ABD’li uzmanlar, Rusya'nın Donbass'ta geniş çaplı saldırı başlatma ihtimaline şüpheyle yaklaşıyor

CIA, savaşa tepki gösteren Ruslar için Telegram ve sosyal medya üzerinden talimat yayınladı

Ukrayna’nın doğusundaki Sviatohirsk şehrinden bir kare. (AFP)
Ukrayna’nın doğusundaki Sviatohirsk şehrinden bir kare. (AFP)
TT

ABD’li uzmanlar, Rusya'nın Donbass'ta geniş çaplı saldırı başlatma ihtimaline şüpheyle yaklaşıyor

Ukrayna’nın doğusundaki Sviatohirsk şehrinden bir kare. (AFP)
Ukrayna’nın doğusundaki Sviatohirsk şehrinden bir kare. (AFP)

ABD’li savunma yetkilileri, komuta zaafı, zayıf kontrol ve moral düşüklüğü dahil olmak üzere Rus ordusunun Ukrayna'ya karşı savaşında maruz kaldığı sorunlar hakkında değerlendirmelerde bulunmaya devam ediyor. ABD’li bir yetkili, "Rusların doğu Ukrayna'daki Donbass bölgesini ele geçirme konusunda şu ana kadar çok az ilerleme kaydettiğini görüyoruz. Tahminlerimize göre Donbas’a girecekler, zafer ilan edecekler ve sonra geri çekilerek Ukraynalıların bölgeyi geri almasına izin verecekler” dedi. Rusya'nın şu ana kadarki ilerlemesini ‘çok temkinli ve çok dengesiz’ olarak nitelendiren askeri yetkili, “Bazı yerlerde açıkçası, durumu tanımlamak için en iyi kelime ‘kan kaybı’ olabilir, umdukları başarıyı elde edemediler” ifadesini kullandı.  
Batılı birçok savunma uzmanı, Rus kuvvetlerinin Donbass'taki başarı ihtimalinin belirsiz olduğunu düşünüyor. Bazı uzmanlara göre Rus ordusunun Ukrayna’nın kuzeyine gerçekleştirdiği saldırının başarısız olması, Rus ordusunun operasyonel anlamda zaafa uğramasına neden oldu. Karşılaştıkları zorluklar ve direniş, Rusların Ukrayna’da yeniden büyük çaplı bir saldırı başlatmasına imkan tanımıyor olabilir. Moskova’nın savaşa daha fazla asker gönderip göndermeme konusunda kritik bir karar aşamasında olduğunu değerlendiren uzmanlar, şu anda Ukrayna savaşına katılan askerlerin, savaş başlamadan önce bölgede konuşlanan sayının altında olduğunu ifade etti. Rusya’nın niçin şu ana kadar daha fazla askeri bölgeye sevk etmediğini sorgulayan uzmanlar, Putin’in Ukrayna’ya daha fazla asker göndermesi için Ukrayna’ya kapsamlı bir savaş ilanı yapması ve bu bağlamda bir seferberlik başlatması gerekebileceğinin altını çizdi. Rusya’nın daha fazla asker göndermeyeceği tahmininde bulunan uzmanlar, bunun sebebini ise, Donbass bölgesinin geniş bir cephe olması ve daha fazla asker gönderilse dahi tamamen ‘cepheyi ele geçirmesini sağlayacak yeterli gücün' olmamasına bağladılar.  
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden rahatsız olan ve ülke hakkında istihbarat sağlamak isteyen Ruslar için sosyal medya üzerinden yeni bir talimat yayınladı. CIA, pazartesi günü Rusça yayınladığı talimat metniyle, savaş karşıtı insanları Rusya’dan istihbarat sağlamaya ve resmi Rus sırlarını paylaşmaya çağırdı. CIA adına konuşan bir yetkili, istihbarat sağlayacak muhbirlerin Rus devleti tarafından yakalanmaması için, sosyal medya mecraları üzerinden, kullanıcıların anonim olarak çevrimiçi bir şekilde hareket etmelerini sağlayacak ayrıntılı Rusça talimatlar paylaştıklarını açıkladı. 
“Bizimle iletişime geçmek için ev veya ofis bilgisayarınızı kullanmayın” uyarısında bulunulan talimat metninde, başka ülkelere ait güvenilir VPN adreslerinin nasıl kullanılması gerektiği ve dark web üzerinden nasıl iletişime geçilebileceği bilgilerine yer verildi.  
Washington Post gazetesine konuya ilişkin açıklama yapan bir CIA yetkilisi, “Endişeli Ruslar, CIA ile bağlantı kurmaya çalışıyor ve biz de güvenli bir şekilde iletişim kurmalarının yolunu sağlamak istedik. Rus hükümetinin haksız savaşı nedeniyle kendilerini riske atarak daha fazla kişi bizimle iletişim kurmak istiyor” dedi.  
Washington Post’a açıklamada bulunan bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Dışişleri Bakanlığının kısa süre önce, Rusya’da popüler bir sosyal medya uygulaması olan Telegram’da, siyasi işler müsteşarı Victoria Nuland’ın yer aldığı ve yaklaşık 2,3 milyon kişinin katılımıyla gerçekleşen çevrimiçi bir sohbete sponsor olduğunu söyledi. Nuland’a yönelik yorumların önemli bir kısmının ABD’yi eleştirdiğini söyleyen yetkili, ancak çok sayıda Rus vatandaşın, bir ABD yetkilisinden haber almakla ilgilendiklerini ifade etti. Rusya’nın bazı sosyal medya platformlarına erişimi kısıtladığını belirten yetkili, bazı platformların ise aktif bir şekilde çalıştığını kaydetti. Rusya’yla iletişimin tamamen kesildiği yönündeki raporların abartı içerdiğine işaret eden yetkili, “Gerçek şu ki hala Rus halkıyla konuşabiliyoruz, katılımı en üst düzeye çıkarmak için Rus dilini kullanmak önemli, ayrıca Rusların VPN üzerinden internet kısıtlamalarını aşmanın yollarını aradığına dair kanıtlar gördük. Rus yetkililer WhatsApp ve Youtube’da uygun bulmadıkları içerikleri engelleyebiliyorlar” diye konuştu.  



Lübnan-Kıbrıs ve Mısır-İsrail Anlaşmaları: Doğu Akdeniz'in bölgesel mimarisinin güçlendirilmesi

Mısır Süveyş Kanalı İdaresi'nden elde edilen 3 Haziran 2022 tarihli bir fotoğraf, Süveyş Kanalı boyunca Energean'a ait yüzer üretim, depolama ve boşaltma gemisini çeken bir römorkörü gösteriyor
Mısır Süveyş Kanalı İdaresi'nden elde edilen 3 Haziran 2022 tarihli bir fotoğraf, Süveyş Kanalı boyunca Energean'a ait yüzer üretim, depolama ve boşaltma gemisini çeken bir römorkörü gösteriyor
TT

Lübnan-Kıbrıs ve Mısır-İsrail Anlaşmaları: Doğu Akdeniz'in bölgesel mimarisinin güçlendirilmesi

Mısır Süveyş Kanalı İdaresi'nden elde edilen 3 Haziran 2022 tarihli bir fotoğraf, Süveyş Kanalı boyunca Energean'a ait yüzer üretim, depolama ve boşaltma gemisini çeken bir römorkörü gösteriyor
Mısır Süveyş Kanalı İdaresi'nden elde edilen 3 Haziran 2022 tarihli bir fotoğraf, Süveyş Kanalı boyunca Energean'a ait yüzer üretim, depolama ve boşaltma gemisini çeken bir römorkörü gösteriyor

Michael Harari

Lübnan ve GKRY arasında 26 Kasım'da imzalanan münhasır ekonomik bölge sınırlandırma anlaşması, her iki ülke için de hayati önem taşımasına rağmen, siyasi sahnede büyük ölçüde gözden kaçtı. Bu anlaşmanın önemi, ikili çerçeveyi aşarak, Doğu Akdeniz'de bölgesel iş birliğini güçlendirmek için temel bir sütun oluşturuyor.

İki ülkenin 2007 yılında benzer bir anlaşmaya vardığını, ancak Lübnan meclisinin o zaman bu anlaşmayı onaylamadığını açıklamalıyız. Bugüne kadar mevcut anlaşmanın resmi metni yayınlanmadı ve herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı belirsizliğini koruyor, ancak muhtemelen önemli bir değişiklik olmadı. Şu anda, Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın, karmaşık iç siyasi koşullar göz önüne alındığında, anlaşmayı siyasi bir tartışma konusu haline getirmemek için mutlaka meclisin onayına sunmayı düşünmediği görülüyor. Bu yaklaşım yasal ve siyasi soruları gündeme getirebilir, ancak daha önce de belirtildiği gibi, Lübnan'daki ve genel olarak bölgedeki mevcut gelişmeler ışığında, bu sorular anlaşmanın resmi olarak kabul edilmesini engellemeyecektir.

Anlaşmanın başlıca etkileri

Bu anlaşmadan kaynaklanan birkaç önemli noktayı vurgulamakta fayda var. Başlıca noktalar şunlardır:

- Lübnan, münhasır ekonomik bölgesi içindeki enerji potansiyeline yatırım yapma planlarını daha ciddi bir şekilde uygulamaya koyabilecektir. Bu tür bir anlaşma, Lübnan Münhasır Ekonomik Bölgesi içinde gaz aramak isteyen uluslararası şirketler için gerekli yasal çerçeveyi ve istikrarı da sunmaktadır.

- Anlaşma, özellikle ada üzerindeki devam eden anlaşmazlıkla ilgili olarak, GKRY’nin siyasi ve bölgesel konumunu güçlendirecektir. Nicosia’nın (Lefkoşa), 2026 yılının ilk yarısında AB dönem başkanlığını kullanarak Lübnan'ın ve genel olarak Doğu Akdeniz'in, Avrupa ile bağlantılı stratejik bir alan olarak çıkarlarını desteklemesi bekleniyor.

Washington'un, Doğu Akdeniz'in enerji rezervlerinin sunduğu umut vadeden, ancak zorlu jeopolitik potansiyele yatırımı nasıl ve ne şekilde teşvik edeceği sorusu gündemde olmayı sürdürüyor

-İki ülke, Yunanistan ve GKRY arasında planlanan ve nispeten ileri aşamalara ulaşan projelere ve GKRY ile İsrail arasında yıllardır öneri ve duyuru aşamasında kalan projelere benzer şekilde, aralarında denizaltı enerji kablosu döşeme projesini inceleme konusunda anlaştı. Bazı ülkelerin birçok açıdan “enerji alanında izole adalar” olması nedeniyle, özellikle enerji sektöründe bağlantı meselesi günümüzde son derece önemli. Ukrayna'daki savaş, Avrupa'nın Rus gazına bağımlılığını azaltma çabalarıyla birlikte, bu artan öneme ışık tutmuştur.

GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın katılımıyla Lübnan Bayındırlık Bakanı Fayez Rassami ile belgeleri imzaladı, 26 Kasım (AFP)GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın katılımıyla Lübnan Bayındırlık Bakanı Fayez Rassami ile belgeleri imzaladı, 26 Kasım (AFP)

- Bu anlaşma, Suriye'nin Lübnan ile münhasır ekonomik bölgesini belirlemeye başlamasının önünü açıyor. Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın üzerindeki ağır yükümlülüklere rağmen, rejimini sağlamlaştırmadaki başarısı, ülkenin yeniden inşa çabaları için Suriye sularındaki enerji kaynaklarının hayati önemi göz önüne alındığında, bu yönde ilerlemesini sağlayabilir. Bu bağlamda, Ankara açısından Kıbrıs sorunu ve karmaşık Türk-Yunan ilişkileri üzerindeki doğrudan etkileri göz önüne alındığında, burada Türkiye boyutu çok önemli, hatta belki de belirleyici bir faktör olarak öne çıkıyor.

-ABD bu anlaşmayla ilgili müzakerelere doğrudan katılmadı, ancak şüphesiz ki bu durum hem iki ülke hem de genel olarak bölge açısından ABD'nin çıkarlarına hizmet ediyor. Washington'un Doğu Akdeniz'deki enerji rezervlerinin sunduğu umut vadeden, ancak zorlu jeopolitik potansiyele yatırımı nasıl ve ne şekilde teşvik edeceği sorusu gündemde olmayı sürdürüyor.

İsrail'deki karar alma sürecinin yavaşlığı ve Netanyahu'nun Kahire'yi Gazze savaşındaki tutumunu yumuşatması için baskı altına alma girişimlerine dair haberler, ikili ilişkilerin iyileşmesine katkıda bulunmuyor

-Lübnan-GKRY anlaşması, Lübnan'ın karasularında potansiyel gaz keşiflerine kapı açması nedeniyle Lübnan'ın çıkarlarına çeşitli şekillerde hizmet ediyor. Bu, ülkenin kötü ekonomik durumunu iyileştirmeye ve hatta Lübnan'ın bölgesel entegrasyonunu artırmaya katkıda bulunabilir. Bu bağlamda, Ocak 2019'da kurulan ve Filistin de dahil olmak üzere yedi üyeden oluşan Doğu Akdeniz Gaz Forumu'na Lübnan'ın katılımına yönelik davetin yeniden canlandırılmasının önemi açıkça ortaya çıkıyor. Bu davet, forumun kurulmasının ardından, İsrail ile aynı masada oturmasının zorluğu göz önüne alınarak, Lübnan'a ilk aşamada gözlemci statüsü verilmesi önerisiyle birlikte yapılmıştı. Lübnan o dönemde bu çağrıya yanıt vermemiş olsa da büyük olasılıkla İsrail de dahil olmak üzere bölgedeki ülkelerle, siyasi diyaloğa giderek daha açık hale geldiği göz önüne alındığında, bu seçenek bugün daha uygulanabilir görünüyor.

-Türkiye, katılmadığı ve çıkarlarının dikkate alınmadığı bu gelişmelerden endişe duyuyor. Ankara, daha önce 2007 yılında Beyrut ve Lefkoşa (Nicosia) arasında imzalanan anlaşmayı kınamıştı ve mevcut anlaşmayla ilgili olarak da aynı tutumunu tekrarlıyor; ancak tepkilerinin siyasi kınamayla sınırlı kalması bekleniyor. Bu arada, Türkiye'nin öncelikli odağı, Şara rejiminin istikrarını pekiştirmeyi ve Şam ile ilişkilerindeki çıkarlarını güvence altına almayı amaçladığı Suriye arenasıdır. Bu bağlamda, büyük olasılıkla Ankara iki ülke arasında bir deniz anlaşması imzalamayı hedefleyen Suriye-Lübnan hamlelerini yakından izlemektedir.

Bu gelişmelerin en yenisi, dün açıklanan ve önümüzdeki 15 yıl boyunca büyük miktarlarda doğalgaz ihracatını öngören İsrail ve Mısır arasındaki doğalgaz anlaşmasının onaylanmasıdır. Bu son derece önemli bir gelişme, zira iki ülke arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmenin yanı sıra, bu anlaşma, Mısır'ın kilit rol oynadığı Doğu Akdeniz'in bölgesel yapısının sağlamlaştırılmasına da önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Şarku'l Avsat'ın al Majalla'dan aktardığı analize göre ancak, İsrail'deki karar alma sürecinin yavaşlığı ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kahire'yi Gazze savaşındaki tutumunu yumuşatması için baskı altına alma girişimlerine dair haberler, ikili ilişkilerin iyileşmesine katkıda bulunmuyor. Netanyahu, anlaşmayı onaylamak için Amerikan baskısına boyun eğiyormuş gibi görünmeyi tercih etmiş görünüyor; bu hamlenin temel nedeni ise İsrail iç politikasıyla ilgili çağrışımlardır.

Doğu Akdeniz'deki bölgesel gelişmeleri stratejik bir perspektiften değerlendirmek önemli, çünkü bölge, son 15 yılda önemli değişikliklere sahne oldu

Daha geniş anlamda, Doğu Akdeniz'deki bölgesel gelişmeleri stratejik bir perspektiften değerlendirmek önemli. Bölge, son 15 yılda önemli değişikliklere sahne oldu ve kurulan bölgesel yapı, özellikle son iki yılda, ilgili tarafların karşılaştığı zorluklara ve meydan okumalara rağmen, olağanüstü bir direnç kapasitesi sergiledi. Suriye'de Esed rejiminin devrilmesi ile birlikte, özellikle Ankara ve Kudüs'ün pozisyonlarına odaklanarak gelişmeleri izlemek zorunlu hale geldi, çünkü Suriye arenası aralarında açık bir rekabet alanına dönüştü. Türkiye, İsrail'in bölgesel hegemonya hırsı olarak tanımladığı adımları endişeyle takip ediyor ve bu nedenle İsrail ve Türkiye'nin bakış açılarının net bir şekilde anlaşılması hayati önem taşıyor. Bu bağlamda, Suriye konusunda devam eden görüşmelere benzer şekilde, doğrudan ve belki de başlangıçta gizli bir Türk-İsrail diyaloğu, karşılıklı anlayışı sağlamak ve yanlış değerlendirmeleri önlemek için gerekli bir adım olabilir.

Total Energies tarafından yayınlanan bu tarihsiz fotoğraf, 16 Ağustos 2023 Çarşamba günü Akdeniz'deki yerine ulaşan Transocean Barents sondaj platformunu gösteriyorTotal Energies tarafından yayınlanan bu tarihsiz fotoğraf, 16 Ağustos 2023 Çarşamba günü Akdeniz'deki yerine ulaşan Transocean Barents sondaj platformunu gösteriyor

Daha önce de belirttiğimiz gibi, Doğu Akdeniz, bölgesel gelişmeleri yönlendiren önemli bir ikincil eksen haline gelirken, devam eden çatışmalar yanlış yorumlamalara veya yanlış anlamalara yol açabilir. Bu durum, gelişen bölgesel mimariye tüm aktörleri dahil etmenin yollarını bulmaya odaklanan yaratıcı bölgesel diplomasiye duyulan ihtiyacın altını çiziyor.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli al Majalla dergisinden çevrilmiştir.


Rus istihbaratının MI6'le görüşme açıklaması ne anlama geliyor?

Moskova'da çeşitli üst düzey görevlerde bulunan Sergey Narışkin, 2016'dan beri Rusya Dış İstihbarat Servisi'nin başkanı (AFP)
Moskova'da çeşitli üst düzey görevlerde bulunan Sergey Narışkin, 2016'dan beri Rusya Dış İstihbarat Servisi'nin başkanı (AFP)
TT

Rus istihbaratının MI6'le görüşme açıklaması ne anlama geliyor?

Moskova'da çeşitli üst düzey görevlerde bulunan Sergey Narışkin, 2016'dan beri Rusya Dış İstihbarat Servisi'nin başkanı (AFP)
Moskova'da çeşitli üst düzey görevlerde bulunan Sergey Narışkin, 2016'dan beri Rusya Dış İstihbarat Servisi'nin başkanı (AFP)

Alex Croft 

Ülke medyasına göre Rusya, göreve başlamasının üzerinden sadece iki ay geçen yeni MI6 Başkanı'nın Rus mevkidaşıyla "uzun" bir telefon görüşmesi yaptığını iddia etti.

Rusya Dış İstihbarat Servisi SVR'nin direktörü Sergey Narışkin, Gizli İstihbarat Servisi (Secret Intelligence Service, SIS ya da MI6 olarak biliniyor) başkanlığı görevine ekimde başlayan Blaise Metreweli'yle konuştuğunu söyledi.

Rus haber ajansı TASS'a göre Narışkin, "Yeni atanan MI6 Başkanı [Blaise] Metreweli'yle, birkaç gün önce oldukça uzun bir telefon görüşmesi yaptım" dedi.

Narışkin, Rus istihbarat görevlilerinin Londra'da resmi çalışma yürüttüğünü ve SIS görevlilerinin de Moskova'da aynı şeyi yaptığını ekledi.

Rus siyasetinde çeşitli üst düzey görevlerde bulunan ve 2016'dan beri SVR'yi yöneten Narışkin, yapıldığı iddia edilen görüşmeyle ilgili başka ayrıntı vermedi.

Sky News'a konuşan askeri analist Michael Clarke, Moskova'nın "Washington'da devam eden müzakereler nedeniyle... Britanyalıların bir şekilde kendilerinin ilgisini çekme çabasında olduğunu ima etmeye çalıştığını" söyledi.

Ancak bu görüşme, MI6'in ilk kadın başkanı Metreweli'nin yeni görevinde kamuoyu önünde yaptığı ilk büyük konuşmada, "agresif, yayılmacı ve revizyonist" Rusya'nın artan tehdidine karşı uyarıda bulunmasından sadece birkaç gün sonra geldi.

Metreweli, Birleşik Krallık'ın (BK) "barış ve savaş arasındaki bir alanda" hareket ettiğini ve Ukrayna çatışması sürerken Rusya'nın da kendilerini "gri bölgede test ettiğini" söylemişti.

"Putin hiç şüpheye kapılmasın; desteğimiz sürecek. Ukrayna adına uyguladığımız baskı devam edecek" diye eklemişti.

The Independent cevap hakkı için BK Dışişleri Bakanlığı'yla temasa geçti.

Clarke, bu "çok ama çok hassas bir konu" olduğu için Britanyalıların bu görüşmenin gerçekleştiğini kamuoyu önünde "asla" itiraf etmeyeceğini de sözlerine ekledi.

Britanyalı liderler... Bunu yaptıklarını asla ama asla açıklamamalı ve Narışkin'in bunu yapması, onun kendi planına sahip olduğunu gösteriyor.

Avrupalı liderler Ukrayna'nın savaş çabalarına sağlanan finansmanın geleceği üzerine Brüksel'de kritik görüşmeler yaparken Narışkin'in yorumları gündeme geldi.

AB liderleri, dondurulmuş Rus varlıklarının kullanılmasına ilişkin bir anlaşmayı onaylayamasa da Ukrayna'nın gelecek iki yıllık finansman ihtiyacının yaklaşık üçte ikisini karşılayacak 90 milyar euroluk bir anlaşmayı kabul etti.

Kredi için gereken para, dondurulmuş Rus varlıklarından fon çekmek yerine Çekya, Macaristan ve Slovakya hariç 27 AB ülkesinden 24'ünün ortak borçlanmasıyla sağlanacak.

Vladimir Putin cuma günü düzenlenen yıl sonu konferansında Avrupa'nın, "soyguncular açısından ciddi sonuçlar doğuracağı için soygunu gerçekleştiremediğini" söyledi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news


Toplama kampındaki savaş suçlusunun ABD vatandaşlığı iptal edilecek

8 binden fazla Boşnak sivilin katledildiği Srebrenitsa'dan hâlâ cesetler çıkıyor (AFP) 
8 binden fazla Boşnak sivilin katledildiği Srebrenitsa'dan hâlâ cesetler çıkıyor (AFP) 
TT

Toplama kampındaki savaş suçlusunun ABD vatandaşlığı iptal edilecek

8 binden fazla Boşnak sivilin katledildiği Srebrenitsa'dan hâlâ cesetler çıkıyor (AFP) 
8 binden fazla Boşnak sivilin katledildiği Srebrenitsa'dan hâlâ cesetler çıkıyor (AFP) 

ABD'ye göç başvurusunda Bosna Savaşı'nda görev yaptığını gizleyen eski askerden vatandaşlığı geri alınacak.

ABD Adalet Bakanlığı, Kemal Mrndziç'e verilen vatandaşlık hakkının iptali için cuma günü dava açtı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Mrndziç'in başvurusunda Bosna Savaşı'nda kurulan Çelebici esir kampında gardiyan olarak görev yaptığı bilgisini paylaşmadığı belirtildi.

Bosna'daki savaş suçlarını araştıran Birleşmiş Milletler'e bağlı Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin 1998'de açıkladığı kararda, toplama kampındaki mahkumların işkence, cinsel saldırı ve aç bırakma dahil insanlıkdışı muameleye maruz kaldığı bildirilmişti.

Mrndziç, ABD pasaportu başvurusunda yanıltıcı bilgi paylaştığı gerekçesiyle geçen yıl ekimde yapılan duruşmada suçlu bulunmuştu. Ardından bu yıl ocakta 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Eski askerin, Bosna-Hersek'teki Koniça kasabasına bağlı Çelebici köyünde kurulan kampta Bosnalı Sırp mahkumlara işkence olaylarına karıştığı belirtildi.
 

Kemal Mrndziç'in kampta çekilen fotoğraflarıyla başvuruda kullandığı vesikalıklar da yayımlandı (ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza)Kemal Mrndziç'in kampta çekilen fotoğraflarıyla başvuruda kullandığı vesikalıklar da yayımlandı (ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza)

Bakanlığın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Özellikle savaş zamanlarında koruma altındakilere zulmedenler, Amerika'nın göçmenlik sistemini suiistimal ederek ABD'ye sığınma hakkından yararlanamaz.

6 Nisan 1992'de Sırpların, Boşnaklara saldırmasıyla başlayan Bosna Savaşı, 1995'te imzalanan Dayton Barış Antlaşması'yla sonlanmıştı. Srebrenitsa'daki katliam ve etnik temizlik uluslararası mahkemelerce "soykırım" kabul edilmişti.

BBC'nin aktardığına göre Çelebici esir kampı, Boşnak ve Bosnalı-Hırvat güçler tarafından kontrol ediliyordu.

Independent Türkçe, BBC, NTD News