Mısır Cumhurbaşkanı Sisi: Sina’nın imarı ön savunma hattıdır

Sisi ‘karmaşık’ dış gelişmelerle başa çıkmak amacıyla Mısır’ın kabiliyetlerini artırmak için çalışmanın önemini vurguladı.

 Sisi, Sina’nın Kurtuluş yıldönümünde merhum Enver Sedat’ın mezarına gül demeti koydu (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Sina’nın Kurtuluş yıldönümünde merhum Enver Sedat’ın mezarına gül demeti koydu (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi: Sina’nın imarı ön savunma hattıdır

 Sisi, Sina’nın Kurtuluş yıldönümünde merhum Enver Sedat’ın mezarına gül demeti koydu (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Sina’nın Kurtuluş yıldönümünde merhum Enver Sedat’ın mezarına gül demeti koydu (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, geçtiğimiz yıllarda silahlı gruplarla şiddetli güvenlik çatışmalarına tanık olan Sina Yarımadası'nı imar etmenin ‘ön savunma hattı’ olduğunu söyledi. Sina’nın kuzeyi yıllarca DEAŞ yanlısı radikal grupların dayanak noktası oldu. Yarımada, 25 Ocak 2011 olaylarından sonra şiddet ve terör eylemlerine tanık oldu. Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin Temmuz 2013’te görevden alınmasının ardından bu eylemler ivme kazandı. Bunun üzerine Mısır güçleri söz konusu gruplara karşı şiddetli bir savaş başlattı.
Kuzey Sina Valisi Muhammed Abdulfedil Şuşa’ya göre, Mısır hükümeti şu anda ülkede hâkim olan ‘istikrar halinden’ ve ‘terörü mağlup etme’ konusundaki başarıdan faydalanarak, Sina’da tüm hizmet sektörlerinde ‘kapsamlı kalkınma için özel bir atılım’ yaratmak için çalışıyor.
Sina’nın İsrail işgalinden kurtuluşunun 40’ıncı yıldönümü töreninde konuşan Sisi, “Mısırlılar Sina’ya Mısır’ın baş tacı ve bu milletin övünç ve gurur kaynağı gözüyle bakıyor. 25 Nisan milletimizin hafızasında, irade gücü ve kararlılığın ete kemiğe büründüğü ölümsüz bir gün olmaya devam edecek” dedi.
‘Mısır’ın şehitlerini’, Sina’yı geri almak için bütün sabır ve metanetiyle müzakere savaşı yürüten Mısırlı diplomatları ve Sina’yı tamamen geri alana dek savaş ve barış kararları alan Mısır’ın merhum cumhurbaşkanı Enver Sedat’ı selamlayan Sisi, bundan sonra, “Sina'nın yeniden inşasında yeni bir aşama başlayacak ve böylece ilk savunma hattı olarak hizmet edecek” dedi.
Sina üzerindeki projelerin boyutuna değinen Mısır Cumhurbaşkanı, “Bu projeler, Sina’nın kalkınmasını, kaynaklarından faydalanmasını ve halkı için refah sağlamayı hedefliyor. Oldukça karmaşık bölgesel ve uluslararası gelişmeler çerçevesinde, Mısır Devleti’nin önceliklerinin başında yer alan devletin kuzey güçlerinin yetenekleri artırılmalıdır. Kim barış istiyorsa, kendini koruyacak gerekli güce sahip olmalı. Askeri yeteneklerimize önem verdiğimiz kadar aynı zamanda başta ekonomi olmak üzere, devletin geri kalan yeteneklerini kapsamlı olarak geliştirmeye yönelik paralel çizgiler üzerinde ilerliyoruz. Birçok iş fırsatı sağlayabilecek yüksek büyüme oranlarına ulaşmak için çeşitli krizlere karşı koyacak güçlü bir ulusal ekonomi kurmayı arzuluyoruz” ifadelerini kullandı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24