Avrupa Birliği, Ukrayna savaşı sebebiyle yol ayrımında

AB liderleri (DPA)
AB liderleri (DPA)
TT

Avrupa Birliği, Ukrayna savaşı sebebiyle yol ayrımında

AB liderleri (DPA)
AB liderleri (DPA)

Avrupa Birliği (AB) 72. kuruluş yıldönümünü kutlarken, Ukrayna'daki savaş Avrupa Birliği'ni temelde uluslararası sahnede güçlü bir oyuncuya dönüşmeye zorluyor.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen dün, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'daki savaşının Avrupa barışı hakkında temel soruları gündeme getirdiğini söyledi.
AB, eski Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schumann'ın 9 Mayıs 1950'de bir Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu kurulmasını öneren bildirinin yayınlanışının 72. yıl dönümünü kutluyor.
Bir zamanlar savaşta olan ülkeleri içeren ticaret bloğu, Kiev'e silah gönderebilen ve Rusya'ya benzeri görülmemiş yaptırımlar uygulayabilen büyük bir siyasi güç haline geldi.
Birlik, Brexit (İngiltere’nin AB’den çıkışı) ve eski ABD Başkanı Donald Trump döneminden dersler çıkardı ve nüfuzunu genişleten Çin ile yüzleşmeye hazırlanıyor.
Ancak 27 üyesi arasında uzlaşma sağlamaya çalışan 450 milyonluk Avrupa Birliği, arzuladığı büyük uluslararası güç konumunda değil.
Hollandalı siyasi analist Luc van Midlar, "Aslında Avrupa'nın siyasi bir oyuncu olabilmesi için birkaç siyasi ve kurumsal çözümden fazlasının olması gerekiyor" dedi.
Analist, Avrupa Birliği'nin Ukrayna'ya silah sağlamaya karar verdiğinde, barışçıl geçmişine kıyasla "bariz" bir değişimle "geri dönüşü olmayan noktayı aştığına" inanıyor. Midlar’a göre, AB’nin stratejisi Rusya ve Ukrayna da dahil olmak üzere kendisine katılmak isteyen doğu Avrupa ülkeleri hakkında net değil.
İtalya Başbakanı Mario Draghi geçtiğimiz Salı günü Avrupa Birliği kurumlarının güncel krizler için yetersiz kaldığını, gerekirse kurucu anlaşmaların gözden geçirilebileceğini belirterek ‘pragmatik federalizm’, ‘daha fazla entegrasyon’ ve ‘doğuya doğru genişleme’ gibi öneriler sundu.
Draghi, AB'nin tüm alanları kapsayan pragmatik bir federalizme ihtiyacı olduğunu belirterek, “Bu, anlaşmaların gözden geçirilmesine yol açacak bir sürecin başlamasını gerektiriyorsa, bunu kucaklamalıyız” ifadelerini kullandı.
Avrupa Politika Merkezi Çalışmalar Direktörü Fabian Zoelig, "Bir yol ayrımındayız" dedi. AFP'ye verdiği demeçte, "Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesiyle birçok tabu yıkıldı ve ülkeler asla yapmayı düşünmedikleri şeyleri yapıyorlar" dedi.
Fransa ve İtalya'nın yanı sıra İspanya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg gibi ülkeler de anlaşma değişikliklerini destekliyor.
Ancak diğer küçük AB üye devletleri, veto hakları ellerinden alındığında karar verme üzerindeki etkilerini kaybetmemeleri için buna karşı çıkacaklardır.
AB üye devletlerinin çoğunluğu anlaşma değişikliğinin gerekli olduğuna karar verirse, müzakerelere yol açacak bir ‘anlaşma’ başlatmak için Avrupa Konseyi'nde oylama yapacaklardır.
Avrupalı ​​bir diplomat, "Hesaplarıma göre, bunun için konseyde salt çoğunluk elde edebilmeliyiz" dedi.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters