ABD’li uzmanlar, Rusya'nın Donbass'ta geniş çaplı saldırı başlatma ihtimaline şüpheyle yaklaşıyor

CIA, savaşa tepki gösteren Ruslar için Telegram ve sosyal medya üzerinden talimat yayınladı

Ukrayna’nın doğusundaki Sviatohirsk şehrinden bir kare. (AFP)
Ukrayna’nın doğusundaki Sviatohirsk şehrinden bir kare. (AFP)
TT

ABD’li uzmanlar, Rusya'nın Donbass'ta geniş çaplı saldırı başlatma ihtimaline şüpheyle yaklaşıyor

Ukrayna’nın doğusundaki Sviatohirsk şehrinden bir kare. (AFP)
Ukrayna’nın doğusundaki Sviatohirsk şehrinden bir kare. (AFP)

ABD’li savunma yetkilileri, komuta zaafı, zayıf kontrol ve moral düşüklüğü dahil olmak üzere Rus ordusunun Ukrayna'ya karşı savaşında maruz kaldığı sorunlar hakkında değerlendirmelerde bulunmaya devam ediyor. ABD’li bir yetkili, "Rusların doğu Ukrayna'daki Donbass bölgesini ele geçirme konusunda şu ana kadar çok az ilerleme kaydettiğini görüyoruz. Tahminlerimize göre Donbas’a girecekler, zafer ilan edecekler ve sonra geri çekilerek Ukraynalıların bölgeyi geri almasına izin verecekler” dedi. Rusya'nın şu ana kadarki ilerlemesini ‘çok temkinli ve çok dengesiz’ olarak nitelendiren askeri yetkili, “Bazı yerlerde açıkçası, durumu tanımlamak için en iyi kelime ‘kan kaybı’ olabilir, umdukları başarıyı elde edemediler” ifadesini kullandı.  
Batılı birçok savunma uzmanı, Rus kuvvetlerinin Donbass'taki başarı ihtimalinin belirsiz olduğunu düşünüyor. Bazı uzmanlara göre Rus ordusunun Ukrayna’nın kuzeyine gerçekleştirdiği saldırının başarısız olması, Rus ordusunun operasyonel anlamda zaafa uğramasına neden oldu. Karşılaştıkları zorluklar ve direniş, Rusların Ukrayna’da yeniden büyük çaplı bir saldırı başlatmasına imkan tanımıyor olabilir. Moskova’nın savaşa daha fazla asker gönderip göndermeme konusunda kritik bir karar aşamasında olduğunu değerlendiren uzmanlar, şu anda Ukrayna savaşına katılan askerlerin, savaş başlamadan önce bölgede konuşlanan sayının altında olduğunu ifade etti. Rusya’nın niçin şu ana kadar daha fazla askeri bölgeye sevk etmediğini sorgulayan uzmanlar, Putin’in Ukrayna’ya daha fazla asker göndermesi için Ukrayna’ya kapsamlı bir savaş ilanı yapması ve bu bağlamda bir seferberlik başlatması gerekebileceğinin altını çizdi. Rusya’nın daha fazla asker göndermeyeceği tahmininde bulunan uzmanlar, bunun sebebini ise, Donbass bölgesinin geniş bir cephe olması ve daha fazla asker gönderilse dahi tamamen ‘cepheyi ele geçirmesini sağlayacak yeterli gücün' olmamasına bağladılar.  
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden rahatsız olan ve ülke hakkında istihbarat sağlamak isteyen Ruslar için sosyal medya üzerinden yeni bir talimat yayınladı. CIA, pazartesi günü Rusça yayınladığı talimat metniyle, savaş karşıtı insanları Rusya’dan istihbarat sağlamaya ve resmi Rus sırlarını paylaşmaya çağırdı. CIA adına konuşan bir yetkili, istihbarat sağlayacak muhbirlerin Rus devleti tarafından yakalanmaması için, sosyal medya mecraları üzerinden, kullanıcıların anonim olarak çevrimiçi bir şekilde hareket etmelerini sağlayacak ayrıntılı Rusça talimatlar paylaştıklarını açıkladı. 
“Bizimle iletişime geçmek için ev veya ofis bilgisayarınızı kullanmayın” uyarısında bulunulan talimat metninde, başka ülkelere ait güvenilir VPN adreslerinin nasıl kullanılması gerektiği ve dark web üzerinden nasıl iletişime geçilebileceği bilgilerine yer verildi.  
Washington Post gazetesine konuya ilişkin açıklama yapan bir CIA yetkilisi, “Endişeli Ruslar, CIA ile bağlantı kurmaya çalışıyor ve biz de güvenli bir şekilde iletişim kurmalarının yolunu sağlamak istedik. Rus hükümetinin haksız savaşı nedeniyle kendilerini riske atarak daha fazla kişi bizimle iletişim kurmak istiyor” dedi.  
Washington Post’a açıklamada bulunan bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Dışişleri Bakanlığının kısa süre önce, Rusya’da popüler bir sosyal medya uygulaması olan Telegram’da, siyasi işler müsteşarı Victoria Nuland’ın yer aldığı ve yaklaşık 2,3 milyon kişinin katılımıyla gerçekleşen çevrimiçi bir sohbete sponsor olduğunu söyledi. Nuland’a yönelik yorumların önemli bir kısmının ABD’yi eleştirdiğini söyleyen yetkili, ancak çok sayıda Rus vatandaşın, bir ABD yetkilisinden haber almakla ilgilendiklerini ifade etti. Rusya’nın bazı sosyal medya platformlarına erişimi kısıtladığını belirten yetkili, bazı platformların ise aktif bir şekilde çalıştığını kaydetti. Rusya’yla iletişimin tamamen kesildiği yönündeki raporların abartı içerdiğine işaret eden yetkili, “Gerçek şu ki hala Rus halkıyla konuşabiliyoruz, katılımı en üst düzeye çıkarmak için Rus dilini kullanmak önemli, ayrıca Rusların VPN üzerinden internet kısıtlamalarını aşmanın yollarını aradığına dair kanıtlar gördük. Rus yetkililer WhatsApp ve Youtube’da uygun bulmadıkları içerikleri engelleyebiliyorlar” diye konuştu.  



Avrupalıların yarısı Trump’ı düşman olarak görüyor

İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen "Krallara Hayır" mitinginde Trump karşıtı pankartlar taşınmıştı (Reuters)
İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen "Krallara Hayır" mitinginde Trump karşıtı pankartlar taşınmıştı (Reuters)
TT

Avrupalıların yarısı Trump’ı düşman olarak görüyor

İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen "Krallara Hayır" mitinginde Trump karşıtı pankartlar taşınmıştı (Reuters)
İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen "Krallara Hayır" mitinginde Trump karşıtı pankartlar taşınmıştı (Reuters)

Avrupa Birliği'nde (AB) yapılan ankete göre vatandaşların yarısı, ABD Başkanı Donald Trump'ı Avrupa'nın düşmanı olarak görüyor. 

Fransız politika dergisi Le Grand Continent'te yayımlanan ankete Belçika, Fransa, İspanya, İtalya, Hollanda, Almanya, Portekiz, Hırvatistan ve Polonya'dan yaklaşık 10 bin kişi katıldı. 

Katılımcıların yüzde 48'i Trump'ı kesin düşman gördüğünü belirtti. Bu oran Belçika'da yüzde 62, Fransa'da yüzde 57, Hırvatistan'da yüzde 37, Polonya'daysa yüzde 19 oldu.

Öte yandan Avrupalılar, ABD'yle ilişkileri stratejik açıdan önemli görüyor. AB'nin ABD yönetimine karşı hangi tutumu benimsemesi gerektiği sorulduğunda "uzlaşma" seçeneği yüzde 48'le en popüler tercih oldu. 

AB vatandaşlarının yüzde 51'i gelecek yıllarda Rusya'yla doğrudan savaş riskinin olduğunu düşünüyor. Bunun çok ciddi bir risk olduğunu savunanların oranıysa yüzde 18. 

Ülkelerin Rusya'ya coğrafi yakınlık derecesine göre görüşler büyük farklılık gösterdi. Polonyalı katılımcıların yüzde 77'si savaş riskinin yüksek olduğunu düşünürken, bu oran Fransa'da yüzde 54, Almanya'da yüzde 51, Portekiz'de yüzde 39 ve İtalya'da yüzde 34 oldu. 

Çoğu kişi AB'nin muhtemel savaşa karşı yeterince hazır olmadığını da düşünüyor. Katılımcıların yüzde 69'u ülkelerinin Rusya'ya karşı savunma kapasitesinin "zayıf kaldığını" ya da "hiç olmadığını" söyledi.

Rusya'dan gelebilecek tehditler arasında teknoloji ve dijital güvenliği etkileyecek saldırılar yüzde 28'le en üst sırada yer aldı. Askeri güvenlikse bunun ardından yüzde 25 oranındaydı.

Katılımcıların yüzde 69'u muhtemel savaş durumunda AB'nin birliğini pekiştirerek koruyucu bir rol oynaması gerektiğini söyledi.

9 ülkedeki katılımcıların büyük çoğunluğu AB üyeliğini destekledi, vatandaşların yüzde 74'ü ülkelerinin blokta kalmasını istediğini belirtti. 

Bu oran yüzde 90'la Portekiz ve yüzde 89'la İspanya'da en yüksek seviyedeyken, yüzde 68'le Polonya'da ve yüzde 61'le Fransa'da en düşük orandaydı.

Anketi düzenleyen Cluster 17 şirketinin kurucusu Jean-Yves Dormagen, AB'de "Trumpçılığın düşmanca bir güç olarak görüldüğünü" belirterek şöyle devam ediyor: 

Avrupa sadece artan risklerle karşı karşıya değil, aynı zamanda kendi tarihsel, jeopolitik ve siyasi yapısında da dönüşüm geçiriyor. Ankette çıkan genel tablo, endişeli, kendi kırılganlıklarının çok iyi farkında olan ve olumlu bir geleceği düşünebilmek için mücadele eden bir Avrupa'yı gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, La Voce di New York


Maduro’nun iktidarı bırakmak için yaptığı teklif ortaya çıktı

Trump'ın Maduro'ya "ültimatom" verdiği de öne sürülmüştü (Reuters)
Trump'ın Maduro'ya "ültimatom" verdiği de öne sürülmüştü (Reuters)
TT

Maduro’nun iktidarı bırakmak için yaptığı teklif ortaya çıktı

Trump'ın Maduro'ya "ültimatom" verdiği de öne sürülmüştü (Reuters)
Trump'ın Maduro'ya "ültimatom" verdiği de öne sürülmüştü (Reuters)

Trump'ın Maduro'ya "ültimatom" verdiği de öne sürülmüştü (Reuters)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yla ABD Başkanı Donald Trump'ın telefon görüşmesinin detayları ortaya çıktı. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Telegraph'a konuşan kaynaklar, Maduro'nun iktidarı bırakmak için belirli şartlar sunduğunu ancak Trump'ın bunları kabul etmediğini savunuyor.

Buna göre Maduro, 200 milyon dolarlık servetini korumayı, kendisine yakın yaklaşık 100 kişi hakkında hiçbir işlem yapılmamasını ve dost bir ülkeye sığınmasının sağlanmasını istemiş.

Kaynaklar, Washington'ın özellikle üst düzey yetkililer hakkında herhangi bir işlem yapılmaması talebine yanaşmadığını belirtiyor. 

15 dakikalık telefon konuşmasında iki liderin, Venezuela'da olası bir geçiş hükümetinin nasıl kurulacağına veya Maduro'nun nereye gönderileceğine dair de anlaşmaya varamadığı ifade ediliyor. 

Trump'ın, Maduro'nun gidebileceği ülkeler arasında Rusya ve Çin'i gösterdiği öne sürülüyor. Ayrıca Katar'ın da bir seçenek olarak değerlendirildiği iddia ediliyor. 

Washington Post'un 27 Kasım'daki haberinde, Venezuela liderinin Türkiye'ye kaçabileceği de ileri sürülmüştü. 

Telegraph'ın haberinde, Maduro'nun kendisine yakın isimlerin geçiş hükümetinde rol oynamasını istediği ancak Beyaz Saray'ın bunu kabul etmediği yazılıyor.

Kaynaklardan biri, Venezuela liderinin "iki arada bir derede" kaldığını söylüyor. İktidardaki müttefikleri hakkında işlem yapılmasını kabul etmesi halinde Maduro'nun Venezuela'daki üst düzey isimler tarafından "hedef alınabileceği" belirtiliyor. 

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro olduğunu öne sürmüştü.

Haberde, Maduro'nun af istediği üst düzey askeri ve siyasi isimlerin, ABD tarafından hedef alınan bu örgüte üye olduğu savunuluyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi, böyle bir örgütün varlığını defalarca reddetmişti. Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ABD'nin Güneşler Karteli'yle ilgili açıklamasının "asılsız ve gerçek dışı" olduğu savunulmuştu. 

Beyaz Saray'ın örgütün en üst isimlerinden biri olduğunu öne sürdüğü Venezuela İçişleri, Adalet ve Barış Bakanı Diosdado Cabello da karteli "uydurma" diye nitelemişti.

Maduro, Trump'la telefon görüşmesi hakkunda dün yaptığı açıklamada, "Görüşmenin saygı çerçevesinde tamamlandığını ifade etmek isterim" demişti. Trump ise Maduro'yla konuşmasına ilişkin "Görüşmenin iyi ya da kötü geçtiğine dair bir şey söyleyemem" ifadelerini kullanmıştı. 

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Telegraph, BBC


Putin, 4 yıl sonra Hindistan’da: Modi’yle toplantıda neler konuşulacak?

Putin, en son Modi'yle Yeni Delhi'de 2021'de bir araya gelmişti (AP)
Putin, en son Modi'yle Yeni Delhi'de 2021'de bir araya gelmişti (AP)
TT

Putin, 4 yıl sonra Hindistan’da: Modi’yle toplantıda neler konuşulacak?

Putin, en son Modi'yle Yeni Delhi'de 2021'de bir araya gelmişti (AP)
Putin, en son Modi'yle Yeni Delhi'de 2021'de bir araya gelmişti (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin görüşmesi özellikle ABD tarafından yakından takip ediliyor.

Rus lider bugün Yeni Delhi'ye vardı, Modi'yle birebir görüşmeninse yarın düzenlenmesi planlanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, ABD Başkanı Donald Trump'ın Rus petrolünü almaması için Modi'ye baskı yaptığı hatırlatılıyor. 

Yeni Delhi yönetimi, Washington'ın taleplerine bir süre direnmiş ancak ABD'nin geçen ay Rus petrol devlerine uyguladığı yaptırımların ardından satın alımları büyük ölçüde durdurmak zorunda kalmıştı. 

BBC'nin analizinde, 2022'de patlak veren Ukrayna savaşından beri ilk kez Hindistan'ı ziyaret edecek Putin'in petrol satın alımlarının tekrar artırılması için Modi'ye baskı yapabileceğine dikkat çekiliyor. 

İkili zirvede, Hindistan ve Rusya'nın Sovyet döneminden beri süren ilişkilerine bağlı oldukları mesajı verilecek. 

NYT'nin haberinde, aynı zamanda görüşmenin Putin için "küresel öneme sahip bir ortağı olduğunu dünyaya gösterme fırsatı" sunacağı ifade ediliyor.

Toplantıda Modi yönetiminin Rus menşeli gübre ürünlerine yatırımını artırması ve Hindistan'da Rusya işbirliğiyle inşa edilecek nükleer santrallerle ilgili konuların ele alınacağı aktarılıyor. 

Ayrıca iş sektöründe ortaklığın da artırılması öngörülüyor. Ukrayna savaşı nedeniyle eleman kıtlığı yaşayan Rus şirketlerin Hindistanlı işçileri kadrolarına katmak istediği belirtiliyor. 

Bu, Putin'in 2021'den beri Hindistan'a yaptığı ilk ziyaret olacak. Diğer yandan iki lider eylülde Çin'de düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü toplantısında bir araya gelmiş, geçen yıl da Moskova'da görüşmüştü. 

"Denge politikası sınanıyor"

Diğer yandan görüşmenin, Modi'nin hem Rusya hem de Batı'yla ilişkilerini dengede tutmakta zorlandığı bir dönemde yapıldığına işaret ediliyor. Yeni Delhi merkezli düşünce kuruluşu Global Trade Research Initiative'in (GTRI) görüşme hakkındaki analizinde şu ifadelere yer veriliyor: 

Hindistan için zor olan mesele stratejik dengeyi korumaktır. Washington'dan gelen baskı ve Moskova'ya bağımlılığı yönetirken özerkliği de koruyabilmektir.

CNN'in analizinde de Hindistan'ın denge politikasının son dönemde sınandığı belirtiliyor. Yeni Delhi yönetiminin, Soğuk Savaş'ta kurulan dostluk, askeri işbirliği ve ucuz petrol fırsatı nedeniyle Kremlin'e bağımlı olduğu, diğer yandan da teknoloji, ticaret ve yatırım konusunda Amerika'yla işbirliğinden vazgeçmek istemediği yazılıyor. 

"Yeni S-400 anlaşması gelebilir"

İki ülke arasında savunma sektöründe de kuvvetli bağlar var. Hindistan yönetimi, Çin ve Pakistan'la sınırlarını korumak için askeri ekipmana on milyarlarca dolar harcıyor. 

Hindistan ordusunun elindeki hava savunma sistemleri, savaş uçakları, tüfekler ve füzelerin çoğu da ülkenin en büyük silah tedarikçisi Rusya tarafından üretiliyor.  

Hindistan medyasında yer alan haberlere göre, Modi yönetimi Rus menşeli S-400 hava savunma sistemi için yeni bir anlaşma yapabilir.

S-400 ve Rusya-Hindistan ortak üretimi uzun menzilli BrahMos füzeleri, Hindistan'la Pakistan arasında mayısta patlak veren 4 günlük çatışmalarda önemli rol oynamıştı.

Independent Türkçe, CNN, BBC, New York Times