Biden, G7 liderleriyle Rusya'ya yönelik ek yaptırımlar hakkında görüşecek

Joe Biden, Ukrayna'ya yönelik askeri yardıma dikkat çekmek için Alabama'da Javelin tanksavar füzeleri üreten Lockheed Martin’nin silah fabrikasını ziyaret etti. (Reuters)
Joe Biden, Ukrayna'ya yönelik askeri yardıma dikkat çekmek için Alabama'da Javelin tanksavar füzeleri üreten Lockheed Martin’nin silah fabrikasını ziyaret etti. (Reuters)
TT

Biden, G7 liderleriyle Rusya'ya yönelik ek yaptırımlar hakkında görüşecek

Joe Biden, Ukrayna'ya yönelik askeri yardıma dikkat çekmek için Alabama'da Javelin tanksavar füzeleri üreten Lockheed Martin’nin silah fabrikasını ziyaret etti. (Reuters)
Joe Biden, Ukrayna'ya yönelik askeri yardıma dikkat çekmek için Alabama'da Javelin tanksavar füzeleri üreten Lockheed Martin’nin silah fabrikasını ziyaret etti. (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden dün yaptığı açıklamada, bu hafta düzenlenecek G7 Zirvesi'ne katılacak liderlerle Rusya'ya Ukrayna’yı işgal girişimi nedeniyle olası ek yaptırımlar uygulanması hakkında görüşeceğini söyledi. Biden, düzenlediği basın toplantısında, Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya'dan petrol ithalatına yasak getirilmesi de dahil olmak üzere Rusya'ya daha katı yaptırımlar önermesinin ardından ABD'nin planlarının ne olduğuna ilişkin bir soruya “Ek yaptırımlara her zaman açığız” yanıtını verdi. Biden, bu hafta G7 Zirvesi'nde diğer liderlerle Ukrayna'yı işgal girişimi nedeniyle Rusya'ya karşı uygulanabilecek ek yaptırımlar hakkında konuşacağını da sözlerine ekledi. ABD Başkanı sözlerini devamında “Bu hafta G7 üyeleriyle ne yapıp ne yapmamamız gerektiği hakkında konuşacağım” ifadesini kullandı.
Ukrayna Savunma Bakanlığı’na göre Rusya, Ukrayna’da binlerce insanın ölümüne, milyonlarcasının da yerinden edilmesine ve şehirlerin yok olmasına neden olan, yaklaşık 10 haftadır devam eden savaşın ardından ülkenin doğusuna yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Rusya, aynı zamanda Batı’nın Ukrayna’ya silah tedarik yollarını yok etmeye çalıştığını belirterek Ukrayna'daki hedeflere yönelik yoğun bombardımanlar düzenliyor.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen dün, ABD’nin ortaklarıyla Rusya'ya karşı ek yaptırımlar konusunda sürekli görüşmelerde bulunduğunu açıkladı. Yellen, Moskova'ya karşı Ukrayna'daki savaşı durdurması için baskı yapmak amacıyla ‘ek önlemler’ alabileceğini söyledi. Wall Street Journal (WSJ) gazetesi tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuşan ABD’li Bakan, herhangi bir özel önlem alınmayacağını ancak Rusya Ukrayna'ya karşı bu savaşa devam ettirirse ek önlemlerin yürürlüğe konulabileceğini vurguladı.
Biden, geçtiğimiz salı günü Javelin tanksavar füzeleri üreten Lockheed Martin'in bir tesisini ziyaret etmek için Alabama'ya uçtu. Biden yönetimi, Ukrayna'da oyunun kurallarını değiştiren hamleleri ve Ukrayna ordusuna silah göndermeyi nasıl hızlandırabileceğinin yollarını arıyor. Biden’ın bu ziyareti yapmaktaki amacı, Rusya’nın işgaline karşı Ukrayna'ya askeri yardım konusunda büyük önem taşıyan ABD’nin silah tedarikini vurgulamak ve ABD Kongresi’ne 20 milyar doların üzerindeki askeri yardım paketi dahil olmak üzere Ukrayna'ya yapılması önerilen 33 milyar dolarlık yardımı onaylaması için baskı uygulamaktı.
Ukrayna’ya yardım etmenin önemi konusunda Kongre'de Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında bir görüş birliği var. ABD’li temsilciler arasında partizan herhangi bir anlaşmazlık bulunmuyor.  Ancak 20 milyar dolarlık askeri yardım oldukça büyük bir adım. Bu yüzden olası herhangi bir yasama önerisi Washington'daki siyasi kutuplaşmaya kurban gidebilir.
ABD Başkanı, Rusya’nın Ukrayna’da savaş suçları işlediğini doğruladı. Bakan, ülkesinin, diktatörlük karşılığında Avrupa güvenliğinin ve demokratik değerlerin korunmasına katkıda bulunan Kiev'e askeri yardım sağlama taahhüdünü yineledi.
Rusya'nın Ukrayna'da savaş suçları işlediğini vurgulayan Biden, ABD’nin, Kiev yönetimine askeri yardım sağlama ve böylece Ukrayna’nın Avrupa’nın güvenliğinin yanı sıra ‘diktatörlüğe karşı demokratik değerleri savunmasına’ katkıda bulunma taahhüdünü yineledi. ABD’nin envanterinden Ukrayna'ya gönderilen silahları telafi etmek için silah stokları için kapıyı aralayan Biden, Washington’ın Kiev’i desteklemekteki amacını demokrasi ve özgürlüğü koruma değerleriyle ilişkilendirdi. ABD ordusunun dünyanın en güçlü ordusu olmaya devam edeceğini vurgulayan Biden, İkinci Dünya Savaşı’nı hatırlatarak savaşta ölen askerlerin mezarlarına yaptığı ziyareti anlattı. ABD'nin söz konusu dönemde demokrasileri kurtarmak için silah sağladığını, şimdi de Ukrayna'ya aynı amaçla silah tedarik ettiğini belirten ABD Başkanı, bunun ‘otokrasi ile demokrasi arasında dramatik bir şekilde hızlanan ve dünyanın çehresini değiştiren bir savaş’ olduğunun altını çizdi. Biden, Lockheed Martin Şirketi’deki silah üreticilerine hitaben şunları söyledi:
“Ukraynalılara yardım ediyorsunuz. Zırhlı araçlar, savunma sistemleri ve diğer silahları kapsayan bir askeri yardım sağlayarak bu savaşı Rusya için stratejik bir başarısızlık haline getireceksiniz.”
Biden’ın Lockheed Martin tesisine yaptığı ziyaret aynı zamanda savaşın boyutu ve ABD'nin bir yandan Kuzey Kore, İran ya da başka bir ülkeyle olası bir çatışma durumunda ABD'nin ihtiyaç duyacağı yeterli askeri stok bulundururken diğer yandan Ukrayna'ya yaptığı büyük miktardaki silah sevkiyatını aynı hızda sürüp sürdüremeyeceğine dair endişeleri de gündeme getirdi.
Demokrat Senatör Richard Blumenthal, Başkan Biden'ı askeri üretimi hızlandırmak için Savunma Üretim Yasası’nı devreye sokmaya çağırdı. Blumenthal, ABD Senatosu’ndaki bir oturumda, ABD’nin Javelin tanksavar füze stokunun üçte birini Ukrayna’ya gönderdiğini ve Javelin füzelerinin üretiminin artmasının bir yılı bulacağını söyledi. Blumenthal’in verdiği bilgilere göre ABD'nin Javelin tanksavar füze stokunu yenilemesi 32 ay sürecek. Demokrat Parti’li Senatör, Ukrayna'daki savaşı sürmesi ve ABD’nin Ukrayna'ya Javelin tanksavar füzeleri sağlamaya devam etmesine yönelik endişelerini dile getirdi. ABD yakın gelecekte bu füzelerin stokunda büyük bir eksiklikle karşı karşıya kalabileceğine dikkati çeken Senatör Blumenthal,  Savunma Üretim Yasası'nın devreye sokulması çağrısında bulundu.
ABD, 24 Şubat’ta Rusya’nın işgalinin başlamasından bu yana Ukrayna'ya obüsler, Stinger uçaksavar sistemleri, Javelin tanksavar füzeleri, askeri mühimmat ve giyilebilir zırh dahil olmak üzere 3.4 milyar dolar değerinde silah gönderdi. Savaş, Kiev'e doğru dört bir yandan yaklaşırken yüksek talep görmeye devam eden Javelin füzeleri, Rus tanklarının başkente ilerlemesini ve Ukrayna'nın, doğusunda bir topçu savaşına girmesini önlemek için kullanılıyor.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD’nin şimdiye kadar Ukrayna'ya 5 bin 500'den fazla Javelin tanksavar füze sistemi gönderdiğini açıkladı. Ukraynalı yetkililere göre Javelin silahları ile bugüne kadar bin 26 Rus tankı imha edildi. Lockheed Martin'in Başkanı ve CEO'su James D. Taiclet geçtiğimiz cuma günü Washington’daki bulunan Atlantic Council’de düzenlenen bir sempozyumda Ukrayna’nın hedefleri ile ilgili olarak, “Daha fazla netlik gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. Taiclet ayrıca şirketin Alabama’daki ve diğer yerlerdeki tesislerinde üretim kapasitesini artırmaya çalıştığını belirtti. 
Javelin tanksavar füze sistemleri, Rethorn Technologies ve Lockheed Martin ortaklığında üretiliyor. Stinger uçaksavar füze sistemlerinin üretimi ise Raythorn Corporation şirketi tarafından yapılıyor.
Lockheed Martin, Alabama’daki tesisinde 600 kişiye iş imkanı sağladığını ve beş tip füze üretimine katkıda bulunduğunu açıkladı. Javelin tanksavar füze sistemi için yılda 2 bin 100 füze üretebilen tek nihai montaj tesisi, Lockheed Martin’nin Alabama’daki fabrikası. Şirket, artan üretimin tedarik zinciri kesintileriyle engelleyebilmesine dair endişelerini dile getirirken Pentagon, bu silahların ve bileşenlerinin stoklarını günlük olarak takip ettiğini açıkladı.
ABD’nin Delaware eyaletinde bulunan Dover Hava Kuvvetleri Üssü'nden neredeyse her gün Rusya'ya karşı savaşında Ukrayna ordusuna tedarik edilmek üzere Doğu Avrupa'ya gönderilen Javelin ve Stinger sistemleri, obüsler ve diğer silahlarla dolu C17 model uçaklar kalkıyor. Analistler, ABD'nin omuzdan atılan Stinger füze sistemi stokunun yaklaşık dörtte birini Ukrayna'ya gönderdiğini söylüyorlar. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, ABD'li ve Avrupalı askeri silah üreticilerinin karlarını artırmaları için geniş bir alan sağlarken ABD Kongresi üyeleri savunma harcamalarını artırmayı planlıyorlar. Ancak askeri silah üreticileri, başta (sektörün kritik bir bileşeni olan titanyum gibi) önemli hammaddeler olmak üzere tedarik zincirinde yaşanan kıtlığın yanı sıra işgücü yetersizliği gibi sorunlarla karşı karşıyalar.
Raytheon Technologies CEO'su Greg Hayes, şirketin yedek parça sıkıntısı nedeniyle gelecek yıla kadar üretimi artıramayacağını açıkladı. Beyaz Saray’dan bir yetkili, Biden yönetiminin tedarik zincirindeki eksiklikleri ve savunma şirketlerinin karşılaştığı sorunları ele almak ve hem Javelin hem de Stinger füze sistemlerinin üretmi için bazı seçenekleri masaya yatırdığını kaydetti. Pentagon Sözcüsü John Kirby pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD’nin askeri hazırlığının tek bir sisteme bağlı olmadığını, Pentagon’un Ukrayna'ya göndermek için çeşitlendirilmiş bir silah paketi geliştirdiğini söyledi.

Putin, Ukrayna’nın doğusunda zafer kazanacak mı?
ABD'nin Ukrayna'ya silah sevkiyatı hızlanırken yetkililer, Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna'nın doğusunda kazanımlar elde ederek 9 Mayıs'a kadar askeri bir zafer ilan etmeyi umduğunu ve Rus ordusunun Ukrayna işgalinin büyük maliyetini haklı çıkarmak için zaferler aradığını söylediler. 9 Mayıs, 1945 yılında Rusların Nazilere karşı kazandığı zaferin yıl dönümü. Rusya, bu tarihin sembolik ve propaganda değerini Ukrayna'da askeri bir başarının ilan edilmesinde kullanmayı umuyor.
ABD Savunma Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, önümüzdeki haftaların çok önemli olduğunu ve yakın dönem için Avrupa'daki güvenlik koşullarının bu haftalarda belirleyebileceğini söyledi. Ukrayna'daki savaşın, Rusya ordusunun Ukrayna'nın büyük bölümünde kalmasıyla uzun soluklu bir çatışmaya dönüşebileceğini ve bu askerlerin varlığının da ülkede istikrarı bozan bir güce dönüşebileceğini belirterek ABD'nin de bundan kaçınmayı umduğunu söyledi.
ABD'li yetkililer ellerinde, Rusya’nın Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçı Donetsk ve Lugansk bölgelerini ilhak etmek için mayıs ayı ortalarına kadar bir referandum düzenleyeceğine dair oldukça güvenilir bilgiler olduğuna işaret ettiler.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ABD'nin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Büyükelçisi Michael Carpenter, Washington'da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
“Edindiğimiz son bilgilere göre Rusya'nın Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri’ni ilhak etmeye çalışacağını düşünüyoruz. Söz konusu bilgiler, Rusya’nın bir demokrasi ya da meşru seçim görüntüsü vermek amacıyla mayıs ayı ortalarına kadar bu yönde aldatıcı bir referandum düzenlemeyi planladığına işaret ediyor. Kremlin, bunu her zaman yapıyor.”
Moskova’nın Ukrana’nın Herson şehri için de benzer bir planı olduğunu öne süren Carpenter, Herson’un Ukrayna’nın Rusya tarafından 2014 yılında ilhak edilen Kırım’a yakın liman kenti olduğunu belirtti. Rusya’nın 3 Mart'ta stratejik öneme sahip bu şehrin kontrolünü ele geçirdiğini söyleyen Carpenter, Moskova’nın şehirde kontrolünü güçlendirmek için internet, iletişim ve elektriği kestiğini kaydetti.

Nükleer bir savaş olasılığı yok
Beyaz Saray, Ukrayna'ya Batı tarafından daha fazla askeri destek sağlanmasının üçüncü bir dünya savaşına yol açabileceği konusunda uyaran Rus yetkililerin tehditlerine yanıt olarak ABD’nin Rusya ile vekaleten bir nükleer savaşa girmeyeceğini bir kez daha vurguladı.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki pazartesi akşamı gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu Rusya ve Ukrayna arasındaki bir savaş. Ne NATO ne de ABD bu savaşa dahil değil. Bu yüzden Kremlin’in bu yöndeki açıklamalarına tekrar tekrar karşı çıkılmasının hepimiz için önemli ve hayati olduğunu düşünüyorum. Rus yetkililerin bizzat kendilerinin, geçtiğimiz yıl da dahil olmak üzere her zaman bir nükleer
savaşın kazanılamayacağını açıkça belirttiklerini söyleyebilirim.”



İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
TT

İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)

İsrail güvenlik kabinesi bugün işgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin kurulmasına onay verdi. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, bu adımın ‘bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi’ amaçladığını söyledi.

Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamaya göre, söz konusu kararla birlikte son üç yılda onay verilen yerleşim sayısı 69’a yükseldi.

İsrail’in bu kararı, Birleşmiş Milletler’in (BM) Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerinin hız kazandığını ve 2017’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını duyurmasından birkaç gün sonra geldi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamada, “İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim yerinin onaylanması ve düzenlenmesine ilişkin Maliye Bakanı ile Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın önerisi, güvenlik kabinesi tarafından kabul edildi” denildi.

Açıklamada söz konusu adım ‘tarihi’ olarak nitelendirilirken, bunun bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi amaçladığı ifade edildi. Smotrich, “Fiili olarak bir Filistin terör devletinin kurulmasını engelliyoruz” dedi.

Smotrich sözlerini şöyle sürdürdü: “İzlediğimiz yolun doğru olduğuna inanarak, tarihi miras alanımızdaki yerleşim yerlerini geliştirmeye, inşa etmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.”

Açıklamaya göre, onaylanan yerleşimlerin bulunduğu bölgeler yüksek stratejik öneme sahip. Bunların başında, yaklaşık 20 yıl önce Batı Şeria’nın kuzeyinde kaldırılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin yeniden kurulması geliyor.

Onay verilen yerleşimler arasında, fiilen mevcut olan ancak bugüne kadar yasal statüye sahip olmayan beş kaçak yerleşim de bulunuyor.

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce İsrail’i Batı Şeria’yı ilhak etme konusunda uyarmıştı. Buna karşın İsrail’deki aşırı sağcı hükümette yer alan bazı bakanlar, bu adımı mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmeye çalışıyor.

Batı Şeria’daki tüm İsrail yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilirken, yerleşim karakolları İsrail yasalarına göre de illegal sayılıyor.

İsrail’in 1967’de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs hariç olmak üzere, Batı Şeria’da yaklaşık 500 bin İsrailli yerleşimci ile birlikte yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor.


Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
TT

Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)

Güney Afrika polisi, Johannesburg yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda 10 kişinin öldüğünü, 10 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberine göre olay, Johannesburg’un 40 kilometre batısındaki Bekkersdal kentinde, ruhsatlı bir barın bulunduğu caddede meydana geldi. Saldırının nedenine dair herhangi bilgi açıklanmadı. Polis sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, saldırganların kimlikleriyle ilgili henüz “ayrıntılı bilgi” bulunmadığını söyledi.

Reuters haberine göre polis, saldırıda yaklaşık 12 kişinin yer aldığı bilgisini verdi. Saldırganların beyaz bir minibüs ve gri bir sedanla olay yerine gelip bara ateş açtığı, ardından kaçarken etrafa gelişigüzel ateş ettikleri bildirildi. Yetkililer, saldırı nedeninin soruşturmayla ortaya çıkacağını duyurdu.

Güney Afrika’da suç oranları yüksek ve organize suç örgütlerinin etkisi dikkat çekiyor. Ülkede bireyler, kişisel güvenlik amacıyla ruhsatlı silah taşıyabiliyor ancak yasa dışı silahların dolaşımı da ciddi bir sorun oluşturuyor.

6 Aralık’ta da Pretoria’da bir işçilerin kaldığı bir eve düzenlenen silahlı baskında, aralarında üç yaşındaki bir çocuğun da bulunduğu 11 kişi öldürülmüştü. Söz konusu evde yine bir bar bulunuyordu.

Ülkede silahlı şiddet oranı son derece yüksek. Polis verilerine göre, Nisan ile Eylül ayları arasında her gün ortalama 63 kişi silahlı saldırılarda hayatını kaybediyor.


Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.