Financial Times: ABD ve Birleşik Krallık, 'Çin'le savaş' konulu gizli görüşme yaptı

"İki ülke arasında şu ana kadar yapılan Tayvan konulu en üst düzey ve en önemli görüşme"

ABD ve Birleşik Krallık, Avustralya'ya denizaltı tedarik etmek için imzaladıkları AUKUS anlaşmasını Eylül 2021'de duyurmuştu (AP)
ABD ve Birleşik Krallık, Avustralya'ya denizaltı tedarik etmek için imzaladıkları AUKUS anlaşmasını Eylül 2021'de duyurmuştu (AP)
TT

Financial Times: ABD ve Birleşik Krallık, 'Çin'le savaş' konulu gizli görüşme yaptı

ABD ve Birleşik Krallık, Avustralya'ya denizaltı tedarik etmek için imzaladıkları AUKUS anlaşmasını Eylül 2021'de duyurmuştu (AP)
ABD ve Birleşik Krallık, Avustralya'ya denizaltı tedarik etmek için imzaladıkları AUKUS anlaşmasını Eylül 2021'de duyurmuştu (AP)

ABD ve Birleşik Krallık'ın (BK), Tayvan yüzünden Çin'le savaşma ihtimalini azaltmak ve acil durum planlarını konuşmak için görüştüğü iddia edildi.
BK merkezli Financial Times'ın konu hakkında bilgisi olan kaynaklara dayandırdığı haberine göre görüşmeye, üst düzey isimler katıldı.
Adı açıklanmayan kaynaklar, Beyaz Saray Hint-Pasifik Koordinatörü Kurt Campbell ve ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Çin'den sorumlu ismi Laura Rosenberg'ün, BK yetkilileriyle martta görüştüğünü öne sürdü. Tayvan görüşmesinin, ülkelerin Hint-Pasifik stratejisine dair iki günlük toplantılarının bir parçası olduğu yazıldı.
Üç kaynak Washington'ın, Tayvan konusunda farkındalık oluşturmak için BK gibi Avrupalı müttefiklerle işbirliğini artırmak istediğini ifade etti.
Bir yetkili, Londra'nın Taipei'yle diplomatik açıdan daha fazla neler yapabileceğinden Asya'da caydırıcılığın artırılmasına kadar toplantının pek çok noktayı kapsadığını söyledi. Görüşmede ayrıca ABD'nin, Tayvan yüzünden Çin'le savaşa girmesi halinde BK'nin ne tür bir rol oynayacağının da ele alındığı öne sürüldü.
İddiaya göre ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Tayvan hakkında yabancılarla paylaşılması yasak olan istihbaratı, müttefiklerine sağlıyor.
Britanyalı bir yetkili, söz konusu gizli görüşmenin iki ülke arasında Tayvan üzerine şu ana kadar yapılan "en üst düzey ve en önemli" toplantı olduğunu söyledi.
FT'nin ulaştığı ABD'li ve Britanyalı yetkililer, konu hakkında yorum yapmadı. Üst düzey bir Tayvanlı yetkili, ABD'nin Taipei planlarına daha fazla müttefikini dahil etme çabalarının farkında olduklarını söyledi.
ABD merkezli düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'nden Tayvan uzmanı Ryan Hass, "Ukrayna'da yaşananlar göz önüne alındığında, hem savaş ihtimalini azaltmak hem de muhtemel bir çatışmaya hazırlanmak için Taipei üzerine yapılan istişareleri artırmak akıllıca" dedi.

Çin-Tayvan gerginliği
II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlandı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığındı. Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil etti.
BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşıdı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarıldı.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.
Independent Türkçe, Financial Times



Trump, Ukrayna’ya silah göndermeye hazırlanıyor

Ukrayna-Rusya arasındaki dolaylı barış görüşmeleri yavaşlarken çatışmalar devam ediyor (Reuters)
Ukrayna-Rusya arasındaki dolaylı barış görüşmeleri yavaşlarken çatışmalar devam ediyor (Reuters)
TT

Trump, Ukrayna’ya silah göndermeye hazırlanıyor

Ukrayna-Rusya arasındaki dolaylı barış görüşmeleri yavaşlarken çatışmalar devam ediyor (Reuters)
Ukrayna-Rusya arasındaki dolaylı barış görüşmeleri yavaşlarken çatışmalar devam ediyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna'ya ilk askeri teçhizat satışını yapmaya hazırlanıyor.

Guardian'ın haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Ukrayna'ya en az 50 milyon dolarlık savunma donanımı gönderilmesini onayladığı aktarılıyor.

Böylelikle ABD Başkanı, göreve geldikten kısa süre sonra Ukrayna'ya tüm askeri yardımları durdurmasının ardından Kiev'e ekipman gönderilmesi için ilk kez izin vermiş oldu.

Ancak satışın gerçekleşebilmesi için Kongre'nin onayından da geçmesi gerekiyor. Askeri teçhizat paketinde ne tür silahlar olduğuna dair bilgi paylaşılmadı.

Guardian'ın haberinde, askeri ekipman gönderme hamlesinin iki ülke arasında yapılan maden anlaşmasının ardından geldiğine dikkat çekiliyor. Bu anlaşma sayesinde Washington'ın tekrar Kiev'e silah göndermeye başlayabileceği belirtiliyor.

ABD ve Ukrayna, uzun müzakerelerin ardından dün nadir toprak elementlerinin kullanımını da kapsayan "ekonomik ortaklık" anlaşmasının imzalandığını duyurmuştu. Anlaşma uyarınca ABD, bugüne kadarki askeri ve finansal desteği karşılığında Ukrayna'nın doğal kaynaklarına erişebilecek. Ayrıca "ABD-Ukrayna Yeniden Yapılandırma Yatırım Fonu" da kurulacak.

Seçim kampanyası boyunca Ukrayna savaşını bir günde bitireceği vaadiyle gündem olan Trump, dünkü açıklamasında Kiev'le yapılan anlaşmanın "güvenlik garantisi" sağlayacağını ve Rusya'yı "engelleyebileceğini" ifade etti.

Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak, bu anlaşmanın "hava savunma sistemleri de dahil yeni Amerikan silahlarının tedarikini garanti ettiğini" söylemişti. Podolyak, bunların maliyetinin ortak fona yatırılacağını ve en az 2034'e kadar tüm yatırım gelirlerinin Ukrayna için kullanılacağını belirtmişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, geçen ay yaptığı açıklamada, Amerikan üretimi Patriot füzelerinden satın almak için 30 ila 50 milyar dolarlık bir yatırım planladıklarını bildirmişti.

Diğer yandan ABD-Ukrayna hattında maden anlaşması için diplomasi trafiği yürütülürken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, nadir toprak elementi alanında ABD'yle ortak çalışmaya hazır olduklarını söylemişti. Göreve geldiğinden beri Kremlin'e yakın bir çizgi çizen Trump'ın, Ukrayna'yla ekonomik ortaklık anlaşması ve Kiev'e silah satışı kararının bu politikayı nasıl etkileyeceği henüz belli değil.

Independent Türkçe, Guardian, Kyiv Post