyle birlikte, son birkaç gün içinde birkaç ülke başkentteki büyükelçiliklerini yeniden açtılar.  Savaştan kaçan bazı başkent sakinleri de Paskalya'yı kutlamak için geri döndüler.
Luhansk Valisi Sergey Gayday, Rus güçlerinin, bölgedeki yedi kiliseyi topçu bombardımanlarıyla zarar vermesi nedeniyle Paskalya kutlamalarının azaldığını söyledi. Vali Gayday, Rusya’nın bombardımanının sayıları belirlenemeyen çok sayıda sivilin ölümüne neden olduğunu da sözlerine ekledi.
Reuters, bu bilgiyi bağımsız kaynaklardan teyit edemedi. Ukrayna'daki eylemlerini ‘özel bir askeri operasyon’ olarak nitelendiren Moskova ise sivilleri hedef aldığı ve Ukrayna’nın ‘vahşetin kanıtı’ olduğunu söylediği iddiaların hepsini reddediyor. Moskova, bu iddiaların Kiev tarafından barış görüşmelerinin baltalanması için üretildiğini söylüyor.
Savaştan kaçmak zorunda kalan, sayılarının beş milyonu bulduğu tahmin edilen Ukraynalılardan biri olan ve Paskalya'yı Prag'da geçiren Natalia Krasnopolskaya, “Ukrayna’daki bu dehşetin bir an önce durması için dua ediyorum ki eve dönebilelim” dedi.

Daha donanımlı ekipman
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı Igor Zhovkva, dün NBC News'e yaptığı açıklamada, Ukraynalı yetkililerin Blinken ve Austin'e füzesavar ve uçaksavar sistemleri, zırhlı araçlar ve tanklar dahil olmak üzere daha fazla silaha acil ihtiyaç olduğunu bildirmeyi planladıklarını söyledi. ABD ve NATO, Ukrayna'ya daha donanımlı ekipman ve daha gelişmiş silah sistemleri sağlama konusunda daha da istekli olduklarını gösterdiler. İngiltere askeri araç gönderme sözü verdi. Londra, Polonya’ya ait Rus T-72S tanklarının Ukrayna'ya gönderilmesi için Polonya'ya İngiliz yapımı tanklar tedarik edilmesinin düşünüldüğünü açıkladı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukraynalı mevkidaşı Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ankara'nın Rusya ile müzakere sürecinde mümkün olan her türlü yardımı sağlamaya hazır olduğunu söyledi. Zelenskiy, Erdoğan ile savaşın en büyük şiddetli çatışmalarının yaşandığı ülkenin güneyinde yer alan Mariupol kentinden sivillerin bir an önce tahliye edilmesi için yapılabilecekleri ele aldıklarını söyledi.
Ukraynalı yetkililer, Rus güçlerinin dün Mariupol'de Ukraynalı askerlerin son sığınağı olan Azovstal çelik tesisini vurmaya devam ettiklerini söylediler. Yetkililer, tesiste binden fazla sivilin de barındığını belirttiler. Tesis içinde sıkışıp kalan 36. Deniz Piyade Birliği'nin Komutanı Serhiy Volina, Rusya'nın fabrikayı uçaklar ve obüslerle bombaladığını bildirdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'nin Danışmanı Oleksiy Aristoviç, yaptığı açıklamada, Rus ordusunun, hava saldırıları ve topçu desteğiyle fabrikayı basmaya çalıştığını söyledi.
Tesiste durumun kritik olduğunu açıklayan Komutan Volina ise “Can kaybımız var. Çok sayıda yaralımız var. Bazıları ölmek üzere. Durum hızla kötüye gidiyor” dedi.
Moskova, Mariupol’da zaferini ilan etmiş, tesisi ele geçirmesine gerek olmadığını açıklamıştı.
Mariupol’ü tamamen kontrol altına aldığında, Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrol ettiği Doğu Ukrayna'daki Donbas bölgesini oluşturan Donetsk ve Luhansk şehirlerinin bazı kısımları ile Moskova'nın 2014 yılında ilhak ettiği Kırım arasında bir kara bağlantısı oluşacak.
Mariupol'da on binlerce sivilin öldürüldüğünü tahmin eden Ukrayna, şehirde halen 100 bin sivilin olduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler (BM) ve Kızıl Haç sivillerin sayısını binlerle ifade ediyor.

“Bir insanlık trajedisi”
Dünya Ortodoks Hıristiyan cemaatinin ruhani lideri İstanbul Ortodoks Patrikhanesi Ekümenik Patriği I.Bartholomeos, Mariupol ve Ukrayna'nın diğer bölgelerinde insani koridorların açılması çağrısında bulunarak  “Tarifsiz bir insanlık trajedisi yaşanıyor” dedi.
Donetsk Bölgesi Valisi Pavlo Kirilenko ise dün yaptığı açıklamada, bölgeyi hedef alan bombalı bir saldırıda iki çocuğun hayatını kaybettiğini duyurdu.
Harkiv Başsavcılık Ofisi’nden yapılan açıklamada da Rusya'nın Harkiv’in Chuhuiv şehrine düzenlediği bombardımanda bir kişinin öldüğü, üç kişinin yaralandığı bildirildi.
Luhansk Valisi Sergey Gayday, Rus ordusunun Cumartesi günü gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda bir doğalgaz boru hattının hasar aldığını, bir elektrik trafo merkezinde yangın çıktığını ve Lugansk’ta 5 bin 500 kişiye doğalgaz tedarik edilemediğini söyledi.
Ukrayna, geçtiğimiz Cuma günü Donetsk ve Luhansk’a yapılan 12 saldırının Ukrayna güçlerince püskürtüldüğünü, dört tank, 15 zırhlı ve beş obüsün imha edildiğini açıkladı. Reuters, bu bilgileri bağımsız olarak doğrulayamadı.
Buna karşın Rus haber ajansı TASS’ın aktardığı bilgilere göre Rusya’nın Ukrayna sınırındaki Belgorod bölgesinden yerel bir yetkili dün yaptığı açıklamada, bölgeye bağlı bir köyün sınırın diğer tarafından bombalandığını, ancak can kaybı veya hasara yol açmadığını söyledi.
İngiltere Askeri İstihbarat Servisi, Rusya’nın özellikle Donbas’ta bazı kazanımlar elde etmesine rağmen Ukrayna’nın direnişinin güçlü olduğunu vurguladı.  İstihbarat Servisi tarafından periyodik olarak hazırlanan raporda Rus ordusunun moralinin bozuk olmasının yanı sıra saldırılara hazırlanmak için verilen zamanın kısıtlı olmasının muhtemelen Rusya'nın savaş yeteneklerinin etkinliğini azalttığı belirtildi.
Rus kamu televizyonu Russia Today (RT), Rus füzelerinin gece boyunca Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Harkov şehrindeki dört silah deposu ve Dnipropetrovsk şehrinde Ukrayna ordusu için patlayıcı üreten bir tesis dahil olmak üzere sekiz askeri noktayı hedef aldığını aktardı.



Hamaney, onlarca yıllık mücadelenin ardından en zorlu sınavıyla karşı karşıya

İran Dini Lideri Ali Hamaney, 21 Mart 2025 tarihinde Tahran'da düzenlenen bir mitinge katıldı. (Reuters)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, 21 Mart 2025 tarihinde Tahran'da düzenlenen bir mitinge katıldı. (Reuters)
TT

Hamaney, onlarca yıllık mücadelenin ardından en zorlu sınavıyla karşı karşıya

İran Dini Lideri Ali Hamaney, 21 Mart 2025 tarihinde Tahran'da düzenlenen bir mitinge katıldı. (Reuters)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, 21 Mart 2025 tarihinde Tahran'da düzenlenen bir mitinge katıldı. (Reuters)

İran Dini Lideri Ali Hamaney son otuz yılda bir dizi zorluğun üstesinden geldi, ancak İsrail'in benzeri görülmemiş saldırıları İran rejiminin bekası ve kişisel güvenliği açısından en ciddi kriz olabilir.

İlk liderin (Humeyni) 1989'daki ölümünden sonra yerine geçen Hamaney, İran'ı ağır yaptırımlar ve dünyayla neredeyse sürekli gerginlik içinde yönetti. En son 2022-2023'teki ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ hareketi olmak üzere şiddetli baskıyla karşılanan protestolarla karşı karşıya kaldı.

86 yaşındaki Hamaney'in halefliği meselesi İran'da zaten masadaydı, ancak mevcut zor koşullar altında şimdi vereceği kararlar, 1979'da Şah'ı deviren devrimden bu yana temel direği olduğu iktidarın geleceği üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacak.

sd
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'ın güneyinde Humeyni’nin ölümü anısına düzenlenen törende bir konuşma yapıyor. (İran Dini Lideri’nin internet sitesi)

Üst düzey bir ABD'li yetkili pazar günü Başkan Donald Trump'ın kendisine yönelik bir İsrail suikast planına karşı çıktığını açıklarken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün İran Dini Lideri’ne suikast düzenlenmesinin ‘çatışmaya son vereceğini’ söyledi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, “İran diktatörünü nerede olursa olsun vuracağız” dedi.

‘Kendi yarattığı bir ikilem’

İsrail'in başta Genelkurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutanı olmak üzere İran'ın kilit isimlerini öldürmedeki başarısı, İsrail istihbaratının İranlı liderleri takip etme kabiliyetini ortaya koyarken, Netanyahu'nun Hamaney'in öldürülmesi emrini gerçekten verip veremeyeceğine dair soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Göreve geldiğinden bu yana İran'dan ayrılmayan İran Dini Lideri, sıkı güvenlik önlemleri ve tam bir gizlilikle kuşatılmış durumda. Hamaney, 1989 yılında İran Cumhurbaşkanı iken Kuzey Kore'yi ziyaret etmişti.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nda araştırmacı olan Kerim Seccadpur, Hamaney'in ‘kendi yarattığı bir ikilemle’ karşı karşıya olduğunu ve ‘İran'ı ileri teknolojik bir savaşta yönetecek fiziksel ve bilişsel kavrayıştan’ yoksun olduğunu söyledi.

Seccadpur, “İsrail'e verilecek yanıt zayıf olursa otoritesini daha da zayıflatır, güçlü olursa da kendisinin ve rejiminin yaşayabilirliğini daha da tehlikeye atabilir” dedi.

‘Yanlış bir hesaplama’

Hamaney, ABD ve İsrail'le çatışma söylemini sürdürürken, İran'ın Lübnan'daki Hizbullah gibi bölgesel vekil güçlerini desteklemeye devam ederek İran'ı düşmanlarıyla doğrudan bir çatışmadan uzak tuttu.

sfrgt
İran Dini Lideri Ali Hamaney (Reuters)

Ancak son gelişmeler bu stratejinin sonuna gelindiğini gösteriyor.

ABD merkezli United Against a Nuclear Iran (UANI) adlı kuruluşun politika direktörü Jason Brodsky, Hamaney'in ‘1989'da liderliği devraldığından beri çatışmaları İran sınırlarından uzak tutmaya alışkın olduğunu’ söyledi. Brodsky, “Bu yüzden Hamaney ciddi bir yanlış hesaplama yaptı” ifadesini kullandı.

Brodsky, mevcut duruma en yakın benzetmenin 1980'lerin başında İran'da yaşanan ve muhalif gruplara atfedilen huzursuzluk olduğunu, bir dizi lidere yönelik saldırıların 1981'de cumhurbaşkanının öldürülmesi ve Hamaney'e yönelik bir suikast girişimiyle sonuçlandığını söyledi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre Brodsky, “Bu durum Hamaney için kesinlikle bir öğrenme deneyimi olacak” dedi.

sdfer
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'ın güneyinde Humeyni’nin ölümü anısına düzenlenen törende bir konuşma yapıyor. (İran Dini Lideri’nin internet sitesi)

Brodsky sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün tanık olduğumuz şey tamamen farklı bir boyutta ve Tahran'ın kapasitesini tamamen aşmakla tehdit eden bir hızda gerçekleşiyor.”

İsrail'in perşembe gecesi gerçekleştirdiği saldırıların boyutu İran yönetimini şaşırttı. Zira bu saldırılar, Tahran'ın nükleer programı hakkında İran-ABD arasında yapılması planlanan yeni müzakerelerin bir gün öncesinde ve ülkenin kötüleşen ekonomik durum nedeniyle yeni protesto gösterilerine karşı teyakkuzda olduğu bir zamanda gerçekleşti.

“Yapmamız gerekeni yapıyoruz”

Netanyahu Fox News'e verdiği demeçte, İsrail saldırılarının ‘rejim değişikliğine’ yol açabileceğini ima ederken aynı zamanda bunu yapması gerekenin İran halkı olduğunu vurguladı.

frgthy
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade geçen yıl Hamaney'e Fettah 2 hipersonik füzesinin bileşenlerini açıklarken (Arşiv – İran Dini Lideri’nin internet sitesi)

Netanyahu, “Sonuç kesinlikle bu olabilir, çünkü İran rejimi çok zayıf… Halkın yüzde 80'i alçakları kovacaktır” şeklinde konuştu.

İsrail Başbakanı, Hamaney'i öldürmek için gerçekten de Washington'un karşı çıktığı bir İsrail planı olup olmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Yapmamız gerekeni yapıyoruz, yapmamız gerekeni yapacağız ve bence ABD bunun kendisi için iyi olduğunu biliyor.”

tyu7ı8
İran Dini Lideri Ali Hamaney, ABD Başkanı Donald Trump ile müzakere etmenin ‘onursuzluk’ olduğunu söyledi. (Reuters)

İran dışındaki bazı Farsça yayın yapan televizyon kanalları Hamaney karşıtı sloganlar atan grupların görüntülerini yayınlamış olsalar da şu ana kadar kitlesel protestolara dair herhangi bir haber gelmedi.

Washington Enstitüsü'nde araştırmacı olan Holly Dagres, “Gerçek şu ki, saldırılar mevcut gerilimleri körükledi ve pek çok İranlı rejimin gitmesini istedi. Ancak çoğu kişi bunu başarmanın bedelinin kan dökülmesi ve savaş olmasını istemiyor… Bu kilit bir nokta” ifadelerini kullandı.