Türkiye-İsrail ilişkileri büyük sınavı atlattı mı?

Erdoğan ve Herzog geçen Mart ayında Ankara’da (AP)
Erdoğan ve Herzog geçen Mart ayında Ankara’da (AP)
TT

Türkiye-İsrail ilişkileri büyük sınavı atlattı mı?

Erdoğan ve Herzog geçen Mart ayında Ankara’da (AP)
Erdoğan ve Herzog geçen Mart ayında Ankara’da (AP)

İsrail, Ramazan ayında Mescid-i Aksa’da yaşananların Ankara ve Tel Aviv arasındaki yeni iyi ilişkiler üzerindeki olumsuz etkilerini hesapladıktan sonra, siyasi çevreler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile yaptığı telefon görüşmesi ve Bağımsızlık Günü’nü bir mektup ile tebrik etmesini ‘sınavı geçtiklerinin ve iki ülke arasındaki ilişkilerin gücünün’ kanıtı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrailli mevkidaşı Herzog ile bir ayda üçüncü kez görüştü.
Herzog’un ofisine göre, iki lider telefon görüşmesinde bölgede sakinliği ve istikrarı korumak için açık diyaloğun önemini ifade etti.
İsrail Cumhurbaşkanı, Erdoğan ve Türk halkının Ramazan Bayramı’nı kutladı.
Herzog’un ofisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’in Bağımsızlık Günü’nü tebrik eden mektubunda şu ifadelerin yer aldığını açıkladı;
“Mart ayında ülkemizi ziyaretinizle ilişkilerimizde müjdelenen yeni dönemde, ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin karşılıklı ulusal çıkarlarımıza, bölgesel barış ve istikrara hizmet edecek şekilde gelişeceğine yürekten inanıyorum. Bu fırsatı değerlendirerek, sizin sağlık ve mutluluğunuzla İsrail halkının esenliği ve refahı için en iyi dileklerimi sunuyorum.”
Erdoğan, İsrail’in 19 Nisan’da Mescid-i Aksa’ya yaptığı baskınlar sonucu yüzlerce Filistinlinin yaralanması ve camide yaklaşık 400 kişinin gözaltına alınmasının ardından devam eden gerilimlerden duyduğu endişeyi dile getirmek için Herzog’u aradı.
Herzog’un ofisinden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan telefon görüşmesinde Tapınak Dağı’ndaki statükonun korunmasının önemini vurguladı ve İsrail’in burasının korunmasına ilişkin açıklamalarından duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Herzog, geçtiğimiz günlerde İsrail basınına verdiği röportajda Erdoğan’ın Ankara ziyareti hakkında söylediklerine değinerek, “Erdoğan, bunu Türkiye-İsrail ilişkilerinde bir dönüm noktası olacak tarihi bir ziyaret olarak gördüğünü açıkça söyledi” dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, “İsrail devleti ile ilişkilerin güçlendirilmesi ülkemiz için büyük değer taşımaktadır. İsrail ile müşterek hedefimiz ülkelerimiz arasında ortak çıkara dayalı, karşılıklı hassasiyetlere saygı temelinde siyasi diyaloğun yeniden canlandırılmasıdır. Önümüzdeki dönemin ikili ilişkiler konusunda bölgesel iş birliği açısından yeni fırsatları beraberinde getireceğine inanıyorum” şeklinde konuşmuştu.
İsrail hükümetine yakın, Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü’nden Türkiye araştırmacısı olan Hay Eytan Cohen Yanarocak, “Türkiye açısından, Ramazan’ın bitmesi büyük sınavda başarılı olduğumuz anlamına geliyor. Artık ortak gelecek projeleri hakkında konuşabilirler” dedi.
Her iki ülkenin de doğalgaz alanında işbirliğine, özellikle de İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınma olasılığına ilgisi var.
İki ülke artık üst düzey yetkililerin ziyaretlerine de odaklanabilir.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada, Mayıs ayında İsrail’i ziyaret edeceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, iki ülke arasında tam diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını istediği medyada sıklıkla yer alıyor.



Ukrayna, Storm Shadow füzeleriyle Rusya'daki ‘önemli’ bir kimya fabrikasını hedef aldı

Ukrayna hava savunma birlikleri Rusya’nın İHA'larına karşı mücadele ediyor (Reuters)
Ukrayna hava savunma birlikleri Rusya’nın İHA'larına karşı mücadele ediyor (Reuters)
TT

Ukrayna, Storm Shadow füzeleriyle Rusya'daki ‘önemli’ bir kimya fabrikasını hedef aldı

Ukrayna hava savunma birlikleri Rusya’nın İHA'larına karşı mücadele ediyor (Reuters)
Ukrayna hava savunma birlikleri Rusya’nın İHA'larına karşı mücadele ediyor (Reuters)

Ukrayna ordusu dün akşam, Moskova'nın savaş çabaları için kritik öneme sahip olduğunu belirttiği, Rusya'nın güneyindeki Bryansk bölgesindeki bir kimya fabrikasını, Fransa ve İngiltere ortak yapımı Storm Shadow füzeleri kullanarak hedef aldığını açıkladı.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı tarafından mesajlaşma uygulaması Telegram üzerinden yapılan açıklamada, “Rusya’nın hava savunma sistemini aşan, havadan fırlatılan Storm Shadow füzeleri de dahil olmak üzere çeşitli silahlarla büyük çaplı bir füze ve hava saldırısı gerçekleştirildi” denildi. Açıklamada “Saldırının sonuçlarını değerlendiriyoruz” diye eklendi. Genelkurmay Başkanlığı, kimya fabrikasını barut, patlayıcı ve roket yakıtı üreten ‘kilit bir tesis’ olarak nitelendirdi. Reuters, bu haberi bağımsız kaynaklardan doğrulayamadı.

Rusya Savunma Bakanlığı ise dün akşam Telegram üzerinden yaptığı bir paylaşımda, hava savunma birimlerinin dün dört saat içinde Bryansk bölgesi semalarında Ukrayna’ya ait 57 insansız hava aracını (İHA) imha ettiğini duyurdu. Bakanlık, Rusya'nın 2022 yılının şubat ayında topyekûn işgalle başlattığı savaşta Ukrayna'nın verdiği zararı nadiren duyuruyor.

Bryansk Bölgesi Valisi Aleksandr Bogomaz, Telegram'da yaptığı bir paylaşımda, Ukrayna'nın sabah saatlerinde bölgeye İHA’lar ve füzelerle saldırı düzenlediğini söyledi. Vali Bogomaz, saldırıda yaralanan olmadığını ve maddi hasar bildirilmediğini de ekledi.

Öte yandan Kiev Askeri İdaresi Başkanı Timur Tkachenko’nun açıklamasına göre Rusya’nın bu sabah Ukrayna'nın başkenti Kiev'i hedef alan hava saldırısında iki kişi hayatını kaybetti. Tkachenko, Telegram'da yaptığı bir paylaşımda, ölen iki kişiden en az birinin, Rusya’nın hava saldırısının bir binanın sekizinci ve dokuzuncu katlarında yangına neden olduğu Dniprovsky bölgesinde hayatını kaybettiğini söyledi. Ukraynalı diğer yetkililer, Rus İHA’larının başkenti hedef aldığını söyledi.


Türkiye Lübnan, Suriye ve Irak'taki askeri güçlerinin görev sürelerini uzattı

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2018 yılında Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Halep'in doğusundaki Afrin'e girişi (Arşiv)
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2018 yılında Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Halep'in doğusundaki Afrin'e girişi (Arşiv)
TT

Türkiye Lübnan, Suriye ve Irak'taki askeri güçlerinin görev sürelerini uzattı

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2018 yılında Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Halep'in doğusundaki Afrin'e girişi (Arşiv)
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2018 yılında Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Halep'in doğusundaki Afrin'e girişi (Arşiv)

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) dün, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Lübnan'daki görev süresinin iki yıl uzatılmasına ilişkin tezkereyi kabul ederken Suriye ve Irak'ta faaliyet gösterme yetkisini üç yıl uzattı.

TSK 2006 yılında 1978 yılının mart ayından bu yana İsrail sınırındaki Lübnan'ın güneyinde konuşlu olan UNIFIL’a katıldı. TBMM, bu çerçevede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan ve Türkiye'nin Lübnan'daki askeri varlığını uzatma arzusunu ifade eden tezkereyi onayladı.

Tezkerede, ‘Lübnan ile ikili ilişkilerimiz ve bölgedeki güvenlik koşulları göz önüne alındığında, Cumhurbaşkanı tarafından sayısı belirlenecek TSK personelinin 31 Ekim 2025 tarihinden itibaren iki yıl daha UNIFIL'e katılacağı’ belirtildi. TBMM, geçtiğimiz yıl 97 kişilik askerin UNIFIL’a katılımını bir yıl süreyle yenilemişti.

BM’nin resmi internet sitesine göre geçtiğimiz temmuz ayında UNIFIL personelinin sayısı 13 bine ulaşırken bunun 9 bin 800'ünü başlıca katılımcılar olan Endonezya, İtalya ve Hindistan askerleri oluşturuyor. BMGK, 28 Ağustos'ta UNIFIL'in görev süresini son kez gelecek yılın sonuna kadar uzattı ve İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşın ardından ABD ve İsrail'in UNIFIL'in çekilmesi talepleri üzerine 2027 yılında UNIFIL'in çekilmesinin önünü açtı.

BMGK kararı, UNIFIL'in görev süresinin son kez 31 Aralık 2026 tarihine kadar uzatılmasını ve 31 Aralık 2026 tarihinde düzenli ve güvenli bir şekilde azaltma ve çekilme sürecinin başlamasını ve bir yıl içinde tamamlanmasını öngörüyor. Metne göre Lübnan ordusu o tarihe kadar ülkenin güneyinde ‘güvenliğin tek garantörü’ olacak.

TBMM dünkü oturumunda, Ankara’ya muhalif Kürt gruplarla mücadeleye yönelik bir adım olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak'ın kuzeyi ve Suriye'de ordunun görev süresinin üç yıl uzatılması önerisini de onayladı. Özel televizyon kanalı NTV ve haber sitesi T24'e göre iki ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Kürt yanlısı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) önergeye karşı oy kullandı.

TSK 2015 yılından bu yana, Türkiye’nin Suriye sınırını korumak için operasyonlar yürütüyor. Bu amaçla, Kürt ağırlıklı silahlı grupların tehditlerine karşı koymak için ülkenin kuzeydoğusunda görünür bir askeri varlık sürdürüyor. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsüne göre ordunun bu bölgede 16 bin ila 18 bin arasında askeri bulunuyor.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin geçtiğimiz aralık ayında devrilmesinden ve Ankara'nın desteğiyle Şam'da bir geçiş hükümetinin kurulmasından bu yana, Türk hükümeti Kürt ağırlıklı silahlı grupların yeni Suriye ordusuna entegre edilmesi için baskı yapıyor. Ankara, bu sürecin başarılı olması halinde askeri varlığını yeniden gözden geçirebileceğini teyit etti. Türkiye PKK ile mücadele çerçevesinde çeyrek asırdır Irak'ın kuzeyindeki özerk bölge olan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarında onlarca askeri üs bulunduruyor.

Türkiye, bu üslerden Irak'ın kuzeyindeki dağlarda bulunan PKK üyelerine karşı hem kara hem de hava operasyonları yürütüyor. PKK, yaklaşık bir yıldır Türk makamlarıyla silah bırakma ve barış müzakereleri sürecinde bulunuyor. TSK, PKK’nın geçtiğimiz mayıs ayında dağılacağını açıklamasına rağmen hem Suriye'de hem de Irak'ta Kürt ağırlıklı silahlı gruplara karşı askeri operasyonlarına devam etmekle suçlanıyor.


Hamas, Lübnan senaryosunun tekrarlanmasından endişeli

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, dün İsrail'in güneyindeki ABD liderliğindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamalarda bulundu (EPA)
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, dün İsrail'in güneyindeki ABD liderliğindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamalarda bulundu (EPA)
TT

Hamas, Lübnan senaryosunun tekrarlanmasından endişeli

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, dün İsrail'in güneyindeki ABD liderliğindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamalarda bulundu (EPA)
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, dün İsrail'in güneyindeki ABD liderliğindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamalarda bulundu (EPA)

Hamas’tan kaynaklar, İsrail ile Lübnan arasında ateşkese varılmasına rağmen Hizbullah üyelerini hedef alan suikastlara atıfla İsrail'in Gazze Şeridi'nde ‘Lübnan senaryosunu’ tekrarlayabileceğinden endişe duyduklarını ifade ettiler.

Hamas dahil Filistinli silahlı grupların sahadaki kaynakları Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda endişelerini dile getirerek İsrail'in son günlerde ateşkese yönelik ihlallerinin ‘hepsinin rastgele olmadığını’ ve tamamı Hamas'ın askeri kanadı olan İzzettin el-Kassam Tugayları’ndan olmak üzere ‘sahada etkili’ beş komutanın öldürüldüğünü açıkladı.

Kaynaklar, suikastların iki farklı yerde gerçekleştiğini bildirdi. Kaynaklara göre suikastların ilki Gazze şehrinin batısındaki liman bölgesinde, ikincisinin ise Gazze Şeridi’nin orta kesimlerinde bulunan ez-Zevayda beldesindeki bir sahil kasabasının yakınlarında gerçekleşti. Kaynaklardan biri, “İşgalciler, Hizbullah'a yaptıkları gibi, yakın gelecekte Gazze Şeridi'nde saldırılar düzenlemek için silahsızlanma meselesini bahane olarak kullanabilirler” dedi.

Öte yandan Mısırlı ve ABD’li yetkililer dün ateşkesin pekiştirilmesi ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ateşkesi ihlal girişimlerinin engellenmesi için çaba sarf ettiler. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in İsrail ziyareti sırasında Mısır Genel İstihbarat Şefi Tümgeneral Hasan Mahmud Reşad da Tel Aviv'e ulaştı.