Fas, eski DEAŞ savaşçılarını rehabilite etmek için ‘uzlaşı’ programı uyguluyor

Terör suçlarından hüküm giyen mahkumlar, Fas’ın Sale şehrindeki bir hapishanede düzenlenen, ‘uzlaşma’ programı kapsamındaki bir törene katıldılar. (AP)
Terör suçlarından hüküm giyen mahkumlar, Fas’ın Sale şehrindeki bir hapishanede düzenlenen, ‘uzlaşma’ programı kapsamındaki bir törene katıldılar. (AP)
TT

Fas, eski DEAŞ savaşçılarını rehabilite etmek için ‘uzlaşı’ programı uyguluyor

Terör suçlarından hüküm giyen mahkumlar, Fas’ın Sale şehrindeki bir hapishanede düzenlenen, ‘uzlaşma’ programı kapsamındaki bir törene katıldılar. (AP)
Terör suçlarından hüküm giyen mahkumlar, Fas’ın Sale şehrindeki bir hapishanede düzenlenen, ‘uzlaşma’ programı kapsamındaki bir törene katıldılar. (AP)

Fas hükümetinin 2017 yılında tutuklu erkekler, 2019 yılında da aşırılıkçılıktan vazgeçmeye hazır görünen tutuklu kadınlar için başlattığı ‘uzlaşma’ programından, çok sayıda DEAŞ savaşçısı yararlandı.
AP’nin haberine göre Fas’ın hapishane programı, eski DEAŞ savaşçılarının aşırılıkçı düşüncelerini gidermeyi amaçlıyor. Tamamen gönüllülük esasına dayanan program ile mahkumların davranışlarını değiştirmek ve hayatlarının gidişatını iyileştirmek için çalışılıyor.
Terörizm suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılan 38 yaşındaki eski DEAŞ savaşçısı Muhsin, örgüte katılmak için anavatanı Fas’ı terk ettiğini, Suriye’de bunun kutsal bir savaş olduğunu hissettiğini ve ardından savaşın tüm korkunç yanlarını gördüğünü belirterek artık söz konusu dönemki gibi fanatik olmadığını kaydetti.  
2012 yılında Suriye’de savaşmak için ayrıldığını belirten Muhsin, küçük yaşlarda okulu bıraktığını söylediği açıklamasında “Okuma yazma bilmiyorum ve iyiyi kötüden ayırt edemedim” ifadelerini kullandı.
Muhsin, kendisine ‘aşırılıkçı videolar’ izletenler tarafından aşırılıkçı olduğunu, Suriye’de katliam, tecavüz ve hırsızlıkları görmesinden bir süre sonra İslam adına yapılan savaşların İslam ile hiçbir alakasının olmadığını anladığını belirtti.
Muhsin 2018’de kaçtığı Türkiye’de Fas’a iade edilmeden önce bir yıl gözaltında tutuldu. Şimdi ise terör suçlarından hüküm giymiş diğer 14 mahkumla birlikte aşırılıkçılıkla mücadele kapsamında ‘uzlaşma’ programından mezun olan bir eski savaşçı. Programdan mezun olmalarının, mahkumların erken tahliye için daha uygun hale gelmelerini sağlayabileceği belirtiliyor.
AP’nin de aralarında olduğu bir dizi medya kuruluşu, Fas’ın başkenti Rabat yakınlarındaki Sale şehrindeki bir hapishanede tutulan bazı mahkumlarla röportaj yapmak üzere, perşembe günkü mezuniyet törenine davet edildi. Hapishane idaresi, görüşme için istekli olacaklarını söyledikleri üç mahkumu seçti. Yetkililer, gizlilik nedeniyle mahkumların tam adlarının verilmeyeceğini ve yüzlerinin gösterilmeyeceğini bildirdi.
Ancak cezaevi yetkilileri herhangi bir şekilde mahkumların röportajlardaki cevaplarına müdahale etmedi.
Şık gömlek ve pantolon giyen 15 mahkum, Fas milli marşı okunurken ayakta durdu ve sonrasında sertifikalarını teslim aldı.
Cezaevi yetkilileri, aşırılık karşıtı mücadele programının din, hukuk ve ekonomi programlarını kapsayan üç aylık bir süreçten oluştuğunu ve mahkumların nasıl ticaret işi kuracakları konusunda da eğitim aldıklarını aktardı. Yeni mezunlar, programın başladığı 2017 yılından bu yana mezun olan 9’uncu gruptu.
Fas Cezaevleri İdaresi’nde Sosyokültürel Çalışma ve Mahkumların Topluma Yeniden Kazandırılması Direktörü Mevlay İdris Ağlam, “Program tamamen gönüllüğe dayalıdır ve mahkumların davranışlarını değiştirmek ve hayatlarını iyileştirmek için çalışıyor” dedi.
AP’ye göre programdan mezun olmaları mahkumları doğrudan erken tahliye için uygun kılmıyor. Ancak kraliyet affı veya ceza indirimi alma şanslarını artırıyor. Hapishane yönetimine göre bu durum, bugüne kadar programın 222 mezununun ancak yarısı kadarı için geçerli oldu.
2019 yılından bu yana, Fas’ın terörle mücadele yasası uyarınca hüküm giymiş kadınlara da eğitim verildi. Şimdiye kadar 10 kadın mezun oldu. O zamandan bu yana hepsi serbest bırakıldı.
Birçok Faslı, aşırılık yanlısı gruplara katılmak için Suriye, Irak ve başka yerlere yolculuk etti. Fas’ın kendisi de birden fazla terör saldırısına maruz kaldı. 2003 yılında Kazablanka’da düzenlenen 5 intihar saldırısında 33 kişi öldü. 2011 yılında, Marakeş’te bir kafede meydana gelen patlamada çoğu yabancı olmak üzere 17 kişi yaşamını yitirdi.
Klinik psikolog ve programın bilim kurulu üyesi Mustafa Razrazi şu açıklamada bulundu:
“Kurslara katıldıktan sonra serbest bırakılan 156 kişi arasından sadece biri tekrar suç işlerken yakalandı. Söz konusu kişi terörle ilgisi olmayan bir suçtan hüküm giydi.”



Sidney Liman Köprüsü üzerinde Gazze'yle dayanışma yürüyüşü düzenlendi

Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
TT

Sidney Liman Köprüsü üzerinde Gazze'yle dayanışma yürüyüşü düzenlendi

Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)

Binlerce protestocu bugün sağanak yağmur altında Avustralya'nın Sidney kentindeki ikonik Liman Köprüsü'nden geçerek, savaştan zarar gören ve insani krizin giderek kötüleştiği Gazze Şeridi'ne yardım talebiyle yürüdü.

Filistinli yetkililerin Gazze Şeridi'nde 60 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olduğunu söylediği savaşın üzerinden yaklaşık iki yıl geçerken, hükümetler ve insani yardım örgütleri gıda kıtlığının bölgede yaygın bir açlığa yol açtığını söylüyor.

Organizatörleri tarafından ‘İnsanlık Yürüyüşü’ olarak adlandırılan yürüyüşe katılanlardan bazıları açlığın sembolü olarak tencere taşıdı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange da yürüyüşe katıldı.

dsfgthy
Aralarında WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın (soldan üçüncü) da bulunduğu protestocular, İsrail savaşına ve Gazze Şeridi'nde devam eden gıda kıtlığına karşı düzenlenen Filistin yanlısı gösteri sırasında Sidney Liman Köprüsü'nden geçiyor. (AFP)

Geçtiğimiz hafta Yeni Güney Galler eyalet polisi ve eyalet başbakanı, yürüyüşün şehrin önemli bir simgesi ve ana ulaşım güzergahı olan köprüden geçmesini engellemeye çalışmış, yoldan geçmenin güvenlik risklerine ve ulaşımın aksamasına neden olacağını savunmuştu. Eyalet Yüksek Mahkemesi dün (cumartesi) yürüyüşün yapılabileceğine karar verdi.

Yeni Güney Galler polisi yüzlerce memur görevlendirdiğini söyledi ve protestocuları barışçıl kalmaya çağırdı. Benzer bir protesto yürüyüşünün gerçekleştiği Melbourne'de de çok sayıda polis görevlendirildi.

vfe
Sidney Filistin Eylem Grubu'nun Sidney'de düzenlediği İnsanlık Yürüyüşü sırasında binlerce protestocu Sidney Liman Köprüsü'nden geçti. (DPA)

İsrail üzerindeki diplomatik baskı son haftalarda arttı. Fransa ve Kanada, Filistin devletini tanıyacaklarını açıklarken, Birleşik Krallık da İsrail'in insani krizi çözmemesi ve ateşkese varmaması halinde diğer ülkeleri takip edeceğini duyurdu.

İsrail bu planları Gazze Şeridi'ni yöneten ve Ekim 2023'te İsrail'e bir saldırı düzenleyen Hamas'ı ödüllendirmek olarak nitelendirdi.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese iki devletli çözümü desteklediğini belirterek, İsrail'in yardımları engellemesinin ve sivilleri öldürmesinin savunulamayacağını ya da görmezden gelinemeyeceğini ifade etti.