Uzayda 2025'ten itibaren lüks otel deneyimi sunulacak

Uzay turizmine yakında başlanması planlanıyor. (Orbital A. Assembly)
Uzay turizmine yakında başlanması planlanıyor. (Orbital A. Assembly)
TT

Uzayda 2025'ten itibaren lüks otel deneyimi sunulacak

Uzay turizmine yakında başlanması planlanıyor. (Orbital A. Assembly)
Uzay turizmine yakında başlanması planlanıyor. (Orbital A. Assembly)

2025'te açılması planlanan yeni uzay otelinin, galaksinin muhteşem manzarasını sunan lüks iç mekanlarının lansmanı yapıldı.
İngiliz The Mirror gazetesinin haberine göre ABD merkezli uzay hizmetleri şirketi Orbital Assembly, astronotların Dünya yörüngesinde dönerken uzay manzarasının keyfini çıkarmasına olanak tanıyan bir otel konseptini açıkladı. Şirket, ilki Voyager, ikincisi de Pioneer olmak üzere iki uzay istasyonu kurmayı umuyor.

Otel lüks iç tasarıma sahip. (Orbital Assembly)
Pioneer istasyonunun üç yıl içerisinde faaliyete geçmesi ve 28 kişiye hizmet vermesi planlanıyor. Voyager istasyonunun ise 2027'de aynı anda 400 kişiye kadar hizmet vermesi planlanıyor. Şirket, aynı zamanda uzay tabanlı ticari kompleks işletmeyi de hedefliyor.
Bu hamle, Virgin'in kurucusu Richard Branson'ın son zamanlarda uzay çalışmalarına ağırlık vermesi ve ardından Star Trek’ten William Shatner'ın kendisni takip etmesiyle uzay turizminin yakınlaştığı bir zamanda yapıldı. Ancak uzay yolculuğuna şimdilik zenginler dışında ulaşamamanın zor olduğu görüşü hakim.
Orbital Assembly CEO'su Tim Alatori CNN Travel'e verdiği röportajda "Bu bize insanların daha büyük ölçekte ve hızlı şekilde uzayı deneyimlemeye başlanması için fırsat verecek" dedi.
Her iki terminalde de ofis ve araştırma alanları kiralanabilecek. İstasyonun uzayda yerçekimsiz ortamada olmasına rağmen Alatori’nin ‘yapay yer çekiminin rahatlığı’ diye adlandırdığı oturarak yemek yemek ve benzeri imkanlar da  olacak.



Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
TT

Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

İspanya'da Bakır Çağı'na ait bir "mega köy"de ortaya çıkarılan nadir bir balina dişi, 4 bin yıl önce Akdeniz bölgesinde yaşayan İber halkının sanatsal yeteneklerine ışık tuttu.

2018'de İspanya'nın güneybatısındaki Valencina arkeolojik kazı alanında bulunan diş, kendi türü içinde geçmişi o döneme dayanıp İberya'da rastlanan ilk fosil oldu.

PLOS One'da yayımlanan araştırmaya göre diş muhtemelen antik bir kıyı şeridinden toplanarak Bakır Çağı zanaatkarları tarafından özenle işlendi.

4 bin 150 ila 5 bin 300 yıl önce bir sahil köyünde yaşayan zanaatkarlar, dişi muhtemelen kişisel süs eşyaları veya sembolik anlam taşıyan eserler yaparken kullanmıştı.

Çalışmanın belirttiğine göre fosil işlendikten sonra, üzerindeki aşınma ve yıpranma izleri ve yüzeyini kaplayan sert kabuktan anlaşıldığı üzere kasten gömüldü.

Bulgular, yaklaşık 40 bin yıl önce başlayan Eski Taş Çağı'ndan beri fildişinin süs eşyaları, müzik aletleri ve heykellerin yapımında kullanımı hakkındaki anlayışımızı derinleştiriyor.

Fildişi çarpıcı görünümü, dayanıklılığı ve sağlamlığıyla antik toplumların ticaret ve sosyokültürel faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.

Ancak tarih öncesi çağlarda fildişinin kullanımı hakkında bildiklerimizin çoğu, fil, suaygırı, geyik ve ayılar gibi kara hayvanlarından elde edilen fildişinin incelenmesiyle elde edildi.

Daha önceki araştırmalar, İspanya'nın güneyindeki Eski Taş Çağı ve Bakır Çağı toplumlarında fillerden gelen fildişinin kullanıldığını vurgulasa da deniz memelilerinden elde edilen bu malzemenin önemi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Valencina'da bulunan 17 santimetre uzunluğuna, 7 santimetre genişliğine ve 0,5 kilogram ağırlığa sahip balina dişi, geçmişe eşsiz bir bakış sunuyor.

Fosilin analizi, yetişkin bir ispermeçet balinasından geldiğini ortaya çıkarırken, solucanlar ve sülükayaklılardan kaynaklanan aşınma belirtilerinin yanı sıra köpekbalığı ısırığı şüphesi doğuran izler bulundu. Bu izler, fosilin deniz tabanında bir süre kaldığını gösteriyor.

Araştırmacılar ayrıca dişte doğal yollarla oluşamayacak delikler ve belirgin kesik izleri gibi insan faaliyetine dair belirtiler tespit etti.

Araştırmacılar bu gözlemlere dayanarak balinanın muhtemelen doğal nedenlerle öldüğü, ardından cesedinin deniz tabanına battığı ve dişlerinden birinin kıyıya vurmasıyla antik İberler tarafından bulunup kullanıldığı sonucuna vardı.

Makalede şu ifadelere yer veriliyor:

Henüz bir ispermeçet balinası dişinden geldiği tespit edilen fildişi eser bulunmamasına rağmen son zamanlarda Avrupa'daki arkeolojik bağlamlarda deniz kaynaklı fildişi bulgularının ortaya çıkması, tarih öncesi toplumların deniz kaynaklarını kullanımına yönelik araştırmalara yeni bir odak noktası kazandırıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news