Küba'da otelde meydana gelen patlamada ölü sayısı 32'ye yükseldi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Küba'da otelde meydana gelen patlamada ölü sayısı 32'ye yükseldi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Küba'nın başkenti Havana'da, 6 Mayıs'ta bir otelde meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlerin sayısı 32'ye yükseldi.
Küba Halk Sağlığı Bakanlığından yapılan açıklamada, ölü sayısının 6 kişi daha artarak 32'ye çıktığı, yaralı sayısının ise 15'i çocuk, 80 olduğu bildirildi.
Arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği bilgisi paylaşılan açıklamada, tedavileri hastane devam eden 10 kişinin de durumunun ağır olduğu kaydedildi.
Yerel basında çıkan haberlerde patlama sonucunda halen 19 kişinin kayıp olduğu, ölenler arasında biri hamile 4 çocuğun bulunduğu öne sürülüyor.

Kan bağışı çağrısı
Yaralıları dün hastanede ziyaret eden Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel, olayın bir terör saldırısı değil talihsiz bir kaza olduğunu hatırlatarak, vatandaşlara kan bağışı çağrısında bulunmuştu.
Küba basınında, otelde bir süredir devam eden tadilat çalışması kapsamında, borulara gaz akışı sağlanırken patlamanın yaşandığı iddia edildi.
Saratoga isimli 5 yıldızlı otelde, gaz kaçağından kaynaklanan patlamada ilk belirlemelere göre 8 kişi ölmüş, 13 kişi kaybolmuştu.
Kovid-19 salgını sebebiyle 2 yılı aşkındır kapalı olan ve 10 Mayıs'ta açılması beklenen tarihi otelin 1880'de inşa edildiği, 1933'ten bu yana otel olarak hizmet verdiği kaydedildi.



Washington, ABD politikalarına karşı çıkan 6 bin öğrencinin vizesini iptal etti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı'nda (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı'nda (AP)
TT

Washington, ABD politikalarına karşı çıkan 6 bin öğrencinin vizesini iptal etti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı'nda (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı'nda (AP)

ABD Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun yedi ay önce göreve gelmesinden bu yana 6 bin öğrenci vizesinin iptal edildiğini duyurdu.

Rubio, öğrencilere karşı başlattığı kampanyaya, ABD dış politika çıkarlarına aykırı olduğu düşünülen kişilerin vizelerini iptal etmesine olanak tanıyan muğlak bir yasayı kullanarak başladı. Bu hamle, Başkan Donald Trump'ın sağcı tabanında yankı buldu.

Trump yönetimi ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri'nde yasadışı olarak ikamet eden kişilerin toplu olarak sınır dışı edilmesi yönünde daha geniş kapsamlı bir kampanya yürüttü.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, “Dışişleri Bakanlığı, çoğu saldırı, alkollü araç kullanma, hırsızlık ve terörizme destek gibi suçlardan dolayı vize süresini aşan ve yasaları ihlal eden 6 binden fazla öğrenci vizesini iptal etti” dedi. Yetkili, yaklaşık 4 bin vizenin yasal ihlaller nedeniyle iptal edildiğini de ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı, vizeleri uyruğa göre reddetmedi. Rubio, Çinli öğrencilere karşı sert önlemler alınacağına söz vermişti.

Rubio, mart ayında gazetecilere verdiği demeçte, her gün vizeleri iptal ettiğini belirterek, aktivist öğrencilere ilişkin olarak "Bu aptallardan birini her bulduğumda vizelerini iptal ediyorum" dedi.

Özellikle İsrail'e karşı protesto gösterileri düzenleyen ve antisemitizmle suçlanan öğrencilere odaklandı; öğrenciler bu suçlamaları reddetti.

Ancak ABD yönetimi, en önemli dosyalardan ikisi olarak kabul edilen iki davada gerileme yaşadı.

sdcfrgt
Columbia Üniversitesi mezunu Mahmud Halil, Jena'daki federal göçmen gözaltı merkezinden serbest bırakıldıktan sonra konuşuyor. (AP)

Columbia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı protestolara liderlik eden ve ABD'de yasal olarak daimi ikamet eden Mahmud Halil, haziran ayında bir hakim tarafından serbest bırakıldı.

Gözaltında iken bir oğlu dünyaya gelen Halil, Trump yönetimine “kendisini sindirmeye çalıştığı” gerekçesiyle dava açtı.

Ayrıca, mayıs ayında, Tufts Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi olan ve üniversitenin gazetesinde İsrail'i eleştiren bir makale yazan Rumeysa Öztürk, duruşma beklerken serbest bırakıldı. Öztürk, Massachusetts'te sivil giyimli maskeli kişiler tarafından bir sokakta gözaltına alınmıştı.

Rubio, ABD yönetiminin yargı denetimi olmaksızın vize verme veya iptal etme hakkına sahip olduğunu ve ABD vatandaşı olmayanların ABD Anayasası'nda güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkından yararlanamayacağını söyledi.