Suudi Arabistan sineması İsveç'in Malmö kentinde düzenlenen Arap Film Festivali’nin onur konuğu

“Erbaun Ammen ve Leyle” filmi İsveç'teki Malmö Film Festivali'nde gösterime girdi (Şarku’l Avsat)
“Erbaun Ammen ve Leyle” filmi İsveç'teki Malmö Film Festivali'nde gösterime girdi (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan sineması İsveç'in Malmö kentinde düzenlenen Arap Film Festivali’nin onur konuğu

“Erbaun Ammen ve Leyle” filmi İsveç'teki Malmö Film Festivali'nde gösterime girdi (Şarku’l Avsat)
“Erbaun Ammen ve Leyle” filmi İsveç'teki Malmö Film Festivali'nde gösterime girdi (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan sineması, 4-9 Mayıs tarihleri ​​arasında İsveç’in Malmö kentinde 12’ncisi düzenlenecek olan Malmö Arap Film Festivali’nin (MAFF) onur konuğu olacak. Festivalde Suudi Arabistan filmlerinin gösterimleri ve Suudi Arabistan’da film yapımı üzerine özel seminerleri içeren etkinlikler yapılacak.
Festivalde Suudi Arabistan yapımı uzun metrajlı beş film gösterilecek. Bunlar, Muhammed el-Halil'in yönettiği “Erbaun Ammen ve Leyle” (Kırk Yıl Bir Gece), Abdulaziz eş-Şelahi’nin “Had et-Tar” (Uçmanın Sınırı), Kibon Shizuno'nun (Suudi-Japon ortak yapımı) “er-Rıhle” (Seyahat), Faris Kuds’ün “Şemsu’l-Mağrife” (Bilgi Güneşi) ve Ömer Naim'in “et-Tarik” (10 nolu Yol) filmleri olacak. Ayrıca 7 kısa film de festivalde yer alacak. Bunlar ise Hala el-Haid'in yönettiği (Suudi-Amerikan ortak yapım) "Ummu’s-Saaf va Al-Lif" (Ummu's-Saaf ve El-Lif), Halid Zeydan'dan “Havas" (Havas), Mucteba Said’in yönettiği (Suudi-Alman-Fransız ortak yapımı) “Zeval” (Affedilen), Vicdan el-Merzuk’un yönettiği "Saaf" (Yapraklar), Mansur el-Bedran'dan “Şems 89” (Güneş 89), Halid Fahd'ın "et-Tair es-Sagir” (Küçük Kuş) ve Feyza Amba'nın “Nur Şems” (Güneş Işığı) adlı filmlerdir.
Festivalin resmi programına Suudi Arabistan yapımı dört film katılıyor. Bunlar arasında uzun metrajlı film kategorisinde Maan Abdurahman ve Yasir Abdurrahman'ın yönettikleri “Film Cunun” (Delilik) ve Ragid el-Berki'nin “Telefon Hırban” (Bozuk Telefon) ile kısa film kategorisinden Fahd Fayiz'in yönettiği “Diyar Hasma” (Hasma Diyarı), Nura el-Mevlid ve Ragid el-Nahdi’nin yönettikleri “Kavarir” (Şişeler) ve Binbir Gece Masalları kategorisinde Ruba Hafaci, Fatıma el-Hazımi ve Nur el-Emir’in yönettikleri filmler yer alıyor.
Festivaldeki etkinlikler arasında ise Suudi Arabistan Film Otoritesi’ni ve girişimlerini tanıtmayı amaçlayan bir seminer, ‘Film Yapımcıları’ programının yoğun eğitim programı ‘Yetenekler Köprüsü’ ve Malmö Film Endüstrisi Destek Programı’na katılan projeler yer alıyor. Etkinlikler Suudi Arabistan Müzik Orkestrası’nın sunacağı Suudi sanat gecesi ile sona erecek.
Suudi Arabistan Film Otoritesi Başkanı Abdullah Al Ayyaf, festivale katılımın sektörü inşa etme yolculuğuna katkıda bulunan ortaklıklar kurmak amacıyla Suudi Arabistan sinemasının uluslararası platformlardaki varlığının devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Al-i Ayyaf, özellikle Suudi Arabistan’da film endüstrisini destekleyen ve teşvik eden bir hükümet sistemi olması, özel sektörden önemli ortaklıklar ve çeşitli üretim projelerini mümkün kılan büyük bir coğrafi çeşitlilikle, Suudi Arabistan’daki film endüstrisi çevresindeki büyük değişimden sonra uluslararası film festivallerinin Suudi Arabistan’daki yetenekleri öne çıkarma ve aynı zamanda uluslararası film endüstrisindeki yetenekleri de Suudi Arabistan’a çekmek için bir alan oluşturduğuna işaret etti.
Malmö Arap Film Festivali’nin Avrupa'nın en büyük Arap filmleri etkinliği olması dikkati çekiyor. İlk olarak 2011 yılında düzenlenen Festival ve o tarihten beri her yıl düzenleniyor. Festival kamuoyunu ve uzmanları ilgilendiren yapıcı diyalogları yönetme konusunda önemli adımlar atmıştır. İsveç, birçok kültürü bünyesinde barındıran ve büyük bir Arap topluluğunun yaşadığı bir ülkedir. Böyle bir ülkede düzenlenen festivalin görevi, evrensel bir görsel dil olan sinema aracılığıyla bu kültürler arasında köprüler kurmak ve çeşitliliği içinde insani boyutunu ortaya koymaktır.



Üç boyutlu yazıcıyla insan sinir dokusu modeli üretildi

Nörodejeneratif hastalıklarda, hastanın hücrelerinden üretilecek modeller, kişiye özel etkili tedavileri mümkün kılabilir (Pixabay)
Nörodejeneratif hastalıklarda, hastanın hücrelerinden üretilecek modeller, kişiye özel etkili tedavileri mümkün kılabilir (Pixabay)
TT

Üç boyutlu yazıcıyla insan sinir dokusu modeli üretildi

Nörodejeneratif hastalıklarda, hastanın hücrelerinden üretilecek modeller, kişiye özel etkili tedavileri mümkün kılabilir (Pixabay)
Nörodejeneratif hastalıklarda, hastanın hücrelerinden üretilecek modeller, kişiye özel etkili tedavileri mümkün kılabilir (Pixabay)

Araştırmacılar üç boyutlu yazıcıyla insan sinir dokusuna benzeyen bir model üretmeyi başardı. Kritik gelişmenin, ALS gibi hastalıklara yönelik tedavilerde yeni bir sayfa açması bekleniyor.

Motor nöronlar, beyin ve omurilikten vücuda sinyaller göndererek kasları kontrol eden sinir hücrelerini ifade ediyor. Amyotrofik lateral skleroz (ALS) gibi hastalıklarda bu hücreler zarar görerek kas zayıflığı ve felce yol açabiliyor.

ALS hastalarının hareket ve nefes alma kabiliyetleri giderek kötüleştiğinden, teşhisten sonraki ortalama yaşam süresi 4 yıl. Henüz kesin bir tedavisi olmasa da hastalığın seyrini yavaşlatabilen ilaçlar mevcut. 

Uppsala Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni çalışmalarında, ALS hastalarına yönelik daha etkili ilaçların üretilmesini sağlayabilecek önemli bir gelişme kaydetti.

Araştırmacılar, üç boyutlu yazıcılar kullanarak insan sinir dokusuna benzeyen organoid adlı modeller üretti. Bu motor nöron organoidleri, araştırmalarda veya kişiye özel yeni ilaçların test edilmesinde kullanılabilir.

Bulguları hakemli dergi International Journal of Bioprinting'de yayımlanan çalışmada deriden elde edilen insan kök hücreleri kullanıldı. Bu hücreler, motor nöron öncüllerine (yani ileride olgun motor sinir hücrelerine dönüşebilecek genç sinir hücrelerine) dönüşecek şekilde programlandı.

Bilim insanları bu hücreleri yumuşak bir jelatinle karıştırdıktan sonra üç boyutlu yazıcıyla katman katman basarak dokuyu ve onun yapısını oluşturdu. Biyomürekkepteki hücrelerin üç boyutlu olarak dağılmasının, hücrelerin hayatta kalmasına ve sinir liflerinin büyümesine katkı sağladığını söylüyorlar.

Araştırmacılar ayrıca büyüme faktörleriyle aşılanmış, gözenekli yapıya sahip küçük parçacıkları biyomürekkeple karıştırarak hücrelerin olgunlaşıp gelişmesini sağladı.

İnsan vücudu dışında sinir hücrelerinin modellerinin oluşturulması, kritik testlerin hastayı riske atmadan gerçekleştirilmesinin önünü açıyor.

Makalenin başyazarı Elena Kozlova "Motor nöronlar omuriliğin ortasında bulunuduğu için ALS gibi nörodejeneratif bir hastalıktan muzdarip kişilerde tedavileri doğrudan test etmek mümkün değil" diyerek ekliyor: 

Yöntemimiz, hastanın deri hücrelerinden doğrudan motor nöron organoidleri oluşturmayı ve bunlardan omurilik organoidleri inşa etmeyi mümkün kılıyor. Bu organoidler daha sonra yeni tedavileri test etmek için kullanılabilir.

Araştırmacılar makalede, başka türden sinir hücrelerinin de üç boyutlu olarak nasıl üretileceğini detaylandırıyor. 

Kozlova "Araştırma ve ilaç testlerinde organoidleri büyük miktarlarda basabilmek önemli" ifadelerini kullanıyor. 

Independent Türkçe, EurekAlert, Medical News, International Journal of Bioprinting