Irak Yolsuzlukla Mücadele Komitesi Başkanı’nın evi katyuşa füzesiyle hedef alındı

İçişleri Bakanı saldırının başarısız olduğunu açıkladı.

Iraklı askerler Sincar’daki bir üste aracın üzerinde duruyorlar (AP)
Iraklı askerler Sincar’daki bir üste aracın üzerinde duruyorlar (AP)
TT

Irak Yolsuzlukla Mücadele Komitesi Başkanı’nın evi katyuşa füzesiyle hedef alındı

Iraklı askerler Sincar’daki bir üste aracın üzerinde duruyorlar (AP)
Iraklı askerler Sincar’daki bir üste aracın üzerinde duruyorlar (AP)

Irak Federal İstihbarat ve Soruşturma Ajansı, İçişleri Bakanlığı İstihbarat İşleri Müsteşarı Korgeneral Ahmed Ebu Ragif’in evinin katyuşa füzesiyle hedef alındığını bildirdi.
İçişleri Bakanlığı dün (çarşamba) yaptığı açıklamada, “Başarısız bir girişim olan eylem sadece bahçe çitine zarar verdi. Soruşturma ve incelemenin ardından fırlatma yeri belirlendi ve fırlatma rampası bulundu. Failler şu anda aranıyor. Güvenlik güçleri bu konuda bir soruşturma açtı. Mübarek Ramazan Bayramı kutlamaları sırasında ülkenin içinde bulunduğu güvenlik ve huzur iklimini bozmayı hedefleyen bu suçun faillerine en ağır cezalar verilecek” ifadelerini kullandı.
Ebu Ragif daha önce Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi tarafından ülkenin Yolsuzlukla Mücadele Komitesi Başkanlığı’na atanmıştı. Komite’nin, aralarında üst düzey yetkililerin de bulunduğu onlarca ismi yolsuzluk suçlamasıyla tutuklaması siyaset çevrelerinde büyük tartışmalara neden olmuştu. Çözüm Partisi Cemal el-Kerbuli başta olmak üzere yolsuzluk suçlarından beraat ederek serbest bırakılan bazı yetkililer, Komite tarafından mahkemeye sevk edilmiş ve haklarında farklı suçlardan hapis cezaları verilmişti. Siyasi gözlemcilere göre, Komite’nin zanlılara şiddet uygulamakla suçlanması nedeniyle Ebu Ragif, kamuoyu önünde Komiteyi ve onu hedef almak için çeşitli yollara başvuran yolsuzluk mafyalarının hedefi haline geldi.
Irak’taki Güvenlik Medya Ağı, açıklamasında, “Yasa dışı bir grup, Bağdat’ın Kerada bölgesindeki vatandaşların evlerini katyuşa füzesiyle hedef aldı. Herhangi bir can kaybı kaydedilmedi. Bu füze başkent Bağdat’ın doğusundan fırlatıldı. İlgili merciler faillerin tespit edilmesi ve adalete teslim edilmesi için soruşturma açtı. Terör eylemleri başkent Bağdat’ta hayatın aksamasını amaçlıyor. Ancak güvenlik güçleri bu kişilerin takipçisi olacak ve akıbetleri parmaklıklar arkası olacak” ifadelerine yer verdi.
Irak’ın başkenti Bağdat dün sabah saatlerinde büyük bir patlamayla sarsıldı. Bağdat Yeşil Bölge’nin karşısında bulunan Dicle Nehri yanındaki Ebu Navas Caddesi’nde güneş enerjili dairelerden birine yerli yapım katyuşa füzesinin düştüğü açıklandı. Güvenlik kaynakları füzenin Yeşil Bölge’ye fırlatıldığını ancak hedefinden saparak bir apartman binasına isabet ettiği ve can kaybı yaşanmadığını belirtmişti. Fakat İçişleri Bakanlığı’nın füzenin İstihbarat Müsteşarı’nın evine isabet ettiğini açıklamasıyla birlikte füzenin hedefiyle ilgili şüpheler dağıldı. Güvenlik güçleri daha sonra başkent Bağdat’ın doğusundaki El-Emane Mahallesi’nde yer alan Es-Sevre Polis Merkezi yakınlarında füze fırlatma rampası buldu. Bu kapsamda güvenlik güçleri olaya bizzat karıştığından şüphelenilen bir kişiyi gözaltına aldı. Yetkili bir güvenlik kaynağına göre, gözaltı işlemi Bağdat’ın doğusundaki Muzaffer Meydanı yakınlarında gerçekleşti. Iraklı üst düzey yetkililerin evlerinin yanı sıra, ABD Büyükelçiliği başta olmak üzere yabancı temsilcilikler, Meclis ve hükümet binalarının bulunduğu Yeşil Bölge, geçtiğimiz yıllarda ABD Büyükelçiliği binasını hedef alan onlarca füze saldırısına tanık oldu. Ancak bu füzeler sürekli ya boş alanlara ya da vatandaşların Yeşil Bölge ile Dicle Nehri kenarındaki evlerine düştü.



Şiddetli su kıtlığı, yağışların az olduğu bir dönemin ardından Beyrut'un sıkıntılarını daha da artırıyor

Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)
Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)
TT

Şiddetli su kıtlığı, yağışların az olduğu bir dönemin ardından Beyrut'un sıkıntılarını daha da artırıyor

Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)
Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)

Beyrut sokakları, Lübnanlıların yıllardır görmediği ciddi bir su kıtlığıyla başa çıkmak için halkın satın aldığı su depolarıyla dolup taşıyor. Bu kıtlık, yağışların rekor düzeyde azalması, kuyuların kuruması ve dağıtım şebekelerinin yıpranmasına bağlı.

Beyrut'un güney banliyösü Burc el-Baracne'deki evinde mutfak eşyalarını özenle yıkayan 50 yaşındaki Rima es-Seba, “Su eskiden her gün geliyordu, ama şimdi üç günde bir geliyor” diyor.

Resmi kurumun su tedarikini kesmesi durumunda es-Seba ailesi, yaşadıkları binanın su depolarına su pompalayan özel tankerlere başvuruyor. Rima, mutfak eşyalarını paslandıran tuzlu suyla depoyu doldurmak için 5 dolar ödediğini belirtiyor. İçme suyunu ise Lübnan'daki çoğu kişi gibi hazır şişelerde satın alıyor.

Ancak sosyal hizmet alanında çalışan Rima es-Seba, bu maliyetlerin sınırlı gelire sahip aile için çok ağır olduğunu belirtiyor. Rima, “Bu parayı nereden bulacağım?” diye soruyor. Ülke, Hizbullah ile İsrail arasındaki savaşın yanı sıra, birçok vatandaşını yoksullaştıran ağır bir ekonomik krizle boğuşuyor.

Lübnanlılar uzun yıllardır su kıtlığına alışkın. Enerji ve Su Bakanlığı'nın Ulusal Su Sektörü Stratejisi metninde belirtildiği gibi, ‘nüfusun yüzde 50'den fazlası düzenli olarak kamu su hizmetlerinden yararlanamıyor’.

Bakanlık, barajlar gibi yüzey depolamanın bu açığı kapatmak için yeterli olmadığını, hükümetin sağladığı suyun yarısının ulusal su şebekelerindeki sızıntılar veya hırsızlık nedeniyle ‘israf edildiğini’ belirtiyor.

Yağışların azalması, krizi daha da kötüleştirdi.

Meteoroloji İdaresi'nin yüzey tahminleri bölüm başkanı Muhammed Kenc, 2024-2025 kışında yağış miktarının ‘çok az’ olduğunu belirterek, bu miktarın gözlemlerin başladığı günden bu yana ‘80 yılın en düşük yağış miktarı’ olduğunu söyledi.

cdfgthy
Beyrut'taki bir kuyu suyu dağıtım tesisinde tankerini dolduran bir adam, 3 Temmuz 2025 (AFP)

Ulusal Su Sektörü Stratejisi’ne göre iklim değişikliği su kıtlığını artıracak. Dünya Bankası ise yılın başında ‘iklim değişikliğinin 2040 yılına kadar kuraklık mevsiminde su miktarını yarı yarıya azaltacağı’ öngörüsünde bulundu.

Kısıtlama

Enerji ve Su Bakanı Joseph Saddi geçen hafta ‘mevcut durumun çok zor’ olduğunu bildirdi.

Su kıtlığı, Beyrut'un farklı bölgelerinde farklılık gösteriyor. Yollar, binaların çatılarında yoğun olarak bulunan su depolarını besleyen tankerlerle dolup taşıyor.

Hükümet geçen ay, su tüketimini azaltmaya teşvik etmek için bir kampanya başlattı ve ülke genelinde kurumuş kaynak ve göllerin fotoğraflarını yayınladı.

Beyrut Kuzey İstasyonları Bölümü Başkanı Zuheyr Kazzi, “33 yıldır buradayım ve bu, Beyrut'a pompaladığımız su miktarı açısından geçirdiğimiz en kötü yıl” dedi.

Beyrut ve Lübnan Dağı Su Tesisleri Teknik Uzmanı Antoine ez-Zağbi, geçtiğimiz temmuz ayında AFP ile yaptığı röportajda, başkentte su kısıtlamasının genellikle yaz mevsiminin bitiminden ve kış mevsiminin başlamasından önce, ekim ve kasım aylarında başladığını açıkladı.

Ancak ez-Zağbi'ye göre bu yıl su sıkıntısı erken başladı. Zira bazı kaynaklarda yağışların azalması nedeniyle su miktarının yüzde 50'si bitti. Ez-Zağbi, aşırı tüketim ve deniz suyunun sızma riskini azaltmak için bazı kuyularda kısıtlamanın haziran ayında başladığını belirtti.

Ez-Zağbi, barajlar da dahil olmak üzere daha fazla depolama tesisine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

cf90p
Lübnan'ın Batroun kentindeki bir baraj, 10 Temmuz 2025... Lübnan, yağışların az olduğu bir mevsimden sonra bu yaz şiddetli su kıtlığı çekiyor. (Reuters)

Dünya Bankası geçtiğimiz ocak ayında, Beyrut ve çevresindeki bölgelerde su hizmetlerini iyileştirmek için 250 milyon dolardan fazla bir kredi onayladı.

2020 yılında ise çevre aktivistlerinin biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir vadiyi tahrip edebileceği gerekçesiyle, başkentin güneyinde bir baraj inşa etmek için verdiği krediyi iptal etti.

Kuyular

Beyrut'un güney banliyösünde yaşayan 66 yaşındaki emekli memur Ebu Ali Nasreddin, aylardır devletin su şebekesinden su alamadığını söyledi.

“Devletin suyu nerede? Nereye aktarılıyor? Kimse bilmiyor” diyen Nasreddin, yaşadığı binayı besleyen kuyunun da kuruduğunu belirtti. Nasreddin ayrıca, tankerlerin sağladığı suyun fiyatının da günden güne yükseldiğini ifade etti.

Bazı bölgelerde 2 bin litre kapasiteli su tankeri fiyatı 20 dolara ulaşıyor ve bu fiyat, tasarruflu kullanımla 5 kişilik bir ailenin bir haftalık ihtiyacını zar zor karşılıyor.

Küçük kamyonuyla su taşıyan 45 yaşındaki Bilal Selheb, suya olan talebin büyük ölçüde arttığını kaydetti.

“Su durumu çok kritik” diyen Selheb, kuyular kuruduğu veya tuzlu hale geldiği için su temininde zorluk yaşadığını belirtti.

Beyrut'un bazı bölgelerinde kuyular uzun zamandır devlet şebekesinin alternatifi veya tamamlayıcısı olarak kullanılıyordu. Ancak söz konusu kuyuların çoğu eskimiş durumda; bu da boruların hasar görmesine ve suyun tuzluluğunun artmasına neden oluyor.

Lübnan Amerikan Üniversitesi Sürdürülebilirlik Sorumlusu Nedim Faracallah, Beyrut'un iç savaşın (1975-1990) başlangıcından bu yana alan ve nüfus açısından büyük ölçüde genişlediğini, ancak su altyapısının bu büyümeye ayak uyduramadığını ifade etti.

Faracallah, birçok sakinin yasadışı olarak kuyular kazdığını, bunların arasında stratejik yeraltı su rezervlerine ulaşan kuyuların da olduğunu belirterek, “Kuyuların sayısını kimse bilmiyor” dedi.

Faracallah, mevcut krizle birlikte tasarruf ve farkındalık kampanyalarının daha erken başlaması gerektiğini düşünüyor.