Ocean Viking gemisi Libya kıyılarında 694 göçmeni kurtardı

SOS Mediterranee örgütüne ait Ocean Viking gemisi, Akdeniz’de ikinci kurtarma operasyonunu gerçekleştirdi.

Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşamayan göçmenler, pazar günü Libya’ya geri döndükten sonrasında Misrata şehrinde (AP)
Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşamayan göçmenler, pazar günü Libya’ya geri döndükten sonrasında Misrata şehrinde (AP)
TT

Ocean Viking gemisi Libya kıyılarında 694 göçmeni kurtardı

Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşamayan göçmenler, pazar günü Libya’ya geri döndükten sonrasında Misrata şehrinde (AP)
Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşamayan göçmenler, pazar günü Libya’ya geri döndükten sonrasında Misrata şehrinde (AP)

‘SOS Mediterranee’ örgütüne ait Ocean Viking gemisi, 25 Nisan’da Akdeniz’de iki gün içinde ikinci kurtarma operasyonunu gerçekleştirdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) Marsilya merkezli bir rapordan alıntıladığına göre gemi, zorluklarla karşılaşan 94 göçmeni kurtardı.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu ile iş birliği içinde işletilen insani yardım gemisi, pazar günü aynı bölgede 70 göçmenin imdadına yetişti.
SOS Mediterranee tarafından yapılan açıklamaya göre 25 Nisan sabahı kurtarılan 94 göçmen, Libya kıyıları açıklarında uluslararası sularda bir lastik bot kullanıyordu, aralarında iki kadın, 1 yaşında bir çocuk ve 47 refakatsiz çocuk bulunuyordu. Merkezi Fransa’nın güneydoğusundaki Marsilya’da bulunan örgüt, “Operasyon sırasında bir Libya devriye botu, ilk kurtarmada olduğu gibi Ocean Viking’e yanaştı. Durum, göçmenlerin endişelenmesine neden oldu” dedi.
Uluslararası Göç Örgütü (Amnesty), Akdeniz’i dünyanın en tehlikeli göç yolu olarak nitelendiriyor. 2014’ten bu yana, geçen yıldan 2 bin 48 göçmen de dahil olmak üzere 23 bin 500’den fazla göçmenin öldüğü veya kaybolduğu tahmin ediliyor.

 



Riyad’daki zirvede “soykırım” kınanırken İsrail'in BM Genel Kurulu'na katılımının dondurulması için girişim başlatıldı

İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)
İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)
TT

Riyad’daki zirvede “soykırım” kınanırken İsrail'in BM Genel Kurulu'na katılımının dondurulması için girişim başlatıldı

İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)
İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da dün düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde, İsrail'in Gazze'de işlediği ‘soykırım suçları’ kınandı. Zirveye katılan liderlerin ‘İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu ve bağlı kuruluşlarındaki üyeliğinin dondurulması için uluslararası destek toplanması’ yönünde çalışmalara başlanması kararı aldıkları açıklandı.

Zirve sonrası yayımlanan ortak bildiride katılımcılar, Filistin’in BM’ye tam üyeliği için uluslararası destek toplama yönünde çalışma kararı aldılar. Tüm ülkeleri İsrail'e silah ve mühimmat ihracatını ya da transferini yasaklamaya çağıran katılımcılar, BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) İsrail'in bölgedeki barışı ve güvenliği tehdit eden yasadışı politikalarını durdurması için bağlayıcı bir karar alması çağrısında bulundular.

Ortak bildiride, İsrail’in Lübnan'a karşı ‘ısrarla sürdürdüğü saldırganlığı’ şiddetle kınanarak, derhal ateşkes çağrısında bulunuldu. İsrail ordusunu Gazze'de Hamas hareketine karşı yürüttüğü savaşında ‘soykırım’ yapmakla suçlayan ortak bildiri, özellikle Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki toplu mezarlar, işkence suçu, sahada gerçekleşen infazlar, zorla kaybetmeler, yağmalama ve etnik temizliğe atıfta bulunarak, Filistinlilere karşı işlenen ‘korkunç ve çarpıcı suçları’ kınadı.

Zirvede ‘Filistin halkına ve Filistin Devletine tam destek ve uluslararası koruma sağlanması, Filistin ulusal birliğinin sağlanması ve Gazze Şeridi de dâhil olmak üzere, işgal altındaki tüm Filistin toprakları üzerindeki sorumluluklarını etkin bir şekilde üstlenmesi ve Kudüs şehri de dâhil olmak üzere, Batı Şeria ile birleştirilmesi’ çağrısında bulunuldu. ‘Filistin Devleti’nin, ebedi başkenti olan işgal altında bulunan Doğu Kudüs üzerindeki tam egemenliğine’ olan bağlılığın bir kez daha vurgulandığı ortak bildiride, Mescid-i Aksa’nın ‘kırmızı çizgi’ olduğu vurgulandı.

İsrail'in ‘Kudüs şehrindeki İslam dininin ve Hıristiyanlığın kutsal mekânlarını hedef alan ve şehrin kimliğini değiştiren saldırgan uygulamalarını’ kınayan ortak bildiri, uluslararası toplumu, bu uygulamaları durdurması için İsrail'e baskı yapmaya çağırdı.