ABD Temsilciler Meclisi, İran’ın İHA programının durdurulmasını öngören yasaya onay verdi

İran Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde ordunun her yıl düzenlediği resmi geçidinde sergilenen bir dronenun fotoğrafı yayınlandı.
İran Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde ordunun her yıl düzenlediği resmi geçidinde sergilenen bir dronenun fotoğrafı yayınlandı.
TT

ABD Temsilciler Meclisi, İran’ın İHA programının durdurulmasını öngören yasaya onay verdi

İran Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde ordunun her yıl düzenlediği resmi geçidinde sergilenen bir dronenun fotoğrafı yayınlandı.
İran Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde ordunun her yıl düzenlediği resmi geçidinde sergilenen bir dronenun fotoğrafı yayınlandı.

ABD Temsilciler Meclisi, İran'ın insansız hava aracı (İHA) programını durdurmaya, bu programı destekleyenlere de yaptırım uygulamaya yönelik tasarıyı oybirliğiyle kabul etti.
Çarşamba günü geç saatlerde oylanan ‘İran’ın İnsansız Hava Araçları Faaliyetini Durdurma (SIDA)’ adlı yasa tasarısı temsilcilerden 424 onay, Cumhuriyetçi Thomas Massie ve Marjorie Greene’den ise ret aldı. Tasarı, ABD veya müttefiklerine karşı kullanılabilecek İHA’ları İran'a veya İran'dan tedarik eden, satan veya nakleden tüm tarafları kapsıyor.
Yasanın fikir babalarından Demokrat Ted Deutch, yasaya onay verilmesi ardından attığı tweette, “İran, İHA’ları küresel istikrarı ve ABD çıkarlarını tehdit etmek için defalarca kez kullandı. Bunun üzerine Kongre ise bu istikrarsızlaştırıcı davranışlara bir yanıt vererek bu yasayı çıkardı” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetçi Elise Stefanik de şu açıklamada bulundu:
“İran, terörün dünyadaki bir numaralı kaynağıdır. İran'ın yozlaşmış rejiminin terörizm adına vahşet işlemek için kullanılabilecek İHA’lar elde etmesini önleyecek olan bu yasayı desteklemekten gurur duyuyorum.”
Temsilciler, İran'ın Ortadoğu'da paniğe neden olarak ABD kuvvetlerine, ABD’nin bölgedeki müttefiklerine ve İsrail'e karşı saldırılarda bulunmak için İHA kullandığı bir zamanda bu tür bir yasaya onay verilmesinin önemine dikkat çektiler. Aynı zamanda tasarının senatodan hızla geçirilmesi ve onaylanmak üzere Beyaz Saray’a gönderilmesi çağrısında bulundular. 
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken da tasarıya onay verilmesi öncesinde Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde verdiği demeçte, Tahran'la nükleer anlaşmaya varılmasının ABD'nin İran'ın diğer zararlı faaliyetlerine karşı koyma kabiliyetini etkilemeyeceğini vurgulamıştı.
Aralık ayında yaptığı açıklamada ABD ve Ortadoğu’daki müttefiklerine yönelik İHA tehlikesine dikkat çeken ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Michael McCaul de İran, Husiler veya İran destekli diğer milisler veya gruplar tarafından yürütülen saldırıların asla kabul edilemeyeceğinin altını çizmişti. McCaul, ortaya konan tasarının, ABD'nin İran'a İHA tedarikini durdurmak, yıkıcı etkilerine rağmen İHA tedarik etmeye devam edenleri yaptırımlara tâbi tutmak için gerekli tüm araçları kullanacağını açıkça gösterdiğini vurguladı.
“Yasanın çıkarılması, uluslararası topluma ABD'nin İran'ın İHA faaliyetlerine yönelik herhangi bir desteğe müsamaha göstermeyeceğine dair güçlü bir mesaj niteliğinde” ifadelerini kullanan Demokrat Gregory Meeks ise iHA teknolojisinin çatışma bölgelerine ihraç edilmesinin neden olduğu ‘büyük tehlikeye’ dikat çekti.  
Senatörler de söz konusu tasarının onaylanmasını hızlandırma sözü verdi. Tasarı, Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Demokrat Senatör Bob Menendez ve üst düzey Cumhuriyetçi James Risch tarafından geçtiğimiz aralık ayında “İran'ın 2021’deki İHA Faaliyetlerini Durdurmak” başlığı ile sunulmuştu.  
Söz konusu yasa tasarısı, 2017’de Kongre tarafından kabul edilen, İHA programını geliştirmeye yönelik her türlü hareketi kapsayan ve bu yönde yaptırım uygulanmasını öngören “ABD'nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası’na (CAATSA)” denk görülüyor. Menendez, tasarı sunulduğu sıradaki açıklamalarında şunları söyledi:
“İran'ın Ortadoğu'daki ABD kuvvetlerine ve çıkarlarına, kargo gemilerine, ticaret merkezlerine ve bölgedeki müttefiklerimize saldırma yönünde İHA’lara karşı artan bağımlılığı, istikrar için ciddi ve büyüyen bir tehdit teşkil ediyor. İran'ın bu tür bir teknolojiyi bölgedeki vekillerine ve terörist ajanlarına düşüncesizce ihraç etmesi, insan yaşamı için ciddi bir tehdit oluşturuyor.”
Tahran ile imzalanan nükleer anlaşmayı yeniden harekete geçirme yönünde çalışmalar yürütülürken aynı zamanda Biden yönetimini istikrarsızlaştırıcı eylemlerinden İran'ı sorumlu tutmaya çağıran Menendez, zira ABD’nin halen ‘nükleer program tehdidiyle karşı karşıya’ olduğunu vurguladı.
Biden'ı İran'ın bölgedeki terörizmini durdurma yönünde adımlar atmaya çağıran Risch de Suudi Arabistan'a karşı tekrarlanan saldırıların yanı sıra İran destekli İHA’ların ABD güçlerinin ve Irak Başbakanı’nın hedef alınmasında kullanılmasına dikkat çekti.
ABD Hazinesi geçtiğimiz ekim ayının sonlarında Devrim Muhafızları'na bağlı İHA programıyla bağlantılı 4 kişiyi ve 2 kuruluşu yaptırım listesine dahil etmişti.



Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.